1. hayatta kalma açısından diğerkamlıktan daha iyi bir seçenek. yapabilene.
    #51968 laedri | 8 yıl önce
    0kavram 
  2. kendini-sevme ile çok sık karıştırılır,
    "bencillik ve kendini-sevme, ödeş olmaları bir yana, gerçekte karşıtdırlar da. bencil kişi, kendisini çok fazla değil, çok az sever; aslında kendisinden nefret eder. üreticilikten yoksun olduğunun anlatımlarından yalnızca biri olan bu 'kendi için özen duyma' ve kendisinden hoşnut olma yoksunluğu onu bomboş ve engellenmiş bırakır. o, bunun zorunlu sonucu olarak, mutsuzdur ve yaşamdan kendi kendisini erişmekten engellediği doyumları kapmak için tutkulu bir kaygı duyar. kendisine çok fazla özen gösterir gibi görünür, ama aslında yalnızca kendi gerçek ben'ine özen gösterme konusundaki başarısızlığını kapatıp örtmek için yine başarısız bir girişimde bulunur. , bencil kişinin, sanki o sevgisini başkalarından geri çekip kendi özüne yöneltmiş gibi, özseverci olduğunu savunur. bencil kimselerin başkalarını sevme konusunda güçsüz oldukları doğrudur. ama onlar, kendilerini sevme gücüne de sahip değillerdir."

    (bkz: )
    (bkz: )
    #53241 ineedcoffee | 8 yıl önce (  8 yıl önce)
    0kavram 
  3. kötülüğün kendisidir. kötülük bencilliktir.

    kendini sevmekten değil, kendi , keyfi için kimin canını yaktığını umursamamaktan söz ediyorum. bu kötülüktür, kötülük budur .

    örnek: çocuğuna kızıp hıncını başkasının çocuğuna bağırarak çıkaran insan kötüdür . sorsan çocuğunu çok sever ama geliştirdiği onun üzerinden yürütülmüş bencilliktir. empati yapan insan bencil olamaz. kötülüğün antidotu empatidir.

    sonsuz empati kuramıyoruz. ne aklımız, ne zamanımız ne jaynağımız yeter. kısmen benciliz. bu yüzden kötü olup olmadığımız değil, ne kadar kötü olduğumuz doğru soru.
    #53243 son kurtadam | 8 yıl önce
    3kavram 
  4. kendini çok fedakar sanan insanların farkında olmadan yaptıkları şey. ama bazen bir şey oluyor, ani bir aydınlama yaşıyor insan. kendimden biliyorum.
    #54159 larden loughness | 8 yıl önce (  8 yıl önce)
    0kavram 
  5. erdemlilik gösterisi yapanlar en erdemsiz kişilerdir.

    biz insanların eğer belli sebeplerden beynimiz hasar görmediyse hayattaki temel motivasyonu yaşamaya devam etmek ve mümkünse üremektir. bu önkoşuldan sonra motivasyonumuzun bencilce olup olmadığına bile girmeyeceğim. binlerce yıl mağarada yaşayıp bugünlere gelen insanın temel gücü sosyal olarak gelişim göstermesidir.

    kendi varlığımızı koruruz fakat grubun diğer üyelerini de gözetiriz. çünkü onlar olmazsa hayatta kalamayacağımız fikri içgüdülerimizin parçası olmuştur. dış tehditlerin minimize edildiği bu çağda yalnızlığın mutsuzluk ve bir çok psikolojik soruna yol açmasının temelinde gizli olan da bu fikirdir.

    iyi bir evlat olmak isteriz. bu istek ilahi bir şekilde zihnimize girmez, arkasında türlü çıkarlar barındırır. takdir edilmek insana değerli olduğu sihrini yaşatır. ailesi tarafından değer gören kişi toplum tarafından da daha rahat değer görebilir.

    başka bir ülkede yaşama isteğini bencillik dışında bir olgu karşılayamaz. taleplerin hepsi kişi özelindedir. "çocuğumun geleceği" de buna dahil. uygar olduğunu düşünen kişi avrupa'da kendisini daha rahat ifade edebileceğini düşünür. bu talep anlaşılmak ve yalnızlığın kırılmasıyla ilintilidir. azınlık olduğunu hissetmek özellikle ülkemiz gibi sorunlu ortamlarda tehdit unsurudur.

