neredeyse tüm dünya'da bok gibi işleyen sistemdir. premier league'i, bundesliga'yı, la liga'yı falan bi' kenara koyuyorum tabii. serie a'da bile berbat işleyen sistem 2 yıldır falan ciddi manada tartışılıyor, fotomaç gibi spor gazeteleri var hakemlerinin sürekli hata yapmalarını gündeme taşıyor. bizde ise, büyütülmüşler yabancı hakem istediği için yurt dışından hakem getiren mhk, tff güdümünde kalarak diğer hiçbir takıma yapılan hatalara bakmıyor.
var'ın müdahil olabildiği alanlar belli. bunlar haricinde "görüş bile belirtemiyor". bizde artık halka da açıklanan var kayıtları baya skandallarla dolu. yukarıdaki girdilerde sık sık yazdım bunları: bizdeki saha hakemleri bilgisiz ve korkunç egolu. fırat aydınus'un teatral egoizmini bile özler haldeyim. yabancı var hakeminin sahadaki türk hakemi ekrana çağırıp "bunu görüyor musun?" bile dememesi lazımken, orta hakeme farklı açı bile gösteremiyor bu sistem. dünkü kupa maçındaki son gol pozisyonunda tek bir açı görebildik, onda da elle oynama değil, faul vermesi gereken bir atilla karaoğlan vardı. maç bitmiş, gitmiş; ev sahibi büyütülmüş yok olmuştu diye üzerinde durulmadı ve durulmayacak ama korkunç bu yani. her hafta böyle gırla örnek oluyor. çizilen yarı otomatik ofsayt çizgisi falan külliyen yapay zeka işi zaten. kim, neden güvensin buna? çizgiyi bile pozisyondan 1 dakika sonra çizebilen yapay zeka mı olur olm? yetmezmiş gibi, bir de, tek işi bu olan bir skynet çakmasının işlevselliğini değil, onu yönlendiren kötü niyeti halâ tartışabilecek cesarette olan kimse yok bu ülkede.
aslında ben bu girdiye "dünya'da var skandalları"nı yazmak için başlamıştım ama konu tabii ki bizim bombok sözüm ona süper lig'e ve daha kötü hakemlerine geldi. 3 skandal var, ki bunları birkaç yerde görmüşsünüzdür illa ki, onları ekleyeyim aşağıya:
- yunanistan, 2019, var hakemlerinin odasına kuryenin yemek bırakması : sadece devre arasında kapının önüne çıkıp sigara içebilecekleri zamanları olan adamlar, 2 saat boyunca yemek yemeden duramamış; utanmadan odaya kurye çağırıp döner falan yemeye çalışmışlar. düşünsene; ciddi bir pozisyon olduğunda ben bu kapıyı açıp elimdeki silahla bunları dürtüp "agalar, şimdi bu pozisyona şunu vereceksiniz" desem, içerideki 3'lüden kim bana karşı çıkabilir ki? kurye değil buradaki sorun, var hakemlerinin kafalarına göre iş yapması.
- italya, 2024 ocak, aktif bir serie a hakeminin itirafları : italyancanız yoksa ya sayfayı türkçeye falan çevirin ya da reddit'te chatgpt ile ingilizceleştirdikleri şu hali ni okuyun. adam açık açık "bu sistem sürdürülemez, çok baskı altındayız, var'ın uyardığı pozisyonlar saçma olduğunda bile suçlu biz oluyoruz, rüşvet gibi şeyler de var" diyor. burası serie a, burada her türlü pislik olur ama o zaman da var'ı komple iptal etmek lazım. ki sonunda bu gizli tanık da aynısını söylüyor.
- bulgaristan, 2025, var odasındakiler canlı bahis oynuyor : abi, bunun bir adım ötesi orta hakemin kulağına "bu takımın yenmesini sağla" demek zaten. böyle insanları değil, sistemi sorgulamaya anca başlamış bulgarlar. bizde de "türk hakemleri atalım, yabancı hakem getirelim" saçmalığının hiçbir boku çözmeyeceği, büyütülmüşlerin karnı kaşındıkça susacakları ama sorunların devasa halde ortada kalacağı gibi gerçekler var. bunları sikleyen yok tabii, varsa yoksa pr. olm, dünkü kupa maçını atv'den izlememek için bin takla attım, portekiz'deki sanırım tv4 bizim kupa maçları hakkını almış ama o bile canlı yayınlamadı maçı. bizim ülkenin futboldaki prestijini sen düşün. ukraynalı momo bilmemne kanalı da dizi izletti mesela, akışında maçın yayını olmasına rağmen. e halâ mı bu büyütülmüşlerin ıslak fantezilerini, vergi borçlarını her sezon sonunda sildirip 10 milyonlarca euro verdikleri sikko adamları gördükçe sinirlenip bu saçmalıkları izlemeye devam edeceğiz ya? yetmedi mi artık, doymadınız mı orman çocukları?
var sistemi çöp ülkelerde sadece bir maşa olmaya yarıyor, ötesi değil. ingilizler gibi pozisyon tekrarlarında "anında" stattaki dev ekrana yansıtma ve orta hakemin anonsla kararını "anında" açıklaması falan olmadıkça, bu ülkede var kayıtlarını 3 gün sonra dinlemek bana ıstırap veriyor. "faulü gördün mü, görüyor musun? bunu vereceksin" falan diyen polonyalı, bulgar sıfır iq var hakemlerinden bi' cacık olacağını ummak da, bizim ülkeden ahlâklı hakem çıkmadığının ve bu ahlâksızlığın da bir norm haline geldiğinin en büyük göstergesi. bu doğu avrupa kekoları bile bizim hakemlere aa uu diyebiliyor ve bunu da "var kuralı böyle" diye yutturuyorlarsa, bu sistem çoktan çökmüş demektir; en azından bizim ülkede. şunu göremeyenin de futbol izlemesi, yorumlaması falan o kadar saçma ki... "susun, deli konuşuyor, konuş deli" demek ve geçmek lazım belki de.
böyle saçmalıkları bildikçe, gördükçe bu sistemin bütün çarklarının tam ortasına şöyle kusmak istiyorum.