öğünlerin içeriğinden çok vaktini önemseyen beslenme şekli.
türkçeye aralıklı oruç olarak geçmiştir ve son derece popülerdir. günün büyük vaktinde aç kalmayı, öğünlerin hepsini gün içinde 6-8 saate sığdırmayı hedefler. mesela 12-6 arasında yemek yer, kalan vakitlerde hiçbir şey yemezsiniz. su; sütsüz, şekersiz olmak şartıyla çay, kahve serbest.
aslında akşam 6'dan sonra bir şey yemez, sabah da kahvaltı etmezseniz adı konmamış bir aralıklı oruç sahibi oluyorsunuz. ben de görünce fark etmiştim, ben zaten böyle yapıyorum diye.
özellikle sabah kahvaltı etmeyi sevmiyorsanız, canınız istemiyorsa zorlanacağınızı da düşünmüyorum. birkaç gün akşamları çok acıkabilirsiniz ama alıştıktan sonra çok daha kolay gelecektir. uygulanabilir olduğundan verdiğiniz kiloları da geri almamak elinizde.
birçok sisteme iyi geldiğini söyleyen, sadece kilo vermek için değil sağlıklı yaşamak için gerekli olduğunu savunan doktorlar var. beslenme şekilleri kişiseldir, kime iyi gelir kime gelmez bilemem. ben hoşlandığımı ve bu beslenme şeklinin günü de kolaylaştırdığını söylemeden edemeyeceğim. iki öğün yemek yiyip bu işi rafa kaldırıyor gibi hissettiriyor.
ayrıca büyük kısıtlamalara gitmeden de aralıklı oruç tutabilirsiniz. akşam canınız tatlı çektiğinde yemeyin, ertesi gün öğlen yersiniz. hem sürekli olarak uzak durmayacağınız için kolay uygulanabilir bir diyettir hem de söylediğim gibi birçok şeyi kolaylaştırıyor.
kağıt üstünde bakıldığında evet, vücuda çok faydası olan bir beslenme biçimi. ama...
diyabet, gerçek hipoglisemi, reaktif hipoglisemi yani şekerle ilgili bir hastalığınız varsa, insülin, şeker ilacı vs kullanıyorsanız doktorunuza danışmadan sakın ve sakın denemeyin. şekeriniz sizi yerden yere vurur, işte böyle desem abartı olmaz toparlanmak hiç kolay olmaz. ben ettim siz etmeyin.
16 saatlik yapmaya başladım. ilk hafta çok mutluydum. enerjim süper tavan yapmıştı. sindirim sistemi acayip rahatlamıştı, düzene girmişti. gel gör ki, üç öğünü sığdıramıyorsunuz 16 saate. hipoglisemi yüzünden kahvaltı etmek zorundayım yoksa yerleri süpürüyorum. evde sorun olmuyor da, dışarıda bir yerde insanları paniğe sevk ediyorum yere yığılarak.
o yüzden ertesi hafta 14 saati deneyeyim dedim. yine fena olmadı. 2 ay kadar böyle devam ettim. ama bu arada reaktif hipoglisemi yüzünden gün içindeki şeker düşmelerim artmaya başladı. ama rh denen bu meret hormonlara, strese ve benzeri on binlerce etkene bağlı olduğu için ayak direttim. pankreas sen mi yaman ben mi yaman dedim. sonuç: pankreas yamanmış. hipoglisemi ataklarım zivanadan çıktı. ne yapsam şekerimi yükseltemiyordum. ve sonunda pes ettim. bıraktım if'i. şekerimi eski haline getirmek yaklaşık 3 haftamı aldı.
son bir not: üstte gerçek hipoglisemi dememin bir nedeni var. ülkede pek bir moda, açken sen sen değilsin moduna giren herkes şekerim düştü zannediyor ama şekerini ölçse, düşük olmadığını görecek. açlıktan gözün dönmesi ama şekerin düşmemesi başka bir şey.
Burada kalori alımını sınırlayarak amaçlanan şey, vücudu ketosis evresine sokmaktır. Kalori alımını kestikten yaklaşık olarak 12 saat sonra vücut bu evreye girer ve karbonhidrat yerine yağ yakmaya başlar. Açlık evresinde 8-12 saat arasında bir açlık duygusu hissedilse de, bol bol içilecek su ile bu bastırılabilir. Ketosis evresinde ise vücut açlık hissetmez, hatta enerji artar (yağ yakımı karbonhidrattan daha çok enerji sağlar).
Bir diyet gibi değil de, daha çok yaşam stili haline geliyor bir yerden sonra. Kahvaltıyı (kahvaltıdan kastım, uyandıktan 1-2 saat içerisinde yenilen öğün) es geçmeye başladığınızda daha kolay uyanıyorsunuz ve sabah-öğlen saatleriniz ketosis evresine denk geldiği için de daha enerjik hissediyorsunuz.
