bu röportajdan 1 saat sonra da mcfarlane kendi facebook hesabından canlı yayın yapıp soruları cevaplamış. onun da linki burada . bu iki açıklama da yaklaşık 1 ay önce yapılmış durumda, aklınızda olsun.
konuşulan ve yazılanları anlamak için yeterli ingilizcesi olmayanlar ama spawn'ın yeni filmi için de fellik fellik bilgi arayanlar için özetlemek gerekirse (evet, amme hizmetimle geldim);
- ilk videoda, mcfarlane'e sorulan ilk soru, senaryonun ne kadar uzun olduğu ve filmin kaç dakika olacağıyla ilgili. bu arada şunu da hatırlatmak gerek: filmin senaryo yazımı tamamlanmış durumdaymış (çığlık attım ben ofiste bunu duyduğumda). mcfarlane bu soruya şöyle cevap vermiş: "hollywood'daki insanlar senaryoya "sayfa başına 1 dakika" olarak bakıyor. yani 90 sayfalık senaryonuz varsa, 90 dakikalık filminizin olacağını düşünüyorlar. ben buna katılmıyorum. senaryoyu bitirdiğim zaman elimde 167 sayfa vardı., sonra bunu 137 sayfaya indirdim. ama bu kadar uzun olacağını sanmıyorum. 90 dakika ile 120 dakika arasında olur herhalde."
- ilk videodaki diğer soruda ise, filmin 2018'in başında (şubat gibi demişti, bununla ilgili de girdi yazmıştım) çekilmeye başlayacağını söylediği ve bunun olabilmesi için de oyuncu seçimine bu sıralarda başlaması gerektiğiyle alakalı. mcfalane'in cevabı şöyle: "birkaç gün önce ilk seçme toplantımızı yaptık (burada bahsettiği "ilk oyuncumuzla görüştük" değil, "kimlere bu senaryoyu yollayalım?" toplantısı). bundan sonra da oyunculara senaryoyu gönderip seçmelere başlayacağız. hollywood'daki oyuncu havuzundan senaryoya uygun olanların cevap vermesiyle yola çıkarız."
- ilk videodaki sorulardan bir diğeri, oyuncu seçimleri hakkında bilgi vermesi ve hangi karakterlerin filmde yer alacağı ile ilgili. buna çok politik cevap vermiş mcfarlane. soruyu soran eleman açıkça "wanda'nın da filmde olacağı söylentileri çıktı. buna ne demek istersin?" bile demiş ama paşamız pek istifini bozmamış: "bazı karakterleri söyleyeyim. sam ve twitch'in olacağını söyledin ama bu doğru değil. sam hikayede yok, filmde de olmayacak. ama twitch var. spawn zaten var, biliyorsunuz. sam'e benzeyen ama twitch'in başka bir meslektaşı olacak. hatta bu role iyi bir oyuncu bulmamız gerekecek. etti 3. bir de kadın başrolümüz var. aşk hikayesi gibi değil, yan hikaye gibi. bunlar temel karakterlerimiz olacak."
- ilk videoda soru soran eleman the violator'dan falan bahsedip güya mcfarlane'in ağzından laf almaya çalışınca, mcfarlene şunları demiş: "bu filmde kahramanca şeyler olacak demiyorum ben. filmin olayı sadece spawn. eğer filmi seri haline dönüştürebilir de, 2., 3. ve hatta 4. filmi yapabilirsek, o zaman hikayeyi genişletebiliriz. biliyorsun, küçük bir bütçeyle çekmeye çalışıyoruz bu filmi. çok pahalı bir şey yapmıyorsan, çok fazla dikkat çekemiyorsun. tam tersi durumunda ise, hemen dikkat çekiyorsun ve seriye dönüşebiliyor filmin. ben bir temel oluşturmaya çalışıyorum bu filmle."
- ilk videoda spawn'ın filmde konuşup konuşmayacağı ve tamamen bir cgi karakteri olup olmayacağı hakkında bir şeyler soruyor eleman. bizimki şunları diyor: "zaten bildiğin gibi, spawn'ın varlığı (benliği) konuşmaz. spawn'ı filmde pelerini ve haşmetiyle "hey, n'aber, ben geldim" diye görmeyeceksiniz. gene de spawn'ın orada olduğunu bilecek, sesini duyacaksınız. bu bütçeyle cgi'a yüklenemeyiz. pratik olup sahneleri çekmeyi ve filmin %90'ını cgi'sız çekmeyi istiyorum. ardından cgi'dan yardım alabiliriz. cgi'ı ben yemeğin tuzu biberi gibi kullanabilirim. bakacağız duruma işte."
- ilk videodaki bir başka soru, filmin r rated (filmin belli kısıtlamalarına göre vizyona girmesi***) olacağı ve vizyonda gösterilemeyecek kesilmiş sahnelerin ne kadar olacağıyla ilgili. tamamen gereksiz bir soru (daha çekimler bile başlamamış yahu) ama reyizimiz cevaplamış gene de: "henüz bilmiyorum ama düşündüğümü söyleyeyim. filmde kullanabilirsek her şeyi kullanacağız ve sahne artırmayacağız. seksi bir şekilde "uncut version" diyerek bir şeyler çıkartmayı sevmiyorum ben. r rated hakkında konuşulduğunu duyuyorum. mesela deadpool'u ben r rated olarak görmüyorum. içinde biraz cinsellik ve küfürlü dil var. benim için r rated demek dram demek. logan bunu biraz ileri taşıdı ama bizim yapacağımız iş ne logan gibi ne de deadpool gibi olacak."
