1. 'nda 'in kendisi hakkında söyledikleriyle ne mal olduğu ortaya çıkmış (ölmemiş olsan da bunları yazar, söylerdim), edebi yönüyle türk şiiri açısından önemli, kişiliğiyle ise bitik bir edebiyatçı. kısakürek'i düşündüğümde, aklıma hep gelir. birinden birinin fazla değer gördüğünü düşünmeye ilkokulda başlamıştım sanırım. halen hangisinin daha rezil bir karaktere sahip olduğu konusunda kararsızım. her iki edebiyatçının da ufkumu genişletmed noktasında -öyle ya da böyle- müthiş katkıları olduğu için "fazla değer verme" mevzusunda kararsız kalıyorum sanırım.

    kısakürek'in dergisi ile ilgili menderes'in mahkemedeki açıklamaları, bence çok önemli. şurada bir kısmı var. videonun sonundaki gülüşmeler nedeniyle ve menderes'in anlattıkları özelinde başkası adına utanan sadece ben olamam. 'nın arşivinde bulunan, 'te yayınlanan "yassıada gerçeği belgeseli"'nde de aynı kısım mevcut. burada da, kısakürek'in menderes'e yalvaran mektuplarından bölümler var (gene habertürk).

    büyük edebiyatçı olmak ile büyük karakter sahibi olmak birbirlerine sıkça karıştırılabiliyor. kısakürek'te bunlardan birinin olduğunu düşünüyorum, ikisine birden sahip olmadığından ise eminim.
    #243837 lake of the hell | 4 yıl önce
    0şair 
  2. yıllar boyunca örtülü ödenekten para almıştır:

    -1951 yılında 5000 lira

    -1952 yılında 50000 lira

    -1954 yılında 18500 lira

    -1955 yılında 10000 lira

    -1957 yılında 5000 lira ve eşine yine 5000 lira

    -1958 yılında 10000 lira

    kaynak: soner yalçın, efendi (2004), 532,533
    #243981 marophat | 4 yıl önce
    0şair 
  3. Hayatını yaşayıp avrupa'nın tadına baktıktan sonra beş parasız istanbul'a düşmüş ondan sonra sıcak para pardon islam'la tanışıp büyük şair olmuş kişi.
    Adnan Menderes'i övüp chp'yi yerme karşılığında güzel para pardon sevap kazanırmış rahmetli.

    Mehmet kaplan'ın şiir tahlilleri kitabında düşüncesine en fazla katılmadığım şairdir aynı zamanda nazım hikmet'i gereksiz yerin dibine sokup Necip Fazıl'ı fazlasıyla övmek kendine yakışmamış.

    Bu arada geçmişi Çöplüktür çöpü de sadece köpekler karıştırır.
    Hesap sorulmasın, akıllılığı belli olmasın diye güzel taktik yapmıştır.
    #259881 migfer tokmakel | 4 yıl önce
    0şair 
  4. müthiş zeki, müthiş yetenekli ve müthiş omurgasızdır benim için.
    Hani siyasi ve para peşindeki kalemşörlüğü bir yana, yalnızca konak kiralayıp, lüks eşyalar kiralayıp, gösteriş adına balo verip onu da borca harca girerek yapması bile yeterlidir kişiliğinden tiksinmem için.

    Ama adam yazmış.

    Geçmişinde yapmadığı "günah" kalmayıp, güya tövbe edip üstüne de onun geçmişte yaptığı "günah"ları yapanlara binbir türlü hakaret etmesi, aşağılaması filan... Neyse, umarım kalbi gibi bir durumdadır şu an.
    #48871 Tukenmekte olan kisi | 8 yıl önce
    0şair 
  5. kumar alışkanlığından gazetelere de malzeme olmuş zamanında.
    misal : i.hizliresim.com/...
    #69382 fly | 7 yıl önce
    0şair 
  6. açık kadınlara kin ve nefret kusardı ama eşinin başı açıktı. Namazla da pek öyle yoğun bir arası yokmuş. Kılmadığına şahit olan çok olmuş.
    Sıradışı şair. Muhalif kişilik. Kitap isimleri çok karizmatiktir. Çile, bir adam yaratmak, idolaçya örgüsü, o ve ben.

