lisede yahut üniversitede ağzıma sürmemiştim. arkadaşlarımdan içen çoktu ama nedense hiç içmek istemedim. ailemde içen olmadığından belki. gerçi, ailede içen yoktu ama salondaki garip orta sehpasının üstünde bir çanak içinde paket paket sigaralar olurdu ben çocukken. annem içmez, babam içmez, babaannem hiç içmez ama sigara bulunurdu evde hep. garip yıllardı seksenler.
sonra askere gittim. kısa dönem. sigara içmemeye 5 ay dayanabildim. son 3 ay, günde bir paket kısa camel bitirir hale gelmiştim. askerden sonra da kısa camel ile devam ettim yola. asker bitip iş hayatına başlayınca, geceleri evde, bilgisayar başında içer olmuştum. yahut tüm şehri gördüğüm çatı katındaki balkonumda. yanında da bir şişe votka ile.
altı ay kadar daha devam ettim. dişlerim sararıyor diye bıraktım.
hiç tiryakisi olmadım. istediğim an içtim. istemediğim an bıraktım. ciğerleri doldurmadığım için belki.
bu arada, tek tük olsa da balkonda içiyorum. kokusunu seviyorum. özlem kokuyor bana. seviyorum kokusunu. uzakları yakın ediyor çünkü.
2013 yılında aramızdan ayrılan müslüm gürses'in, 2010 yılında yayımlanan "yalan dünya" albümünde yorumladığı çok güzel bir şebnem ferah şarkısı.
müslüm gürses, şarkıyı kendine has tavrı ve sesiyle öylesine güzel yorumlamıştır ki, beğeni tercihlerine göre, şebnem ferah'dan daha iyi yorumladığını söyleyen bir çok insanla karşılaşabilirsiniz. hatta tartışmasız şebnem ferah yorumunun iyi olduğunu düşünen insanlardan bazıları bile, yaşamının bazı anlarında müslüm gürses yorumunu içine çeke çeke dinlemeden yapamazlar.
aslında bende isterim, emeklemeden koşmayı dünyanın her yolunda, yürüyüp kaybolmayı aslında bende isterim, düşünmeden konuşmayı küçük bir oyun içinde, önemli kişi olmayı
aklımdan geçen sözler, kalbimden gelen sesler hepsi bir orman oldu, bir kibritle yok oldu
ben sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül oldum sen kibritin hiç yanmayan ucunda birinin hayatından geçmiş oldun
aslında bende isterim, emeklemeden koşmayı dünyanın her yolunda, yürüyüp kaybolmayı aslında bende isterim, düşünmeden konuşmayı küçük bir oyun içinde, önemli kişi olmayı
iyi dostlar biriktirdim, hepsi ailem oldu küçük bir aşk yetiştirdim, düzene yenik düştü
ben sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül oldum sen kibritin hiç yanmayan ucunda birinin hayatından geçmiş oldun
sağlık cemiyetleri tarafından ısrarla "sâfi zehir" olarak vurgulanan ve müptelalığa sebebiyet veren nikotin maddesini bolca ihtiva eden tekel ürünüdür.
Bırakmak için yapılması gerekenlerin başında; azaltarak bırakmanın veya azaltarak içmenin yalan olduğunu kabul etmek, son paketi bitirdikten hemen sonra eldeki çakmağı çöpe atarak kararlı bir yola koyulmak gelmektedir.
ilk iki hafta nikotin yoksunluğu sebebiyle depresif, agresif haller sergilemek, yorgunluk ve uykusuzluk durumları seyredebilir ve bu gerçekten çok normal bir durum. bunu aşmanın yolu ise uzmanlarca tavsiye edilen 3 dakika kuralını uygulamaktır.
havadar bir yere çıkıp 3 ila 5 dakika derin nefes almak suretiyle atlatılabilecek bu krizler gitgide azalmaya başlayacaktır
ayrıca bırakmak için uygulama indirmenin de bir o kadar motive edici yönü bulunmaktadır. Bu uygulamalar ile süre ve sağlık şartlarını takip edip, katettiğiniz yolu görebilmektesiniz
Eskiden paketlerinin üzerinde zifir oranları yazardı. Şimdi ne içtiğimizi bilmeden içmeye mahkum edildik. Evet, düpedüz mahkumiyet bu. Ben kendimi ne kadar zehirleyeceğime kendim karar vermek isterim. Bunun yerine iğrenç resimler görmek zorunda bırakılmak da ayrı bir faşistlik. Sırf o resimleri görmemek için sarma sigara içmeyi düşünüyorum ama tembelliğimden başlayamıyorum bir türlü.