- ilk videonun son sorusu filmin ne zaman gösterime gireceği ile ilgili. mcfarlane'in cevabı şöyle: "yazdan önce gösterime sokamayız çünkü gişe avcısı filmler de o zaman giriyor ve onlarla baş edebilecek bütçemiz yok bizim, anlattığım gibi. ya cadılar bayramı civarında ya da oscar ödülleri civarında sokabiliriz. cadılar bayramı'na yetiştiremeyiz sanırım. diğer seçenek olan, yılbaşından sonra, oscarlardan sonra olabilir. ocak, şubat, mart gibi olabilir. böylece yaza kadar da neler yapabileceğimizi görmüş oluruz". videonun sonunda kameranın kendisini çektiği açıyla, sol omzunun üzerinde asılı tabloyu gösterdi ve "eğer bu tabloya baktığınızda bir şeyler hissediyorsanız, ilk teaser'da da heyecanlanacaksınız demektir." dedi. baktım ve içip ürperdi benim. sanırım hedef kitledeyim =)
ikinci video olan soru-cevap kısmında neler konuştuğundan da bahsedeyim, henüz okumaktan sıkılmadıysanız. soru ve cevap olarak yazmayayım, maddeler halinde nelerden bahsettiğini yazayım.
- filmde en çok konuşan ve en çok sahnesi olan twitch olacak (burada spawn'ın ilk sayısından konuşma balonları gösterdi. ardından da twitch'in filme nasıl yansıtılacağını anlatırken yeni çizimlerini gösterdi. baya genç görünüyor twitch. filmde de öyle olabilir. twitch'in karakteristik özelliklerini anlattı. eski sayılardaki çizimlerindeki ayrıntıları tam olarak yapamayacaklarını ama bıyığını, çıkık çenesini ve "cool" saçlarını yapabileceklerini söyledi. içinin nerd olduğunu ama dışarıdan "adam gibi" görüneceğini belirtti. ardından ilk videodaki röportajdan bahsetti. bazı cevapları bu röportajdakilerle aynı olduğu için onları tekrar etmeyeyim.)
- (gary oldman'ın filmde twitch'i oynayacağını duymuş birisi, "doğru mu?" diye sormuş*) ilginç bir öneri bu. karım da bana aynısını söyledi, oldman'ın hayranı o da.
- ("en sevdiğiniz hitchcock* filmi ne?" diye sormuş birisi*) sanırım the birds olmalı*. çocukken beni çok korkutmuştu.
- pelerin tabii ki olacak, pelerinsiz spawn olur mu? şu anda arkamda görünen tişört gibi kan kırmızısı olacak ama her zaman görmeyeceksiniz.
- cameo olacak elbette, bendeki egonun ne kadar büyük olduğunu görmüyor musun? illa ki ünlü yönetmenlerden birini arka planda oynatırım (dalga geçiyor).
- filmden sonra animasyon da olacak. yani eski animasyon geri dönüyor diyebiliriz (aga, mutluluktan gözyaşı dökmek bu işte).
- en az 3 film olsun istiyoruz. çizgi romandaki bütün ses getirmiş karakterleri sinemaya aktarma düşüncem var.
- ("yeni oyun çıkacak mı?" sorusu gelmiş) yeni oyun çıkması için markanın (spawn'ın, filmin) tutulması gerekiyor.
- seriyi yazmaya başlamadım çünkü bu filmin sonu 2 yola ayrılacak. filmden sonra bunu oturup tartışacağız.
- ("spawn vs. batman filmi çekmeyi düşündünüz mü?" diye sorulmuş*) havalı olabilir bu. bunun için warner bros.'u ikna etmeniz gerek.
- film müziklerini daha düşünmedik tabii. filmin yapımı bitmeye yakın bu işler düşünülür.
- aklımdaki fikir, her gün sette olmak ve facebook'tan canlı yayın yapmak. böylece size her gün perde arkasından birkaç sahne gösterebilirim. hem film yapımının nasıl olduğunu görürsünüz hem de bu yolda partnerim olmayı tadarsınız*.
- 50 oyuncu listesi çıkardım. bütçemize göre bunlar arasından seçim yapacağız ve seçim yapılacağız. önce bizimle ilgilenen var mı, ona bakacağız. ardından bu oyuncular arasından ajandalarında bize yer açabilecek olanlarla görüşeceğiz. filmi çok hızlı çekmek istediğimiz için bunları aramamız önemli. spawn'ı oynayabilecek 15-20 aktör var elimizde. filmi çekip izleyicilere göstereceğiz. gösterime girdikten sonra, her şeye siz karar vereceksiniz. tepkilerinize göre bundan sonrası (seri olup olamayacağı) şekillenecek. kendimize şans dilemekten başka bir yolumuz yok.
