1. bak hele bak, olaya bak. www.ankaramasasi.com/...

    göz altına alınan emekli amirallerin bildirisini hazırlamış. ergun mengi kurucularından olarak anılıyor. birçok medya organında da bu şekilde yer almış. da mengi'ye açık açık sormuş, harbiden iyi partili misiniz diye, cevap şu: "Hayır ama başkan yardımcısı Ahmet Erözen'in resmi olmayan danışmanlığı teklif edildi. Maaş, kadro yok. 4 ay önce oldu. Benim görüşüm partiyle uyuşmaz dedim ama 'Ege ve Doğu Akdeniz konusunda doğru bilgi lazım olacak' dediler. Bunun üzerine Ege ve adaları anlatmak üzere kurulda yer aldım. Bir icraat olmadı. Parti üyesi değilim". kaynak

    meral akşener dakkasında olayı "zevzeklik" diye sert bir dille yerin dibine sokmasa, şu an "iyi partililerden darbe" gibi propaganda haberlerini dinliyor olacaktık ki aslında dinliyoruz da. her yerde ergin mengü-iyi parti haberleri gezmeye başladı bile. sanki iyi parti'nin çok ağır topuymuş gibi yazılıp çiziliyor. twitter'a bakın, akşener'e karşı müthiş bir karalama kampanyasının gerçekleştirildiğini göreceksiniz. akp'li troller maaşlarının hakkını vermekte.

    valla bravo akşener. yılların siyasetçisi ne demek gösterdi, "danışmanlarımla konuşayım, bir bakayım düşüneyim" diye oyalanmış olsaydı, darbeci yaftasından daha da kurtulamazdı.

    hdp kapatma davası, istanbul sözleşmesinden çekilerek yobaz kesime bal çalınması, şimdi de bu dandik darbe mağduriyeti. akp var gücüyle seçime hazırlanıyor. kaybedeceklerini anlayınca oyunun kurallarını değiştirmeye çalışan adamlar bunlar. aynı şeyi 2015 seçimlerinde de yaptılar (muhalefetin yalandan görüşmelerle oyalanırken patlayan bombalar ve tekrar seçim), 2018 referandumunda da (mühürsüz pusulaları unutmadık) yaptılar. hdp'nin kapatılması davası tam olarak buraya oturuyor, en kilit oyuncuyu saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. öte yandan ben istanbul sözleşmesinin feshini kendi tabanını birleştirme girişimi olarak görüyorum. darbe mağduriyetini de böylece gördük. düz mağduriyettir sanmıştım başta, meğer iyi parti'yi hedefe koyan da bir mağduriyetmiş. resmen bir taşla iki kuş. vay anasını sayın seyirciler.

    yalnız bir şu akşener, bir de sağ cenahtan büyük keyifle takip ettiğim iki siyasetçi. eğmeden bükmeden tertemiz iş çıkarıyorlar.
    #251511 istenc | 4 yıl önce
    0belge 
  2. bir kaşık suda fırtına koparttıran bildiridir. buralarda akp'ye oy veren arkadaşlar varsa özellikle onların cevaplamasını istiyorum. gerçekten ciddi ciddi soruyorum: 1- bildirideki hangi cümlede darbe iması var? 2- bu darbeyi kim yapacak?
    #251293 rindvezahid | 4 yıl önce
    0belge 
  3. Bana kalırsa iki seçenek var
    Ya montrö sözleşmesi halka kötü birşeymiş gibi yansıtılmak isteniyor
    Ya da birisi/birileri elini vicdanına koymuş gerçekten durumun ciddiyetini halka bildirmek istiyor.

