Türk kültüründe önemli yere sahip osmanlı'dan günümüze kadar gelen özel bir pişirme tekniği ve sunumu olan kahve çeşidi. köpüklüsü makbuldur. kız isteme merasimlerinde önemli yeri vardır.
Yurtdışında gördüğüm kadarıyla yunan kahvesi olarak sunulan içecek.
Derlerki yanında gelen suyu kahveden sonra değil, önce için; için ki kahve öncesi yediğiniz içtiğiniz varsa boğazınızı temizleyin ki, kahvenin aromasını, tadını tam alın. Hoş, aynı durum hemen her kahve için geçerli sanırım; italyanlar da espresso sonrası su içene iyi gözle bakmazmış pek denir.
telvesi ve sertliği nedeniyle ilk tercihim olmasa da, tat olarak kahvelerin şahıdır gözümde. Günün birinde telvesini süzerek içeceğim, sonucu bildiririm.
günde 2 fincandan fazla olmamak şartıyla içilince hafıza üzerinde olumlu etkileri olduğunu okuduğum ve tadını sevmesem de sırf bu yüzden her kahveye yaptığım gibi soğuk tükettiğim bize özgü içecek. aslında tadı hoş, insan alışıyor ama farklı geliyor bana. ayrıca telvesi doğal nemlendirici görevi üstlenebiliyormuş. yüze sürmek yerine yemek daha çok hoşuma gider orası ayrı. son olarak da küçük küçük fincanlarda içmeyi hiç sevmediğim ve mümkün olunca daha büyük bir bardakta tercih ettiğim kahve türüdür.
- 1 adet soda (3 fincana denk geliyor) - fincan sayısınca ikişer dilim tablet bitter çikolata - isteğe bağlı çok az miktarda şeker - birer tatlı kaşığı türk kahvesi
soda, çikolata ve kahve cezveye alınıp kısık ateşte karıştırılıyor. anında köpüklendiği için ve çiğ kahveler de köpük içinde kalabildiği için köpükler direkt fincana dökülmüyor. biraz daha köpürmesini bekleyip azar azar köpükler ekleniyor. kahve kaynayınca iyice köpürmesi için fincanlara biraz yukarı mesafeden dökülüyor. buyurun size bol köpüklü türk kahvesi. (u: (:
türk kahvesi bir kahve pişirme usulüdür. ama türkiye'ye gelen kahve çekirdekleri çok düşük kalite. bu nedenle gitgide içilmez bir şey haline gelmeye başladı. kahve zincirlerinde satılan iyi kalite çekirdeklerinden ince çekim yaptırıp türk kahvesi pişirince güzel oluyor ama.
Meme kanseri üzerinde kanıtlanmış etkisi ve devamında hafıza üzerinde olumlu etkilerini öğrenince günde bir kez içmeye başladığım kahve türü. damak zevkime tam anlamıyla uymuyor, buna rağmen güzel hazırlanmış bir Türk kahvesi ve onun hazırlanış ritüeli günde ortalama 15 dakikalık keyif anı. şu ana kadar uygulayıp hep olumlu sonuç aldığım tarif ise şu:
* Bu tarifte Seyfi Dursunoğlu'nun püf noktası vardır.
1 fincan çok soğuk su
1 tepeleme tatlı kaşığı taze türk kahvesi
orta içiliyorsa 1 çay kaşığı toz şeker (küp şekerden çok daha etkilidir)
soğuk su cezveye alınır ve toz şeker eklenerek içinde bir miktar eritilir, kahve eklenerek tekrar karıştırılır, ocağın en küçük gözünde en kısık ateşte cezve konur, pişmeye bırakılır. bu dakikadan sonra yavaş yavaş pişmesi, içine kaşık girmemesi mühimdir. Kahve kaynamaya başlamadan alınır ocaktan, el suyun altında ıslatılır cezve içindeki kahveye bir iki kez serpilir. Bu işlem kahvenin bol köpüklü olmasına yardımcı olur.
telvesi zeytinyağı ile karıştırılıp cilde uygulandığında gözenekleri açtığı, lekeleri yok ettiği bizzat tarafımdan kanıtlanmıştır. 2 çay kaşığı kahve telvesini 2 çay kaşığı zeytinyağı ile karıştırıp cildinize sürün. 15 dakika sonra yıkayın.
Bir erkek olarak diyebilirim ki fal bakılmadığı zaman çok tüketmediğim içecek. Kırk yıl hatrını yemişim. Ortamda faldan anlayan biri yoksa asla içmem. Kahve bahane fal şahane.
türk kahvesi deyince, o kahveyi türkiye'de yetişiyor zannedenler varmış. bu gün bir tanesiyle karşılaştım. epey de iddialaştı. eskiden her şey yetişirdi memlekette ama kahve hiç olmadı. iklim müsait değil. osmanlı yemen kahvesi içerdi, şimdi de brezilya'dan geliyor.