- oyuncular belli olduğunda gene buradan (kişisel facebook hesabından) sizlere açıklayacağız.
benim gibi yeni spawn filmiyle ilgili haberleri merak edenler olabilir. todd mcfarlane'in kendi facebook hesabının link ini de şuraya bırakayım.
(bkz: todd mcfarlane) tarafından '90'ların ilk yarısında yaratılmış çizgi roman ve sinema karakteri. uzun uzadıya anlatma kısmını ilgi alanı çizgi roman olanlara bırakayım. genel olarak bir çerçeve çizme amacındayım. az da olsa bilgi vereyim ortalığı wiki'ye çevirmeden.
çizgi roman karakteri olarak spawn, ilk çıktığında pek tutmamıştı. ancak filmi ve aynı yıl çıkan, 3 sezon süren çizgi filmi (bkz: spawn animated series) piyasaya sürüldüğünde, hem büyük beklenti yarattı hem de spawn'ı tanınır kıldı. filminin müzikleri de muhteşemdi. hatta o kadar iyiydi ki; özellikle spawn hayranları için film ne kadar kötüyse, müzikleri o kadar başarılıydı. şarkı listesi* tekrarlardan oluşsa da bir kısmını şuradan dinleyebilirsiniz.
yazdığım gibi, filmle aynı yıl çıkan çizgi filmi ise tam anlamıyla başyapıttı. 3 sezon, 18 bölüm olarak çekilen ve dönemine göre en gerçekçi, en sert (yer yer gore olarak tanımlanan), en iyi bilgisayar efektleri kullanılmış ve ilk kez bir çizgi filmde açık açık küfredilmiş (fuck you'lar havada uçuşuyordu) yapımdı. hikaye olarak spawn'ın ortaya çıkışından öncesini de içermesi açısından klasik çizgi roman çizgisinde olmasa da, ortaya konan ana ve yan karakterler doyurucuydu. hikayeye gelirsek;
albert francis simmons (kısaca al simmons) özel ajandır. amerikan başkanını suikasttan kurtardığı bir operasyondan sonra, cia tarafından terfi ettirilir ve gizli görevlerde yer almaya başlar. ancak kendisine verilen bu gizli görevler, sıklıkla kendisini vicdanen sorgulamasına yol açar. kendisinin üst rütbelisi ve görevleri kendisinden aldığı adam olan jason wynn, al'ı, al'ın ortağı bruce stinson'la birlikte bir göreve gönderir. stinson görevde al'ı bilerek vurur (sürprizli). al yanarak ölür ve cia'in masumları öldürdüğünü hissetmesi ve bunda payı olduğunu düşünmesi sebebiyle cehenneme gider (sebepler daha geniştir aslında ama spoiler olmasın. izleyin, okuyun, kendiniz öğrenin). al, şeytanın adlarından biri olan ve çizgi romanda da şeytanın görev verdiği demonlardan biri olan malebolgia ile bir anlaşma yapar: karısı wanda'yı son bir kez daha görmek. malebolgia bunu kabul eder. al dünya'ya geri gönderilir ancak beklediği dünya bu değildir. malebolgia al'ı, ölümünden 5 yıl sonra, hiçbir şey hatırlamayan, insana da hiç benzemeyen -tam anlamıyla*- bir yaratık olarak dünya'ya yollamıştır. al'ın bundan sonra yapacaklarının ne olacağı ise tamamen cehennem tarafından şekillendirilmiş gibidir.
hikaye aşağı yukarı bu. bu ilk versiyondan sonra gırla spawn versiyonu ortaya çıktı. dark ages ya da medieval spawn olarak adlandırılan versiyon orijinal senaryodan sonraki en iyi versiyondur. orta çağ olduğu için, orijinal haline göre oldukça sınırlı sayıda özelliği vardı bu seride spawn'ın. yalnızca kılıç, balta ve kalkan kullanabiliyordu ama gerçekçilik ile fantastik kurguyu iyi harmanlamış bir seriydi.
spawn'ın genel olarak özellikleri ise şöyle: uçabilir, korkunç görünümünü pekiştiren pelerini birçok şekil alabilir, teoride ölümsüzdür (zaten ölmüştür), kendini iyileştirebilir, yer değiştirebilir* ve şekil değiştirebilir.
"madem siz doğru dürüst yapamıyorsunuz, ben yapayım bari" diyen bir hayranı tarafından kısa filmi de çekilmişti. şuradan izleyebilirsiniz.
imdb'de yer alan sallamasyon olabilecek bilgiye göre spawn'ı canlandırmaya can atan jamie foxx beni heyecanlandırdı. cuba gooding jr.'ı pek bilmiyorum ama foxx sıkışık ajandasında yer ayarlabilirse, biraz da kilo alıp rolü severse, güzel olabilir. imdb'deki "spoiler olabilir bak bu" dedikleri (böyle spoiler olmaz) diğer bilgiye göre de, hikaye al simmons'ı değil, müfettiş yardımcısı twitch 'i merkeze alarak geçecekmiş. tam da spawn animated series gibi. "2018 şubat'ta çekimlere başlarız" da demiş mcfarlene.