    Yanlış biliyorsam uyarın ama kanal İstanbul'un yapılması durumunda Türkiye'de yapay bir boğaz olacağı için montrö'nün bir geçerliliği kalmıyor diye biliyorum.
    #251256 c h o n | 4 yıl önce
    1belge 
  4. İfade özgürlüğünün basit bir şekilde ifade edilişidir. Bu kadar basit bir olay. Üzgünüm, öyle bir noktaya gelmişiz ki herkes birbirinin dediklerine karışıyor. Bir taraf için kullanılma biçimi gündem değiştirme olsa da insanlar ne diyeceğini buna göre belirlememeli. Sırası değil de, ne gerek vardı vb. eleştirileri hiçbir zaman anlamayacağım. Sanırım zihinlerimize kadar işlemiş sansür.
    #251228 rekoba | 4 yıl önce
    0belge 
  5. uzun uzun yazıp analiz kasmaya gerek yok.

    darbe bildirisi olmayan, adı geçen sözleşmenin ülkemiz ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler için barış ve güvenlik açısından avantaj sağladığı söylenen, tsk içindeki cemaat yapılanmasının bitmediğini söyleyen ve bu durumu rahatsız edici bulan, ülke yanarken orospu gibi saç taramayın kendinize gelin diyen emekli amirallerin bildirisidir.

    "aksi halde, türkiye cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir."

    şu satır biraz mesaj içermiş, zaten bizim siyasal islamcılara böyle şeyler lazım. Kuran hatim etsen besmele çekmedin diye dinsiz yapar bunlar adamı. O yüzden bu hiçbir mesaj içermeyen, aksine ülkenin yarısından fazlasının aynı kaygıda olduğu bir konuyu görmeyip şu satıra bakarak darbe darbe diye cübbeleri tutuşuyor.

    Bir de unutmadan, amirallerin zamanlaması mükemmel. Bok mu var siyasal islam bir sağdan bir soldan darbe yerken çıkıp böyle bir bildiri yayınlıyorsunuz? Kokocusu, milyar dolarlar, kaybolan aşılar gibi bir çok konuda kuyrukları sıkışan islamcılar bu bildiri ile yine götlerini güvene alıp koca gündemi değiştirip her şeyi unutturacak.
    #251218 anvene | 4 yıl önce
    2belge 
  6. Bu sabaha karşı imzacıları hakkında gözaltı kararı verilmiş belge. Şu anda toplananlar arasında eski balyoz sanıkları , , , , , ayrıca Balyoz davasına itiraz ederek ordudan istifa eden ve bulunuyor. Bu isimlerden Çok önce emekli olmasına rağmen, kamuoyunda bu davaları eleştirmesiyle bilinen eski yöneticisi da ifadeye çağrılmış.
    odatv4.com/...

    girdimizde dediğimiz gibi, AKP ve Ulusalcılık arasındaki zoraki nikah bitti, isimli davalar hortladı ( ve 28 Şubat davalarıyla beraber). Artık grubu istisna (ki ilk elden bildiriyi kınayanlar kervanına girdiler) emekli paşalar Bu hükümete danışmanlık yapmakla bir şeyin ele geçmeyeceğini görmüş olmalı.
    #251217 bir gocmen | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    2belge 
  7. öncelikle (bkz: )

    hükümete mi yarıyor, demokrasiye mi hizmet ediyor vs tartışmalarına bulaşmadan bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.

    ellerinin altında silah, yetki varken neredeymiş bu dedeler?

    arkadaşları fetö kumpaslarında tecrit edilirken, ölüme terk edilirken, intihara sürüklenirken neredelermiş?

    yıllar yılı atatürkçü subaylar, subay adayları türlü iftiralarla, zorlamalarla ordudan saf dışı edilirlerken neredelermiş?

    intihar ettiğinde ne bok yiyorlarmış mesela?

    dedelerim çok ciddi söylüyorum bi siktirin gidin bak sabah sabah bayramlık ağzımı açtırıyorsunuz bana, bu yaştaki insanlara küfretmek istemiyorum. elinizin altında silahınız, yetkiniz varken, gücünüz varken bunu haksızlıklara karşı durmak için kullandınız mı kullanmadınız mı bana ondan haber verin.

