adını kanal 7’yle duyuran, erdoğan’ın başbakanlık döneminde bir ara basın sözcüsü ve danışmanı olan, zamanında sürekli “sn. başbakan’ın demek istediği aslında şuydu” diye arkasını temizleyen gazeteci.
başbakanlıktaki görevinden ayrıldıktan sonra radikal’e geçmiş, oradan kanal 24’ün genel yayın yönetmeni olmuştu. gezi olaylarından sonra hürriyet’e transfer oldu. o zamanlar hürriyet daha fazla yandaş değildi. yılmaz özdil hâlâ oradaydı mesela. iktidarın sözcüsü olarak baskıyla transferinin gerçekleştiği konuşuluyordu. iktidar yanlısı yazıları bir süre devam etti. sonra ne oldu bilmiyorum, birden bire dönüverdi. 2017’de hürriyet’ten ayrıldı.
şimdi Pazartesi günleri inan demirel ve yavuz oğhan’la krt’de "sen ne dersin" adlı bir program yapıyor. ara sıra sinirimin el verdiği sürece izliyorum. yavuz oğhan’ı severim çünkü. çok düzgün gazetecidir. ama akif beki bir konuşuyor, zannedersiniz ki en başından beri en muhalif o, en çok o çekti bu iktidardan. bazen çok gülüyorum düştüğü hallere. ama medyanın halinden, ülkenin halinden bahsetmeye başladığında, senin gibiler yüzünden bu haldeyiz diye bağırıyorum ekrana, yaşlı huysuz kedili teyzeler gibi. sinir basıyor, kapatıyorum televizyonu. tahammül edemiyorum.
yılmaz özdil zamanında beki'yle ilgili star haber merkezinde çaycı bile olamaz gibilerinden bir şey demişti... öyle biri işte.