küçükken elyazım hiç güzel değildi, hiçbir zaman da güzel olmadı. şimdi bunun pek bir önemi kalmadı aslında ama küçükken o kadar çabalardım ki benimkini de beğensin öğretmen diye.
dik yazardım ben, eğik olmalı derdi. eğik yazardım bu sefer de yan yatmış gibi görünürlerdi, çok eğik olmuş derdi sıra arkadaşım bozulurdum ben de ama fark ettirmemeye uğraşırdım.
annem de ilkokul öğretmeni, eve gelirdim onla da çalışırdım, bütün ödevleri de yapardım. hatta okula başlamadan okumayı zaten biliyordum ben, ama işte o elyazısı o kadar canımı sıkardı ki...
neden olmuyor anlamazdım bir türlü; bence bir sorun değildi yazım, olmamalıydı da ama etrafımdaki herkes neden bu kadar önemsiyordu ki?
sonra bıraktım zaten, güzelleşmedi ben de umursamadım. büyüdükçe de önemsizleşti. şimdi yazmaya kalksam unutmuşumdur hatta nasıl olduğunu harflerin.
bunu hala yaşarım. hala bana göre sorun olmayan şeyler bazen etrafımdakiler tarafından çok önemsenir, anlam veremem. ama bu sefer eskisi kadar da çabalamıyorum tabii ki, tamamsa tamam. çok uğraşmıyorum. çünkü, şu an çok önemli gibi görünen şeyleri yıllar sonra unutuyoruz gidiyor. hep sormak lazım "şimdi kafaya takıyorum ama bunun 5 yıl sonra önemi olacak mı?" diye kendimize.
bizim pederlerin kuşağında okumuş olan olanların el yazıları çok iyiydi. bir nevi prestijdi çoğu için. ha kimse hava atmazdı akıllarına gelip falan da yazıya dikkat etmemek üst başa dikkat etmemek gibi ayıp gibi bir şeydi.
biz büyüdük ve kirlendi dünya... hızlandı daha doğrusu.
el ile yazılan yazı. yani, "ya neremizle yazacaktık?" sorusu gelebilir bu noktada ama farklı yerlerle de yazmak mümkün. ama konumuz bu değil şu an. bu tabir daha çok matbaanın icadından sonra itibar kazanmış bir tabir.
bu meredin güzel olanı makbuldür. çünkü çirkin olanını okumak bazen yazan için bile mümkün olmuyor. kendimden biliyorum.
el yazısının çirkin olma sebebi beyinle bedenin koordinasyonu sağlayamaması ile ilgiliymiş diyorlar. yani şöyle ki, beyin elden çok daha hızlı çalışıyorken, el bu hıza yetişemediği için saçmalıyormuş. bir başka çirkin olma sebebi ise çocuğa yazı yazmak öğretilirken sağ eli mi yoksa sol eli mi kullandığına dikkat edilmemesi, yani öğretmen hatası. başka bir deyişle aslında solak olan birine yazmayı sağ elle öğretmek gibi.
ben şahsım için her iki önermenin de geçerli olduğuna inanıyorum. çünkü çirkinliği tek bir gerekçeyle izah edilemez.
bazı alfabelerde matbu harflerden farklı harfler içerebilen yazı türü.
mesela japonca, rusça gibi dillerin alfabelerinde el yazısı matbu harflere göre değişiklik içerebiliyor.
bu sebeple kanji dersi veren hocalar kimin derse gelip kimin derse gelmediğini anlayabiliyor. derse gelmeyenler matbu harflerde olduğu gibi yazmaya çalışıyor karakterleri.
kanji için uygulanmak istendiğinde 0.9 uç ile çok güzel sonuç veren yazı türü.
ayrıca japonca yazarken hiragana ve katakana karakterleri kanjilerden biraz daha küçük yazmak makbul görülüyor. tabii kanjinin yarısı kadar büyüklükte değil de, kanjiden biraz daha küçük. kana karakterlerini çok küçük yazınca da şekilsiz şemalsiz oluyor yazı.