1. ne yazık ki son 10 yılda nın kulu ve elçisi, hatta köpeği olmuştur.

    (bkz: )

    açık ve net: ya internet sosyal medyanın esaretinden kurtulacak, ya da internet diye bir şey kalmayacak geriye.

    özgür ve özgün internet için ileri!

    (oha ne dedim lan ben şimdi?)
    0bilişim terimi 
  2. bilgiye ücretsiz erişim getirmesi, aslında insanları manipülasyona açık hale de getiren uluslararası ağ. çünkü insanlar ücretsiz veya kolay eriştiği bilgiyi almaya daha meyilli.

    bunun çözümü her tür bilginin erişime açık olması olsa da, buna da kimse yanaşmaz sanırım.

    gerçi türkiye'de güvenilecek basılı yayın da yok, o da ayrı bir konu. internet olmasa daha kötü olurdu.
    #280011 bachophile | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    0bilişim terimi 
  3. bazı şeyleri kolaştırdığı için bazı şeylerin değerinin yitirilmesine sebep olan mecra.

    mesela, bence, müzik bunlardan birisi.

    aslında internetin müzik dünyasına çok getirisi olmuştu. japonya'daki bir gitarist arkadaşımla ara sıra bir band uygulaması üzerinden saçmalama seansları düzenliyorduk (ismini hatırlayamadım şimdi onun, üzerinden çok vakit geçti). tabii bizim için saçmalama seansı olsa da, belki de çoğu müzisyenin tanışmasına ve yeni gruplar kurulmasına vesile olmuştur belki o uygulama. dünyanın dört bir yanından müzisyenlerle çalma imkanına bu kadar ucuz biçimde erişmek (internet+elektrik faturası) internetsiz pek mümkün olmazdı.

    ama bunun yanında müzik de kullan-at tarzı bir şeye dönüştü. şarkılar yayınlanıyor, bir süre dinleniyor, sonra yüzüne bakan olmuyor.

    bence internetin en güzel yanı archive.org tarzı siteler ki benim de en çok vakit geçirdiğim site olması muhtemeldir. bazen "keşke bu siteyi efektif kullanmayı üniversite yıllarımda öğrenseydim" diyorum. neyse, belki yüksek lisansta olur artık. hakikaten dünyanın bilgisi var bu sitede.

    belki internetin kötü yanı objektif bir teyit kurumundan yoksun oluşudur. ama bu durum sadece internette değil, kitaplarda da mevcut.

    alanım japon edebiyatı olduğu için, japonya hakkında yazılmış kitaplardan örnekler vereyim. bazı kişiler japonya'da belirli bir süre kalıp (bunlar da çoğunlukla ya elçilik görevlisi ya da expat oluyor) türkiye'ye dönünce hemen "gelin size japon kültürü hakkındaki her şeyi anlatayım" deyip kitap yazıyor. işin kötü yanı bu kişilerin yazdığı çoğu şey de kulaktan dolma şeyler oluyor. mesela şöyle bir şey yazanına denk gelmedim pek:


    "japonya'da insanlar evden çıkarken ilk önce sol ayakla adm atarlar. bunun sebebinin de eve bolluk gelmesi olduğu söylenir. ama ben araştırınca aslında bunun tamamen japonların feodal dönemdeki ayakkabı yapılarından ötürü oturmuş bir adet olduğunu öğrendim."[1]

    [1]daha fazla bilgi için hattori hanzo'nun yazdığı nihon no rekishi isimli kitaba bakabilirsiniz.

    _______________________________

    not: tamamen uydurma bir bilgi bu. örnek olması açısından yazdım.
    _______________________________

    bugn d&r gibi kitapçılara gittiğinizde de "insanları uzaylıların yarattığına dair 899897 kanıt" türü kitaplar var mesela. biraz da insanın kendisine kalmış bir konu, teyit mekanizması geliştirmek de.
    #263699 jean baptiste de la rose et la croix | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0bilişim terimi 
  4. Doğru kaynaklara kişilere ulaşamadığımız sürece size sahte veya suni bilgi birikimi sağlamaktan öteye gidemeyecek web ağı.

    Bu mevzu okadar önemli ki aslında, çevrenizde hepinizin maruz kaldığı dayılar amcalar bu ütopik bilgileri nasıl bir cahil cesaretiyle benimsiyorların savunuyorların sorgulamasını yaptığınızda konuyla ilgili taşlar yerine oturuyor.

