1. Lisede bir kız benim numaramı buluyorum diye babamın numarasını bulmuş -nasıl becerdi bilmiyorum-. Babam da benim ağzımdan kızla flört etmiş. demiş; şöyle yakışıklı adamım, böyle karizmatiğim, herkese yüz vermem vs. 2 saat kızı işletmiş.

    Derken telefonum çaldı; ben de dedim, bu beni aramaz hayırdır. Dedi ki, bir kız var ben senin yerine bayağı bir konuştum, numaranı da verdim git yarın yürü. - tam böyle demedi ama buna yakın bir şey kastetti, kıza söylemiş babam olduğunu da-

    Ondan sonra ne kızın yüzü tuttu ne de benim. Babam kendi çaldı kendi oynadı; bizim kavuşmalarımız mahşere kaldı.

    Bu da böyle absürd bir aile anımdır.
    #285867 migfer tokmakel | 2 yıl önce
    1anket 
  2. -baba araba
    +olmaz kaza yaparsın ölürsün, arkadaşını öldürürsün, yaya öldürürsün, çocuk öldürürsün, hapis...
    -baba sen bunları yaptın mı?
    +ben başka, bak geçen hafta arkadaşın hüseyin kaza yaptı arabayı yaktı. haberlere çıktı.
    - baba adama kazadan sonra aynı arabanın sporu alındı. o kaza yapıyor, arabayı yeniliyor, ben cezalandırılıyorum?
    +yok sana araba. yakarsın.

    bir hafta sonra, komşunun çocuğu otoparkta yanımızdan geçer:

    "bayılıyorum şu gençlerdeki özgüvene ve cesarete ya. bak 18'ine bastığı gün yollara attı kendini, hiç ürkeklik yok. ne mutlu".
    #146571 son kurtadam | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0anket 
  3. Para harcamayı hem sevmediğim hem de bilmediğim için biriktirmek isterdim. Bir türlü de beceremezdim abim sağolsun. Çekmeceme girip alırdı sürekli. Saklamaya karar verdim ama yok. Kaçış yok. Ben öğlenci o da sabahçı olarak okula giderdik. Evde biri varken diğeri olmaz yani. Bunun da etkisiyle paramı nereye saklarsam saklayayım bulup alır akşama da "harcadım helal et" derdi. Ben de bir şey diyemezdim.
    -kilerdeki pirincin içinden aldım helal et,
    - babamın eski takım elbisesinin iç cebinden aldım paranı helal et
    - bilmem hangi kitabın kaçıncı sayfasındaydı aldım helal et.
    (Örnekler çoğaltılabilir ama sanırım ne çeşit bir terminatörle karşı karşıyayım anlamışsınızdır).
    Neyse bir gün aklıma bir fikir geldi. Madem en kuytu köşede bile bulabiliyor paramı, ben de en göz önünde olan yere saklayayım dedim. Onun çekmecesinde neredeyse hiç giymediği bir çorabın içine saklamaya başladım. Arada bir yine çeşitli yerlere yem atıyorum ki sakladığım yeri bulmasın. Her neyse bir iki hafta geçti para hafiften birikmeye başladı sevinçliyim. Bir gün baktım ki para yok. Sordum nasıl aklına geldi nasıl buldun diye ben almadım dedi. Bayağı tartıştık. bir ondan bir benden, yok iki taraf da inat. Akşama küçük kardeşim geldi. Abime dönüp "paranı çekmecenden aldım kız arkadaşımla yedim helal et ehehe" dedi. Meğer bana yaptığının aynısını kardeşime de yapıyormuş.
    #140616 bursariaa | 6 yıl önce
    0anket 
  4. birçoğu pek hoş olmayan anılardır.

    güzel anılar da var esasında ama ötekilerin gürültüsünde çok silik kalıyor.
    #134687 charles dexter ward | 6 yıl önce
    0anket 
  5. kulzos yazarlarının anılarını barındıran başlıktır.

    ben başlayayım. 5-6 yaşlarındayım o sıralar. babamla işe gittiğim bir gün. dükkana gittiğim günlerde bazı ritüellerim vardı. selpak'ın pembe güzel kokulu mendillerinden alırdık giderken, dönüşte de oyuncak dükkanına uğrardık. o gün de oyuncak dükkanına gittik. kızıl saçlı bir bebek beğendim babam pek sevmemişti ama gönlümü kırmadı. dükkanda duman - beni yak kendini yak çalıyordu. bir oyuncakçı için ilginç bir şarkı gibi geliyor şimdi düşününce. fakat o an çok beğendim hâlâ çok severim ama sezen aksu'dan. bence daha vurucu. biraz arabeskmişim çocukken.
    #131286 despered | 6 yıl önce
    0anket 
  6. Yarım saat öncesi kahvaltı masası.