Artık günde sadece bir dal içiyorum sigara. Doktorlar bile içmediğimi varsayıyorlar artık.
Yasaklamalar her zaman tüketimi artırmıştır bu tip ürünlerde. Sigaraya başlama yaşının her geçen yıl aşağıya çekilmesinden bunu anlayabiliriz. O simsiyah ciğerli resimlere rağmen hem de...
alıştıktan sonra çok fena bir illet içince ruhsal ve bedensel çöküntü yaratıyor insanı uyuşturuyor içmesen sürekli içesin geliyor. bırakınca sanki beyninin bir kısmını kırmızı karıncalar ısırıyor, sürekli bir arayış boşluk içinde kalıyorsun.
içmiyorsanız başlamayın başınızı boş yere belaya sokmayın, bıraksanız dahi hiçbir zaman beyninizden tam olarak silinmiyor etkisi; sağlık, para, üstünüze sinen iğrenç koku ve dişlerinize verdiği zarar da yanında cabası.
Tek tip paketle birlikte bozulan tadı güncel durumda yarraktan beter olmuştur. Ben kronik parasızlığa eşlik eden West ice'ı özledim. Burjuva takımını bozan ghetto life'ı özledim.
zararları paket üzerinde yazılan uyarı yazılarıyla çok sürreal bir boyuta taşınmıştır.
sigara gerçekten sağlığa zararlıdır, uzun dönem kullanımı akciğer kanseri ve kalp damar hastalıkları ile iliskilendirilmektedir. yapılan çalışmalar sigara içenlerin içmeyenlere göre ortalama ömürlerinin beş yıl kısa olduğu da bulgular arasındadır.
ancak paket üzerindeki uyarı yazıları ve korkunçlu resimler büyük çocukları korkutmak için tasarlanmıştır. mesela "sigara içenlerin yarısı erken yaşta ölür" ifadesini ele alalım. uyarı yazısı içilen miktar veya yıl sayısıyla ilgili birşey söylemediği gibi erken yaşta ölümden kastın da ne olduğu belli değildir. erken yaşta ölüm dendiğinde herhalde akla otuzlu ve kırklı yaşlardaki ölümler gelir ki bu da sigara kullanımının en çok ilişkili olduğu akciğer kanserinin yetmişli yıllarda başladığı gerçeği ile çelişmektedir. diğer yandan, acaba bu erken ölümler ile sigara kullanımı arasındaki ilişki acaba nasıl belirlenmiştir? sonuçta hiç kimsenin doğrudan ölüm sebebi sigara kullanımı olarak kayda geçmez. Ölüm sebebi, kanser olabilir, kalp krizi veya başka bir hastalık olabilir. Sigara bu hastalıklara yakalanma ihtimalini artırıyor diye bütün bu ölümleri sigaranın hanesine mi yazacağız?
sigaranın iktidarsızlığa sebep olduğunu da sık sık okuruz. gerçekte bu çok uzak bir ihtimal, sigara içiyor diye kimse iktidarsız kalmaz. Ancak insanların cinselliklerini kaybetme korkusunun ne kadar derinlere gittiği düşünülürse bu temanın sık sık işlenmesi şaşırtıcı değil.
özetle, paket üzerindeki çoğu uyarı yazısı bilimsel gerçeklere dayanmıyor. Bunlar sadece korkutma motivasyonu ile yazılmış.
peki bu gerekli mi gerçekten? Kamu otoriteleri halkın sağlığı için yalan bilgiyi dolaşıma sokmak da dahil her yola başvurmalı mıdır? bu tamamen neyin öncelikli bir değer olduğuna ilişkin anlayışınıza bağlı. önceliğiniz açıklık mı yoksa halk sağlığı mı? bir de yalan uyarı yazılarının ne kadar işe yaradığını, kaç kişiyi sigara içmekten caydırdığını hesaba katmanız lazım. Ben konuda kararsızım. bu yazılar bana tuhaf ve anlamsız geliyor ama belki halk sağlığı için az da olsa gereklidir.
içerdiği maddeler sebebiyle idrardan farksız olan ürün. hatta idrar bile daha sağlıklı, çünkü eğer mutant değilseniz veya plütonyum içmiyorsanız idrarınızda plütonyum bulunmaz.
en başından uzak durulması gereken, kullanıyorsanız yani bağımlıysanız da zararın neresinden dönersem kârdır diyerek bırakmanızı tavsiye ettiğim şey.
onedio.com/... Burada sigara içen ile içmeyen ya da sonradan bırakmış ikizlerin fotoğraflarının karşılaştırıldığını gördüm. içip bırakan bile sürekli devam edene göre fark yaratmış.