    Medya ile birlikte denetlenen ve moderasyon dahilinde üretilen ve seçici kanallar aracılığıyla sürekli anteniyle oynadığınız televizyonunuzan aldığınız bilgi, Tabi yine bu kanalların da provoke amaçlı kullanılabileceğinin altını çizerek, en azından çoğunlukla bilimsel konularda konunun uzmanlarına söz hakkı verdiğinden, tutarlı bilgiye erişebiliyordunuz, fakat günümüzde post-truthla birlikte yükselen ve internetle iyice çığrından çıkan bilgi kirliliği,
    konuyla ilgili en ufak bilgisi olmadığı halde kulaktan duyma yahut kendi ideolojisiyle bağlantı kurabildiği hemen her kimsenin açık bir şekilde bunu tüm kullanıcılarla paylaştığını görüyoruz, ve bunu coğunlukla anonim kullanıcı kimliğiyle yaptığından, mecburen kişiden, eğitim seviyesinden bağımsız arı bilgi gibi tüketildiğine şahitlik ediyoruz. Bu korkunç birşey.

    Daha kötüsü bunu doğrudan proveke amaçlı yapan kanalların yine ve sadece kendi ideolojilerini destekleyecek kimseleri çıkartıp bu doğrultuda konuşturuyor olmaları ve bunu denetleyecek bir mekanizma yok hatta işin boktan tarafı web uygulamari sizin tercihlerinize göre öneriler sunduğundan maruz kaldığınız fikirden yanlış yada değil başka bir bilgiye "doğru kaynağı bulacak ve araştıracak motivasyon olmadıkça" erişemiyorsunuz.

    Bununla da sınırlı değil tabi bilgi kaynağı diye açıp okuduğunuz "Wikipedia" "Evrim ağacı" vb "üst örnekler veriyorum hani bunun dışındakiler hakkında pek birşey söylemeye gerek bile yok"
    Açık açık yanlış yanlı yahut eksik bilgi alıyorsunuz. bide bunu akıldan kaldığı kadarıyla Twitter'da youtube'da yahut sozluklerde tekrar yazıldığını düşünürsek, tam olarak güvenebileceğiniz arı bilgiye yaklaşamıyorsunuz bile.

    E ozaman ne b*k yicez okuyamicazmı birşey dediğinizi duyar gibiyim, tabi ki okuyacaz fakat okurken/dinlerken zaman geçirdiğiniz bir folklor olarak bakarsanız hem kendinizi korumuş olursunuz hem de bunu paylaşırken iki kere düşünürsünüz.

    Şahsen bende bu mecralarda yaptığım okumalara genelde böyle bakıyor birini dinliyorsam eğer akademik düzeyde bir eğitimi olup olmadığına bakıyor sonra yine bunu çarpıtarak anlatıp anlatmadığını sorguluyorum bunların haricinde zaten arı bilgi kovalayan ve akademik bilgi arayan kimseler muhtemelen sadece dipnotlarla ve üni kutuphanelerinin online PDFlerinden makale okuyorlardır diye düşünüyorum.

    bende; bu post-truth gibi kavramların daha ele doğmuş bebek olduğu ve büyük kitlelerin okumadığı, araştırmadığı cehaletten beslendiği bir ortamda bunları konuşmanın aslında beyhude olduğunu ve çok daha b*ktan biryere gideceğimizi düşünüyorum. Böyle bir ortamda uzun yaşamamayı umuyorum.

    Yine de Kuva-yi Milliye farkındalığıyla ütopik gelecek hayalleri kuran tüm arkadaşlarıma saygı duyuyorum neydi o itiraf reisin sözü "bir umuttur yaşamak".


    #263687 isthatnotokey | 4 yıl önce
    0bilişim terimi 
  5. Makinaya çamaşır attıktan sonra deterjan reklamları çıkmasıyla ürküten şey, yok yani okadar geliştirdinizmi bu mereti...
    #261783 isthatnotokey | 4 yıl önce
    0bilişim terimi 
  6. internet'in yarısı kedi fotoğraflarıdır. diğer yarısı ise kedi seven insan fotoğrafları.
    0bilişim terimi 
  7. Babamın pandemi nedeniyle 70 yaşında tanıştığı ve hayretler içinde kaldığı onun deyimiyle "bambaşka bir dünya"..