Kurukahveci Mehmet efendide “koyu kahve” satılır. Bir denesen Normali içmezsin 30 yıldır içiyorum inanılmaz lezzet. Şimdi şirkette normalle karıştırıp yapıyoruz günde 2 sefer kahve içer olduk.
Bunun bazı yörelerde çifte kavrulmuş olanı vardır (ki artık bazı büyük kahvecilerde de sunulmaktadır dark kahve şeklinde) sabahları gününüzü aydınlatır, neşenizi yerine getirir, günün planını yapmak için ideal bir süre sağlar size. pişirirken o kadar güzel kokar ki kokusuyla bile sizi uyandırır. Tercihe göre (özendirmek gibi olmasın) yanında günün ilk sigarası yakılır ya da acele bir atıştırmalıkla kahvaltı edilir. Gün içinde yoğun tempoda zaman bulunamayabilir kendisine ama sabahları bir fincan kahve içmeden evden çıkamayanlardansanız kesinlikle pratik ve tercih edilebilir bir kafeinli içecektir kendisi. İyi ki vardır.
Bana göre mutlulukla ilgisi olan milli lezzetimizdir. Hafta içi her gün saat 9'da masama bırakırlar. Dışarıda içilen kadar güzel değil fakat idare eder. Yoğun ve yorgun olduğunuzda lezzeti daha da artmaktadır.
kimi batı yörelerinde cezve değil, fincan ile pişirildiğini gördüm. fincan, porselen olmayınca çatlama riski varmış ve ayrıca söylendiğine göre tadı da farklıymış.
Taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinin extra-fine¹ oranında öğütülüp, cezve veya benzeri bir ekipman ile hazırlandığı bir içecek; bir kahve hazırlama metodu.
Bu metodun; demleme biçiminden², kahve tanelerinin en ince derecede öğütülmesinden ve kahve taneciklerinin içecek ile arasında bir filtreleme işlemi yapılmamasından dolayı sahip olacağı kafein ekstrasyonu azami olacaktır; ki bu da, bazı kahve severler için kıymetli bir bilgidir.
yumuşak veya sert içimli bir türk kahvesine sahip olabilmek için kahve ve su oranlarına dikkat etmek, haliyle elzem oluyor.
100 ml. yumuşak içimli bir türk kahvesi için, 5 veya 6 gram kahve kullanılabilir.³
100 ml. sert bir kahve için 9 veya 10 gram kahve kullanılabilir.
----
¹ kahvenin toz haline gelene kadar öğütülmesine verilen bir terim.
² kaynattığımız için ekstrasyon daha fazla olabiliyor.
³ bu oranlar, kahve/su olarak 1g./17ml. (normal) ve 1g./11ml. (sert) üzerinden hesaplanmakla birlikte, daha başka oranlar deneyip de, deneyimlerinizi zenginleştirebilirsiniz; ben 1/10 oranını kullanmaktayım.
normalde kahveyle pek alakam yoktur. türk kahvesini de pek sevmem şekerli içmem gerektiğinden dolayı ve şekerden de uzak durmam gerektiği için. ama öğle yemeğinden sonra uyuklamaya başladığım için * french press kahve içmeye başlamıştım. değişik aromalı kahveler bulmuştum. sonra tüm kahveciler salgın yüzünden kapandı benim kahveler bitti. kaldım mı türk kahvesine. çözümü sütlü türk kahvesinde buldum. ama bildiğimiz süt değil, hindistan cevizi sütüyle yapıyorum. hem şeker koymaya gerek kalmıyor, hem de hoş bir aroması oluyor. hindistan cevizini çok severim zaten.
neyse sevgili kulzos paylaşayım dedim. türk kahvesinin başka bir yeri var biliyorum kültürümüzde ama damak tadına tüküreyim zevksiz, demeyin, üzmeyin beni *
• suyu cezveye ilave ederken yaklaşık 20-30 ml. daha fazla su koymak.
diyelim ki, fincanımız 100 ml. cezveye 100 ml. değil de, yaklaşık 130 ml. ekliyorum. böylelike kahveyi cezveden fincana eklerken cezvenin dibini de, yani telvesinin tamamının bulunduğu kısmı, fincanımıza eklememiş oluyoruz.
(4 dakika beklediğimiz için kahve telvesi/tortuları tamamen dibe çöküp bir bütün halini alacaktırlar. aşağıda daha detaylı anlattım.)