üzerinden 20 yıl geçmiş, benim gibi hayranları dışında kimsenin beğenmediği filmi bir kez daha izlemek için bundan iyi sebep olamaz.
todd mcfarlane tarafından neredeyse 3 buçuk yıl önce yeni filmi yapılacağı söylendikten sonra hiçbir adım atılmamış, büyük hayal kırıklığı yaratacağı belli olan senaryosu kamuoyuna sızmış, mcfarlane'in müthiş bir reklamcı olmasından dolayı "bin kelime bir hareketten daha etkileyicidir" mottosuna kurban gitmiş film ve karakter.
hem sızan şu senaryonun ne kadar berbat olduğuna değineceğim hem spawn'ın mortal kombat 11'e eklenmesiyle birlikte yeniden popüler olması üzerine yazacağım hem de yanık yüzlü yakışıklım hakkında biraz içimi dökeceğim.
her ne kadar kendisi kötü olsa da, 1997 çıkışlı filmde spawn'ı canlandırarak gönülleri fetheden michael jai white'ın geçen yılki röportajında filmin neden kötü olduğunu açıkladığı video şurada dursun. jai white, sürekli aksiyon filmlerinde yer aldığı için film olan spawn'ı da doğrudan "al simmons'ın değişen hayatı" olarak görüyor tabii. spawn'a dönüşmüş olsa da, simmons'tan bir şeylerin kaldığına tutunmuş ve "spawn da olsa, simmons bir insan" mantığına sıkı sıkıya sarılmış. mcfarlane'in orijinal spawn çizgi romanlarının birkaç sayısını dahi okumuş olanlar da bilir ki, çizgi roman kahramanı olarak spawn, simmons'ın üst benliği haline gelmiştir. simmons olmadan spawn gerçeğe dönebilirken, spawn olmamış bir simmons gene orijinal çizgi romana göre 5 yıl öncede kalmış silik ve parça parça anılardan oluşan bir alt benliktir. jai white'in spawn'ın alt benliği olan simmons'ı ön planda tutmak istemesini de anlıyorum çünkü kahraman anlatılarında her zaman "ama ben bir zamanlar herkes gibiydin, sıradandım" mantığına sıkı sıkıya tutunma eğilimi vardır (spider-man sık sık peter parker olarak espriler yapar, wolverine ise logan'ın huysuzluğunu sık sık öne çıkarır). spawn'da ise, simmonslaşmak, çoğunlukla kopuk anılardan ve kafa karışıklığı ile buhran ve pişmanlıklardan örülü bir bulutun içinde yürümeye benzediği için mcfarlane tarafından genellikle tercih edilmez. orijinal serinin özellikle ilk 10 sayısında bu spawn-simmons yüzleşmesini sık görürsünüz ama sonrasında simmons spawn'ın içinde eriyip gider. yani, jai white, spawn özelinde "e sonuçta insan yahu" derken fena halde yanılıyor.
jai white, gene geçen yıl verdiği şu röportajda, mcfarlane'in yeni film için birkaç yıl önce kendisiyle konuştuğunu ve senaryonun içeriğinden bahsettiğini söylüyor. "100 milyonlarca doların var ve daha önce ne bir film yönetmişsin ne de bir filmin senaryosunu yazmışsın. sana hangi büyük şirket 'al şu 150 milyon doları, istedğini çek' desin" de diyor, "mcfarlane'in kafasında yeni filmde spawn'ın sadece bir sis olarak görülmesini ben de anlamadım ama kendi yaratımı bu, istediğini yapabilir, ben anlamıyorum" da diyor. burada, şu yeni senaryonun kamuoyuna sızan kısımlarıyla ilgili de bir parantez açayım. spawn is a bed başlığını atarak dikkat çekmiş videodaki elemanın anlattıklarına güvenirsiniz ya da güvenmezsiniz; bilemem. ama bu söylentiyi şuradan da okumak mümkün. özetle; mcfarlane, senaryosunu da yazıp yöneteceği yeni filmde spawn'ı hamam böceklerinden oluşan, sadece sis olarak görülebilen, hikayenin hiçbir yerinde ana karakter olmayan, twitch'in saçma sapan ailevi sorunlarının yan ürünü olarak ortaya "kendiliğinden" çıkan biri olarak göstermiş. daha da kötüsü, spawn'ı hiç görmemekle birlikte, ilk 15 dakikada kendisinin güya yer aldığı sahnelerin en belirgininde spawn bir yatak olarak gösteriliyor. felaketler bununla bitti mi sandınız; hayır. blm (black lives matter) mevzusunu da hesaba katan mcfarlane ve yapımcılardan biri olduğu söylenen blumhouse productions, twitch özelinde polisleri genellikle cici ve kırılgan olarak gösterirken, aynı zamanda, başka bir sahnede de, polisten kaçan bir zencinin ağzından "polis bir zenciye 'git burdan' dediğinde gidersin çünkü ölmek istemezsin" dedirtmiş durumda. bu kadar popülist bir spawn filmi olabileceğini benim gibi spawn hayranlarına kelime kelime anlatmanız mümkün değil. blumhouse, blm ortaya çıktıktan sonra bir açıklama yaparak "filmle ilgili şeyleri daha doğru bir şekilde anlatmalıyız" açıklamasını da yapmış. yani, belli ki twitch üzerinden ilerleyen bir film doğrudan siyasi ve popülist açıklamalar içinde boğulacak, aslında ne twitch ne de spawn ana konu olacak. sadece blumhouse'un bu açıklamasından yola çıkarak bile filmin bu yönde gideceği, hiçbir spawn hayranına "bakın, biz bir şeyler deniyoruz" saçma açıklamalarının yapılamayacağı anlaşılıyor. açıkçası, bunları okuduktan ve izledikten sonra, benim midem bulandı. mcfarlane'in çizgi roman dehası ve müthiş bir reklamcı olduğunu biliyordum ama kendisinin de en sevdiği karakteri bu kadar ucuz bir şekilde harcayabileceği aklıma gelmezdi.
