şöyle maaile toplanacaksın, önce sebzeleri közleyeceksin ateşte, patlıcan-domates-biber-mantar... sonra etleri atacaksın sırayla tavuk kanat-göğüs-but, koyun/dana kıyma-kuşbaşı... bir yandan bunlar pişerken 2-3 duble içeceksin zaten yanında salatalık azıcık peynir falan...
rakı bahane bazen, maksat sohbet tabii ama o sohbete anlam kazandıran da rakıdır her daim aslında^^
distile alkolden yapılan bir içecektir. alkol üretimi hep aynı şekilde başlar ama farklı şekilde bitirilir. örneğin bira, şarap vs gibi içkiler mayalanma aşamasından sonra distilasyon yapılmadan bitirilir. o yüzden alkol oranı az ve başlangıçta mayalama için kullanılan ürünün aroması yoğundur. distile alkolde ise alkol tadı çok yoğundur, başta mayalanan ürünün aroması kaybolmuştur. bu nedenle distile alkoller aromalandırılmak için ek ürünlerle muamele görür. rakıda anason kullanılmaktadır. viskide mesela fıçı kullanılarak hem renk hem aroma katılır.
Yabancı bir ülkede yaptığımız tüm etkinliklerde rakıda veririz, özellikle kokteyllerde. Yabancılar dur bir tadına bakayım diye başlarlar ve müptelası olurlar. Yaptığımız her etkinliğe gelip rakı içerler. Eğer rakı yoksa ya da bitmişse yaşadıkları hayal kırıklığı yüzlerine yansır. Güzel bir içkidir. Her gün içilmemeli diye düşünüyorum.
güzel bir masa güzel mezeler hele birde güzel dostlar ile güzel sohbet varsa o masanın tek eksiği kesinlikle milli içkimiz aslan sütü rakıdır ilk duble meze yedirir ikinci duble çeneyi yumuşatır üçüncü duble muhabbetleri takibini azaltır dördüncü dubleden sonra açılır da açılır eski defter üstünde bir karış toz olan o eski defterler geçmiş gelecek olur gelmicekler gelecek olur biranda rakı iyidir iyidir ama dediğim gibi zordur terbiyesi herkesle içilmez bence her sofranın bir anısı olmalı
1) hazırlık: hazırlanmadan rakı içilmez. bir gün evvelinden başlanır hazırlanmaya. pilaki yapılır. en güzelinden kavun seçilir. peynirin en meyhanelisinden alınır. balık sipariş edilir sami abiye ki, sami abi telaşlanmadan çeksin en güzelini denizin dibinden. en az dört kişilik bir masa kurulur. sohbet lazımdır rakıya ya; bu sohbete en az dört kişi lazımdır. iki çift de olur. masaya en son buz gelir.
2)keyif: rakının ilk iki dublesi keyif dönemidir. adabına uygun içilirse, o iki kadeh öyle bir mutlu eder ki adamı; sofrada kahkahalar uçuşur. en dilsiz adam "ruhunda hicranım"ı söyler. balık bu dönemde yenmeye başlanır, pilakinin tadına ilk bu dönemde bakılır.
3) sorumluluk: değişmekle beraber iki ila dördüncü duble arasındadır. balık bu dönemde biter. evsahibinin tabakları değiştirmesi gerekir. umrunda değildir ama balıklar kokar masada. vatanın kurtulması bu dönemde olur. ciddi konular konuşulur. arada bir espri yapılsa da keyif döneminin kahkahalarına ulaşılamaz. ya da rakı artık beyni işgal ettiğinden kahkahalara bağışıklık gelişir.
4) hüzün: rakının en tehlikeli dönemidir. genelde dördüncü dubleden sonra başlar. beyin kontrolü tamamen rakıya devretmiştir. masada duran azalmış pilaki, peynir ve kavun bile hüzün doludur. espri de yapılır elbet. ama yapılan esprinin içi bir domuzu bile ağlatacak kadar acı yüklüdür. dertler, sitemler gelir masaya. kaya gibi sert duran gizli duygusallar bu dönemde ağlar. itiraflar havada uçuşur. herkes hüzün fazında ise sorun çıkmaz pek ama masada çiğ birisi varsa. ve bu çiğ geç kalır da hüzün fazına sorumluluk fazında kalırsa en büyük kavgalar bu dönemde edilir. rakının beraber içilmesinin sebebi de budur. yetişemeyen ile ya da hızla gidenle beraber, bu sebeple rakı içilmez.
rakı paylaşmak içindir. rakı beraber olmak içindir. tadı güzel değildir doğru ama dostlarla içilirse verdiği tad güzeldir.