1. şarabın içindeki meyve tatlarının yokluğu, belli belirsiz olması. asit, tanen ve meşe, meyve tatları üzerinde baskın olduğunda şarap kendisini geliştiremez. bu durumdaki şaraplara "silik" de denir.

    kaynak: şarap sözlüğü
    #8967 ma icari | 8 yıl önce
    0genel terim 
  2. 'in bir şiiri.

    *****

    yokluk, o donduran buz, o söndüren karanlık;
    büsbütün bilgisizlik ve tam bir unutkanlık...

    (1939)
    #13220 kesret | 8 yıl önce
    0şiir 
  3. henüz hiçbir şey yokken yokluk, yokluk olduğunu bilmiyordu. ne zaman ki ortaya bir varlık çıktı, yokluğun adını o koydu.
    #52359 laedri | 8 yıl önce
    0kavram 
  4. Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet.

    örnek kullanım: Bin bu derde, yokluğa ve tehlikeye rağmen, gönül avlayan bir Bursa baharı idi. (T. Buğra)
    #112594 tdk | 6 yıl önce
    0kavram 
  5. Fakirlik, yoksulluk.

    örnek kullanım: Beni külfete sokma, şimdi ben yokluktayım. (A. Kabaklı)
    #112595 tdk | 6 yıl önce
    0kavram 
  6. .
    #112596 tdk | 6 yıl önce
    0felsefe terimi 
  7. bir şarkısıdır. pek bilinmese de söz ve müzik olarak en kaliteli parçalarından biridir. parça, sanatçının resmi olarak çıkmış sekizinci albümü olan adlı albümde bulunur.bazı yerlerde müzik bir rüzgar girdabı etkisi yaratıp insanı içine çeker; zamanında bu girdap beni de içine çekmiş, dinlemekten içim dışıma çıkmıştı.

    şarkı: www.youtube.com/... girdap dediğim şey 04.00'üncü dakikadan itibaren başlıyor.
    #165067 iskiski | 5 yıl önce
    0şarkı