    Babaannem ; elin karıları ne güzel süt gibi, kaymak gibi. Bir de benim gelinlere bak kap kara!
    Ben ; Höh?!
    Babaannemin kardeşi ; yok bacı o kadar da kara değiller.

    Kadın 30 yıllık gelinlerini hiç benimseyememiş arkadaş. İçinde nasıl bir ukde kaldıysa...
    #117596 biri beni silksin | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    1anket 
  7. akşam yemeğinde aileyle asla girilmemesi gereken bir tartışmaya girilmiş ve sunulan argümanlar mantıklı görüşlerle temellendirilmiş, onların canını sıkacak şekilde kabul edilebilir hâle getirilmiştir.
    kısa bir sessizliğin ardından sofranın öteki tarafından bir ses gelir:

    "sen kanser gibisin."

    canım ailem.
    #116801 ofelia | 6 yıl önce
    0anket 
  8. her berber çıkışında kendisinden azar işitirdim. bir keresinde hiç aklımdan çıkmaz; bu nasıl saç tıraşı lan avradına zıpladığım diyerek çıkışmıştı. merak etme dede, tuhaf şekiller verilebilecek saç kalmadı kafamda.

    #108144 invictus | 7 yıl önce
    0anket 
  9. misafir: sizin kız neden böyle dalgın duruyor, bir sıkıntısı mı var acaba?
    annem: ahaha, yok; o bizim kızın suratı!
    #106140 ofelia | 7 yıl önce
    2anket 
  10. 6 yaşında iken yine çok canımı sıkan babamı korkutmak için polisi aramam, polisin gelmesi, babamın bilmediğim bir suçunun çıkması, 3 gece içeride yatması.

    #97784 ursula | 7 yıl önce
    2anket 
  11. - Teyzemin para dolu bir kağıdı dalgınlıkla sobaya atması ve olayı duyan eniştemin , " Tabi ısınmakta çok pahalandı artık , baksana günlük yakıt giderimiz "x " kadar demesi..
    #97782 kumdan evren | 7 yıl önce
    0anket 
  12. babam küçükkene bana bişeyler yedirmeye çalışıp da benim itiraz etmenin üzerine:
    "faydası dokunur diye mi korkuyosun?"
    derdi hep.
    #97724 morgase | 7 yıl önce
    1anket 
  13. bugün teyzem geldi köyden. bir daha göremezsem bacımı diye. sağlık ocağına annemi götürmeden önce teyzem kolumdan tutup odaya çekti beni.

    üzülme sakın, dedi. yetimsin. öksüz kalacağım diye de endişe etme. şimdi sana bir şey diyeceğim. bu dediğimi hiç unutma. anam babam yok diye boyun bükme sakın. her zaman dik yürü. toplum içinde de kambur yürüme. dik olacaksın tamam mı? allah der ki, senin anan da baban da benim. asla boynun bükülmesin, der. sen elinden geleni yap, gerisi allah'tan dedi. sıkı sıkı öğütledi. belki haklı. belki de çok başka şeyler bunlar. şimdi düşünmemek gerek. ümit kesilmez elbet. dünya dönmeye devam ediyor. yine de teyzemin benimle konuşmuş olmasına çok sevindim. insana iyi hissettiriyor.
    #95468 pia | 7 yıl önce
    0anket 
  14. -es kızım yahya bisikletin tekerini patlatmış. okulda bırakmış kilidi de yok.
    +ya anne ben nasıl çıkıcam şimdi? bir tane bisikletim var ona da tebelleş oluyorsunuz.
    -hee sen kimseye tebelleş olmuyorsun dimi . dünyada senden daha paraziti mi var?
    + doğurmasaydın (klişe lafımdır)
    -sen olacağını bilseydim zaten doğurmazdım.
    +öbüşmeseydiniz baaaane
    -sen doğmasaydın derdin ne doğuyorsun?
    +e siz sevişmişsiniz?
    -kapatıyorum.(telefon)
    #95467 qwertyu | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0anket 
  15. aile ile ilgili anılar denilince hep yaramazlıklarım geliyor akla. mesela abimin bozuk paralarını çalar geceden, sabahı bekler sonra koşa koşa atari oynamaya giderdim. ya da internet kafelerde half life oynardım deli gibi. gta da var tabii. eve dönmek zor olurdu. çünkü abim cebine baktığında paraların orda olmadığını görünce eh artık bir temiz dayak gelecekti. o yüzden olabildiğince sokaklarda oyalanırdım bebelerle. baktım hava kararıyor, kaçış yok, pisi pisi dönerdim. dayağı da yerdim.

