eksikliğinde hayat kalitenizi ciddi anlamda düşüren vitamin çeşidi.
eksikliği halsizlik, yorgunluk, kilo verememe, kemiklerde ağrı, güç bulamama, kasların zayıflaması, depresyon, değişken ruh halleri, saç dökülmesi gibi çok ciddi sorunlara yol açabilir.
genel bir kan tahlili vermiştim zamanında, onun sonucunda vücudumdaki d vitamini değerlerinin tam anlamıyla yerlerde olduğunu öğrenmiştim. sonra takviye falan aldım o yıl içinde normal seviyelere çıkarabildim. sabahları yataktan kalkmanın işkence olması, sürekli yorgunluk ve iç sıkıntısı gibi durumlarla yaşamaya çok alıştığım için ben böyleyim sanıyodum, vitamin eksikliğinden kaynaklıymış. * o yüzden düzenli tahlil yaptırmakta fayda var. bir de artık anlayabilecek duruma geldim kendi halimi, yine düştü galiba bu vitamin diye doktora gidiyorum fark edince. ama son görüştüğüm aile hekimi artık sağlık ocaklarında ölçülmediğini söylemişti. işimi riske atmayım derseniz bu gibi durumlarda bi endokrinologla görüşmek en iyisi.
Vücudumuzda fosfor ve özellikle kalsiyum seviyesini kontrol edip, bağırsaklarda kalsiyum emilimini gerçekleştiren en önemli vitamindir. Bu nedenle diş ve kemiklere faydası vardır. Yokluğunda vücutta yorgunluk, kas zayıflamaları, diş çürükleri, yetersiz kalsiyum emilimi, böbreklerde fosfor birikmesi gibi durumlar meydana gelebilir.
güneş vitamini. bitkilerin fotosentez yapması gibi değil tabii ama yine de güneş ışığı yardımıyla sentezlenir. güneşle ilişiğimiz azaldıkça d vitamini eksikliği artıyor. çocuklar parka değil avmlere götürülüyor çünkü gezmek için. kadınlar kapandıkça, ellerinin ve yüzlerinin gördüğü güneş yetmiyor. ömürler evin içinde ve alternatifi kapalı alanlarda ve örtüler altında geçtikçe doktorlar d vitamini reçete ediyor.
Sağlık bakanlığının önerisine göre 0-1 yaş arası bütün çocukların günde 3 damla (400 ünite) kullanması gereken vitamin. Toplumda zaten eksik, hele dini nedenlerle kapalı annelerin çocuklarinda eksikliği daha hissedilir olur. D vitamini düşüklüğünden kalsiyumu düşüp de havale geçiren çok çocuk görmüşlüğüm vardır. Çocuklarınız için d vitamin takviyesi ve aile hekiminizin önerilerine uyun. Yetişkinlerde; el, boyun, dirsekler ve yüzünüzü açık olacak şekilde 15 dakika öğlen güneşine çıkın. Zorunlu olduğunu düşündüğüm not: kendinizde bir takım şikayetler görüyorsanız teşhisi internette aramayın. Doktorunuza danışın.
Aslında yararlı bir kolestroldür bir nevi. Vücudunuz yarım saat güneş ister. Banyo yapıp keselenir ve o yağ tabakasını kalkdırırsanız bir kac saat d vitamini üretemezsiniz. En kötü yanı ise başta kalsiyum ve kimi mineralleri alamaz vücut.
O yüzden güneş deyip geçmeyin. Ki artık kimi insanlar sabah yola çıkıp akşam döner oldu güneş görmediği işinden eve.
Güneşin kanserojen etkisi düşünüldüğünde, "hapını al güneşe de çıkma" ekolü güçleniyor.
Hekim değilim, hekimlerin bile birbirine düştüğü bu tartışmada öğüt vermem ama ne uykusuzluk, ne sigara, günlük hayatta güneş kadar cildin ağzına sıçan bir etken görmedim kısa ömrümde. Çıkmıyorum, çıkarsam uzay faktörlü Kreme abanıyorum artık.
Şimdi biri çıkar Kreme de zararı diyorlar" der. Çağ öyle bir çağ.
güneşten alınabilen bir vitamin türüdür. yanlış bilmiyorsam şöyle bir kıyaslama duymuştum bir doktordan. güneş alan bir ülke olmamıza rağmen d vitamini değerleri ülkemizde ortalama 20 ama almanya gibi bir ülkede d vitamini oranı 60 şeklindeymiş. basit bir kan tahlili yaptırarak eksikliğinin farkına varılabilir ve çok basit damla / hap gibi ilaçlar ile çözülebilir bir problem. en büyük yan etkisiyle üşüme yapması.
d vitamini almak için bütün gün güneşin altında kebap olmak gerekmiyor. herşeyin fazlası zarar. günlük 15-20 dakika el ayaları, dirsek içleri güneş görse yetiyor. kısa kollu bir giysiyle açık havada biraz gezinmek bile yeterli. d vitamini eksikliği en çok kadınlarda görülüyor ülkemizde. çünkü güneş değecek her yerleri kapalı artık. gezmek için de parklar sokaklar yok. avm'ler var.