Yaklaşık 1 senedir bu şekilde besleniyorum. Bu süre içerisinde reflüm yok oldu. 20-4 uyguladığım zamanlarda pasta, pizza yiyerek 10 kilodan fazla verdim.
Bu beslenme biçimi, kahvaltıcıların ve gece kuşlarının düşmanıdır.
şok diyetlerin aksine yaşam biçimi olan yemek yeme alışkanlığı. bana göre bir şey sürdürülebilirse o şey genelde sağlıklıdır. insanlarımız kilo verme isteğiyle bu oruca başlasa da esasen kilo verme üzerine kurulmuş bir yapı değildir. kilo vermek isteyenlere çok yardımcı olur bu kadar. sağlık kazanım felsefesi diyebiliriz. türkçe çağrımı aralıklı oruçtur.
1 mayıs 2021 tarihinden beri annem uygulamakta. düzenli olarak kan tahlili yapıtırıp kilosuna bakıyoruz. kadın, yaşam tarihinde ilk kez trigliserid'ini referans değerlerde gördü. yüksek kolestrol nedeniyle 6 mayıs'ta doktor ilaç yazmayı planlamıştı fakat dünkü tahlillerde o da referans değer aralığına inmişti. bu iki analiz konusu en şaşırtıcı normalleşmeyi sergilediği için yazdım yoksa diğer tahliller de normalleşmiş vaziyette -ki doktor ufak çaplı şaşkınlığını gizleyemedi. kilo olarak da 83'ten 78'e düştü. uyguladığı aç kalma saati 18 saat. hiç kalori hesabına dikkat edilmedi ama gözlemim, 1500kcal civarı kalori alımı olduğu yönünde. 2 öğün allah ne verdiyse şeklinde beslenme programı var. ben de başladığımdan yazıyorum ki 6 saate 3 öğün sığdırma yerine 2 öğün hem daha fazla tok tutuyor hem de o kadar saat aç kaldıktan sonra daha porsiyonlu yiyecekler yiyerek ödül hissi kuvvetlenip göz doymasıyla birlikte motive de olunuyor.
araştırmalar göstermiş ki aralıklı oruç ömrü uzatıyor lakin herkes hurra girebilir diye bir şey yok. şeker gibi beslenmeye endeksli rahatsızlığınız varsa doktora başvurmak olmazsa olmazdır.
Eskiden boksör diyeti derlerdi. Tartı zamanı yaklaşan boksörler arasında hala yaygındır.günde 18+saat aç gezmeyi gerektirir. Bazen 24 saati geçiren olur, yaygın haliyle 18-6 saat aralıklı iki öğün yenir.
Eğer antreman yapılmışsa ikinci ( 6 saat sonra yenilen) öğünde eser miktarda (bir avuç hacminde) ekmek pilav yenebilir. Yoksa et yumurta yogurt marul.
Burada altın nokta bunun düzenli ve ciddi (öyle "tam 5 km yürüdüm ya daha ne olsun" değil, gerçek antreman) spor yapanlara yaramasıdır.
Asıl kaide ile bitirilerim. kilo vermenin kuralı tektir: yediğinden fazlasını yakmak. Bitti. Gerisi bu kuralı en kolay nasıl işleteceğinize dair, genel geçer olmayan, her bünyeye, yaşam tarzına göre değişen öneriler. Diyet külliyatıni, bu sarsılmaz gerçeğin çevresinden dolaşmaya çalışmak için kullanmayın.
3. günden itibaren insanı hiç hissetmediği kadar enerjik hissettiren yeme disiplini. insana derken bana, çevreme. şimdi şekeri vardır, sorunu vardır dener, ölür, dava açar, param yok.
uykum da düzeldi, spor performansım da, cildim de, midem de. kovboy filmlerinde satılan doktor jamaica'nın yeşil iksiri gibi bir şifa bu aralıklı oruç.
haftaya tedavim bitiyor, altı aylık aradan sonra döneceğim.
Çünkü bu sistemde yemek yenildiğinde, sürekli atıştırma veya günde birçok defa öğün yapma durumu ortadan kalkıyor ve haliyle, vücuttaki insülin- glukoz seviyeleri değişimi sürekli uyarılmadığı için, insüline karşı gelişen direnç kırılıyormuş. Tabii bunda alınan toplam kalori miltarının azalması da etkiliymiş.
Yaşlanmaya bağlı görülen bilişsel fonksiyonlardaki azalma oranını azaltıp ve öğrenme üzerine de pozitif fayda da sağlıyormuş.
Kadınlarda hormonal düzen üzerindeki olumsuz etkileri sebebiyle düzenli if önerilmiyormuş. tabii bunda aşırı kalori kısıtlamanın da etkisi büyükmüş.