    Balık tutma tekniklerinden yemek tariflerine, unutulmuş türkülerden lise arkadaşlarına.. ne arasam çıkıyor burada diye eve hapsolduğu bu günleri mutlu geçirmesini sağlayan dehliz.

    Esra erol izlemeyi seviyor. Eşini aldatanlar falan sosyal medyadan tanışıyormuş. Akşamları hikayelerini anlatıp o zamanlar lanet ediyor internete.. sonra da internet ne yapsın bu sütü bozuklara deyip kendine araştıracak yeni bir şey buluyor.
    #238088 nymph | 4 yıl önce
    0bilişim terimi 
  8. Türkçe çevirisi "ağlararası ağ"dır.

    Tarihçesi, 1950 yıllarına kadar dayanmaktadır. cihazlar arası veri aktarımını, 1950'li yıllarda bilgisayar kavramının gelişme göstermeye başlamasıyla gündeme taşıdı. Dijital ağındaki paket tasarımlar ise başta ABD olmak üzere, Fransa ve İngiltere'de bulunan laboratuvarlarda geliştirildi. internetin tarihçesi böylece başlarken, bir yandan da ABD Savunma Bakanlığı, ilk protokol olan 'i kullanmaya başladı. Bu ağ üzerinden gönderilen ilk mesaj ise Los Angeles'ta bulunan Kaliforniya Üniversitesi'ndeki bir profesörün bilgisayarına gönderilmiştir.

    internet seçiminde beş önemli unsur vardır; hız, kota, adil kullanım kotası, taahhüt ve sabit hat.

    Hız: İnternet hızı, birçok değişkene bağlı olup, temelde internetin ne için kullanıldığına göre değişir. En basitinden, sık sık yüksek kaliteli videolar izleniyorsa, videoları takılmadan izleyebilmek için internet hızının yüksek olması gerekmektedir. Aynı şekilde, sık sık online oyunlar oynanıyorsa, oyunu takılmadan oynayabilmek için bağlantı hızının yüksek olması şarttır. Ancak, internet, "Haber takip etmek" vb. basit şeyler için kullanılacaksa, düşük hız sunan paketler de ihtiyacı karşılayacaktır.

    Yine "hız"a bağlı olarak, Megabit(Mbps) ve Megabyte(MB) terimlerinin de bilinmesi gerekir:

    Megabit(mbps): açılımı "megabit per second" olan bu terim, 1 saniyede indirilen megabit sayısını ifade eder. internet hızını ölçerken megabit(mbps) üzerinden ifade edildiği görülür. hız ile megabyte(mb) olarak indirilen veriyi ölçmek için, megabitten(mbps) dönüştürme yaparak kaç megabyte(mb) indirme yapılacağı bulunabilir. 1 megabit, 1024 kilobit(kb) veya yaklaşık 1 milyon bit’e tekabül eden bir bilgi transferi birimidir. bitler, iki durumda bulunabilen(0/1), durumları ve diğer bitlerle ilişkileriyle kullanılan elektronik aletlerde duran bilgiyi(dizi, film, oyun, yazı, programlar...) oluşturan ve tanımlayan en küçük veri birimidir. internette izlenen diziler ya da gezilen siteler, internet bağlantısı üzerinden bilgisayara ulaşan bitler sayesinde kullanılır.

    Megabyte(mb): Genelde dosya boyutunu ifade eden veri birimidir. 1 byte, 8 bitten oluşur ve 1024 kilobyte(kb) eder. 1 megabyte(mb) = 8 megabit(mb) = 128 kilobyte(kb)

    Kota: Kotasız internet, çoğu kullanıcı tarafından adil kullanım kotasıyla(akk) karıştırılır. Peki "kotasız internet" aslında ne demektir? İnternet paketi, kotasızsa, ne kadar kullanım yapılırsa yapılsın aynı ücret ödenir; ancak internet kotalıysa, limiti doldurana kadar aylık ödenen sabit abonelik ücretini ödedikten sonra ekstra yazmaya başlar. Bu ekstra kullanımlar, çoğu zaman fahiş ücretlendirmeye sebep olur ve ay sonundaki faturaya da büyük meblağlar olarak yansır. Bu durumda yapılması gereken en iyi şey, internet kullanımına yüksek oranda hakimiyet yoksa, kotasız paketler seçmektir.