    bu açıklamayı terziler odası, emekli öğretmenler toplaşması ya da kanarya severler derneği yapmış olsaydı, derdim ki ülke geleceğinden kaygı duymuş bir avuç insan oturmuş fikrini yazmış, dile getirmiş, helâl olsun, demokrasinin gereğidir. ama bu açıklamayı emekli askerler yapmışsa ben orada sorarım, elinizde güç varken maçanız yer miydi memleket lehine laf etmeyi, yoksa o sırada terfi makam mevki mi kovalıyordunuz?

    vaktim olunca hanginiz fetö kumpasları sürerken görevdeydiniz tek tek bakıcam, vaktim yok şimdi.

    bir daha siyaset yazmayacağım deyip deyip yazıyorum, ne menem kadermiş böyle ülkede doğmak.
    #251196 istenc | 4 yıl önce
    4belge 
  8. Sonuçları itibarıyla Beni bayağı güldürmüş olan bildiridir.

    Hükümet kanadında, sanki darbe olmuş da yegane sorumlusu bu 103 amiralmiş gibi davranılması gerçekten çok gülünç. Bay öyle bir açıklama yapmış ki, sanki bir şeyler oluyormuş da kendisi önlemiş gibi olmuş.

    İkinci güldüğüm nokta da şu ki bu amirallerin büyük çoğunluğu 'nda uzun yıllar görev yapmış askerler, adaları saman altından alırken büyük çoğunluğu görevdeydi kendilerinin. O zaman seslerini çıkardılar mı? Eğer çıkardılarsa ve Hükümet bunu engellediyse ne diye kendi görevlerinde durdular? (burada bir örnek verelim: . Kendisi iken ve görev süresinin bitmesine henüz 2 yıl varken emekliliğini istemişti. Çünkü ergenekon ve balyoz meselelerinden dolayı ordudan atılacak diğer subayların listesinin altında kendi imzası olacaktı. Adam baktı Hükümete söz geçiremiyorum, görevini bıraktı. Keza kara/hava/deniz kuvvet komutanları da.)

    Güldüğüm bir diğer nokta da bildiriye imza atanlardan birinin, çok değil, henüz 4 yıl önceye kadar deniz kuvvetleri'nde olarak görev yapan emekli oramiral 'nun olması. Kendisi 15 temmuz'da darbecilere yakalanmamak için saatler boyunca İstanbul yollarında turlamıştı. Olur da yerimi tespit ederler diye 2 saat boyunca da telefonunu kapatmıştı. (bkz: )

    Velhasıl, hiç ortada yokken nur topu gibi yeni bir gündemimiz olmuş oldu. İktidar da iletişim başkanı, bakanlar vb nezdinde bu konuyu bir müddet daha gündemde tutacak gibi. Tartışma programlarında sık sık bu konu geçecek, youtube amcada yayın yapan youtuberlar halkımıza bu konu hakkında yorumlar yaptıracak, bir müddet daha konuşulacak ve yeni bir gündemin doğmasıyla gündemdeki yerini kaybedecek.

    Emekli dzkk personeli bu konuyla ilgili ne diye bildiri yayınlıyor diyenlere katılmıyorum. Adamlar yılların denizcisi ve konu ile ilgili yorum yapmak en doğal hakları, Ona sözüm yok. Ama sanki muhtıra yayınlıyorlarmış gibi gecenin bir saatinde bildiri yayınlamaları, 15 temmuz'a 103 gün kala 103 eski amiralin bildiriye imza atması ironik. İktidar da bir güzel kullanacak bunu.

