Son itiraflarıyla aklıma 1986 yılında nokta dergisine konuşan polis sedat caner'i getiren, ruh adam lakaplı "Reis" göbek adlı mafya babası.
Bu adını verdiğim polis, 12 Eylül darbesinde kahramanmaraş emniyet müdürlüğünde görev yaparken birçok işkence olayına tanık olur ve bizzat iştirak eder. Daha sonraları, karısının onu terk edip çocuklarını saklaması, derken işkenceyle öldürülmesinde parmağı olduğu Cennet Değirmenci'nin ölümü sebebiyle aldığı ceza üzerine "omerta" yasasını bozar. Hapse teslim olacağı günlerde nokta dergisine giderek bildiklerini (daha doğrusu bir kısmı, muhtemelen daha çok şey biliyor) anlatır. Büyük ilgi çeken itiraflarla, işkence gördüğünü ifade eden birkaç kişi cezalarını yargıtay'da bozdurur, onun dışında bir şey değişmez pek (işkence sadece bugün biraz azalmış deniyor, yoksa her karakolda falakalık Kalas ve manyetolu telefonlar vardı 90'larda)... Ama o güne kadar sadece mağdurların iddia ettiği ölümcül işkence, ilk defa bir devlet görevlisi tarafından tüm açıklığıyla anlatılır. Bu haberi içeren bir yazı: noktahaberyorum.com/...
İşte Sedat Peker de tıpkı 1986'da konuşan adaşı gibi, tüm o düzenin bir parçası. Sadece ucu kendine dokununca (hapse girme tehlikesi var) bildiklerinin bir kısmını anlattı, ne bir nedamet duygusu var ne de "ben artık bugüne kadar canını yaktığım insanlarlayım, affedin beni" diye özrü, hatta "ben muhalif değilim" dedi açıkça (ki Sedat Caner'in facebook'ta bir profili var, Reis sevdalıları gruplarının paylaşımlarıyla dolu, hiçbir şeyden de pişman olduğunu sanmam). "O zaten fetöcü" vs diyenlere de "Sizin için oluk oluk kan dökmekten bahseden, hürriyet'i basan kimdi" diye cevabı verdi (tıpkı Sedat Caner'in "sen zaten pol-der'lisin" iddialarına "hayır aksine adalet partisi üyesiydim" demesi gibi). Belki şimdi hiçbir şey olmayacak, belki de en fazla süleyman soylu görevinden alınacak veya istifaya zorlanacak. Ama işin içinde olan biri, bugüne değin "şehir efsanesi" gibi anlatılan olayları bizzat ifade ediyor.
Kanlarında duş almaya yemin ettiği insanlardan medet uman bir zavallı.
Ne derler bilirsiniz, ayarını bozduğun kantar gün gelir seni de tartar.
Sen de oradaydın sedat peker, sen de her şeyin içindeydin.
özet olarak da şöyle yazılmış: derin devlet bağlantıları olan bir mafya babası gözden düşer ve evine baskın yapılır. şimdi mafyayla hükümet arasındaki karanlık bağlantıları ifşa ederek, ona yanlış yapanlardan intikam alıyor.
series cast falan yapmışlar ciddi ciddi. cüneyt özdemir - soft reporter, serhat albayrak - pelikan serhat
tür olarak da biyografi, suç ve reality tv olarak geçiyor.
ya ülkemin gerçekleri olmasa gülmekten katılacam, gülüyorum ama bir yandan da ağlıyorum. ne hallere düştük be...
Bu adam resmen AKP'nin neden 20 senedir iktidar olduğunun göstergesi. Akp gitse de aynı zihniyette başka bir parti ya da yönetici geleceğini de gösteriyor aynı zamanda.
En ufak çıkar çatışmasında işi bozulduğu için, haksızlık kendisine yapıldığında mafya bozuntusu bir aşağılık adam muhalif oluyor. Olay burada değil tabii, mafya da olsa hakkını arasın. asıl mide bulandıran şey: bu adamın 2 sene önce kanlarında banyo yapacağı insanların şu an bu adama sempati duyup reyiz, reyiz diye peşinden koşturması.
