sündürülmüş bir dizi, 7 bölümde bitermiş, kaset başına bir bölüm. bunun dışında netflix'in son yılının en iyi dizisi. oyuncuları mumla arayıp bulmuşlar, hepsi yüksek performans sergiliyor.
anlatıma bakarsak, kitaptaki "aynı olayın farklı gözlerden nasıl görüldüğü" sahnelere fazla eğilmemişler. yönetmen tercihidir.
konuya gelirsek, okullardaki aşağılanma-alaya alınma-adını çıkarma meselesini en sağlıklı ele alan yapımlardan. öyle mutlak kötüler, şeytani karakterler yok. hepsi nihayetinde el yordamıyla hayatı tanıyan kimi arsız, kimi şımarık, kimi ezik, kimi saldırgan lise öğrencileri. tek tek sorsan, yaptıklarının bu kadar üst perdeden bir etkisi olacağını tahmin bile edemezler, reddederler. ancak bu aşağılama kültürürünün yarattığı ortam, birilerinin üstüne birikip kurbanlarını yaratıyor. kurban bile dizilerdeki klişe kurbanlardan değil, bir çoklarının "ne varmış, abartmış" diyebileceği bir karakter. dedim ya kartondan siyah beyaz bir öykü yok ortada.
selena gomez'e helal olsun, riskli bir projeyi kotarmış. düşündüren bir iş çıkmış ortaya.
sürekli kendisine odaklı bir karakterin etrafında gelişen bir dizi. amerikan yaşam tarzı ya da amerikan gençlik yaşamı bizim yaşam tarzımıza uzak ya da yabancı olsa da intihar konusuna dair önemli ipuçları verebilmiş, senaryosuyla da ilgi çekici, lise dönemi dizisi olsa da bizim ülkemizde +18 bir dizi ki filmde de bazı bölümlerde seyirciler için uyarılarda bulunulmuş.
izleyeceğim diziler arasına adını yazdıran dizi. konusu bakımından dikkat çekici ama gençlik dizisi tarzında olması beni ürkütüyor. gençlere karşı ön yargılıyım sanırım.