Sayın la campanella'nın yorumuna, dolu dolu cevap verebilmek için seneler, seneler önce izlediğim ama hiçbir şey hatırlamadığım, sözlükte de sadece magazinsel boyutu ile yer kaplamış katil doğanlar'ı bir daha izlemeye karar verdim.
Belki katılmak isteyenler olur diye de bu güzide topluluğa bildirmek istedim.
Bu haftanın teması da oliver stone oldu böylelikle;
Koşun koşun, kulzos film topluluğu kasım 2021 etkinliğinin detaylarını paylaşıyorum. Sinemasever kulzos yazarlarını bu etkinliğe katılmaya davet ediyorum. havaların soğuduğu, açık havada takılmanın zorlaştığı şu günlerde sıcacık evlerinizde oturup, battaniyeye sarınıp film izleyiniz.
Bu topluluk genellikle belirli bir tema çerçevesinde izlenen filmlerin başlıklarının altına o filmle ilgili girdilerin yazılması, eğer yoksa başlığının açılması ve bu başlık altında da o girdilere bakınız verilmesi şeklinde faaliyet gösteriyor.
bu tema bir yönetmen olabilir, o yönetmenin filmlerinden seçilip izlenir.
belirli bir dönem olabilir
veya belirli bir konu olabilir; misal bir önceki faaliyetin teması ikinci dünya savaşı filmleri idi.
Bir oyuncunun filmleri olabilir.
falanca ödülü almış filmler olabilir.
vs vs vs
Doğrusunu söylemek gerekirse ben bu topluluğun bundan önceki etkinliklerinin hiçbirine katılamadım. Bazen gözden kaçırdım, bazen vaktim olmadığı için katılamadım, bazen de seçilen tema ilgimi çekmedi. Lakin şunu dile getirmek isterim ki; film kategorisi altında 225 adet girdim var. çok süper değil ama kötü de sayılmaz bence. Bu kadar film yazmış olmamın hatırına “vay da sen hiç katılmamışsın kaç yıldır, biz de buna katılmıycaz” demez ve bu ayki etkinliğe katkı sağlarsınız diye ümit ediyorum. ay olabilir mi öyle bir şey lütfen olsun çünkü
Bu kadar laf salatasından sonra bu ayki konu önerisini iletiyorum efenim. biyografik filmler. Konu önerisi @ben buyum abi ya’dan geldi. Konuyla ilgili filmler için ise @halis muhlis ve @lily mars’ın şu girdilerinde listelediği filmlerden faydalanabilirsiniz:
#242509 biyografik film/#242567 hatta yine ben buyum'un önerdiği şekilde o girdilerdeki kırmızı bakınızları mavileyebilirsiniz.
Ben şahsen bizzat kendim o listelerden seçtim filmimi. Konu ve listeler birazcık armut piş, ağzıma düş oldu ama olsun o kadar.
Ben kasım ayı içerisinde oscar wilde’ın hayatını anlatan (bkz: wilde) filmini izleyip yazacağım. belki bir de üstüne bonus olarak ed wood yazarım. sizler de kasım ayı boyunca izlemek istediğiniz film(ler)i bu girdiye yorum olarak yazabilirsiniz. hatta başlığı başa tutturalım da benim gibi gözden kaçıranlar olmasın.
Değerli katkılarınızı bekliyorum.
Du bakalı noolcek
kulzos film topluluğu/#268290 kapsamında ikinci dünya savaşı'yla doğrudan ya da dolaylı olarak alakalı bazı filmlerin tanıtıldığı topluluk. üstteki girdinin çok karışmaması için buraya yazıyorum.
ben buyum abi ya : janusz korczak olarak bilinen bir pedagog ve pediatristin, ikinci dünya savaşı sırasında yetimhanesinde kalan 200 çocuğu korumak için verdiği mücadeleden bahseden, gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmış korczak adlı filmi tanıttı.
korczak/#268457
bir gocmen : Usta bir kalpazan olan Salomon Sorowitsch’in toplama kamplarındaki hikayesinden bahseden, bunun üzerinden almanların ikinci dünya şavaşı sırasındaki sahte para operasyonlarına değinen, yine gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmış die falscher adlı filmi tanıttı.
