10 kasım 1960 doğumlu İngiliz yazar. gerçi bu adama yazar deyip geçiştirmek pek bir ayıp olur ama girdiye neleri katsam, sığdırsam diye düşünüp duruyorum deminden beri. kısa öyküler, kurgu, roman, çizgi roman, senaryo yazarı, 10 parmağında 10 marifet. benim gözümde gelmiş geçmiş en iyi “storyteller”lardan biridir. muazzam bir mitoloji bilgisine ve olağanüstü bir hayal gücüne sahiptir.
en bilinen kitapları arasında, american gods, stardust, neverwhere, anasi boys, good omens (Terry pratchett’le birlikte) var. bazı hikâyeleri de farklı anlatmayı sever. hansel and gretel gibi. 2017 yılında çıkardığı norse mythology kitabında da, İskandinav tanrılarının hikâyelerine farklı bir bakış açısı getiriyor.
gelelim çizgi romanlara... bol ödüllü sandman’in babasıdır. ayrıca 2020'de gösterime girecek marvel’ın the eternals karakterleri için 7 bölümden oluşan bir hikâye yazmıştır.
ve geldik dizi ve filmlere... gerçi kitaplar dururken bunlarla vakit harcamayın derim. gaiman’ın yarattığı dünyaların 10’da birini bile yansıtamıyorlar ekrana. stardust, american gods, good omens. bu arada, tv dizisi lucifer’ın da neil gaiman’ın elinden çıktığını biliyor muydunuz? *
neyse, özet olarak... çok sağlam hikâyeler anlatır neil gaiman. okuyun, okutun, pişman olmazsınız.
'hiç aşık oldun mu? korkutucu değil mi? seni çok savunmasız hale getiriyor.. göğsünü acıtıyor ve kalbini açıyor ki bu da birisi içine girebilir ve alt üst edebilir demek.. bütün bu duvarları ördün, tüm zırhlarını kuşandın ki hiç bir şey seni incitmesin.. ama sonrasında biri gelir, diğerlerinden farkı olmayan aptalın biri ve senin aptal hayatına girer..
kendinden bir parça verirsin.. senden istememiştir bile. bir gün saçma bir şey yapar, öpmek veya sana gülümsemek gibi ve senin hayatını senin olmaktan çıkarır.. aşk rehineler alır.. senin içine girer.. içten dışa yer tüketir ve "belki sadece arkadaş olabiliriz" gibi basit bir cümleyi cam kırıkları haline getirip kalbine batırırken, seni karanlıkta gözyaşlarınla başbaşa bırakır... acıtır.. hayali olarak değil.. sadece düşünce olarak değil.. ruhunu acıtır.. gerçek, içine girip acılarla seni parçalara ayırır.. aşktan nefret ediyorum.. '