    sonra beni sinirlendirdikleri zaman gece uyumaz kalkıp abimin boya kalemlerini kırar, üzerlerindeki kağıtları soyardım.

    annem dışarı çıkmama izin vermediği için odama kapanıp ateşe vermiştim odayı. neyse ki ucuz atlatmıştık.

    oda yakma faslından yıllar önce çok küçükken, çakmağı çakıp gazete kağıdını tutuşturmuş, söndüremediğim için hemen somyanın altına saklanmıştım. ateş odayı sarıyor, eşyalar yanıyor ben hala somyanın altından çıkmıyor, ses çıkarmıyordum beni bulmasınlar diye. odadaki ateşi söndürdükten sonra annem elinde oklavayla evin içinde beni aramız en sonunda bulmuştu. o kadar vurmasına rağmen yine çıkmamıştım somyanın altından. beni tutup çekiştirirken somyanın demirleri popomu yırtmıştı. çok ağlamıştım ancak dayaktan da kurtulamadım haber etmedim anneme diye. iki üç haftadır popomun üzerine oturamamıştım.

    çok yalnız bir çocuktum okulda. herkesin arkadaşı vardı da benim neden yok, diye sürekli düşünürdüm. oynamak isterdim almazlardı beni aralarına. ben de kendimi onlara kabul ettirmek için okulun karşısındaki bakkaldan bir sürü cips çalmış sınıfa dağıtmıştım. sonra benimle ilgilenmeye arkadaş olmaya başlamışlardı. inanılmaz keyifliydim. ancak isteğin ardı arkası kesilmiyor. sürekli cips istiyorlar ben de sürekli her teneffüs cips çalardım. bir gün yakalandım. annemi çağırdılar. söylemişler. annem sürükleye sürükleye götürüyor. odaya kapattı. aldı bıçağı parmaklarıma değdirdi. "keseyim mi parmaklarını? keseyim mi he? söyle hırsızlık yapacak mısın bir daha?" diye diye bıçağı kesiyormuş gibi yapar ben de basardım çığlığı. sonra bir daha töbe. yalnız kalayım yeter ki parmaklarımı kesmesin annem.

    dışarıda kazandığım tasoları evde abime ütülüyordum. çok sinirleniyordum. vermiyordu da bana. hiç tasam kalmayınca elimde dışarıda da oynayamıyordum. benim alacağımı bildiği için abim tasoları saklardı. bulamazdım. bir gün ne olduysa tasolar açıktaydı. o zamanlarda da soba vardı evimizde. şeytan dürttü beni. kutuyla beraber bütün tasoları sobaya attım. bir gün oda sımsıcak oldu. sobanın yanında mayışıp uyumuşum. ah ah uyanmayaydım iyiydi. görmediğim dayağı yedim.

    daha bir sürü var...
    #85683 pia | 7 yıl önce
    0anket 
  16. 11 sene öncesi.
    komaya girdiğimde annem aramış, ulaşmış bir şekilde.
    hastaneden çıkarıldıktan bir hafta sonra gelebildi. işlerini bitirememiş söylediğine göre.

    bizim evde, benimle birlikte geçirdiği iki günden aklımda kalan tek şey, bilgisayarın başına oturup karşılıklı tekken 3 oynayışımızdı.
    kendisi sağlam oyuncudur, sabırlıdır, el becerisi yüksektir; en son 2000 yılında yanında geçirdiğim yaz tatili sırasında oyun oynamıştık birlikte ve her oyunda beni tarumar etmişti.

    o gün ilk defa babamı bir oyunda yenmenin zevkini tatmıştım. 7 senelik gecikme sonrasında intikam almıştım bir nevi.

    ertesi gün gitti.
    beraber dolmuş durağına kadar yürüdük, avcuma beş lira sıkıştırdı ve dolmuşa binip gitti.
    o gün bu gündür arayıp sormaz.
    acaba çok mu içerledi onu yenmeme, diye düşünüyorum bazen.

    edit: ilk yazdığım başlık uçunca bu girdi kayıplara karışmıştı bir süreliğine. şimdi çıkmış ortaya, çöpte duracağına buraya eklemiş olalım...
    #85654 the ancient one | 7 yıl önce
    0anket 
  17. Sene 2003-2004 babaannemleri ziyarete gidebilmek için vasıta bulmamız her zaman için önceliğimiz olmuş durumdaydı , belki bilirsiniz süper 97 mobylette vardı o zamanlar için çok lüks olmasa bile en azından çekirdek bir aileyi idare ederdi. neyse babam arkadaşından ödünç aldı bir şekilde vardık köye , ee mutlaka her gidişin bir dönüşü var dönmek için yola koyulduk bulunduğumuz beldeyle gittiğimiz yer arası yaklaşık 35 km civarı , hava zemheri soğuk şubat ortasında ne cesaretse gitmemiz , henüz köyden 12-13 km uzaklaştık ki emanet bizi yara alarak yarı yolda bıraktı kemikleri kırılmıştı hasar büyük geriye dönsek uzak kalacak yerimiz yok..