    Adil Kullanım Kotası(AKK): Herkesin dilinde dolaşan, insanların şikâyetlerinin başlıca sebeplerinden biri olan "adil kullanım kotası" nedir, kişiyi nasıl etkiler, neden böyle bir uygulama vardır ve hangi seviyede bir kotaya yönelmek gerekir? AKK, sinir bozucu bir uygulama olsa da; mantık açısından, tüketiciyi korumaya ve aynı ücreti ödeyen tüketicilere benzer hizmeti sürdürebilmeye yöneliktir. Yani, sizinle aynı ücreti ödeyen; karşılığında daha fazla internet kullanıp, sizin aldığınız hizmetin niteliğinin düşmesine sebep oluyorsa burada bir müdahale olması normâldir. İdeâl bir Dünya'da, herkese yetecek kadar bant genişliği olurdu; ancak şu anki Türkiye altyapısının, ücret ödeyen her müşteriye belirli seviyede bir hizmet sunabilmesi için böyle bir uygulama gereklidir. "Bana en uygun internet kotası nedir?" denilirse, sorunun kısa ve öz cevabı; sık sık indirme yapılıyorsa, kotanın yüksek olması gerektiğidir. Bu yüzden, Adil Kullanım Kotası olmayan internetler, çok yüksek miktarda dosya indirimi yapılmıyorsa tavsiye edilmez.

    Taahhüt: internet sağlayıcı firmalar, sundukları indirimli paketler karşılığında belirli bir süre boyunca birlikte çalışma taahhütü ister. Bu süre, genellikle 1 veya 2 yıl olarak belirlenmektedir. Eğer ki, hizmet, belirlenmiş taahhüt süresinden önce sonlandırılmak istenirse; sunulan tarife ile birlikte sağlanmış olan indirim ve hediyelerin ücretleri, internet sağlayıcısı firma tarafından geri istenir. Anlaşılan taahhüt tamamlanmadan önce taşınmak istenirse, birçok firma, aboneliği yeni eve taşımaya olanak sağlayarak sözleşmeyi devam ettirir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken unsur ise, alınan hizmetin yeni evde devam edebilmesi için gerekli altyapının bulunması gerekliliği. Özellikle "fiber internet" gibi, belirli alanlarda sunulan hizmetlerde bu problem yaşanabilirken; "ADSL" gibi, telefon altyapısı kullanan internet bağlantı türlerinde bu sıkıntı yaşanmayacaktır.

    Sabit hat: internet bağlantısının türüne ve seçilen internet paketine göre, bazı firmalar, evde telefon bağlantısı olmasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle telefon altyapısını kullanan ve Türkiye'de en yaygın sabit internet bağlantısı türü olan ADSL tarifelerinde, birçok firma, telefon bağlantısı bulunmasını zorunlu kılmaktadır. Telefon bağlantısı hiç kullanılmasa bile, sunulan altyapı karşılığı bir bedel ödemek gerekmektedir. Bu nedenle, farklı internet bağlantı türlerini dikkâtle incelemek, en doğru bağlantı türünü ve tarifeyi seçmek gerekir. Telefon hususunda dikkat edilmesi gereken nokta ise, yine internet limitinde olduğu gibi, ihtiyaçlara en uygun tarifeyi seçmek, bu sayede beklenmedik fatura tutarlarından kurtulmaktır. Cep telefonlarında olduğu gibi, sabit hat hizmetlerinde de "konuştuğun kadar öde" ile "1000 dakika bedava" benzeri kampanyalar sunulmaktadır. Ev telefonunun çok kullanıdığı bir yerde yaşanıyorsa da, ikinci türde kampanyaları tercih etmek, bunu yaparken de konuşulacak dakikayı iyi ayarlamak gerekir; çünkü kullanım hakkı aşıldıktan sonra, beklenmedik faturalarla karşılaşılabilir.

    www.biltektasarim.com/...
    akillitarife.com/...
    akillitarife.com/...
    #158205 4mifasol | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0bilişim terimi 
  9. (bkz: ).
    #149916 tdk | 6 yıl önce
    0bilişim terimi 
  10. özünde savaş teknolojisidir. amerika askeri iletişim hattı olarak kullanmaya başlamış ve sonrasında gelişmiştir.

    internet kullanıcısı olmanın gündelik yaşamdan pek farkı yoktur. mekanlar ve kişilere erişimi kolaylaştırdığı gibi kıyaslanamayacak bir hıza kavuşturur.

    dünya milyarlarca insanla çok kalabalık bir yer. bizlerin en büyük hatası dar sosyal habitatımıza ait gözlemleri tüm insanlığa mal etmek.
    çevremiz aydınlardan geçilmediğinden nasıl insanlık ileriye koşmuyorsa karşılaştığımız cehalet bizlerin karanlığa gömüleceği anlamına gelmez.
    internet de böyledir. baktığın yeri görürsün.


    www.astronaut.io...