senaryodan parçalar okuyan elemanın videosunda, mcfarlane'in image comics'teki spawn evreninde "yüzlerce" karakter yaratmak istediği ve kendi mirasını da sonraki kuşaklara böyle aktarmak istediğini söylediğini de anlıyoruz. benim buradan anladığım tek şey şu: "filmle uğraşacağım ama bu 20 yıl sonra mı gün yüzüne çıkar, hiç mi ortaya çıkmaz; bilmiyorum. bunun yerine, yüzlerce karakter yaratıp kendi adımın altın harflerle yazılıp tarihte hep kalmasını istiyorum". e babacığım, sen zaten spider-man'in ilk çizimlerinde emeği olan, x-men ve hulk da çizmiş, alan moore ve neil gaiman'la ortak işler yapmış, marvel havası solumaktan çürümüş ciğerinle "sıçarlar" diyerek image comics'i kuran ekipte yer almış, dc comics ve marvel comics çatısı altına girmeden popüler olmuş spawn gibi müthiş derinliklere sahip bir karakter yaratmışsın. yüzlerce karakter yaratıp sıçmak, tek bir spawn'la ulaştığın başarının yanında sinek boku kadar kalmaya mahkum olacak. 60 yaşından sonra kariyer değişikliği yapmak gibi bi' şey bu. spawn evrenlerini geride orta çağ'a kadar, ileride on binli yıllara kadar genişlettin. bu evrenin ana karakteri de her zaman spawn'dı, bundan sonra da hep spawn olacak. yüzlerce karakter yaratmaya ihtiyacın yok ki. bu konu ile ilgili, aynı elemenın şu videosunu da izleyebilirsiniz. baya baya ağzına sıçıyor mcfarlane'in, haberiniz olsun.
hiçbir zaman çekilmeyecek, artık moral bozan film mevzusunu bir kenara bırakayım. mutlu eden şeyler yazayım şuraya be. mortal kombat 11'de (adı artık "mk11 ultimate") de yer alacağı, spawn animated series ve filmde de seslendirmesini yapan efsanevi adam keith david'in de aynı görevde olacağı açıklandığı anda kafayı yemiştim =) 3 video bırakacağım aşağıya. videodakilerden hiçbir farkım yoktu; ellerim titriyor, göz bebeklerim büyüyordu. ve bu oyun bende yok (halâ), bunlardan hareketle, spawn sevgisinin çapını hesaplayabilirsiniz.
diğer adı todd mcfarlane's spawn olan, 1997'de başlamış ve 3 sezon (her sezon 6 bölüm, her bölüm yaklaşık yarım saat) sürmüş, milenyuma 1 kala bitmiş müthiş çizgi film serisidir. spawn'ı filminden dolayı sevenler hoşlanmayabilir. biraz çizgi roman takibi ve süper kahramanlara bakış açınızın "superman harika yaae, herkesi dövüyo. çok iyi adam"dan öte olması gerek. yoksa hiçbir bok anlayamazsınız.