    Gecenin ayazı iyice bastırmıştı ki 3-4 km öteki köyde tamir etmek amacıyla yürümeye başladık benim 3 adımım babamın bir adımına bedel olmasına binaen yavaşlatıyordum onu , arka sehpaya oturmak zorunda kaldım babam motoru iteliyor ben etrafı izliyorum acaba aslanlar gelecek mi saldırıya uğramayalım diye çocukluk aklı bilincinde değilim tabi.. taki soğuktan bokum donuncaya kadar hiç anlamamıştım işlerin yolunda gitmediğini.

    kıyamadı yoldan gelen birisiyle eve göndermek istedi lakin bu seferde benim yörük inadı tuttu adamcağızın çektiği yetmezmiş gibi bir de benimle uğraşmak zorunda kaldı.. köye yaklaştık ama köyde insanı bir köşeye bıraklım elektrik bile yok.. olacak işte değil nerden baksan 15 km daha yolumuz var , nokia 1112'ler yeni çıkmıştı o zamanlar lakin alacak para nerde zar zor geçiniyoruz zaten buna karşılık kimseden yardım da istemeyedik başladık tabanları yağlamaya babam itiyor ben titriyorum velasıl kelam sözlük.. neticesinde bir kaç saatlik arandan sonra eve vardık ve ayaklarımı sobaya dayamamla cıııss sesini duymam bir oldu yollarda perişan olduk açıkcası sözlük..

    bu da böyle bir anımdır
    #85552 vadidebirhercai | 7 yıl önce
    0anket 
  18. iki dönüm noktası oldu. ilki babamın zorla gönderdiği lise hayatımı kararttı. ikincisi de babamı dinlemeyip gittiğim üniversite.
    #85401 sultaninbekcisi | 7 yıl önce
    1anket 
  19. eğer dede de aileden sayılıyor ise beimkisi de şöyledir:

    anne ve babamın evlilik problemleri sebebi ile bir ara dedemin evinde kalıyordum. adam emekli asker oduğu için epey değişik hobileri var. mesela canı sıkılınca poligona gitmek, evinin bahçesinde çiçeklere ateş ederek atış talimi yapmak gibi...

    neyse işte dedem de aldı yanına beni o poligon senin bu tabanca benim ateş edip duruyoruz. annem de arada bir beni arıyor tabii... "dedem bana ateş etmeyi öğretti poligona gidiyoruz" falan deyince annem panik oldu. babamla arasındaki sorunu acilen çözdü ve dedemin yanından hemen aldı beni.

    kadın nedense benim mafyatik, psikopat bir tip olacağımı düşünerek yaşadı hayatını hep. sanırım çok kavgacı birisi olmam, arada sırada müdürün anneme "yaa sizin oğlan çok kavga ediyor" demesi de bunda etkin sanırım. zaten askeri okula gitmeme de izin vermediler.

    hala annem benim bir psikopata dönüşmemden korkuyor. bir ara kendo'ya merak sarmıştım. bambu kılıçla eve gelince onda da epey panik oldu.
    0anket 
  20. hiçbir zaman, hiç kimseye anlatamayacağınız şeydir. çünkü yoktur, olmayan bir insanın da anısı olmuyor.
    #85340 pia | 7 yıl önce
    0anket 
  21. her sinirlendiğinde ve üzüldüğünde "bir ip bulup asacağım kendimi!" der ve ağlamaya başlardı.

    bir gün son kez ağladı.
    #84753 kesret | 7 yıl önce
    3anket 
  22. benim dedemle zerrece bir ilişkim olmadı. sadece bayramlarda verdiği 5 lira harçlık dışında. onun haricinde ağzından salyalı küfürler çıkardı. erkek torun hastası olduğu için ben doğduğumda "çöpe atın şu boku" demiş.