özellikle lisedeyken başlayanlar çok oluyor. sakın ama sakın kimsenin gazına gelmeyin. sigara içmekle değil, içmemekle övünün. sonra hepsi sigarayı bırakmaya çalışıyor ama beceremiyor. kendinizi zehirlemeyin. Kamu spotu hissettim kendimi son cümleyle de neyse :)
eskiden otobüslerde, cafelerde ve diğer tüm kapalı yerlerde sigara içilirdi. (her yerde değil belki ama çoğu yerde içilmiyor artık) o sis şeklindeki yoğun sigara dumanından gözleri yanmayan insanlar çok şanslı bence :) (bkz: hey gidi günler)
kapalı ortamda içmenin yasak olduğu yetmediği gibi "vatandaşların kalabalık şekilde bulunduğu cadde, sokak, park ve bahçeler gibi yerlerde sigara içtiğinden bahisle bazı kişilerin maskelerini çıkardıkları, aşağıya indirdikleri" için bu gün itibariyle açık alanda içilmesi yasaklanan tütün.
Maksat kötü değil, maskenin doğru kullanılması için fakat önce "içmeyen" herkesin maske takması sağlansa... ondan sonra "içenler" göze batsaydı daha mantıklı olmaz mıydı?
lisede, okulun tuvaletlerinde gizlice içtiğimiz günlere döneceğiz gibi gözüküyor. Keşke komple satışı yasaklansa. hem içenler hem de içmeyenler bu saçma durumları yaşamaktan kurtulsa.
Sokakta, özellikle parkta aynı zamanda yeme,içmenin de yasaklanması gerekir bu mantıkla. Yerken mecburen ağız ve burun açıkta kalıyor.
Zaten iv. Murat tütün sevmiyor, her fırsatta dile geliyor. Sokakta içilmesi bir tiryaki olarak beni de rahatsız ediyor. Geçen korona ile ilgili olarak da küçük partiküller bir süre havada asılı kalıyor diye okumuştum. O yüzden de haklılık payı var dedim.
Bu kadar tiryaki nerede ve hangi koşulda sigara içebilir açıklanmamış. Sokakta sigara içeni gördük diyelim, cezasını kim kesecek? Bu ceza ne kadar?
Covid-19 önlemleri kapsamında, birçok şehirde açık alanlarda içilmesi yasaklanan hede . E tabii insan sormadan edemiyor, biz nerede içeceğiz o zaman?
Görünüşe göre sadece ev ve eğer varsa çalışma yeri balkonunda filan. Eğer çalıştığınız yerde sigara içme alanı yoksa, üzgünüm ama içemeyeceksiniz.
Anlamadığım nokta bunun covid-19 önlemleriyle ne alakası var? Nefesiniz sigara dumanı kokusu barındırmayınca yine aynı mesafedeki insanlara ulaşmıyor mu sanıyorsunuz? Derseniz ki maske çıkarılmasın diye yapıyoruz, zaten kim maskeyi doğru düzgün takıyor ki? Aksine Kapalı alanda ceza yeme ihtimalleri olmayınca çoğunluk takmıyor. Önce ona bir önlem alsaydınız mesela.
En güzel çözüm açık alanlarda sigara içme alanları belirlemek olurdu ama direkt yasaklamayı seçtiler.
Hiçbir zaman başlamadım. Asla da başlamayacağım. Bir insanın nasıl yavaş yavaş can çekişerek öldüğünü, internetteki videolardan hatta o bile değil, aile üyelerinizden içen varsa onlardan öğrenebilirsiniz.
japonya'da ne güzel sokakta bile içemiyorsunuz. ama bu kadar yasağa rağmen tanıdığım tüm japonlar ağır sigara tiryakisiydi. hatta eski sevgilim 14 yaşında başlamıştı.
bir ara ben de içtim de neyse ki pek tiryakisi olmadım. hoşuma gitmiyor tütün nedense. arada bazen puro alıyorum da onda bile "şimdi ben neden puro içtim?" diye kendimi sorguluyorum.
Bağımlılık yapan maddeler içeren keyif veren bir tütün maddesi. İstediğim zaman başlayıp, istediğim zaman bırakabildiğim için çoğunlukla tebrik ediliyorum ama kahve ve alkolün yanında iyi gidiyor hani.