çok sert bir giriş oldu (benim standartlarıma göre bile). ama spawn'ı sadece filmi ile bilen ve böyle yargılayan birçok insan var etrafta. özellikle sosyal medya bunlarla kaynıyor. karanlık teması, cehennem askeri olması, şeytani ögeleri özellikle ergenleri pek heyecanlandırıyor ama spawn sadece bunlardan ibaret değil. iyi ki de değil. aslında sadece bu yüzden biraz çizgi roman takibi ve bakış açısı gerektirdiğini yazdım. bunlar gerçekten de şart bu seriyi izlemeniz için. todd mcfarlane ikinci sezonunun son bölümünün ardından yaklaşık 5 dakika kadar konuşuyor. dvd için özel bir ek olabilir bu. sene olmuş 2017, bu 5 dakikada bahsettikleri halâ geçerli. adam diyor ki: "çeşitli iletişim organlarından bize ulaşan insanlar bir "çizgi roman" olduğu için cumartesi sabahı yayınlanacak bir çizgi film olduğunu düşünüyorlardı. onlara sürekli dedim ki: "anlaşılan romanı okumamışsınız. olayların nasıl gittiğini bilmiyorsunuz. ödevinizi yapıp ondan sonra gelin". adam bunu '90'ların sonunda, oldukça da ünlü bir çizerken söylüyor açık açık ve bu adamın çizgi filmi hbo'da yayınlanıyor o zamanlar. hayal edebilmeniz için şöyle yazayım: ünlü televizyon kanallarının birinde yayınlanan ve izlenen bir dizinin ünlü bir oyuncusu çıkıp "sizin beni ve bu diziyi eleştirmeniz için önce benim geçtiğim eğitimlerden geçmeniz ve benimle aynı yerde olmanız gerek". kabaca göt ister bunu demek, di' mi? mcfarlane her zaman büyük götlüydü iyi ki =)
bahsettiğim bu 5 dakikada bir şey daha söylüyor ki; bence amerika'nın çizgi filmleri ya da animasyonları ile japonlar'ınkilerin ya da çinliler'inkilerin neden aynı olmadığını güzel özetlemiş: "benim için, gördüğüm en güzel çizgi roman, yorumu ve dağıtımı açısından konuşmak gerekirse, akira ismindeki romandır. otomo katsuhiro tarafından yapılmıştır. çizgi filmi amerika'da da kısa bir süre yayınlandı. görsel olarak hayret verici bir seyirdi. kalite ve saniye başı geçen kare sayısı olarak... disney'de yapılanların çok az altındaydı. maalesef, bu ülkede bir çeşit uçurum var. cumartesi sabah kuşağındakilerle "disney harikası" kalitesinde olanlar var, ki pek çok stüdyo tarafından tutulan da son söylediklerim. ikisi arasında sahiden de hiçbir şey yok. kalite ve tür olarak değerlendirirsek spawn tam olarak ortada yer alıyor. içinde oynayabileceğiniz öylesine büyük bir alan var ki. bundan mutlu olmamam mümkün değil". güzel açıklamış, di' mi?
çizgi filme geri döneyim, zira çok fazla gereksiz ayrıntı verdim. spawn'ın orijinal serisinin açılışıyla başlıyor çizgi film de (film de böyle başlamıştı, hatırlarsınız). ama sonrası oldukça ağır ilerliyor. genelde bu kadar ağır ilerleyen hiçbir görsel şeyi (bunun içine baleyi, tiyatro oyununu ve operayı da katabilirim) sevmiyorum ben, içim sıkılıyor. jim jarmusch sevmeme nedenlerimin başında gelir bu sebep. çizgi filmdeki bu ağır işleyiş beni ele geçirdi adeta; hem de ilk sahnesinden son sahnesine kadar. bütün seri 9 saati aşıyor biraz. serinin içine girmemdeki en büyük etken, başlangıçta da yazdığım gibi, spawn'ı iyi bilmem. filmini en az 4-5 kere izlemiş, orijinal serisini birkaç kere okumuşluğum var. bence mcfarlane bu çizgi filmi benim gibiler için yapmış o yıllarda.
uzun zamanınızı alacaktır ve başından kalkmadan izlemeniz gerekiyor. internette dvd hali bulunuyor, 6 parça halinde ve her parça 1 buçuk saate yakın. güzel türkçe alt yazısı da mevcut. böyle izleyebilirsiniz. youtube'da da orijinal dili olan ingilizce hali var ama özellikle clown'ı (violator) seslendiren michael nicolosi'nin aksanından hiçbir şey anlamama ihtimaliniz çok. alt yazılı izlemeniz şart.
ön şartı orijinal seri çizgi romanını bilmek olan, "karanlık ortamlı çizgi roman işte yaae"cılara ters köşe yapacak bir seri bu. benim en çok sevdiğim karakter olması sebebiyle hiçbir kötü yönünü göremedim tabii. şiddetle öneririm benim gibilere.
tam 1 yıl önce "jamie foxx ve jeremy rennerlı kadrosuyla seneye gösterime girer" gazını -sadece kendime pompalamakla kalmamış- sanki beklenen buymuşçasına yazdığım film. bu 1 yıl içinde todd mcfarlane özellikle film ile ilgili sessizliğe gömülmüştü. spawn'ın çizgi roman serisi olarak dünya'da -evet, dünya'da- "tek çizer elinden 300 sayı devam ettirilmiş ilk ve tek çizgi roman serisi" olma rekorunu kırmakla uğraşıyordu. galiba eylül içinde 301 de yapacak ve rekorunu geliştirmiş olacak. kendi yöneteceği yeni spawn filmi ile ilgili de sıkıştırmaya başlamışlar paşamı. açıklamalar yapmış o da. bunları paylaşmaya geldim.
