18 yıl 9 ay 22 gün önce tarafımca toprağa verilen muhterem şahıs. ( merak etmeyin tahmininizden büyüğüm). şu acımasız, zalim ve gaddar dünyadaki en büyük kalkan. şimdi ben de çocuğum için kalkanlık yapıyorum. dünyanın daha zalim ve gaddar olduğunu öğrenip, onunla birlikte daha da büyüyorum.
arkadaş, dost, sırdaş, baba.. doğrusu benim için bir insanı hangi hislerle yakın hissediyor eşliğinde ona herhangi bir sıfat veriliyorsa, hepsiydi, hepsinin hakkını verendir. ne kadar yazarsam yazayım, hiçbir zaman yeterli kadar yazdığımı düşünmeyeceğim gibi hissediyorum uzun zamandır. dad.. i miss our talks
Erkek olarak soyluyorum eve para getirmekten başka bir sike yaramayan, kendini evin diğer aile bireylerinin efendisi olarak gören, psikolojik şiddetin en alasını uygulayan vasat, iki yüzlü, biridir. Babanızdan iyi baba olun çünkü evladıniz sizden tiksinecek.
Bir adet aşırı tutumlu/pinti versiyonuna sahip olduğum tür. Adam resmen entropinin, enerjinin korunumu kanununun yaşayan bir tezahürü. Ülkeye enerji bakanı falan olması gerek. Yemin ederim birkaç seneye türkiye toparlar kendini.
Entry'yi yazmama vesile olan olay da şu: Karanlık odada bir şeye bakıyordum o ara el fenerini açtım telefonun. Sonra lavaboya gittim elimi yıkamaya. Geri döndüğümde bana şu cümleyi kurdu: " oğlum boşuna niye ışığı çalıştırıyorsun? "
iletişim kurmaktan özenlikle kaçındığım aile bireyi. hatta ömrümün sonuna kadar görmesem, özlemeyeceğim kişi. “Olur da ona çeken huylarım varsa” düşüncesi ile babalık kavramından bile soğutan insanımsı.
geçen gün telefonda on dakika kadar konuştuk babamla, ısrarla "griptin, iyileştin mi?" diye sordu. "yok baba, hasta değildim" diyorum. "hayır bana hastayım demiştin" diye üsteliyor. "yahu ben yıllardır hasta olmadım" diyorum. "atma be, ayda bir hastalanıyorsun, hiç bakmıyorsun kendine" diyor.
aha dedim, babamın kafa gitti, zaten bir dolu hastalığı var, tonla ilaç kullanıyor. alzheimer gibi bir şey çıkacak kesin, annemle konuşayım da doktora götürsün diye düşünerek muhabbete devam ediyorum.
konuşmanın sonunda "iyi hadi, ahmet'e (kız kardeşimin yavuklusu) selam söyle" diyor. ben babamın alzheimer olduğundan artık kesinlikle emin olarak "yalnız ahmet değil, mehmet benimkinin adı" diyorum. babam şok içinde "aa! sen istenc misin?!" diye bombayı patlatıyor. meğer iki saattir kız kardeşimle konuştuğunu sanıyormuş. benim de adamın kafası gitti diye kendi kendime yüreğime iniyor. allah iyiliğini versin baba. ne diyim bilmem ki sana.
Çocukluğumda idolümdü. Çok çalışkan, elinden hiçbir şeyin kurtulmadığı biridir kendisi. Bütün çıraklık işlerine en birinci gönüllü bendim. Odun da kırdık, elektrik işleri de yaptık, tonlarca şeyi de tamir ettik. Kocaman tahta bir kutusu vardı (onun deyimiyle oyuncak kutusu) saatlerce onunla o kutuyu karıştırabilirdim. Uzun yol şoförlüğü yapardı, çoğu zaman gece çok geç gelir sabah erkenden de giderdi. Onu göremediğim için ağladığım çok olmuştur. İmkanı olur da eve erken gelebilirse yemek bile yemeden bizi bisiklet sürmeye çıkarırdı. Çocukluğumda şu da içimde ukde kaldı diyebileceğim bir şey yoktur babam sayesinde. Ama hep onu özleyerek büyüdüm. Her şey tamamdı da o yoktu. Ya çalışıyordu ya köyde tarla işlerine koştururdu. Onu gördüğüm o ufacık zamanlar bile benim için çok değerliydi. Sonra büyüdüm, o yaşlandı zaman geçti aramızdaki mesafe de arttı. Kavga ettik, çatıştık. Yeri geldi terk edildim onun tarafından. Kalbimi sevgisiyle hem besledi hem de aç bıraktı. Son 2 senedir çoğu şeyi yoluna koyduk gibi. Eskisi gibi olmasa da iletişim kurabiliyoruz. Şimdiler de çok duygusal 2 seneye kadar onu ağlarken görmemiştim bile. Odama gelip çocukluk fotoğraflarımıza baktıkça gözleri doluyor. geçenlerde telefonunun ekranında mezuniyet fotoğraflarımdan birini görünce bir tuhaf oldum ama aynı zamanda babamın beni ekran görüntüsü yapması da çok hoşuma gitti. Şu hayatta en son onun sevgisini hissetmeye ihtiyacım varmış onu anladım.
Ne olursa olsun, neler yaşarsak yaşayalım seni çok seviyorum baba, iyi ki varsın.
Baba da şans işidir biraz kimse seçemez babasını ya adam gibisine denk gelirsiniz eğitim Bilimleri derslerinde öğretilen kişilik gelişimi kuramlarına uygun bir hayat geçirirsiniz ya da embesil bir varlık babanız olur acaba ileride çoluğuma çocuğuma da bu cinsini Sevdiğimin geni bulaşır mı ? Deyip evliliği erken yaşta kafanızdan silme kararı alırsınız biraz şans işi işte hafife alınmayacak olgudur baba.
çok iyi bir babam ve çok iyi bir annem olmasına rağmen hiçbir zaman romantik kafayla bakmadığım statü. hele sosyal medya ile birlikte tiksinti haline gelecek aforizmalar türedi. babalar gününde yapılan reklamlar falan mide bulandırır oldu. sanki birisi baba olursa hem evliya hem süper kahraman oluyor amk!
o halde kötülüğün sorumlusu ortada; sayın kısır şerefsizler, bütün kötülüklerin anası sizsiniz!?
Çevremde babasını tamamen iyi anan sadece bir tanıdığım var. Sadece 1. Buradaki girdilerin bir kısmını da okudum. Babalarımız, çoğumuzun yarası.
Son üç yıldır aynı evde yaşamıyorum ben benimkisi ile. Tartışma, birbirimizi kırma sıklığımız da azalmıştı bu şekilde. Ama yetmedi. Yıllardır açtığı yaraları dikmeye çalıştım. Bugün artık daha fazla açamaması için hayatımdan çıkardım.