    Dediğim gibi, belki 103 asker bir heyecanla bu bildiriyi yayınladı ama darbe imajıyla gündeme geleceklerini kendileri bile düşünemedi. Bakalım bundan sonra neler olacak...
    #251120 laz ziya | 4 yıl önce
    1belge 
  9. Akp'nin her zamanki oskoro vosoyot goy goyunu yapma alanı olduğu bir bildiri oldu.
    İzlenimlerim;
    1_sizin iflah olmaz rantçı-tarikatçı-milli görüşçü vs. %15-30 arası kitleniz dışında kimsenin umrunda değil.
    2_Zamanında liberaller-cemaatle tasfiye ettiğiniz ve iftiralar attığınız komutanların bu bildiride imzası var ve Ergenekon kumpası davasından alınlarının akıyla beraat ettiler. O komutanların yerlerine getirdiklerinizin de hepsi ya kaçak ya da hapisteler. Türk milletinin vicdanı ve hafızası yok mu zannediyorsunuz ?
    3_zaman doldu 2002-... ne kadar yaptığınız kirli iş varsa hesabını vereceksiniz ! Son zamanlarda gündemde olan 128 milyar dolar ve aşılar sizin en küçük Günahınız olacak !

    Velhasıl mağdur edebiyatı kısmı 24 saatten fazla gündemde durmayacaktır. Troll hesaplar ve rant çeteleri dışında pek aşırı bir tepki veren de kalmamıştır.

    Nazım hikmet'in de dediği gibi : hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu.

    Cumhuriyet'e ettiğiniz ihanetin hesabını istiklal mahkemeleri'nde vereceksiniz !

    Ekleme:
    "Adalet dilenmekle ve başkalarını kendine acındırmakla ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun ve devletin onuru ve bağımsızlığı güven altına alınamaz.

    Adalet dilenmek ve acındırmak gibi bir ilke yoktur. Türk ulusu, Türkiye’nin yarınki çocukları, bunu bir an uslarından çıkarmamalıdırlar."
    -nutuk
    #251113 migfer tokmakel | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0belge 
  10. 15 temmuz'a 103 gün kala 103 emekli amiralin imzaladığı bildiri. aynı zamanda bugün 1960 darbesinin bildirisini okuyan darbecinin ölüm yıldönümü. bu hususları birlikte değerlendirdiğimizde kesinkes bir darbe muhtırasıdır bu bildiri. büyük oyunu görüyoruz değil mi? ortalık çok karıştı ben yine akp'ye oy vericem yiğenim. hem sarıkamış'ta ayılar kış uykusundan uyanmış, bu uyanışın da bugüne denk gelmesi tesadüf olabilir mi? bence hayır, fetullahçıların uyanış temalı kripto mesajından ibarettir bu ayıların uyanması da. araştırılsın.
    0belge 
  11. Muhtemelen 65 yaşını geçmiş ve sokağa çıkması bile yasak bir grup emeklinin darbe girişimi olarak algılanan bildirisi.

    Açıkçası jandarma ve polis teşkilatından (yani içişlerinden) gelen karşı bildiriler daha tehlikeli "askerin - polisin siyasete karışması" açısından.
    #251109 fly | 4 yıl önce
    0belge 
  12. Ulusalcılarla Akp'nin "mavi vatan" endeksli bir acayip ittifakının sonunu işaret eden (ki hükümet kanadından gelen yorumlar da bunun kanıtı), ayrıca gayet haklı olan bildiri. Montrö'nün feshi ve 'un yapımı, tırmanan gerginliğine Amerika'nın doğrudan müdahil olması, 6. filo'yu 'e sürmesi, Rusya'nın da karşılık vermesi üzerine 'da müttefik bile olmadığımız bir devlet yüzünden yıllarca bizi korkutan ayıların gazabının başımıza patlaması demek (ayrıca Amerika'nın da bu durumda vaat ettiği yardımı göstereceğini sanmıyorum, geçen yıl Suriye'de neredeydi). Dolayısıyla Çok tehlikeli bir hamle bu. "yerli ve milli sözleşme yaparız" diye geçiştirilecek gibi de değil ("Şam'da cuma namazı kılacağız" diye diye Rus Amerikan ortak devriyesine tav olan, verdiğimiz şehitlerin yanı sıra milyonlarca mülteciyi de kabul eden kadrolardan ne beklenir?)