    uzun süreli ilişkide eşiniz sizi aldattığında üzülürsünüz. bu üzüntünün sebebi 2 kişinin cinsel olarak birbirini tatmin etmesinden değil sizin bu iş dolayısıyla değersizleştirilmenizdendir. dolandırılmak nasıl utanç getiriyorsa bu da aynı hissi yaşatır. olay sizin aşağılandığınızı düşünmenizle sonuçlanır.

    güzel veya zeki ya da parası olan insanları ararız ki soyumuz aktarım sırasında gelişsin bu örnek zaten son yıllarda klişeleşmeye başlamış durumda.

    insan bencildir. kahramanlar da öyle. hepimiz kahramanlık yapmanın ne kadar "yüce" olduğu fikri aşılanarak büyüdük. hikayelerin anlatıldığı her yerde bu böyle. toplum adına kendini feda etme erdemini göstermenin ödülü takdirlerin en üstününü elde etmek olduğu gibi ölümsüzlüğün anahtarlarından biridir.

    bir çok örnek verilebilir ama meramımı aktarabildiğimi düşünüyorum. evet benciliz sen ve ben. kabullenmenin vakti geldi de geçiyor.
    #150859 olabilir | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0kavram 
  6. kişisel olarak bakıldığında, olarak özetleyebileceğim kısmı hem çok sinsi hem de karşıdakini doğrudan aptal yerine koyma anlamına geldiği için en tehlikesi olan kişilik zıttırısı.

    konu x olsun. a ve b bu konu hakkında konuşuyorlar diyelim. b, x ile ilgili saf bilgi verip bu x'in dallanıp budaklanabileceği, x'in alt kümesi olduğu çapı daha büyük bir konu ile ilgili bildiklerini anlatıyor. kişisel bir fikir henüz yok. tam bu sırada, a konunun göbeğine dalıp "ben de x'i şöyle kullanıyorum, böylece kendimi iyi hissediyorum. zaten x benim ilgi alanım, x'i kullanıp şöyle şöyle yaptım, bunları başardım. umarım ileride de x alanında bunları yapacağım. kendime güveniyorum" gibi aslında tamamen kendisini öven, konunun x veya y olmasının söylediği hiçbir şeyi değiştirmeyeceği şeylerden bahsediyor. b ise, konudan sıkılıyor, sessizleşiyor, "hee, iyi o zaman" gibi geçiştirme cümleleri kurarak ortamdan kopuyor. a yaptığından bihaber değil ama b'nin konudan koptuğunu anlamıyor ve devam ediyor: "aslında x ile ilgili şöyle bir projem de var. bunu zaten var olan yeteneklerimle birleştirip şunları yapmak da hayallerim arasında yer alıyor. x benim için çok önemliymiş be, şimdi fark ediyorum =)" diyerek zaten b'nin ilgisi çoktan kaybolmuşken, konunun üzerine mum dikiyor. b, a'nın körkütük bir bencil olduğunu bu kadar geç anladığı için usul usul kendine küfrederken, a konuyla alakasız hayallerinden bahsetmeye devam ediyor.

    yukarıdakine benzer bir durumu belki de onlarca kere yaşamışsınızdır. örnekteki a'nın süzme bir egoist olduğu, konu ne olursa olsun; konuşulan konuyu çevirip sadece kendini övmeye çalışacağı, ortamdaki diğer insanların bunu fark etseler bile durumu pek önemsemeyecekleri ise yaşanılan gerçekler. doğrudan "ben şöyleyim, ben böyleyim, ben bunları bunları yapabiliyorum" demektense, kendini övmeyi bir konu içine yedirerek ortaya püskürttüğünü sandığı bencillik kırıntılarını sakladığını düşünen a'nın, ne içinde bulunduğu ortamla sosyalleşmekten ne de herhangi bir tartışma kültürünün içinde yer almanın hazzından haberi var. olabildiğince kendi başarılarını konuşmak isteyen; bu muhabbeti de, mümkünse monolog halinde ve zaten ortamda üzerine fikir beyan edilen konunun içine gömülmüş halde yapmaya gayret eden bir canlı olarak a, gizli bencilliğini fark edebilenler için "tekrar karşılaşıldığında 'merhaba, merhaba'dan öte bir muhabbet başlatılmaması gerekenler listesi"nin tepesine adını yazdırmış oluyor.

    bencil olmamaya çalışın, azıcık empati yapıverin. senin sikko başarılarını dinlemek isteseydim, herhangi bir konuyu alet etmeksizin, dümdüz bunları sorardım ben sana zaten, sayın gizli bencil. bu yüzden, ya konuşulan konu ile ilgili bilgi ver ya da lütfen sus.
    #155984 lake of the hell | 6 yıl önce
    2kavram 
  7. Bencil olma durumu, hodbinlik, hodkâmlık, egoistlik, egoizm, enaniyet.