öncelikle şunu paylaşayım: link . spawn 300 'ün geniş açıklamasını yapmış, 1995'ten beri hayatta olan kahramanın hem geleceği hem de çizgi romanındaki ayrıntılarını paylaşmış. güzel bir röportaj olmuş. mcfarlane'in kanadalı ingilizcesinden pek bi' şey anlamazsınız diye altyazı da eklemişler videoya.
burada da neden bunca aydır yeni filmle ilgili goy goy yapmadığını açıkladığı röportajından kesitler: link . özetle, yapımcılardan para dilenmenin bok gibi bi' durum olduğundan, yapacağı filme getirilecek r rated etiketinin hangi alanlarda olabileceğinden falan bahsediyor. bana çok ağlak geldi bu açıklamalar çünkü mcfarlane laps diye milyon dolarları -hem de artık kendi çocuklarından biri gibi olmuş olan- spawn'ın filmi için masaya yığabilecek kadar zengin bi' adam. kendi de açıklıyor zaten: "milyon dolarlarım vardır belki ama 20 milyon dolar bütçeyi tek başıma üstlenemem". görüştüğü para babalarının her birinin farklı fikirlerini kendisine empoze etmeye çalıştıklarını, her spawn hayranından 1 dolar isteyerek de bu filmi yapabileceğini ama hollywood endüstrisi içinde bunu yapmanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini ve gülünç duruma düşeceğinin garanti olduğunu açıklamış. "meh" dedim ben bunları okurken çünkü benim evin aşağısındaki bakkal ergin abi de aynı mantığı öne sürüp kendi markasını rahatlıkla yaratabilir. bakkal mantığına bürünmüş bir mcfarlane, benim gibi spawn hayranları için dünya'nın sonunun gelmesiyle aynı anlama gelecektir. hemen hemen aynı şeylerden bahsettiği bir diğer kaynak da bu .
memleketi kanada'da yapılan bir expo çerçevesinde telefonla bağlandığı bir radyo yayını olduğunu tahmin ettiğim kayıt da burada: link . mcfarlane'in konuşması bazı yerlerde hiç anlaşılmıyor. bizim kulzos radyo'da telefonla yayına konuk aldığımızda yayına iletilen korkunç ekolu ve boğuk sesin aynısından var. gene de, anlattıklarından anlayabildiğim kadarını özetleyeyim: bolca goy goy yapmış, spawn 300'ü boyuna övmüş, kendisinin de zaten bir iş adamı olduğunu ve çizgi roman sektörüne yeni yazar-çizer katmanın zorluklarını iyi bildiğini anlatmış. özellikle image comics özelinde "daha o kadar büyük bir şirket olamadık belki ama benimle birlikte şirketin ortaklarının hepsi şimdi ölse, image comics stabil olarak gelişmeye devam eder, olumsuz yönde zerre etkilenmez" demesi nefis. marvel ve dc'ye müthiş laf çakmış, "sizden başka çizgi roman şirketleri de var, bunu sık sık unutuyorsunuz" demeye getirmiş. filmle ilgili de, yukarıdaki paragrafta yazdıklarımı söylemiş gene. en son blackkklansman'la oscar'a aday gösterilen yapımcı jason blum'ın yapımcılık şirketi "blumhouse productions" yeni film ekibinde olduğunu da söylemiş. bu güzel bi' şey. en azından para kaynağı bulma yönünde bir adım atılabildiğini anlıyoruz. oyuncu kadrosunun temel taşlarının ikisini de zaten neredeyse 1 yıl önce kendisi açıklamıştı.
spawn'ın 300+ sayı rekor heyecanı kendisini pek meşgul ediyor bence. bu hype bir süre daha devam eder ve sonbahardan sonra film ile ilgili yeni gelişmeler duyarız. halâ hemen hemen hiçbir şeyi belli olmayan bir film olarak neredeyse son 1 yılda bir arpa boyu kadar yol alınmadığını görerek üzülmek de mümkün. mcfarlane'in devasa egosunu da sırtlayıp filmin çekimlerine en kısa sürede başlayacağını ummaktan başka bir şey yapamıyorum. yukarıdaki linklerden birinde "sony, universal, paramount gibi henüz marvel ve dc ile anlaşması uzun süreli anlaşmamış şirketleri film için destek olmaları konusunda bağlayabilirsem, filmin çekimleri için en büyük sorunları arkamızda bırakmış olacağız"a benzer bir açıklaması da var. umarım sony olmaz, paramount olur. paramount'un yakın geçmişte şirket olarak batmak üzereyken güç bela düze çıktığını da bilince (2 yıl önce ceo değiştirdiler, durumları o kadar vahimdi), keşke paramount mcfarlane'e omuz verse diye iç geçirmekten kendimi alamıyorum. hem spawn paramount'un yeniden ayağa kalkmasına destek olabilir hem de mcfarlane sırtını popüler bir yapım şirketine dayamış olarak rahatlar.
Eskiden dos işletim sistemi için yazılan programlarda hayat kurtaran, yazılımcıların karizmasına katkı yapan fonksiyon.
Dos işletim sisteminde aynı anda birden fazla program çalışmazdı. Fakat bir ana program, spawn fonksiyonu sayesinde başka bir programı aktifleştirip arka planda bekleyebilir; aktifleştirdiği uygulama kapandığında kendi çalışmasına kaldığı yerden devam edebilirdi.
Bu sayede büyük uygulamaları farklı uygulamalar halinde tasarlamak, güncellemek ve aynı anda birden fazla kişinin proje üzerinde çalışmasını sağlamak da mümkün olurdu.
