Covid-19 yayılmasın diye halka cuma namazı kıldırmayan, Beştepe millet camii'nde ise "seçkin" müslümanlara cuma namazı organize eden kurum. 27 martta başkanları prof. Ali erbaş tarafından kıldırıldı bu namaz. Erdoğan'dan habersiz kılınmış bu namaz da anadolu ajansınca çekilmiş. Ali erbaş Hutbe esnasında okuduğu arapça dua ve ayetleri yanlış ve eksik okumuş ilahiyatçıların söylediğine göre.
Genç cumhuriyet'in kurumunun, Akp'nin yeni Türkiye'sinde dinde sınıfsal ayrımın gelişimcisi kuruma evrilişinin resmi yukarıdaki durum.
Dinde "İbadette Elit yandaş ayrıcalığı" kavramının doğşuna katkıda bulunan diyanete teşekkürlerimizi sunalım.
Not: Siyasi nitelik kazanmış bir kurumla ilgili bu girdiye "kamu kurumu" kategorisini atamaktan da imtina ediyorum.
orta gelirli ailenin madde bağımlısı çocuğu gibi davranan kurum. sürekli yetiremedikleri milyon dolarlık bütçeler, ortadan kaybolan paralar falan. işin ilginci, memleketteki camiiler bile halkın kendi cebindeki parayla yapılıyor, eksikleri namaz sonrası bağışlarla gideriliyor. mahalleli sürekli camii için seferber, fatura falan derdinde. imam utana sıkıla para falan konuşuyor, elekrik, doğalgaz diyor insanlara.
üstelik bu kurumun aldığı kararlar, yaptığı açıklamalar falan sürekli skandal. nasıl bir kafa yapıları var anlayamıyorum.
corona günlerinde ne kadar gereksiz bir kurum olduğu daha doğrusu günümüzde işlevini ne kadar yitirdiği, işlevinin ne kadar değiştiği görülmüş oldu. hala daha yok vaiz sayısı az, yok çiftler evlilik şartıyla birbirinin pipisine, kukusuna bakabilir gibi gereksiz bir ton detayla uğraşıyor.
kapalı camiye kapıyı kırıp girmeye çalışan, o da olmadı 20 kişi yan yana o kapının önünde namaz kılmaya devam eden insanların afyonu gerçekten de din. ama salgın gösterdi ki corona din falan dinlemiyor valla. tabiat ana intikamın alıyor bir yolunu bulup.
bugün cuma namazından sonra yağmur duası okutacak olan kurum. niyetleri şimdiden tutmuş olsa gerek ki, bazı illerde çoktan yağmur yağmaya başladı. * işin kötüsü biz dua ettik, yağmur yağdı diye açıklasalar, inanacak çok insan var bu ülkede. *
1- Mahrem yerleri denilen bölgeler estetik açıdan hiçbir albenisi olmayan kısımlar; haliyle bu bölgelere neden bakmak isteyelim ki ?
2- Kıl dönmesi ameliyatı olmuş birisi olarak, bu tip tıbbi durumlar için ne yapmak gerekir ? Doktorumuza evlilik teminatı mı vermek gerekir ?
Elbette bel altı, seviyesi oldukça düşük bir girdi. Bu ülkenin artık ciddi manada bir buzdolabına konularak uzun yıllar bekletilmesi gerekiyor.
Neyse;
Şayet varsa öyle bir babayiğit veya akli dengesi bozulmuş bir deli; evlilik taahhüdü vermek koşuluyla götüme bakabilir.
"...sayıştay raporunda diyanet işleri başkanlığı'nın döner sermaye kaynaklarından kullandığı 23 milyon liranın akıbetinin nerede olduğunun bilinmediğine dikkat çekildi. "
birinci durumda çok az kişi imam olmak ister, cami inşaatları bitirilemez. halk dindar gözükse de mahallemde 5 yıldır bitirilemeyen bir cami var örneğin. 2 yılda bir tarikatın sahip olduğu çok daha görkemli bir cami bitirlmiş olmasına rağmen bu cami bitirilemiyor örneğin. dindar gözükmeye çalışan kişiler sahte dindarlıklarından da kurtulmuş olurlar böylece.
ikinci durum ise tarikatların güçlendiği durum. diyanet işleri kapatılınca dindar kesim dinini yaşamak adına tarikatlara katılmak zorunda kalacak.
işte birinci durum ve ikinci durumdaki kişiler bir arada çatışmasız bir şekilde yaşayabilir mi? önemli olan bu sorunun cevabı. eğer hiçbir iç çatışma çıkmayacaksa kapatılmasında bir sorun yoktur. kaldı ki sadece islam dini ile ilgili bir kurum da laik olduğunu iddia eden bir ülkeye ne kadar yakışır orası da ayrı bir tartışma konusu.
götü boklu bir mersoyu feda edemeyen ama dönemin başbakanının askeri operasyonlar için "evlatlarımızı da kendimizi de feda etmeye hazırız" açıklaması sonrası cuma için "feda hutbesi" hazırlayabilen kurumdur.
7 bakanlıktan çok harcayan, biz "ülke bütçe açığı veriyor, kemer sıkalım" derken gidip kendi ülkesi onlara o kadar büyük cami yapmayan cibuti'ye ülkelerinin en büyük camisini yapan, "din" diye milleti sömüren, toki'nin aldığı faizi savunarak din ile devletin cebine para sokmayı amaçladığını kanıtlayan kurum. erdoğan'ın isteğiyle yakında bakanlık olacak kurum. gerçi şimdiden bakanlıktan farksız.
edit:
ha bunlar bir de bütçe planlamasında hayvan kadar para alıp sonra yıl ortasında birkaç milyon daha istiyor. bunlar bu kadar istiyor, veriyoruz. sonra para yok diye fatih projesini kesip meb'e her yıl 2 milyar az veriyoruz. gerçi proje okul olayından sonra meb'in de işe yaradığı kalmadı. bu ülke elden gidiyeah kaçın kurtarın kendinizi.