#268458
iskiski : ikinci dünya savaşı'nın son dönemlerinde, alman savaş suçlusu willi herold'un tesadüf eseri bulduğu bir yüzbaşı üniforması sonucu, yeni kimliğiyle davranışlarından bahseden der hauptmann adlı filmi tanıttı.
der hauptmann/#268743
katılacağını belirten bazı yazarlar muhtemelen yoğunluktan ya da unuttuklarından katılamadı. katılanlara teşekkür ederim ve bu başlığın daha aktif olmasını dilerim.
katılmak isteyen yazarlarla bir tema etrafında filmlerle bir etkinlik düzenleyebileceğimiz topluluk. tema bir yönetmen olabilir, bir oyuncu olabilir, bir dönem olabilir, bir ülke olabilir, bir film türü olabilir. ama bu seferlik daha çok kişinin katılabilmesi açısından ikinci dünya savaşı gibi daha genel bir konuyla alakalı filmleri tercih edebiliriz.
çok basit, katılmak isteyen kişi kendine ikinci dünya savaşı temalı bir film seçip filmin adını yorumlara yazabilir. filmi 9 gün içinde (17 ekim 2021 gece yarısına kadar) izleyip, filmin kendi başlığında tanıtır. sonra da girdi linkleri bu girdiye eklenir. (edit: daha düzenli olması açısından kulzos film topluluğu/#268842 nolu girdiye eklendi)
etkinliğe katılmak istiyorsanız ama aklınıza film gelmiyorsa şu linklere göz gezdirebilirsiniz:
listelist.com/... onedio.com/... şüphesiz konuyla ilgili bu linklerde verilenlerden çok daha fazla film vardır.
henüz ben de film seçmedim, seçince güncelleyeceğim. bu gece yarısına kadar katılım olacağını belirten yorum olmazsa etkinlik iptal edilecektir.
filmler:
ben buyum abi ya: korczak (1990)
krupp: allied (2016)
la campanella: piano piano bacaksız (1991)
becoolnotfool : la vita e bella (1997)
bir gocmen: Die Falscher (2007)
you are no longer prisoner of fate: stalingrad (1993)
sekeseke: ladri di biciclette (1948)
iskiski: Der Hauptmann (2017)
yine kendi kendime almış olduğum bir kararla bu hafta muhtemelen hafta sonu ice age serisini izlemeyi düşünüyorum. katılmak isteyenler girdileriyle eşlik edebilirler ifit^^
Burayı benden başka böyle kullanan yok muhtemelen ama en sevdiğim serileri tekrar izlerken yine sizin de aklınıza getirmek istedim. Bu hafta pirates of the caribbean serisine geçiyorum. Katılmak isteyenler girdileriyle buyursunlar efendim^^
kendi kendime almış olduğum bir karar neticesinde harry potter serisini izlemeyi düşünüyorum bu hafta. Siz sevgili kulzos sakinlerinin de Aklına iliştireyim dedim^^
Bu kısımda işler nasıl yürüyor pek emin değilim fakat birkaç yazar arkadaş birleşip @wtf önderliğinde bu hafta sonu film izlemeye karar verip (bkz: the lord of the rings) serisini izlemeyi uygun bulduk. Daha sonra da filmlerle ilgili ya da bu konularda girdi yazmayı düşünüyoruz. Katılmak isteyenler için hala zaman var ehehehe^^
Lise yahut üniversite günlerini kim unutabilir ki? Evet, o günlerin değeri yaşarken pek anlaşılmıyor ancak üzerinden bir miktar zaman geçti mi de en gereksiz anıya bile sıkı sıkıya sarılmak istiyor insan. Evde can sıkıntısından bende gençlik konulu filmleri izliyorum. Birde bu listede ne olursa izliyorum.
