gözlerimizin yüzdeki konumu doğanın beslenme zinciri içindeki konumumuzu belirliyor. avcı hayvanların gözleri başın ön tarafında, birbirine yakın ve ileri bakacak şekilde. maksat hedefe odaklanmak. av olanların ise başın iki yanında, yanlardaki hareketleri gözlemleyebilecek ve avcının gelişinden haberdar olacak şekilde konumlanmış. büyük balıkların küçük balıkları yediği denizlerde neredeyse bütün balıkların gözleri başın iki yanında. kuşlarda da gözlerin konumu türün av mı avcı mı olduğunu anlayacak kadar net bir farklılık gösteriyor. karada ise daha çok bütün türlere av olan otçulların gözleri iki yanda. insanların ise gözleri ise kedigiller, kurtlar, ayılar ve diğer pek çok avcı tür gibi yüzün ön tarafında. doğrudan karşıya bakıyor.
anatomi için kendisinden daha önemli organlar olsa da, görünüş söz konusu olduğunda kendisinden değerli herhangi bir organın olmadığı kapaklı, halka şeklinde, hassas uzuv.
hayko cepkin örneğindeki gibi, dış görünüşünüzün etkisi sizden korkmayı da beraberinde getiriyorsa, gözleriniz en etkili organınız haline geliyor. herhangi bir yerindeki bozukluk, şeklinizi şemalinizi değiştirdiği gibi, öz güveninizi de dibe vuruyor. 2 gündür sürekli maske takarak gözümün hemen altında beliren şişliği sansürlemeye çalışıyorum. maskenin üst kısmından biraz da olsa belli oluyor gene, ne yaparsam yapayım engelleyemiyorum. yanımdan geçen bir çocuğun adım atmayı bile unutacağı kadar korkunç bir yaratığa dönüştüğümü hissedip korkuyorum. sağır, topal ve kambur olan quasimodo'nun ne hissettiğin anlamak için aynı şeyleri yaşamanıza gerek yok yani.
gözlerinizde herhangi bir bozukluk yoksa, iki gözünüzün gördüğü açının birleşimini beyniniz algılıyor ve dış dünyayı bu şekilde çözümlüyorsunuz. bi' nevi iki kümenin kesişim kümesi odak noktası oluyor, perspektif denilen naneyi de bu iki küme aracılığıyla algılıyorsunuz. lise biyoloji derslerinden biliyorsunuz işte. eğer bir gözünüzde görmenizi engelleyen bir problem varsa (göz bozukluğu gibi değil, bendeki gibi şişliğe bağlı açı daralması gibi daha çok) yukarıda anlattığım kesişim kümesi yok oluyor, perspektifiniz büyük ölçüde zarar görüyor. boynunuz tutulduğunda 360 derecelik çevre kontrolünüz nasıl sekteye uğruyorsa, benzer etkiyi gözünüzdeki herhangi bir sorunda da yaşıyorsunuz. yere düşen herhangi bir şeyi eğilip almadan önce bakamıyorum mesela. evdeysem yerdeki şeyi kalem zannedip kedi boku, ofisteysem ayakkabı bağcığı, sokaktaysam bir taş zannedebilir ve avuçlayabilirim. hayat kalitesi denilen modern insan hezeyanını temelden etkileyen organlardan biri kesinlikle göz olmalı.
gözlerinize iyi bakın, alerjik reaksiyon gösterdiğinde korkmayın ve çözüm yolu arayın. altı üstü birkaç gün sürebilecek bir sorunu kafanızda büyüttüğünüzde gerçekten de quasimodo'ya bağlayıp "evden çıkmamam lazım. çoluk çocuk beni görürse korkabilir" falan diyebiliyorsunuz. korkan korksun, kendinizi hayattan geri çekmeyin.
edit: birkaç yerde anlam bozulmuş, onları düzelttim.
İnsanın çok dikkatli bakması gereken uzvu. Bununla ilgili de ufak bir taktik vereyim, sürekli göz kırpın.