Her zaman diyorum, Türkiye'de birisi ne kadar pislik ya da iğrenç önemli değil. Yeter ki sizin safınızda olsun, her türlü destek görür.
şimdi son videosunu izledim adam tüm samimiyetimle söylüyorum ki yıllarca 2. cumhuriyetçilerin liberal sıçmıklığı olan etnik farklılık adı altındaki bölücülüğü özetledi ve zamanında sırf devlete düşman olmaları için kemalist maske altında "seçilmiş kişilerin" türklere, kürtlere, alevilere, solculara zulüm yapanlarını da çökertti.
bu adamlar bilinçli olarak ülkeye düşman yapıldı, birbirine kırdırıldı, diyor yani.
yıllardır bu ülkenin aydınlarının anlatıp da dinletemediğini 2 cümle ile özetledi. zamanında bunlarla çalışmış biri olarak ne halt yediklerini tek tek anlattı.
yıllarca aydınlarımız ve kemalistler bunu söylüyor: "türk, kürt, alevi cart curt yok" yurttaş var yurttaşlık var cumhuriyet var.
aha işte nato bu ülkeye girdiğinden beri gladyonun, kemalizmi yani cumhuriyetçiliği sıçıp batırtmak için uyguladığı tüm taktikleri anlattı.
umarım bundan sonra aklı başındakiler bu yalılarda oturup, çocuklarını kolejlerde okutan, etnik ayrımcılık üzerinden prim kasan liberalleri dinlemez. aydınlar dinlenmedi bari, bunlarla iş tutmuş adamın anıları dinlensin. adamı ciddiye alın demiyorum ama anlattıklarına kulak verin. aynısını yıllarca uğur mumcular söyledi ve infaz edildiler.
kim infaz etti nato kanadındaki kontrgerilla ve seçilmiş adamlar. sen, ben, o yok. doğru ve yanlış olan var. ayrımcılık yok yurttaşlık var, cumhuriyet var cumhuriyet, herkesi eşitler, ayrıcalık ve imtiyaz tanımaz.
fakat bu adam yine de cezasını bu işlere kimlerle bulaştıysa en ağır şekilde çekmeli. bu gladyo bu ülkeden temizlenmedikçe, bunların kalemşörlüklerini yapanlar silinmedikçe, parasını kim karşılıyorsa kesilmedikçe bu ülke rahata ermez.
2. kurtuluş savaşı zaruridir. kimseye kemalist olun falan da demiyorum bu arada herkesin görüşü farklı olabilir önemli olan temiz olanlarla devam edip, çürükleri ayıklamak cumhuriyet düzenini tesis etmektir.
bir olaya daha değinmek istiyorum maalesef karadenizlilerin bir zamanlar kürtlere düşman olarak yetiştirildikleri doğru, bunu bire bir yaşamış biri olarak söylüyorum. ben üniversiteye gidene kadar hepsini pkk'lı zannederdim. işte bunun çözümü eğitimdir, refahtır, kaynaşmaktır, bölüşmektir, yurttaşlıktır.
şimdi öyle bir yetiştirme yok büyük ihtimalle son yaşayan nesil benim neslimdi.
adam yıllarca nato'nun ve onun birimi gladyonun nasıl çalıştığını anlattı, umarım ders olur. eskiler için bir şey demiyorum bazıları kazanılamaz fakat yeni gelen nesiller, böyle pisliklerin tuzaklarına düşmeyecektir.
umarım güzel bir ülke yaratıp o ülkede yaşayacağız, özellikle bu 20 yılda sadece islamcılık değil sağ siyasette çok yara aldı ben gelecekten ümitliyim.