epeydir ihmal etmişiz topluluğu. ben film izlerim, hakkında da iki satır yazarım diyen herkes, duyduk duymadık demeyin. hafta sonuna kadar bir liste yapalım, şubat ayı içinde de izleyip yazalım. kimseden ses çıkmazsa da kendi çalar kendi dinler moduna girip üç beş filmden oluşan bir liste yaparım. ilgililer girdi altına yorumlara buyrun bakalım. sözlüğe yeni katılan @ hermine'nin önerilerini de bir gözden geçirin yorum yapmadan önce. #170985
kaç kişiydik o zaman, kaç kişi kaldık şimdi. biraz tekleyerek gidiyoruz. bu defa kulzos kitap topluluğu ile paralel bir iş olsun diyerekten bu ayın okuma listesinde bulunan kitaplardan filmi çekilmiş olanları izleyelim dedim. evet ben dedim. kendi başıma. kimsenin bi şey dediği yok zira. itiraf edeyim lake of the hell kısa film gibi bir öneri getirdi ama çabuk bitiyor diye öykü okumayı sevmeyen ben çamura yatmış olabilirim o hususta. lafın kısası listemiz savaş temalı kitaplardan çekilen filmlerden oluşuyor. hemen hiç birini izlemediğim için filmler ile ilgili ayrıntıya girmedim. imdb linklerini ekledim. unbroken -laura hillenbrand'ın romanından senaryolaştırılmış. www.imdb.com/... the good german -joseph kanon'un romanından. www.imdb.com/... l'ennemi intime -patrick rotman'ın romanından. www.imdb.com/... beasts of no nation -uzodinma iweala'nın romanından- www.imdb.com/... all quiet on the western front -erich maria remarque'ın romanından çekilmiş aynı adlı iki film var. ilki 1930 www.imdb.com/... ikincisi ise 1979 yapımı www.imdb.com/... ilk filmi izlemeyi deneyip sonuna kadar dayanamamıştım. çok eski. for whom the the bell tolls ernest hemingway'in romanından www.imdb.com/... silahlara veda a farewell to arms bu da ernest hemingway. 1932, 1957 ve 1966 yıllarında üç kez sinemaya aktarılmış. www.imdb.com/... www.imdb.com/... www.imdb.com/... ce que le jour doit a la yasmina khadra'nın romanından. www.imdb.com/...
savaş filmi olsun ama kitap uyarlaması olmasa da olur diyen olursa diye üç film daha ekliyorum listeye. apocalypse now vietnam klasikleri arasına girmiş zamanında çok konuşulmuş bir film. zamanında sinemada izlemiştim, sonrasında bir kaç kez de küçük ekranda izledim. izlememiş olanlara tavsiye olunur. www.imdb.com/... ikinci ve üçüncü filmler aslında ikisi bir arada izlenecek kardeş filmler. sinema tarihinde başka örneği var mı bilmiyorum. yönetmenliğini clint eastwood'un yaptığı bu iki film ikinci dünya savaşında amerikalıların ve japonların çarpıştığı iwo jima adasında geçiyor. filmlerden biri amerikalıların cephesinden anlatıyor olayı. diğeri japonların gözünden. savaşın iki yüzünü iki filmde izleyebiliyor insan. ben ikisini aynı gün üstüste izlemiştim. biraz yorucu olabiliyor. zaman ayırıp birbiri ardına iki günde izlenebilir. yalnızca biri de izlenebilir. diğerinin eksikliği hissedilmez. flags of our fathers www.imdb.com/... letters from iwo jimawww.imdb.com/...
kitap topluluğunun okuma süresi 45 gün olarak belirlendi. okumak daha fazla zaman, daha salim kafa gerektiren bir iş. bu defalık film topluluğuna da 45 gün süre verebiliriz. kasım başında yeni bir liste ile huzurunda oluruz.
seçimler yapıldıkça listeyi güncelleyeceğim. topluluğa destek olanlara şimdiden çok teşekkür ederim. "çocuklar eğleniyor yha, ne güzel" şeklinde görmediğiniz için de bol bol şuku (böyle görüp uzaktan seyredenler olduğundan eminim).
birkaç aydır ilgisizlik sebebiyle dibi görmüş, mayıs'la birlikte tekrar eski günlerine geri dönmesini umduğum topluluk.