    Bu durum ulusalcı-avrasyacı kliğin tutumunu da değiştirmesini gerektirecek. "abi Mansur Londra'da emperyalistlerle konuştu" "ya Ekrem İSPARK'a PKK'yı dolduracak" türü argümanlarla Millet ittifakına saldırıp "Akp hiç değilse mavi vatan diyor" diyecek bir ortam kalmayacak çünkü. Nasıl ki ARAP baharı öncesi bu konuya direnecek kadrolar hapse atılarak ordudan tasfiye edildi, şimdi de zaten her şurada emekli edilen ulusalcı kadroların başına bir çorap örülebilir ve bu durumda yanlarında yine kendileri, biraz da CHP İyi Parti ikilisi olacak. Zaten bu saatten sonra çevresi dışındaki gruplarla hükümetin bu tür ilişkilerinin soğuyacağını da tahmin edebiliriz.
    #251098 bir gocmen | 4 yıl önce
    1belge 
  13. Emirleri altında 1 tane er olmayan, muhtemelen belli bir yaşı geçkin, emekli ihtiyarların bir araya gelip ülke gündemine dair yaptıkları açıklama.

    Tanım olarak sanırım doğru; o yüzden burayı geçelim.

    Bu ülke, askeri vesayetten, militarist yönetim ve söylemlerden gerçekten çok çekti ama son 20 yılda neoliberallerin 'yeni dünya' dedikleri sistemler bütününe Türkiye de geçiş sürecini, ülkenin cumhuriyetçi/laik kadrolarını tasfiye ederek tamamladı. Her ne kadar geçmişte vaat edilen sistem değişiklikleri demokrasi anlamında umut verici olmuş olsa da, siyasal islamcılara güven olmayacağını acı bir şekilde tekrar tecrübe ettik ve bedelini de ne yazık ki bu ülkenin kurucu değerlerine sadık olan insanlar ödedi.

    Evet; 'asker' kimliği adı altında hiçbir zümrenin, seçimle başa gelen yönetimi değiştirecek eylem / söylemlerde bulunmaması; aksi durumda da cezalandırılması gerekir fakat mevcut iktidarın sicilini ve samimiyet karnelerini ve zamanlamayı göz önüne alırsak, bu bildirinin bir 'balans ayarı' olamayacağı apaçık ortadadır.

    Montrö'nün tarih zemini üzerinde tartışmayıp, tamamen ucuz bir siyasi malzeme haline getirip, gündem değiştirmek istenmesine itiraz etmeyen insanlar; bu bildiriye de 'darbe' çığırtkanlığı falan demesinler lütfen. Samimi olalım.

    Ha evet; kardeşim oturun bulmacanızı çözün, kahvenizde çayınızı için diyebilirdik. Ama gelinen noktada bu bildiriyi emekli amiraller değil de, emekli öğretmenler de yapsa, aynı tepkilerle karşılaşacaklardı. Artık mesleği, mensubu olduğu kurum ne olursa olsun, iktidara karşı olan ve o minvalde açıklama yapan herkes "darbeci, vatan haini." ilan edilmekte. Amirallere özgü değil yani.

    Neyse;

    Hadi iyisiniz köftehorlar. Yine bu ihtiyarlar sayesinde mağduriyet yaratıp, gündemi değiştirdiniz ama kaçacağınızı sanmayın. Hesap vereceksiniz;

    128 milyar dolar ve aşılar nerede ?

