Emirleri altında 1 tane er olmayan, muhtemelen belli bir yaşı geçkin, emekli ihtiyarların bir araya gelip ülke gündemine dair yaptıkları açıklama.
Tanım olarak sanırım doğru; o yüzden burayı geçelim.
Bu ülke, askeri vesayetten, militarist yönetim ve söylemlerden gerçekten çok çekti ama son 20 yılda neoliberallerin 'yeni dünya' dedikleri sistemler bütününe Türkiye de geçiş sürecini, ülkenin cumhuriyetçi/laik kadrolarını tasfiye ederek tamamladı. Her ne kadar geçmişte vaat edilen sistem değişiklikleri demokrasi anlamında umut verici olmuş olsa da, siyasal islamcılara güven olmayacağını acı bir şekilde tekrar tecrübe ettik ve bedelini de ne yazık ki bu ülkenin kurucu değerlerine sadık olan insanlar ödedi.
Evet; 'asker' kimliği adı altında hiçbir zümrenin, seçimle başa gelen yönetimi değiştirecek eylem / söylemlerde bulunmaması; aksi durumda da cezalandırılması gerekir fakat mevcut iktidarın sicilini ve samimiyet karnelerini ve zamanlamayı göz önüne alırsak, bu bildirinin bir 'balans ayarı' olamayacağı apaçık ortadadır.
Montrö'nün tarih zemini üzerinde tartışmayıp, tamamen ucuz bir siyasi malzeme haline getirip, gündem değiştirmek istenmesine itiraz etmeyen insanlar; bu bildiriye de 'darbe' çığırtkanlığı falan demesinler lütfen. Samimi olalım.
Ha evet; kardeşim oturun bulmacanızı çözün, kahvenizde çayınızı için diyebilirdik. Ama gelinen noktada bu bildiriyi emekli amiraller değil de, emekli öğretmenler de yapsa, aynı tepkilerle karşılaşacaklardı. Artık mesleği, mensubu olduğu kurum ne olursa olsun, iktidara karşı olan ve o minvalde açıklama yapan herkes "darbeci, vatan haini." ilan edilmekte. Amirallere özgü değil yani.
Neyse;
Hadi iyisiniz köftehorlar. Yine bu ihtiyarlar sayesinde mağduriyet yaratıp, gündemi değiştirdiniz ama kaçacağınızı sanmayın. Hesap vereceksiniz;