@laedri'nin önerisiyle, 1 mayıs'ı da içermesinden dolayı, bu ayın listesini işçi filmlerinden oluşturdum. çok fazla film seçemedim. bilindik filmlerden oluşmamasına dikkat ettim sadece. kıyıda köşede kalmış olanlar belki ilginizi çekebilir.
- la commune (paris, 1871) (2000): 6 saatlik bir belgesel olarak görülebilir. yönetmenlik kariyerinde genellikle işçi sorunlarına odaklanmış peter watkins'in en bilinen filmlerindenmiş. 1800'ler fransa'sında burjuva ve işçi kesimi arasındaki hem düşünsel hem de fiziki savaşın ayrıntılarını anlatıyor. tam olarak belgesel değil, gırla yan hikayecikle kurgu dozu artırılmış. süresi korkutmasın sizi.
- kollektivet (2016): 2015'in sonlarında hayatını kaybeden danimarkalı oyun yazarı mogens rukov'un oyunundan uyarlanan, jagten ve festen'in de yönetmeni olan thomas vinterberg'in 1970'ler danimarkası'ndaki işçi sorunlarına dikkat çekmeye çalıştığı film. vinterberg'in pek bilinmeyen işlerinden.
- land and freedom (1995): i, daniel blake'i ile tanıdığım ingiliz yönetmen ken loach'un yönettiği, ispanyol iç savaşının ortasında kalmış bir ingiliz işçiyi anlatan film. birçok yerde loach'un en iyi filmi olduğuna dair eleştiriler okumuştum. temposu biraz yavan gelmişti bana.
- 1900 (1976): birkaç ay önce hayatını kaybeden efsanevi italyan yönetmen bernardo bertolucci'nin en iyi işi olarak görülmeye devam eden, 1900'lü yıllar italya'sında hayatta kalmak için çalışmak zorunda olmayı güzel özetleyen, yaklaşık 6 saatlik film. bertolucci'ye yöneltilen en büyük eleştiriler, tabi ki, filmin uzunluğu ile ilgiliydi. "filmin montaj ve kurgusunu yapmayı mı unuttunuz?" diye soranlar bile olmuş. bertolucci ise "aslında 10 saate yakın sürmesini planlıyordum, daha çok eleştirirsiniz diye 6 saat civarında tuttum" diye cevap vermiş. 3 bölüm halinde, dizi gibi izleyebilirsiniz.
- punishment park (1971): gene bir peter watkins filmi. bu sefer hippiler, askerler, şiddet, büyük büyük egolar ve baskı toplumunun fikirsel doğurganlığı kadrajın merkezinde. 1980'ler öncesi hiçbir filmi izlememeye and içmiş benim gibi cahil izleyiciler için ideal bir toplumsal film olduğunu düşünüyorum. filmin savunduğu konular, sanki 1990'larda çekilmişçesine güncel.
- ressources humaines (1999): görüntü yönetmenliği daha çok bilinen laurent cantet filmi. hikayesi tam bir orta doğu işçi köleliği üzerine kuruluymuş gibi hissettirse de, fransa'daki "haftalık 35 saat çalışma süresi" üzerine güzel bir işçi-işveren çatışma filmi. ayrıca, kıyıda köşede kalmış, pek bilinmeyen işçi filmlerinden biri.
- les neiges du kilimandjaro (2011): fransız yönetmen robert guediguian (robert guédiguian)'ın, senaryosunu victor hugo'ya dayandırdığı filmi. filmin en etkileyici yanı, şüphesiz ki, bazı çekim açılarının can acıtması. fimi birkaç cümlede özetlemek ve spoiler tufanı yaratmak mümkün. bütünüyle bir işçi filmi sayılmıyor olsa da, bahsedilen çalışma ve karşılığında kazanılanların hiçbir zaman yetmeyeceği vurgusu bence çok önemli.