    Kaçmak yok.
    #251097 becoolnotfool | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0belge 
  14. desen değil, tam olarak ne amaçla yazılıp servis edildiği çok da belli olmayan "öğüt" niteliğinde bildiri.
    e adama sormazlar mı abicim, fetöleşirken, siyasileşirken ordu, niyaptınız diye?
    sormazlar.

    agenda has been changed successfully.
    #251096 mangetsu | 4 yıl önce
    2belge 
  15. haklılık içermesine rağmen muhalefetin ve muhalif gazetecilerin, yayın organlarının dediklerini tekrar etmekten öteye gitmemiş, hükümetin de gündemi değiştirmesini ve kendilerine "darbe iması" yapıldığını iddia etmesini sağlamış olan bildiri.

    açıkçası emekli amirallerin bildiriyi gerçekten de ülke kurulurken imzalanan ve türkiye'nin tapusu niteliğindeki anlaşmalara dil uzatılmasına ve son günlerde duyduğumuz hadsiz söylemlerle tarikat tehdidine tepki koymak amacıyla yazıp
    imzaladığını düşünüyorum ama bir yerde akp'nin değirmenine su taşımış, tayyip erdoğan'ın ekmeğine yağ sürmüşlerdir.

    birkaç gün kanalları ve interneti oyalaması dışında bir etki yaratmayacağını düşündüğüm metindir.
    #251095 berdus | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0belge 
  16. başını atilla kıyat'ın çektiği 103 amiral'in yazdığı bildiri. yazarken amaçları neydi, ne bekliyorlardı çok merak ediyorum. zira, 128 milyar doların akibeti, enflasyon, dolar, korona, aşı, hdp, gergerlioğlu, akla gelebilecek her şey ikinci plana atıldı. biz buna gündem değiştirmek diyoruz. genelde iktidarın hamlesidir aslında. şimdi sağlık bakanı bile işi gücü, koronayı bırakmış, tweet atmış bu konuda.

    şu muhalefet iyi güzel de, kendi ayaklarına sıkmaktan bir türlü bıkmadılar.
    #251094 lachattenoire | 4 yıl önce
    1belge 
  17. Varlığı ile Recep Tayyip Erdoğan’a tekrar ülke gündemini değiştirme gücünü hediye etmiş olan bildiridir. Emekli amiraller mutlu olabilirler. Şayet muhalefeti bir güzel s.kmişlerdir.
    #251091 birbirey | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    2belge 
  18. tbmm başkanı mustafa şentop'un "Cumhurbaşkanı, İstanbul Sözleşmesi'nden kararname ile çekildiği gibi Montrö'den de diğer uluslararası anlaşmalardan da çekilebilir" sözlerinden sonra başlayan montrö'yü tartışma girişimlerine karşılık 103 emekli amiralin yayınladığı bildiridir.

    bildiri şöyle:

    "Yüce Türk Milletine,

    Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.

    Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.

    Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.

    Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.

    Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.

    04 Nisan 2021

    Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz."

    bu bildiriye karşı ise ciddi tepkiler var. tepkilere baktığımızda ise bildirinin içeriğine değinen kimse yok. başta fahrettin altun, devlet bahçeli gibi isimler bu bildiriye tepki gösterdiler. bildirinin içeriğinden bağımsız, amirallere anti demokratik, vesayetçi ve hatta darbeci iddiaları var. hatta 15 temmuz'da darbe girişiminde bulunan fetöcülerle bir tutuluyorlar.

    bunun yanında emniyet genel müdürlüğü, milli savunma bakanlığı ve jandarma genel komutanlığı'da tepkilerini yayınladılar. ancak hiçbirisi bildirinin içeriğinde bahsediler montrö sözleşmesiyle alakalı konuşmuyor. sadece mağdur edebiyatı yapıyor.

    halbuki bildirinin içeriği gayet açık, hukuka uygun ve ülkenin bağımsızlığı adına önemli bir sözleşmenin önemini dile getiriyor.

    ülkenin bölünmezliği, bağımsızlığı gibi konularda sesini çıkarmayanlar, bunları dile getirenleri linç ediyor. fahrettin altun'da tehdit etmiş; "Sadece imzacılar değil, onları cesaretlendiren de hukuk önünde hesap verecek..."

    buyrun, elinizden geleni ardınıza koymayın sayın altun...
    #251088 marophat | 4 yıl önce
    0belge