-2. Kurtuluş Savaşı, cehalete ve adaletsizliğe karşı yapılmalıdır ve umuyorum ki yapılacaktır.
o yüzden "İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, kent genelinde faaliyet gösteren ve 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'nitelikli yağma', 'gasp', 'rüşvet', 'yaralama', 'tehdit' ile 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' gibi birçok suça karıştığı belirlenen, aralarında sedat peker'in de bulunduğu 63 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlatmış"
filler ve çimen'de haluk bilginer tarafından canlandırılmış olan bir zat. ne olduğunu çözemedik hala. mafya mı? tetikçi mi? politikacı mı? gazeteci mi? youtuber mı? istihbarat görevlisi mi?
ilginçtir, ilgili filmde de bu adamın youtube'da anlattıklarına benzer olaylar dönüyordu. demek ki biz 80'lerden, 90'lardan falan hala çıkamamışız.
Mayfa-siyaset-emniyet-yargı dörtgeninde foseptik borusunu patlattı ve de patlatmaya devam ediyor.
Geçen bir girdi de arkadaş da söylemişti şimdi ben de onunla beraber soruyorum.
Yok mu yürekli bir cumhuriyet savcısı ! ? Ne zaman harakete geçmeyi planlıyorsunuz?
bu işler emekçilere terör suçlaması yapmaya benzemiyor değil mi ?
Süleyman soylu'nun " karısının iç çamaşırına sığınan edepsizler " sözünden sonra ve ardından gelen görüntülerle, Artık aralarında ne geçtiyse tamamen ifşa edeceğini düşündüğüm kişi.
Baskına böyle yapan adam bu söz üstüne neler yapar siz düşünün.
Böyle tiplerin dünyasının en büyük raconu çiğnendi.
Sadece Böyle tiplerin değil aslında erkek dünyasının en büyük raconu çiğnendi.
Düşman dahi olsa anneye, kız kardeşe, eşe, çocuğa laf yok.
Muhalifler dört gözle "helalleşme" videosu bekleyedursun, galiba videosuz bir helalleşme olacak. bir bakmışız ki süleyman soylu'nun kellesi bir şekilde verilmiş ve Peker Türkiye'ye dönmüş, "oluk oluk kan dökmek"ten, "kanla duş almak"tan bahsediyor. Kim "hayır olmaz" diyebilir? Ve o gün geldiğinde "dönek" diyecek kim var ona?
Ve daha önemlisi, yarın "ekrem imamoğlu ile de bu tür ilişkilerimiz var" diye ortaya çıkarsa ne olacak? Olmaz demeyin, nasıl ki dokunulmazlıkların kaldırılması, PKK ile ilişkileri yüzünden kimsenin kolay kolay savunamadığı Hdp ile başladı, bu işler de ulusalcıların bile artık pek savunamadığı Baykal ile başlayıp kimlere kimlere uzanır...
Sessizliğini bozmuş eski mafya babası / bir dönemin iş adamı / şimdilerin kaçak kişisi.
Banka sahipleri ile toplantılar, çelik kasaya dair yorumlar, derin devlet / mafya ilişkisinin evrimini göstermesi ve ömrümüz yeterse göreceğimizi düşündüğüm yargılamalar için ilgili birimler tarafından umarım kayda geçiriliyordur.
Söylemekten utanıyorum ama pratik yaşamda 'mafya' dediğimiz oluşumların ve işleyişlerinin 'bu' olmadığını bilecek durumdayım. Veli Küçük, jitem, fail-i meçhul cinayetler dönemlerini iyi hatırlıyoruz ve görüyoruz ki aygıtın işleyiş ve hedeflemesi hiç değişmemiş.
Bu arada bazı kesimler meral akşener 'i mevcut iktidardan kurtuluş reçetesi olarak görebilir ama başlığa konu olan şahsın yıllar önce kendisine yönelik "x senesinde benimle x otelde görüştüğü zaman hangi taleplerde bulunduğunu açıklasın." iddiasına en ufak bir cevap vermediğini de hatırlatmak isterim.
hatta anladığım kadarıyla bu epeydir böyleymiş çünkü yıllar önce 2002 yılında kanal 7'de akif beki'yle yaptığı röportajda şöyle bir konuşma geçmiş aralarında:
- ne yani siz de benim kadar temiz misiniz şimdi?! - bilemem, ben sizin sabıka kaydınızı görmedim akif bey!
ankara'daki next level isimli yapı (buraya sadece avm demek zor, avm sadece bir bölümü) hakkında doğru söyleyen kişi. hatta arttırarak söylüyorum ki armada civarının %97'si akp'lilerin elindedir muhtemelen. başınızı kaldırıp tabelalara bakarsanız durumu anlarsınız zaten.
benim asıl tuhafıma giden nokta, israil elçiliğinin esas binasının da oralarda olması. herkes seğmenler parkı'nın orada olduğunu söylüyor ama orası elçilik konutu. bir arkadaşım israil elçiliği'nde çalışıyor oradan biliyorum.*
20'dknız varsa lütfen şu videoyu izleyin arkadaşlar.