    Örnek kullanım: Acının eğiticiliğini kendimize saklamanın bencillik olacağını düşünüyorum. (A. Ağaoğlu)
    #156056 tdk | 6 yıl önce
    0kavram 
  8. modern insan için özgeciliğe göre daha fazla tercih edildiğine son yıllarda sıklıkla rastlanan hayatta kalma güdüsü.

    kapsadığı çerçeveyi sadece "ekmeğini bizimle paylaşmıyor"a indirmek çok ayıca bence. çocuğunun öleceği bir durumda, kendisi ortamdan kaçan bir ebeveyn canlanıyor benim gözümde. bu yüzden 'in bahsettiği çerçevedeki özgeciliğin sadece hayvanlarda olabileceğini düşünüyorum (kendisinin verdiği kuş örneklerinin ötesi yok mesela. yani, bir insanın şu çağda başka bir insan topluluğu için kendisini feda etmesine ihtimal yok bence). bizim gibi gelenekselliğin en karanlık diplerinde gezen toplumlarda ise, "çocukları doysun diye annelerin sürekli aç kalması" örneğinde görülenin özgecilik olduğuna da inanmıyorum. toplumsal baskı nedeniyle kendisi değil, çevresindeki toplumun onun adına zaten karar verdiği anneler görüyorum. evet, biraz sert bir bakış açısı bu, biliyorum. sadece çocuğu doysun ve en azından kendi türü olan insanlık ve kendi soyu için faydalı ve sağlıklı birer birey olsun diye hiçbir anne kendisi aç kalıp çocuğunu doyurmuyor. bu durum yeşilçam filmlerinde falan kaldı.

    "ay ne bencilsin sen de hayati, insan yemeğini paylaşmaz mı sevdiceğiyle yaae" gibi sözlerin vurguladığı davranışlar ise, bencilliğin uzağından yakınından geçmeyen masallardan örnekler olabilir. bencil olmayan biri, doğrudan kendi soyunu ve çevresini dahi düşünmeden, zararı minimize etmek için kendisinin yok olabileceğini bile hesaba katmadan davranandır. hayvanlardaki (en azından dawkins'e göre) türün devamı odaklı ilerliyor, biliyorum. insanlarda ise böyle bir davranış modeli artık yok. olm, 500 liralık iphone indirim kuponu dağıtan mağazaya girebilmek için 50-60 yaşındaki insanları ayaklarının altında ezerek koşuşturmanın hangi yönü özgeci olabilir lan? ya da ihtiyacı olmamasına ve satın aldığında evinde çürütüp çöpe atacağı belli olan birisinin indirim var diye 10 kiloluk paketler halindeki undan 6-7 tane satın almak için yarışmasının nesi özgeci? gazetelerin üçüncü sayfa haberlerindeki "doğurduğu bebeğin ağlamasını durdurmak için boğarak öldürdü, sobaya atıp yaktı" gibi saçmalıkları yazmıyorum bile bak.

    küçük çerçevede kalmak şartıyla bencilliğin her zaman saygı gördüğü toplumlarda özgeci davranış modelinin ortaya çıkması beklenemez. buna benzer örnekler, masallardaki halleriyle yeni nesillere geçirilmeye çalışılabilir ama sonuç gene kuyrukta beklemeyi bilmeyen, kendi aç karnı doymuş olsa bile onlarca avuç bedava baklavayı midesine indirmek için önündeki türdeşlerini ezmekten geri durmayacak insan modeline çıkacaktır. "ay, abisi oyuncağını mı yerden alıp oğluşuma vermiş. teşekkür ederiz abisi" gibi saçma nezaket gösterileri olsa olsa bir tiyatro oyunundan sahneler kadar gerçekçi olabilir. ya da ego pompası inhibitörü. yolumuz gene masallara çıktı işte.
    #279590 lake of the hell | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    4kavram