Bilgisyara bakarken insanın yaşadığı göz kurumalarının en büyük sebebi daha az göz kırpması. Kendinize sürekli göz kırpmayı telkin edin. Farkı göreceksiniz
İddia ediyorum sözlükte en güzel olanı @eftalya'nınkiler olabilir. Tabi mukayese edecek örnek bilmiyorum çok ama iorigins filmindeki gibi hangi renk olduğunu çözemediğim bir göze sahip kendisi.
Gözleri kadar kendisi de güzel olsaydı victoria secret mankeni olurdu o derece. Ehehe biraz sinir ol bebikto. Hem överim hem söverim :P
victorian dönemde ingiltere'de gizli aşkların simgesi olan organ. insanlar birbirlerine gözlerinin resmini armağan etmişler bir dönem. küçük göz minyatürleri kolye ucu, broş vs olarak düzenlenmiş mücevher olmuş. www.google.com/...
herkes gördüklerine göre yorum yapar, göremedikleri sanal kalır
Gözler ışığı beyne gönderilen elektrik sinyallerine dönüştürür, bu sinyaller de beyin tarafından görüntüye dönüştürülür.
Gözün kendi hareketini 6 adet kas kontrol eder. Dördü göz küresini yukarı, aşağı, sağa ve sola hareket ettirirken, diğer ikisi baş hareketiyle senkronize ve dengeli bir şekilde hareket etmelerini sağlar.
Dünyayı daha net görmenizi sağlayan gözlerinizin bileşenleri ve hangi fonksiyonları yerine getirdikleri aşağıdadır:
Sklera - Göz akı da denen, göz küresini koruyarak ona şeklini veren dokudur.
Pupila (Gözbebeği) - Gözün tam ortasında bulunan ve ışığın içinden geçtiği siyah deliktir.
İris - Gözün, pupiladan geçen ışığın miktarını kontrol eden renkli kısmıdır.
Kornea - İrisi ve pupilayı saran ve koruyan şeffaf dokudur. Kornea, göz merceği ile beraber ışığı kırarak gözün arkasına odaklanmasını sağlar.
Göz merceği - İrisin arkasında bulunan şeffaf disktir.
Retina - Gözün, milyonlarca fotoreseptörün (ışığı elektrik akımına dönüştüren sensörler) bulunduğu arka kısmıdır. Elektrik akımına dönüşen sinyaller optik sinirler aracılığıyla beyne iletilir ve burada bu sinyaller görüntüye dönüşür.
Makula - Merkezi görüşten sorumlu olan ve retinanın orta bölümünde yeralan küçük noktadır.
Vitröz - Gözün iç kısmını dolduran ve şeklini veren jel kıvamlı dokudur.
Optik sinir - Sinyalleri retinadan beyne taşıyan ve gözün arkasında bulunan sinirdir.
Konjunktiva - Gözü koruyan ve nemli kalmasına yardımcı olan ince zarımsı tabakadır. Gözkapağının iç kısmında bulunur, dolayısıyla göz küresinin ön tarafını korur.
Aköz hümör - İris ve kornea arasındaki boşlukta bulunan şeffaf sıvıdır. Gözdeki basıncı düzenler ve gözün ön tarafına yuvarlak şeklini verir.
sorulması gereken bir soru var tabi ki
insan gözü güneş büyüklüğünde olsaydı şayet
gördüklerimize inanamazdık bu kesin bir gerçek.
şu da kesin bir gerçek, o büyüklükteki gözle yine evreni tanıyamazdık
göz duyu organlarımızın, algı kapılarımızın en baskın olanı. dünyayı önce gözle tanıyoruz. gördüğümüz şeyleri birbirinden ayırmak için icat edilmiş çok sayıda kavram ve kelime var. diğer duyu organlarının algıları için kullanılan söz dağarcıklarının hepsini toplasan bir göz etmez. gözlerimiz açık olduğu sürece diğer algılarımız yarı kapalı. bu nedenle görme engellilerin işitme, koku alma, dokunma duyuları bizimkilerden daha hassas. gözden gelen algıyla ketlenmeyen duyular gelişiyor.