    (bkz: )
    #149820 olabilir | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0bilişim terimi 
  11. her güzel buluş gibi içine edilmiştir.

    ama insanoğlu ders ala ala ilerler. eminim yaşadığımız bu internet döneminden sonra daha güzel şeyler ortaya çıkacaktır.
    0bilişim terimi 
  12. Eskiden aradığım çoğu şeyin cevabını internetten bulabilirdim, şimdi ne arasam clickbait ve kelime kalabalığı içinde kayboluyorum. Resmen çöpe çevirdiler.

    O kadar fazla boş, gereksiz ve bilgi kirliliği var ki...
    #149720 bulamadimbirnick | 6 yıl önce
    0bilişim terimi 
  13. son 20 yıllık süreçte internetin devleri
    #121749 the ancient one | 6 yıl önce
    0bilişim terimi 
  14. amerikan ordusunun kendi arasında haberleşmek için başlattığı bir proje olan 'ten doğan, insanlık tarihinin en büyük icatlarından biri.

    ek olarak internetin tarihini anlatan yeni bir belgeseli var. izlemenizi tavsiye ederim
    #121622 kerem | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0bilişim terimi 
  15. aslında dünyada yapılmış en mükemmel iletişim aracı olsa da, yine de insanoğlunun en sonunda gittikçe amacından saptırdığı bir araç haline gelmiştir.

    düşünsenize, dünyadaki birçok kütüphane ve birçok kitap elimizin altında; ama biz kaçını okuduk bunların? ya da internette geçirdiğimiz toplam zamanın yüzde kaçı gerçekten bilgiye gidiyor?

    recep tayyip erdoğan, "internet zehirdir" deyince aklıma bunlar geldi.

    kendisine katılmıyorum. çünkü internet olmasaydı şu an öğrendiğim çoğu şeyi öğrenemezdim. bazı derslerde japonya'ya değişim öğrencisi olarak gitmiş arkadaşlarımın bile önüne geçebildiysem bu internet sayesinde oldu.

    ingiltere'den kitap alabiliyorsam yine internet sayesinde. internet olmadan böyle bir eylemi yapmam ancak hayallerde kalan bir eylem olurdu. yayıncı katalog yayınlayacak da, o katalog benim elime geçecek de, bir gün bir kitaba ihtiyacım olduğunda o katalog aklıma gelecek de...

    eğer kâtip çelebi günümüzde yaşasaydı internet sayesinde yazabileceği kitapları hayal bile edemiyorum. düşünsenize adamın sadece 2-3 günü dolu, gerisi tamamen bilgiye ayrılmış. böyle bir insanın internetle birlikte yapabileceklerini düşünün...

    neyse, ben biraz romantik düşünüyorum internet hakkında sanırım. benim de ufak bağımlılıklarım yok değil internet konusunda o ayrı. yine de internet çok büyük bir nimettir.
    #67292 touma seguchi | 7 yıl önce
    0bilişim terimi 
  16. günümüzde su içmek kadar gerekli(!)(?) bir hale gelmiş olan iletişim aracı. bu hale nasıl gelindiği konusunda psikolojik, sosyolojik yüzlerce çıkarım yapılabilir ancak şahsi gözlemim sonucunda fark ettim ki, 2 saatlik teknik bakım nedeniyle internet kesilmesi sırasında 60 küsür yaşındaki annem ve babamın sıkıntıdan kafayı sıyıracak boyutlara gelmeleri durumun vehametini gözler önüne seriyor. bağımlıyız (ben dahil) orası kesin ama bunun bir yaş sınırlamasının olmaması; günümüz teknolojisinin her yaştan, her kesimden insana hitab edebiliyor olması beni her geçen gün daha fazla şaşırtıyor.