- made in dagenham (2010): artık oscarlı aktrislerden biri olan sally hawkins'in başrolünü oynadığı, kadın işçilerin cinsiyet ayrımcılığına karşı seslerini yükselmesi üzerine, 1968 dönemine odaklanan film. ilk izlediğimde, senarist william ivory'nin nefis bir iş başarıp derinlikli bir senaryo ürettiğini düşünmüştüm. hawkins zaten her zamanki gibi ışıl ışıl parlıyor.
- pride (2014): altın küre adaylığıyla dikkat çekmiş film. 1984'te patlak veren madenci grevine ingiliz eşcinsellerin destek verme hikayesini izliyorsunuz. konu biraz kısıtlı ve "ne anlatılabilir ki?" denebilecek kadar dar bir çerçeveye hapsolmuş gibi görünüyor. filmin eleştirileri gayet iyiydi ve hiçbir eleştirmen filmi yerin dibine sokmadı; yiğidi öldürüp hakkını verdi.
liste dışı 2 film daha var: germinal (1993) ve the full monty (1997). emile zola'nın bana oldukça sıkıcı gelen romanından uyarlanan germinal, romana göre oldukça başarılı. yukarıdaki listede hiç komedi filmi olmadığını düşündükten sonra, bir ingiliz kara komedisi eklemek istedim. the full monty'yi, özellikle işçilerle ilgilenen filmlerin güldürme potansiyellerini büyük çoğunlukla heba etmesine karşı adeta bir başkaldırı olarak görüyorum. liste içi ya da dışı olması fark etmeksizin, seçenekleriniz arasında yer alabilecek, izlerken büyük çözümlemeler yapmanızı beklemeyen en azından 1 film de olsun.
mayıs'ın yarısına geldiğimiz için, yukarıdaki liste haziran ayını da kapsasın istiyorum. temmuz sıcağına kavrulurken, serinlemek için yeni bir liste oluştururuz. yukarıdaki liseden en az 1 film seçmek, seçiminizi bu girdinin yorum kısmında belirtmek ve izledikten sonra da girdi yazmak; kulzos film topluluğu'nun mayıs-haziran aylarında destekçisi olmanız için yapmanız gereken tek şey. umarım önceki ayların ölü toprağını bir hışımla üzerimizden atarız. hepinize iyi seyirler, temmuz'da görüşmek üzere.
şubat ve mart ayında yok olmuş gibi görünmesine rağmen @laedri'nin çabaları ve @uyurgezer'in desteği ile ayakta kalabilmiş, bu ay ise bahar rehavetine kapılarak uyuyakalmış olan, sözlüğün ilk ve -galiba- en uzun soluklu topluluğu.
mayıs'la birlikte tekrar ayağa kalkacak. mayıs ayı içinde izleme önerisinde bulunmak istediğiniz bir konsept olursa, bu girdinin yorumlarına yazın, konuşalım. 1 mayıs olduğu için mayıs'ta işçi filmleri izleyebileceğimizi önerdi laedri. en mantıklı seçim bu gibi görünüyor ama aklınıza bi' şeyler gelirse, yazmaktan, önermekten çekinmeyin lütfen.
dünya emekçi kadınlar günü sekiz mart. mart ayı film listesini kadın filmlerinden oluşturmak istedim. kadın filmi deyince çok militan bir şeyler değil. içlerinden en militanı suffragette. diğerleri keyifle izlenecek filmler korkmayın. her telden altı film. hepimize yeter. ha olmadı, ben şunu izlemek istiyorum diyenler olursa. o iş girdi altında bir yoruma bakar. ekleriz.