    dede torun ilişkisi nasıldır bilmiyorum ancak izlediğim yabancı dizilerde, seyrettiğim filmlerde böyle hep tonton dede vardır ve iyi anlaştığı küçük bir kahramanı vardır. çoğunlukla torunu olur yahut da bir komşu çocuğu. ikilinin arasına su sızmaz. akla ne gelirse konuşursun. birlikte inanılmaz ütopyalar yaratırlar felan. çok merak ederdim bizimkiyle böyle olsaydı nasıl olurdu diye. olmadı. ne gavurluğu varsa bizde hep bana "gavurun sidiği" ya da "gavurun dölü" der. bunları söylediği için değil de biraz kızgın olduğum için senelerdir görmüyorum kendisini.

    anlatabileceğim güzel dede klasikleri olaydı da hepinizi oturduğunuz yerden düşürecek kadar güldürebilseydim.
    #84752 pia | 7 yıl önce
    0anket 
  23. henüz 9 yaşındayım, ve ateşle oynamayı çok seviyorum o sıralar.
    kolonyanın uçana kadar yanıp, sonra hemen söndüğünü fark edeli çok olmamıştı.

    böyle klasik bir anadolu evi düşünün, üçlüde uzanan bir baba, meyve soyup bıçağın ucuna takıp babaya uzatan bir anne, televizyon falan vakit geçiriyorlar.
    sonra dedim dur lan ben şunlara bir şaka yapayım, çocuk aklı işte.
    salona girip, tekli koltuğun göt koyduğumuz kısmına bir miktar kolonya döktükten sonra, oğlum dur yapma falan uyarılarına kulak asmadan bir anda çaktım çakmağı.

    sönmeyeceğine inandıkça yüzümün şekli değişti yavaştan.
    çıkan alevle sırt yasladığımız kısım tutuşmuştu.
    evde bir telaş, hemen söndürme çalışmaları falan.

    ama nasıl bir ortam vardı anlatamam, evin içinde koltuk yanıyor, ben köşede bekliyorum sönecek diye.
    her şey bittiğinde bi beş saniye kadar oluşan sessizlik, yiyeceğim dayağı düşünmeme yetmişti.
    o günden sonra da babamın bana olan davranışları hep farklı olmuştur.
    #62997 lizard | 7 yıl önce
    0anket 
  24. bundan birkaç yıl önce , evi yeni taşımışız. daha önceden tarihi eserden hallice yaşamını sürdüren; buzul çağını yaşamakta olan dondurucu kısmına bira şişesi sığdırmaya çalışırken çok zekice (!) bir davranışla bıçağın sivri kısmıyla girişip havasını kaçırmak suretiyle tamamen işlevsiz hale getirdiğim buzdolabını atalım mı ne yapalım diye düşünmekteyiz. babam ısrarla tamir edileceğini iddia ederken annem herkesten habersizce sokaktan geçen eskiciye buzdolabını kuş kadar para karşılığında verir ve bu parayla daha zekice bir hareketle alır. o kaosta neyin nerede olduğundan bihaber aile fertleri sabah kahvaltı yaparken annem nutella kavanozunu babamın burnuna doğru uzatıp:

    anne: buzdolabı yer misin hayatım?
    baba: ...
    ben: anne buzdolabı nerede?
    anne: sattım ben onu, nutella aldım...

    babam sinir küpü ama sesini çıkarmaz. yeni buzdolabı alınır ve yaşam normale döner ama trollükte annemle yarışan babam bu olayı unutmaz. aradan aylar geçer. bu sefer bulaşık makinesi bozulur ve tamire gönderilmesi gerekir. bir gün annem evde yokken bulaşık makinesi tamire yollanır ve makineden boşalan kısma 4 adet karpuz yerleştirilir. annem eve geldiğinde:

    anne: aaa bulaşık makinesi nerede ayol?
    baba: sattım onu. parasıyla da karpuz aldım.

    biz ailecek biraz garibiz sanırım...
    #46628 the fool | 8 yıl önce
    0anket 
  25. dün eve gelen misafir çocuğu ile yaşanan 5 saniyelik dumur eden diyalogdur.

    kendimi halsiz hissederken misafire hoşgeldin demek için içeriye gittim, herkese selam verdikten sonra 7-8 yaşlarında tanımadığım bebenin de elini sıktım hoşgeldin dedim. peder '' öpsene len çocuğu '' dedi. ben de:

    - biraz rahatsızım, bulaşmasın çocuğa dedim.

    çocuktan gelen cevap:

    - '' elimi sıkıp bulaştırdın zaten '' deyip koşarak elini yıkamaya gitti.

    ben de götüm götüm odaya gidip izleyip yaşadığım olayların kritiğini aldım

    #39561 cmspaceman | 8 yıl önce
    0anket