Sonra Windows geldi ve mertlik bozuldu. Eskiden buralar hep komut satırıydı, Windows falan hep sonradan çıktı, işletim sistemi bile değildi; win.exe adında ezik bir programdı.
seneye vizyona girmesi beklenen yeni filminde spawn'ı jamie foxx'un canlandıracağının açıklanmasından aylar sonra, filmin etrafında döneceğini karakter olan twitch'i de jeremy renner'in canlandıracağı kesinleşmiş film.
yer aldıkları filmlerde astronomik ücret talebinde bulunmayan oyunculardan kurulu bir ekip olacak, orası belli oldu. senaryoya dahil biraz daha ayrıntı ortaya çıkarsa, en az 1 yıllık bekleyiş de bir şeye benzeyecek.
mortal kombat 11'in dlc karakteri olarak açıklanan; ancak mart 2020'de oynanabilir olarak sunulacak olan çizgi roman karakteri. mortal kombat'ın yapımcılarına bu güne kadar hiç sövmemiştim; ancak bu hamleleri ile bildiğim tüm küfür külliyatını sülalelerine hediye ediyorum.
foxx'un yıllardır spawn'ı canlandırma isteği olduğu bilienen bir gerçek, kendisi de demişti zaten. ama şu an için dünya'nın film başına en fazla maaş alan oyuncuları arasında olan dicaprio'nun yeni spawn filminde hem de başrol oynaması pek mümkün değil. zira filmin bütçesi 10 milyon dolar olacak. dicaprio'nun 5 yıl önceki the great gatsby'deki başrolü için aldığı ücret 20 milyon dolarmış (kaynak: imdb). yani, mümkün değil.
gene de bi' heyecanlanma, bi' kıpırdanma olmadı değil. todd mcfarlene de filmin kadrosunu oluşturmak için kapı kapı dolaşmaya başlamış. 1997 yapımı filmin yönetmeni mark a. z. dippe ile görüşmüş. sanırım hemen hemen bütün spawn hayranları bu haberi okuduklarında "hayıııır!" diye böğürmüşlerdir.
yaratıcısı mcfarlane'nin -her zaman eleştirildiği şekilde- değişime kapalı olup olmadığıyla ilgili tartışmaları sürekli devam eden karakter.
geçen yıl yazılmış şu yazının da ana fikri bu. aynı yazının kaynakça olarak gösterdiği ama aslında kısaca özetlediği orijinal eleştiri yazısı da şurada . özellikle bu ikinci yazının linkine tıklayıp en azından çizgi roman kapakları ve sayfalarından verilen örnekleri incelemenizi öneririm. değişime kapalı olduğu için neredeyse 25 yıldır sürekli eleştirilen, marvel ve dc'nin hegemonyasını yıkmak için 1992'den beri mücadele eden bir çizgi romancı olarak üzerine fazla gelindiğini düşünüyorum. spawn'ın yıllar içinde hiç değişmemiş olduğunu üfürmek de korkunç bir hata. bu karakterin tarih çağları arasında gelip gittiği çok güzel serileri var (western zamanları var, orta ve ilk çağ var, dinozorların hükmettiği mezozik çağ dahi vardı). ayrıca, marvel ve dc'nin hemen hemen her 5 yılda bir yaptığı "karakterin hikayesini tamamen değiştirelim, sonra da buna paralel evren deriz" saçmalığının sadece daha fazla çizgi roman sayısı satmak adına yapıldığını spawn'da hiç görmedik. sanırım tutarlı olmanın çizgi romancılıktaki diğer adı değişime kapalılık oluyor.
bu linkte de, 1997'de yapılmış, eleştirmenlerin tamamına göre çöp, spawn hayranlarına göre ise -adı her geçtiğinde- "keşke daha iyi yapılsaydı" diye iç geçirilen filmiyle ilgili güzel bir yazı var. filmdeki violator'la ilgili o kadar olumsuz eleştiri yapmış ki yazının sahibi, kahkahalar attım en sonunda. birçok yerde "ben eleştirmenim" diyenlerden bile daha ayrıntılı ve bol argüman destekli fikirlerini yazmış. okumak isterseniz bakarsınız işte.
yeni filmle ilgili ise, henüz yeni bir bilgi yok. yukarıdaki girdilerde yazdıklarımdan fazlası gerçekleşmiyor şu anda.
mixom'ın cv'si kısa film ve belgeseller üzerine kurulu. spellman'ı ise empire'ın 10 küsur bölümünü ve the falcon and the winter soldier'ın birkaç bölümünü yazmasından hatırlayabilirsiniz. bu ekibin başında yer alacağı aşikar olan silver ise, yönetmen todd phillips ile birlikte joker'i, tek başına 8 mile'ı, paul tamasy ve eric johnson ile birlikte the fighter'ı ve gene tamasy ve johnson ile birlikte the finest hours'ı yazmış bir isim.
silver beni baya heyecanlandırdı, yalanım yok ama mcfarlane'in gerçekten de işi artık iyice yokuşa sürdüğünü düşünüyorum. yok "kafamdakiler tam olsun", yok "her şeyde kontrolüm olsun", yok "ben de işin her noktasında olayım", yok "işin içindeki herkes a kalite insanlardan oluşsun" derken yıllar geçiyor ya. kendisi 61 yaşında. birkaç yıl daha bu işi uzatırsa, "içinde ben olamayacağım için filmi de çekemeyeceğiz" falan demesinden korkuyorum.