suffragette 1912 yılında geçiyor olaylar. oy hakkı talep eden kadınların mücadelesi. 2015 yapımı filmin yönetmeni de bir kadın: sarah gavron. www.imdb.com/... the piano yine bir kadın yönetmenin filmi. jane campion filmi 1993 yılında çekmiş. tuhaf bir aşk hikayesi. harvey keitel gibi bir adamı bir dönem filmi izleyen kadınların arzu nesnesi haline getirmiş bir film. hayret bişe. www.imdb.com/... thelma and louise ridley scott tarafından çekilmiş maceralı, kaçma kovalamalı bir yol filmi. filmin iki yıldzı susan sarandon ve geena davis. bradd pitt de ufak bir rolde görünüyor. 1991 yapımı. www.imdb.com/... agora antik dönemin iskenderiye kentinde geçiyor bu film. yönetmeni alejandro amenabar. 2009 yapımı. filmin başlığı açılmış, bir kaç girdi de var ama hakkında ne kadar yazılsa az diyebileceğim bir film. o nedenle listeye ekledim. mona lisa smile julia roberts ve kirsten dunst. 1950'li yıllarda amerika'da bir kız okulunda öğretmen ve öğrenci rolündeler. 2003 yapımı filmin yönetmeni mike newell. www.imdb.com/... big eyes bu film de 1950 li yılların amerikasında geçiyor. 2014 yapımı film gerçek bir hikayeden yola çıkıyor. margaret keane adlı ressam bir kadının hikayesi. yönetmen tim burton tarzını belli ediyor tabii. www.imdb.com/...
aramıza yeni katılan yazarlara not: daha önceki girdilerde de ifade edildiği gibi topluluğa katılım kayıt kuyut gerektirmiyor. bu girdi altına izlemek ve hakkında bir girdi yazmak istediğiniz filmin ismini bildiriyorsunuz. sonra izleyip girdiyi yazdıktan sonra yine yorumlarda linkini veriyorsunuz. o kadar.
şubat ayını da tamamladık. @uyurgezer amazing grace hakkında değerlendirmesini yaptı. ben de ay içinde izlediğim filme dair iki satırımı martın ilk günü yazabildim ancak. ne yapayım, şubat güdük. yetiştiremedim. mart ayında izleyebileceğimiz filmlerle ilgili tema önerisi gelmezse bir kaç gün içinde kafama göre bir liste yaparım. isteyen izler, yazar. çıkmadık canda ümit vardır diyerek topluluğun fişini çekmiyorum. tek kişi de kalsam, ayda bir film izlenir yazılır.
ocak ayı da geçmiş gitmiş. bir kaç kişiciktik zaten. lake of the hell'de bir süredir yazmıyor. joker arada bakıp kaçıyor. tek kişi kalmış gibi görünsem de şubat için bir kaç filmlik bir liste yapayım. aradan birini izleyip girdisini yazarım. fazla abartmadan üç beş film ile bu ayı geçiştirelim. birini ben izlerim. başka izlemek isteyen olursa bir kaç seçenek olsun.
bu aralar gelen yazarlardan ilgilenen olur belki. biraz bilgi vereyim. her ay belirli bir tema, oyuncu, yönetmen üzerinden sayıları on taneyi geçmeyecek şekilde film listesi yapıyoruz. ben de varım diyen izlemek istediği filmin ismini bu girdi altında yorumlarda yazıyor. sonra filmi izliyor, film hakkında bir girdi yazıp yine yorumlarda girdi numarasına yönlendirme yapıyor. topluluğa kayıt olmak, aman ben yeniyim endişelerine girmek gibi şeylere gerek yok. her yazar bir film izleyecek diye bir şey yok. birden fazla izleyip yazılabilir. bu film seçilmiş diye bir şey de yok. bir film üzerine birde fazla girdi de farklı bakış açıları sağlar.
bu ay tema üzerinden film seçeyim dedim, köleci toplumlar ve özgürlük üzerine bir kaç film bir araya geldi.
amistad - gerçek olaylar üzerine kurulu 1839 yılında geçen ve bir köle gemisinde çıkan ayaklanmaya dair bir film. www.imdb.com/... bunu da ben izlerim. izledim nitekim. amistad/#131014
spartacus -bu eski bir film. 1960 yapımı. üstüne çekilmiş bir yığın spartaküs konulu aksiyon filmi, diziler filan var. tarihteki ilk köle isyanını en doğru aktaran bu film. bütün demodeliğine, teknolojik olarak günün çok gerisinde kalmış olmasına rağmen yine de izlenir. spartaküs efsanesinin gerçeğe en yakın anlatımı bu filmde. www.imdb.com/...