şehirler arası otobüs yolculuğu, kelimenin her anlamında bir asimetrik savaştır. bu savaş, daha otobüs bileti alındığı anda başlar ve otobüs yolculuğu sona erene kadar da devam eder. şehirler arası otobüs yolcularının, yolculuğa çıkmadan önce gerekli hesabı kitabı yaparak buna uygun olarak hazırlanması gerekir.
otobüs yolculuğuna çıkmadan önce gerekli bütün eşyaların hazırlandığına ve hiçbir şeyin geride bırakılmadığına emin olunmalıdır. telefon şarj edilmeli, hatta gerekirse powerbang'in şarjı da full'enmelidir. eğer yolculuk esnasında müzik dinlenecekse, kulaklıkların şarj edildiğinden de emin olunmalıdır.
otobüs yolculuğu özneyi alabildiğine acıktıracağından öznenin, yola çıkmadan önce karnını adamakıllı doyurması çok ama çok önemlidir. benzer şekilde otobüsün orta yerinde ihtiyacını göremeyeceği için öznenin, yola çıkmadan önce tuvaletini yapması, yolculuk esnasında tuvaletinin gelmesini engelleyecektir.
otobüsü kaçırmamak için o günkü trafiğin durumu da göz önünde bulundurularak erkenden otogara gelinmelidir. eğer evden çıkarken durakta taksi bulamama riski mevcutsa, belirlenenden daha erken saatte taksi çağırıp yola çıkmak tercih edilebilir.
otogara gelir gelmez otobüsün kalkacağı peron bulunmalı ve otobüs gelene kadar da beklenmelidir. otobüs geldiyse özne, valizini bagaja yerleştirilmeli ve otobüs hareket etmeden önce satın aldığı koltuğunu bulup yerleşmelidir.
otobüs yolculuğuna çıkmadan önce özne, hava durumuna ve içinde bulunan mevsime uygun olarak giyinmelidir. otobüs, içindeki onlarca yolcuların nefesiyle ısındığı ve pencere tövbe haşa açılmadığı için, otobüsün içinin dışarıya göre daha sıcak ve havasız kaldığı gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. bu noktada hava soğuksa daha kalın, hava sıcaksa da daha ince giyinmek yerinde olacaktır. Şayet kış mevsiminde yolculuğa çıkılıyorsa mont ve kaşkol, otobüse girer girmez katlanıp koltuğun üstündeki bölmeye yerleştirilmelidir. Yine Hava soğuksa bu soğuk, özneyi yanıltmamalı; otobüsün içinin her halükarda sıcak ve havasız kaldığı gerçeği göz önünde bulundurularak kazak gibi yünlü kıyafetler giymekten kaçınılmalıdır. Kazak giyildiği durumda mutlaka kazağın altından gömlek de giyilmelidir, böylece özne bunaldığı zaman kazağını çıkarıp gömleğini giymeye devam edebilecektir. Bu durumda ceket ya da kapüşonlunun altından (yerine göre uzun kollu ya da kısa kollu) bir tişört giymek daha mantıklı bir tercih olacaktır. Benzer şekilde hava sıcaksa kısa kollu gömlek ve altından fanila giymek tercih edilebilir.
otobüs yolculuklarının bir diğer kilit yönü de güneşin nereden vurduğudur. eğer özne, güneşin vurduğu tarafta oturuyorsa mutlaka ama mutlaka güneş gözlüğü takmalıdır. ancak güneşin vurmadığı tarafta oturuyorsa da isteğe bağlı olarak güneş gözlüğünü takabilir.
otobüs yolculuğu esnasında -firmasına göre değişmekle beraber- muavin tarafından su, çay, kahve ve kek ikram edilir. çay ve kahve, öznenin tuvaletini getireceğinden tercih edilmemelidir. su da, tuvaletin gelmesini olabildiğince önlemek için tek seferde değil, yudum yudum içilmelidir. öte yandan öznenin açlığını mola yerine kadar da olsa giderebileceğinden kekin yenmesinde bir sorun yoktur.