    bu zamanda yaşasaydı fanatik akpli olurdu.
    #86247 passageoflord | 7 yıl önce
    1şair 
  7. bugün yaşasaydı tam zamanlı akpli olurdu dediğim, kendisine bir türlü sempati besleyemediğim bilim karşıtı, gerici fikirlere sahip şair.

    ulu orta yerde bir sanatçıyı ideolojisi, hayat felsefesiyle ilgili yargılamak istemesem de konu necip fazıl olunca tutamıyorum. bu adamın isminin koskoca nâzım hikmet'le anılması dahi beni rahatsız ediyor. şiir diline bir şey demek haddime değil, ben iki mısra dahi yazamam. ancak hayat görüşünü eleştirmek hakkını gördüm kendimde.

    buyrun kendisinin "feza pilotu" şiiri. soruyorum, bu şiirin, sahneye çıkıp binlerce kişinin önünde "onların doları varsa bizim de allahımız var" diyen mâlum kişinin sözlerinden ne farkı var?

    "Yirminci yüzyılın ablak yüzlü pilotu
    Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu ?

    Bir odun parçasına at diye binen çocuk
    Başında çelik kulaf, sırtında plastik gocuk.

    Uzakları yenmiş Fatih edasındasın
    Dipsizliğin dibini bulmak sevdasındasın...

    Allah'a dil çıkarır gibi küstah bir yarış...
    Farkında değilsin ki, Ay Dünya'ya bir karış.

    Fezada milyarlarca ışık, yol, mesafe;
    Seninki, saniyelik zafer, ilmi hurafe.

    Kavanozda, kendini deryada sanan balık;
    Ne acı vahşet, mağrur ilimdeki kalabalık;

    Fezada 'Allah diye bir şey yok' iddiası
    Gel gör, kaç füzeye denk, bir mü'minin duası;

    Rafa kaldırmak için ruhlarını dürdüler;
    Güneş diye kalpteki güneşi söndürdüler.

    Bilmediler; kalptedir, kalptedir asıl feza;
    Kalptedir, olumsuzluk kefili kutsi imza.

    Sayıdan sonsuzluğa sınıf geçirtecek not;
    Bizdedir ve bizdedir Arş'a giden astronot,

    Ve mekandan arınmış ve zamandan ilerde,
    Fezayı teslim alma sırrı bizimkilerde.

    Bizimkiler ışığa gem vururda binerler;
    Yerden göğe çıkmazlar, gökten yere inerler..."
    #164647 sauvignon | 5 yıl önce
    0şair 
  8. 26 mayıs'ta doğup 25 mayıs'ta ölen, türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri. tabi doğum ve ölüm tarihleri arasında 79 senelik de bir fark var :)

    şair; fikir adamı olarak benimsemesem de, şairliğine hayran olduğum birkaç üstad'dan biridir. i edebiyata ile birlikte en iyi sentezleyen kişidir.

    şiirlerini/edebiyat anlayışını birkaç dönem olarak ele alabiliriz: gençlik dönemi, olgunluk dönemi, ihtiyarlık dönemi.

    gençliğinde serkeş, serseri, berduş, kumarbaz bir yaşam süren necip fazıl; daha çok kadın ve şehvet üzerine şiirler yazmıştır. o döneme dair en beğendiğim şiirlerinden biri isimli 1923'te kaleme aldığı eserdir:

    elimde sükutun nabzını dinle,
    dinle de gönlümü alıver gitsin!
    saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
    yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

    yürü, gölgen seni uğurlamakta,
    küçülüp küçülüp kaybol ırakta,
    yolu tam dönerken arkana bak da,
    köşede bir lahza kalıver gitsin!

