(bkz: lise defterleri/#228667)'de bahsettiği kitabı arama bahanesiyle iyi bir sahaf çarşıları turu attığım(adilhan, Aksoy pasajı, kısmen de zafer çarşısı), böylece de pandemik kızılay'ı dünya gözüyle görmeme vesile yaratan, sevip saydığımız eski limon sözlükçü.
Bugün aldıklarım ve internetten sipariş ettiklerimle bir sürü kitabım oldu, ama daha lise defterleri'ne başlayamadım. Bu romanı seversem ne âlâ; yok Beğenmezsem, bir ara benim yüzümden kulaklarında çınlamış eurovision şarkıları karşılıksız kalmamış olacak*.
sabah işe gittiğimde, sözlüğü şöyle bi açıyorum, bakıyorum girdisi var mı, diye. kişisel başlığında bahsettiği anılar, anonimliğini gölgede bırakmazken, kendimizi olayın kahramanı yapmamızı sağlayan kısa filmler gibi. acayip eğleniyorum üslubunu okurken.
yav o değil de bacım, maya köpek ismi değil miydi ?
küçükken uyanır uyanmaz her sabah pijamalarımla koşa koşa posta kutusundaki gazeteyi kapar, kahvaltıdan önce okurdum. okurdum dediğim de önce spor sayfalarını peşinden de karikatürleri okurdum sonra da şöyle bir göz gezdirirdim. istenç de benim için her sabah okuduğum sözlüğün karikatür köşesidir.
Yazdıklarını ve yazım tarzını 100 metre öteden tanıdığım yazar * sol Frame e bir bakıyorum ve diyorum ki aha bunu kesin istenc yazmıştır ve şaşırmıyorum! * (bkz: kulzos)'a ilk geldiğim günlerde burada edindiğim nadir arkadaş diyebileceğim kişilerden biri.
Ortak noktamız spor olmuştu ve bir kaç lafın belini de kırmıştık ama kırış o kırış,kıbrıslardan gelecek Deee antreman yapacağız buralarda * Severek okuyoruz efenim..