İzlerken karnıma kramp girdi ülkenin kuruluşundan bu yana olan bütün sağ unsurlarının pisliği işbirliğine girmiş.
Ve ülkede yöneticisinden, sanatçısına, gazetecisine, akademisyenine hepsi beraber ülkenin içine ekmek doğramışlar.
Bu kuşatmayı kırmak için çok su kaldırmalıyız çok.
Bunlar devam ettiği sürece bu ülkede huzur olmaz.
Tek kurtuluş 2. Kurtuluş Savaşı başka bir şey değil.
2 Temmuz 2021 tarihine (yani bugüne) kadar anlattıkları, özgün emre koç adlı bir kişi tarafından bir diyagrama dökülmüş. Kendi ifâdelerine göre siyah renk, kara kutu (yani Peker); kırmızı renk, Peker’in anlattıklarında yer alan ana aktörler; sarı renk, aynı anlattıklarında yer alan ikincil aktörler ve önemli iddialar; gri renk, aynı anlattıklarında yer alan ikincil iddialar; diğer renkler ise kategorik ayrımlar (basın, örtülü operasyonlar, siyâsîler, uyuşturucu) imiş.
Ha bu hesap doğru olmayabilir, ancak halk tv canlı yayınında barış pehlivan da BAE polisince davet edildiğini Peker'e yakın kaynaklardan teyit ettiğini iddia etti. Ayrıca odatv de operasyonun an meselesi olduğunu bazı haber kaynaklarına dayanarak doğrulamış.
bugün itibariyle Sedat Peker’in YouTube kanalı ile Twitter ve instagram hesaplarına erişim engeli getirilmiş ama henüz uygulamaya geçilmemiş. Prof. Dr. Yaman Akdeniz demiş ki: "Türkiye’de Twitter, YouTube ve instagram’ın artık yasal temsilcileri var. Bu yasal temsilcilikleri Türkiye talep etti ve geçen sene 5651 sayılı Kanun değişti. Sözde bu platformlar ‘dize geldi’. Türkiye ise uygulamada bu platformlara söz geçiremiyor.”
neyse ne, mağarada yaşamıyorsanız her türlü erişirsiniz videolara. mevzu o değil; bu adam çok enteresan bi adam. kurtlar vadisi'nin ilk zamanlarında dokunulmayan tek baba. herkesi elekten geçirdiler o dizide, bir tek bundan söz edilmedi, gönderme yapılmadı, yok sayıldı. ha bir de ergenekon'a kadar 1 kez bile ceza almamış.
geçen haberini paylaştığım, çok güvenilir bulduğum, araştırmacı-gazeteci celal eren çelik'in 1 saatlik ayrıntılı açıklamasıyla. son zamandaki kara ilişkileri, patlamış foseptik çukurunu çok daha iyi analiz edebilirsiniz.
boş vaktiniz varsa izleyin arkadaşlar.
-bkz koyunca link çalışmıyor, lütfen silmeyin girdiyi.
Videolarını izledikten sonra anladım ki ülkedeki akp bürokratlarının %99'ndan daha kültürlüdür.
Adam kendini geliştirmiş, bayağı profesyonel çalışıyor acaba etkili işkence için de anatomi falan çalışmış mıdır?
Diye de merak ettiğim " tanınmış kişi ".
Son zamanlarda biraz sempati toplasa da, sen de oradaydın peker.
Ülkeden yine tüm kişi ve kurumlarıyla tiksineceğimiz, geçen attığım belgeselin 2. Bölümü.
Yayıncı bsm tv.