    ---fonda daktilo sesi---
    babam, 64 yaşında. aktif bir kullanıcısı. her gittiği yemekte, piknikte, hatta evde otururken çektiği (vitrin, televizyon, vitrinin üzerinde duran fotoğrafın fotoğrafı, sürahi ve çeşitli natürmort çalışmaları) her çeşit fotoğrafı konum ekleyerek paylaşmaktan hoşlanan, telefonunda sürekli olarak haber servisini kullanan, ta akşama kadar köşe yazıları ve yalan yanlış hazırlanan bilimum lu fotoğraf paylaşan bir deli. henüz 'ı keşfetmedi, sürekli olarak okuyor. oyununda an itibariyle 900 küsürüncü seviyede olduğunu gördüğümde şok olmuştum ama ardından söylediği cümle daha da ilginçti: "bu oyun 2000 levele kadar gidiyormuş, ona uğraşıyorum..." ayrıca oynarken 60 km/h ile gidip her kırmızı ışıkta durup yarışı sonuncu bitirdiğinde, "ne güzel böyle yavaş yavaş gidiyorum, birinci olup ne yapacağım ki!" gibi felsefik çıkarımları ile bizi yerlere yatırmıştır.

    annem, 62 yaşında. internet öncesi dönemde evdeki 'ı paylaşamadığımızdan sık kavgalar ederdik. ben okuldayken oyunlarımın üzerine oyun kaydettiğinde günlerce papaz olmuştuk kendisiyle. eve internet geldiğinden bu yana bilgisayarın (artık laptopı var) başından hiç kalkmadı. , tarla ekip biçme ve çeşitli simülasyon oyunlarının yanı sıra çılgın bir okey oyuncusu. hatta geçen yıl bir okey odasında ağır küfürler ettiği gerekçesiyle hesabının kapatılmasına da şahit oldum ne yazık ki. ameliyat nedeniyle hastanede olduğu dönemde (ayıp olur diye hastaneye laptopı götürmedi, neye ayıp olacaksa) günlük bonuslarını kaçırmamak adına beni eve gönderip oyunların bonuslarını toplattığı olmuştur. tam bir old fashion gamer. tablet kullanımına alışamadığını, mouse ve klavye olmadan oyun oynanmayacağını dile getiriyor. okeyden tanıştığı arkadaşlarıyla buluşup börek günü düzenliyor.

    kızmıyorum, kızamıyorum zira oyun oynamak ve bunun yanında internette vakit geçirmek bir çoğumuzun düşündüğünün aksine beynin farklı yönlerini çalıştırmamızı sağlıyor. bu yaşta hala el-göz koordinasyonlarının bozulmaması, problem çözme yeteneklerinin eskisinden daha da iyi halde olması, unuttukları yabancı dili yeniden hatırlamaya başlamaları, sosyalleşmeleri, gündemi yakından takip etmeleri ve birçok konu hakkında fikir sahibi olmaları gizliden gizliye hoşuma gidiyor.

    özetle demem odur ki, internet güzeldir.
    #43938 the fool | 8 yıl önce
    1bilişim terimi 
  17. gereksiz yere çok vakit harcadığımı fark ettiğim ortam.

    youtube'a video yüklemek ve araştırma yapmak dışında artık kullanmayı düşünmüyorum.
    #42554 eiri uesugi | 8 yıl önce
    1bilişim terimi 
  18. kendisi ile düzenli bir ilişkimiz var.

    ne zaman sıkılsam bana küçük süprizler yapıyor. yeni oyunlar yeni müzikler yeni insanlar yeni filmler keşfetmemi sağlıyor. aynı zamanda beni bilgilendiriyor. youtube adlı organından belgeseller izlettirip wikipedia adlı organından bilgiler okutuyor. vücudunun çeşitli yerlerinde farklı farklı makaleler buluyorum. insanı bilgilendiriyor eğlendiriyor tam bana uygun biri. sanırım bana en çok değer veren kişi o.

    ama bazen onunla çok vakit geçirdiğimi düşünüyorum. bazen de çok ileri giderek çocuklara cinsel öğeler göstermekten çekinmiyor. yetişkin bir insanın bile tahammül edemeyeceği iğrenç içerikleri bile çocuklara göstermekten çekinmiyor. garip biri pek düşünceli biri olmadığı gözüküyor böyle bakınca da.