    ümidim yılların seline düştü,
    saçının en titrek teline düştü,
    kuru yaprak gibi eline düştü,
    istersen rüzgara salıver gitsin!

    1934 yılına kadar bu hayatı yaşayan necip fazıl, ile tanışır ve hem dünya görüşü hem de edebiyat anlayışı açısından bu bir dönüm noktasıdır. hatta aynı sene şu şiiri yazmıştır:

    saatim işlemiş, ben durmuşum;
    gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...

    o dönemde yine aşk şiirlerine devam etse de salt dünyevi bir aşk değil, ilahi ve dünyevi aşkın bir sentezini yaparak eserler vermiştir üstad. ve şiirleri de tam da böyledir.

    son dönemlerinde ise daha çok allah ve ölüm üzerine şiirler yazan kısakürek, bence cahit sıtkı ve haşim ile birlikte ölümü en iyi anlatan üç isimden biri, edebiyatımızın köşe taşlarından biridir.

    "su çekildi, göründü sanki zamanın dibi,
    korkuyorum, bu akşam kıyamet varmış gibi..."

    "kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse;
    her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse!"

    "dostlarım ev eşyamdı, bir bir gitti, diyorum.
    artık boş odalarda ölümü bekliyorum."

    gibi şiirlerinden de anlayacağımız üzere son döneminde mistisizmi aşırı bir şekilde eserlerinde işleyen kısakürek 1983 yılında vefat etmiştir. tüm şiirleri adlı şiir kitabında toplanmıştır.

    kendisi hakkında şu kısa hikayeyi de anlatıp entryme son vermek istiyorum: üstadın en beğenilen şiirlerinden olan serisinin yazılış hikayesi.

    necip fazıl henüz 23 yaşında genç bir delikanlı, yeni türk devletinin fransa'ya eğitim amaçlı gönderdiği öğrencilerden biri iken; paris'te devlet bursunu ve cebindeki tüm parasını kadın, kumar ve alkol üçlüsünde kaybetmiş aç, biilaç dolaşan bir gariptir. derme çatma bir otelde bile kalacak parası yoktur, üstelik eşyalarını da rehin vermiştir. işte o dönemde gecenin karanlığında kaldırımlarda dolaşırken yazdığı ve edebiyatımıza kazandırdığı en önemli eserler kaldırımlar şiirleridir.

    şiirlerden en sevdiğim kısımlar ise;

    kaldırımlar 1'de:

    kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
    kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
    kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
    kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

    kaldırımlar 2'de:

    yağız atlı süvari, koştur, atını, koştur!
    sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
    ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur...
    ne senin anladığın kadar, kaldırımları...

    kaldırımlar 3'te ise:

    varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
    bana rahat bir döşek serince yerin altı,
    bilirim, kalkmayacak, bir yar gibi başımdan...
    0şair 
  9. Yolunu bulmuş bir şahsiyet
    #71633 soso | 7 yıl önce
    0şair 
  10. yazılarında "ne-fe-ka, hi-ab-kö, ha-a.ka, be-de, adı değmez, neslihan kısakürek, ahmet abdülbaki, ozan" gibi farklı imzalar kullanmıştır.
    #64836 kesret | 7 yıl önce
    0şair 
  11. peşin not: 'in emeğinin ne kadar çok olduğunu da ayrıca görüyoruz. bu şiirler değerli kesret'in sözlüğe kazandırdıklarının yüzde 1'i bile etmiyor sanırım. ben yalnızca rastladıklarımı not ettim.

    kulzos'ta bulunan bazı şiirleri;

    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    (bkz: )
    #284374 laz ziya | 2 yıl önce
    0şair 
  12. sadece türk şair,romancı oyun yazarı değil. bir devrimdir necip fazıl.
    #164623 ooogooo | 5 yıl önce
    0şair