• kahvemizi yaptığımız zaman en az 1 dakika olmak üzere tercihen 4 dakika kadar bekletmek. (bu süreç içerisinde kahvemiz, hazırlanmış olan cezve içerisinde kalabilir.)
böylelikle kahve tortuları/telvesi tamamıyla tabana doğru süzüleceklerdir. bir de kahve neredeyse toz zerreciği kadar bir büyüklükte olacağı için tabana süzülecekleri zaman birleşip daha zor dağılacaklardır. bu yüzden, 4 dakika kadar bekletmeyi tercih ediyorum.
hazırlama sürecindeki uygulayacak olduğunuz yöntemler ise sizin zevkinize kalmış, değerli kahve severler. ben şahsen kahveyi yüksek ateşte 3 kez taşmaya yakın kaynatıyorum, sonrasında ise 10 saniye çok kısık ateşte (böylelikle taşmıyor) kaynatıyorum. sonrasında ise pişirmiş olduğum ocaktan kaldırıp, başka bir kısma koyuyorum. ardından ise 4 dakika kadar bekletiyorum. bu yöntemle inanıyorum ki kahvemiz hem daha yoğun ve leziz bir aromaya sahip olacak, hem de kafein oranı çok daha yüksek olacaktır.
şimdiden afiyet bal şeker olsun dileklerimi ileteyim! denemiş olanlar deneyimlerini paylaşabilirler, zevkle okurum. önerilere ve tavsiyelere de açığım.
not: su oranını arttıracağımız için kahvenin tadında nispeten bir ''yumuşama'' gerçekleşebilir. bu durumda, kahvemizi hazırlamadan önce biraz daha kahve ekleyebilirsiniz elbette.
1543 yılında yemen Valisi Özdemir Paşa dünyada meşhur olmaya başlayan bir şey içer, tadına doyamadığı bu değişik içeceği istanbul'a getirip tanıtır.
sonra biz süper zeki muhteşem yaratıklar bu kahveyi hazırlamak için güğüm ve cezve kullanmayı akıl ederiz. bu yeni pişirme tekniğiyle birlikte bu leziz içecek artık türk kahvesi adını almış olur.
evet gelelim her içişimizde bizi bizden alıp (uu beybi beybi dedirten) bu muhteşem içeceğin diğer faydalarına...
şimdi öncelikle sabahları aç karnına kahve içmek zararlıdır diyenler lütfen başka başlıklara gitsin * yine de bünyeniz alışık değilse bu şekilde kullanmayın tabii siz. (benim gibi kupa kupa çifte kavrulmuşunu hiç içmeyin hatta)
evet efendim bu leziz şey sadece damak tadınıza değil, sindirim sisteminize de dosttur.
enerji verir. (özellikle aç karnına içtiğinizde etkisi daha çabuk görülür.)
ağrı kesici özelliği olan ilaçların plus versiyonlarını almak yerine ilacı içtikten bir yarım saat sonra bir kahve içerseniz etkisini ciddi oranda arttırabilirsiniz.
depresyona iyi gelir.
hala çalışmaları süren kesinliği olmadığı için çok yorum yapamayacağım şekilde belirli oranda tüketildiğinde birçok hastalığa da iyi geldiği söylenir.
evet şimdi bu muazzam bilgileri de bir kenara bırakıp sadece zevk için bile içilebileceğini hepimiz bildiğimiz için sabahınıza bir renk katıp kahvenizi hazırlayın. afiyet olsun^^
(benimki lütfen mümkünse bakır cezvede, sadeli bol kaynamış, özellikle köpüksüz, kesinlikle çifte kavrulmuş ve kesinlikle cezvenin sonundaki kahve olmasın, tişikkirlir^^)
yanında ikram edilen su kahveden önce içilir. kahveden sonra içip kahveniz çok kötü olmuş izlenimi bırakabilirsiniz. bunu üstte kesin biri yazmıştır. ondan bir tane spekülasyon ekleyeyim. türk kahvesi aynı zamanda yunan kahvesidir. bunlar daha önceden yazılmış gerçekten. o yüzden girdi silindi. canlandırmak için yeni tanımlar eklemem gerekiyor. o yüzden google'a türk kahvesiyle alakalı bilinmeyen .....'lar yazdım.
türk kahvesi ve kültürü unesco'nun koruması altındadır.
herhangi bir etkinliği sonlandırmanın en güzel yollarından biridir. (kebap, kahvaltı, sohbet)
internetten sipariş edilen tahta oyuncak, bileklik, boyama seti, biblo gibi eşyaların içinden hediye olarak ufak paketlerinin çıktığı içecek.
evde durup dururken canımın istemesi sonucu yapacağım bir içecek değil ama hediye türk kahvesi bir farklı oluyor.
bu arada yazmışken, yanında verilen az miktarda suyu dillerimizdeki tat tomurcuklarını telvelerden temizlemek için ve azar azar içiyoruz. başka bir olayı yok o suyun.