    birde tanıdığı diğer pislik insanlar var onu kullanıyorlar ama o o kadar çok saf ki bunun farkında değil. insanların kredi kartı şifrelerini mahremiyetini veriyor hemen. bence biraz düşünceli olsa bunların hiçbiri olmaz. Neden ebeveynleri onu büyütürken aynı zamanda onu düşünen biri olması için çaba sarfetmiyor gerçekten merak uyandırıcı. belki de henüz yapamıyorlardır...
    #23816 neildegrassetyson | 8 yıl önce
    0bilişim terimi 
  19. kendisiyle tanışıklığım yanılmıyorsam 1993'de üniversitenin bilgisayar laboratuvarında gerçekleşti. evet o zamanlar öyle bir bölüm vardı okulda. bir gamer olarak çok fazla ilgimi çekmedi o dönemde. hem çekse ne olurdu? zengin değilsen erişebilmen pek olası değildi.

    mezun olup, askere gidip geldikten sonra çalışma hayatına başladım. sene 1998. işte o zaman ilk kez kendi evime internet almaya karar verdim. lakin, sıkıntı büyüktü. tekirdağ'da internet satan yer yoktu. sırf internet alabilmek için kalkıp istanbul'a gittim bir haftasonu. yanlış hatırlamıyorsam, bir aylık internet paketini superonline'dan 30 dolara almıştım. 2 ay da hediyesi vardı. aylık 10 dolara geliyordu. ama aldığım şey sadece şifreydi. yani bağlantının karşılığında gelecek olan faturayı da ayrıca ödemem gerekiyordu.

    o yıllarda, 140 milyon maaş alıp, 25 milyon kira öderken, 40 milyon telefon faturası ödediğimi de bilirim.

    o dönemde, internette yapılabilecek çok fazla şey yoktu. mirabilis icq ile singapurdan birileriyle konuşuyordun falan. sonra raksnet'i keşfetmiştim. irc'nin icq'den daha eğlenceli olduğunu mirc kullanmaya başladığımda anlamıştım. hayır porno siteler bile fotoğraflardan oluşuyordu. videoyu bırak gif bile yoktu doğru düzgün. hikayeyi anlatan seri halinde çekilmiş fotolar bulursan şanslıydın. sosyal medya falan hak getire zaten.

    ancak o dönemde bile online oyunlara başlamıştım. delta force. sniper'ın gerçekten sniper olduğu oyundu o.

    yaklaşık bir yılımı böyle geçirdikten ve kiradan çok para ödemeye devam ettikten sonra ilk web sitemi 1999 yılında yapmıştım. kişilerin profil sayfaları bulunan bir web sitesiydi. daha çok irc camiasından kişileri içeriyordu. fotoğraf gönderenlerin fotoğrafı bile vardı. o zamanlar, değil hosting satın almak, mail adresi almak bile sıkıntıydı.

    ilk kez 1999 da gördüğüm ama 2000 yılında üye olduğum ekşi sözlük ile dünyam değişti. orada, çok fazla kişi ile tanıştım. ssg ile tanışmak bile tek başına yeterliydi aslında. ekşi'den cadı html'den anlayan tasarımcı arıyordu. iş görüşmesi için giderken, mekanın kapısından geri döndüm. açıkçası, kurumsal bir firmada çalışmayı bırakıp, internet işlerine yönelmek ürküttü biraz beni. muhtemelen hayattaki en büyük hatalarımdan birisi bu oldu.

    öyle böyle, bugünlere geldik. internet benim için hayatımın önemli bir parçası. 2017 yılına gelinmişken, insanların tamamen saçmaladığı sosyal medya kısmı hariç, oldukça güzel bişi internet diye düşünüyorum.
    #23815 larden loughness | 8 yıl önce
    0bilişim terimi 
  20. en eski kullananlardan biri benimdir bu ülkede, arkadaşlardan dolayı, neyse.
    kalkıyorum, çay sigara. buraya giriyorum, üç beş gazete dolanıyorum, twitter, kabaca ekşinin başlıklarına bakıyorum,
    istiklal marşı ve kapanış.

    ulan arkadaş yarım saat tutuyor tutmuyor hepsi. sonra laptop bana bakıyor ben laptopa. zoruma gidense internet ulan bu. bir tek ben de mi böyle, millet ne bok yiyor anlamadım. yorum kısmında kabaca bir şeyler derseniz kafamda bir ortalama çıkarıp rahatlayabilirim veya hee lan bu aklıma gelmemişti diyeceğim alternatifler çıkar belki.

    edit: böyle girdi mi olur deyip larden silmesin.
    elmadır, meyve, kırmızı (oldu heral)
    #23801 timoteus | 8 yıl önce
    2bilişim terimi