1. aile ile ilgili anılar denilince hep yaramazlıklarım geliyor akla. mesela abimin bozuk paralarını çalar geceden, sabahı bekler sonra koşa koşa atari oynamaya giderdim. ya da internet kafelerde half life oynardım deli gibi. gta da var tabii. eve dönmek zor olurdu. çünkü abim cebine baktığında paraların orda olmadığını görünce eh artık bir temiz dayak gelecekti. o yüzden olabildiğince sokaklarda oyalanırdım bebelerle. baktım hava kararıyor, kaçış yok, pisi pisi dönerdim. dayağı da yerdim.

    sonra beni sinirlendirdikleri zaman gece uyumaz kalkıp abimin boya kalemlerini kırar, üzerlerindeki kağıtları soyardım.

    annem dışarı çıkmama izin vermediği için odama kapanıp ateşe vermiştim odayı. neyse ki ucuz atlatmıştık.

    oda yakma faslından yıllar önce çok küçükken, çakmağı çakıp gazete kağıdını tutuşturmuş, söndüremediğim için hemen somyanın altına saklanmıştım. ateş odayı sarıyor, eşyalar yanıyor ben hala somyanın altından çıkmıyor, ses çıkarmıyordum beni bulmasınlar diye. odadaki ateşi söndürdükten sonra annem elinde oklavayla evin içinde beni aramız en sonunda bulmuştu. o kadar vurmasına rağmen yine çıkmamıştım somyanın altından. beni tutup çekiştirirken somyanın demirleri popomu yırtmıştı. çok ağlamıştım ancak dayaktan da kurtulamadım haber etmedim anneme diye. iki üç haftadır popomun üzerine oturamamıştım.

    çok yalnız bir çocuktum okulda. herkesin arkadaşı vardı da benim neden yok, diye sürekli düşünürdüm. oynamak isterdim almazlardı beni aralarına. ben de kendimi onlara kabul ettirmek için okulun karşısındaki bakkaldan bir sürü cips çalmış sınıfa dağıtmıştım. sonra benimle ilgilenmeye arkadaş olmaya başlamışlardı. inanılmaz keyifliydim. ancak isteğin ardı arkası kesilmiyor. sürekli cips istiyorlar ben de sürekli her teneffüs cips çalardım. bir gün yakalandım. annemi çağırdılar. söylemişler. annem sürükleye sürükleye götürüyor. odaya kapattı. aldı bıçağı parmaklarıma değdirdi. "keseyim mi parmaklarını? keseyim mi he? söyle hırsızlık yapacak mısın bir daha?" diye diye bıçağı kesiyormuş gibi yapar ben de basardım çığlığı. sonra bir daha töbe. yalnız kalayım yeter ki parmaklarımı kesmesin annem.

    dışarıda kazandığım tasoları evde abime ütülüyordum. çok sinirleniyordum. vermiyordu da bana. hiç tasam kalmayınca elimde dışarıda da oynayamıyordum. benim alacağımı bildiği için abim tasoları saklardı. bulamazdım. bir gün ne olduysa tasolar açıktaydı. o zamanlarda da soba vardı evimizde. şeytan dürttü beni. kutuyla beraber bütün tasoları sobaya attım. bir gün oda sımsıcak oldu. sobanın yanında mayışıp uyumuşum. ah ah uyanmayaydım iyiydi. görmediğim dayağı yedim.

    daha bir sürü var...
    #85683 pia | 7 yıl önce
    0anket