bazı şeyleri kolaştırdığı için bazı şeylerin değerinin yitirilmesine sebep olan mecra.
mesela, bence, müzik bunlardan birisi.
aslında internetin müzik dünyasına çok getirisi olmuştu. japonya'daki bir gitarist arkadaşımla ara sıra bir band uygulaması üzerinden saçmalama seansları düzenliyorduk (ismini hatırlayamadım şimdi onun, üzerinden çok vakit geçti). tabii bizim için saçmalama seansı olsa da, belki de çoğu müzisyenin tanışmasına ve yeni gruplar kurulmasına vesile olmuştur belki o uygulama. dünyanın dört bir yanından müzisyenlerle çalma imkanına bu kadar ucuz biçimde erişmek (internet+elektrik faturası) internetsiz pek mümkün olmazdı.
ama bunun yanında müzik de kullan-at tarzı bir şeye dönüştü. şarkılar yayınlanıyor, bir süre dinleniyor, sonra yüzüne bakan olmuyor.
bence internetin en güzel yanı archive.org tarzı siteler ki benim de en çok vakit geçirdiğim site olması muhtemeldir. bazen "keşke bu siteyi efektif kullanmayı üniversite yıllarımda öğrenseydim" diyorum. neyse, belki yüksek lisansta olur artık.* hakikaten dünyanın bilgisi var bu sitede.
belki internetin kötü yanı objektif bir teyit kurumundan yoksun oluşudur. ama bu durum sadece internette değil, kitaplarda da mevcut.
alanım japon edebiyatı olduğu için, japonya hakkında yazılmış kitaplardan örnekler vereyim. bazı kişiler japonya'da belirli bir süre kalıp (bunlar da çoğunlukla ya elçilik görevlisi ya da expat oluyor) türkiye'ye dönünce hemen "gelin size japon kültürü hakkındaki her şeyi anlatayım" deyip kitap yazıyor. işin kötü yanı bu kişilerin yazdığı çoğu şey de kulaktan dolma şeyler oluyor. mesela şöyle bir şey yazanına denk gelmedim pek:
"japonya'da insanlar evden çıkarken ilk önce sol ayakla adm atarlar. bunun sebebinin de eve bolluk gelmesi olduğu söylenir. ama ben araştırınca aslında bunun tamamen japonların feodal dönemdeki ayakkabı yapılarından ötürü oturmuş bir adet olduğunu öğrendim."[1]
[1]daha fazla bilgi için hattori hanzo'nun yazdığı nihon no rekishi isimli kitaba bakabilirsiniz.
_______________________________
not: tamamen uydurma bir bilgi bu. örnek olması açısından yazdım.* _______________________________
bugn d&r gibi kitapçılara gittiğinizde de "insanları uzaylıların yarattığına dair 899897 kanıt" türü kitaplar var mesela. biraz da insanın kendisine kalmış bir konu, teyit mekanizması geliştirmek de.