özellikle aynı konumda saatlerce oturup kalmak can sıkıcı olabileceğinden, yolculuk boyunca öznenin kendisini oyalayabilecek meşgaleler bulması, bu can sıkıcı süreci mümkün mertebe katlanılabilir kılacaktır. burada öznenin karşısına çıkan ilk ve en önemli alternatif, müzik dinlemektir. o anki hava ve içinden geçilen bölgenin ruhuna uygun olarak seçilecek müzikler ile yolculuk, su gibi akacaktır. ikinci bir alternatif ise çok iyi bilindiği gibi kitap okumaktır. didaktik bir dille yazılmış akademik ve felsefi metinler yolculuğu alabildiğine katlanılmaz kılacağından, bu gibi yorucu ve sıkıcı metinlerden uzak durulmalı, bunun yerine akıcı bir dille yazılmış kurgusal ve edebi kitaplar tercih edilmelidir. sabırsızlık zamanı, nasıl yapmalı?, babalar ve oğullar, mülksüzler ve harry potter serisi; bu tarz kitaplara güzel birer örnektir. bunların yanında şiir okumak da düşünülebilir. şiir kitabı, diğer kitaplar gibi baştan sona doğru okunmak zorunda olmadığı için özne, şiir kitabını orta yerinden açıp gözüne kestirdiği şiirleri istediği sırayla okuma avantajına da sahiptir. işte bu özelliğinden dolayı iyi bir şiir kitabı, şehirler arası otobüs yolculuklarının vazgeçilmezidir... üçüncü bir alternatif ise otobüsün penceresinden dışarıyı izlemektir. özellikle de doğa manzaralarıyla dolu bir bölgeden geçiliyorsa özne, kesinlile ama kesinlikle kulaklığı ve kitabı bir kenara bırakarak manzaranın tadını çıkarmalı ve o muhteşem manzaranın içinde kaybolmak isterken derin düşüncelere dalmanın hazzını yaşamalıdır... dördüncü ve en önemli alternatif, uyumaktır. bu sayede özne; bir yandan gözlerini, kulaklarını ve zihnini dinlendirirken zamanın nasıl akıp geçtiğini fark etmeyecektir dahi... akıldan çıkarılmamalıdır ki yolculuk esnasında ne kadar rahat uyunacağını, koltuğun kalitesi belirler. bu açıdan yolculuk esnasında daha rahat uyumak için boyun yastığı almak düşünülebilir.
bilindiği üzere otobüs yolculuklarının ortasında bir dinlenme tesisinde durulup mola verilir. mola verilmiyorsa da bu, otobüs firmasının ayıbıdır. firmasına göre değişmekle beraber mola, genellikle yarım saat kadar sürer ve halk arasında ihtiyaç molası olarak da bilinir. bu yarım saatlik süre, öznenin soluklanıp kendine gelmesi için mükemmel bir fırsattır. otobüs durduğu anda özne, vakit kaybetmeden otobüsten inmeli ve tuvalete giderek işini görmelidir. tuvalette işi biter bitmez özne, elini yüzünü iyice yıkayarak kendine gelmeli ve tuvaletten çıkarken hela bekçisine tuvaletin ücretini ödemelidir. ardından markete girilmeli ve açlığı giderecek iki üç atıştırmalık alınmalıdır. marketten alınanlar cebe, cebe sığmıyorsa da bir poşete koyulmalıdır. tüm bunlardan sonra, geriye 20 dakikalık bir süre kalır. bu süre zarfında önce otoparka dönülüp otobüsün yeri bulunmalıdır. eğer özne, otobüsünü kaybetmekten korkuyorsa otobüsü kaybetmemek için otobüs plakasının fotoğrafını çekmeyi düşünmelidir. otobüs bulunduktan hemen sonra ise otoparkta volta atılmalı ve saatler boyunca hasret kalınan temiz havanın tadı çıkarılmalıdır. otobüsün kalkmasını beklerken -öznesine göre değişmekle beraber- iki sigara yakmak, öznenin stresini alacaktır. bu esnada özne, otobüse bakarak olmalıdır: kaptan otobüse girene kadar otobüse binilmemeli; ancak kaptan şoför koltuğuna oturduktan sonra otobüse dönülmelidir.
otobüs yolculuğunun moladan sonraki kısmının ışık hızında olmasa da su gibi akacağı şüphe götürmez bir gerçektir. bunun bilincinde olmanın rahatlığıyla özne, eğer istiyorsa moladan önceki aktivitelerine (müzik dinlemek, kitap okumak, dışarıyı seyretmek, uyumak) devam edebilir; acıktıysa marketten aldıklarından azar azar yiyebilir. yine de yolculuğun saatlerdir özneyi yormuş olduğu gerçeği göz önünde bulundurulursa öznenin, yolculuğun ikinci yarısında yapacağı en mantıklı şey uyumak olacaktır.
otobüs yolculuğu nihayet sona erdiğinde özne, derin bir nefes alarak koltuğundan kalkmalı ve eşyalarını toplayarak otobüsten inmelidir. otobüsten iner inmez bagajdaki valizini de almalı ve bir şehirler arası otobüs yolculuğunu daha kazasız belasız geride bırakmanın haklı ve doğru özgüveniyle nurlu ufuklara doğru yol almalıdır.
vatana, millete ve cümle insanlığa hayırlı uğurlu olsun.