gün geçmiyor ki hakkında enteresan bir gelişme yaşanmasın.
dün gece yapılan açıklamada maske satışının yasak olduğu söylendi. konuyla ilgili yazılı bir hüküm var mı yoksa artık "ağızdan çıkan söz kanun" mu bilmiyorum. işin o kısmıyla hukukçular ilgilensin. ama benim anlamadığım bazı şeyler var.
diyelim ki maske satışı yasak. bununla ilgili kanun da çıkartıldı. ve diyorsunuz ki marketlerde market o maskeyi ücretsiz olarak sunacak. satış yasakken market maskeyi nereden alıp müşteriye sunacak? marketler kendileri maske mi üretecekler? ya da devlet marketlere ücretsiz maske mi dağıtacak? belirsiz. yasak mı yasak. sistem nasıl yürüyecek? bilen yok. eğer böyle bir yasak geliyorsa ve markette maske takmak zorunlu ise, önce o ücretsiz maskelerin marketlere dağıtılması gerekmiyor mu? bu yapıldıysa ve benim haberim yoksa şu satırları yazarak ben ayıp ediyorum...
değişik di mi? bence öyle. içinde yaşadığımız ülke olmasa çok da eğlenceli aslında.
bu maske mevzusundan daha çok ekmek çıkar bana. nice girdiler yazarım gibi hissediyorum. heyecanla bekliyorum yeni gelişmeleri.
ha bu arada, satışı yasak olan bir ürünü dün gece sanal mağazalar satıştan kaldırdılar. yani internetten maske alamazsınız şu anda. çünkü onlar da biliyorlar ki, henüz yasalaşıp yasalaşmadığı belirsiz olsa da satışta ilan bırakırlarsa birileri şikayet edecek. işte o nedenle başımız ağrımasın diye tedbir amaçlı kaldırmışlardır. şimdi ne oldu? maske takmak zorundasın ama maske satan yok. bedava maske nerede, onu da bilen yok. hoş geldin karaborsa.
ptt tarafından 20-65 yaş aralığında bulunan her vatandaşa tc kimlik numarası ile talep edilmesi durumunda her hafta 5 adet gönderilecek olan maske çeşidi. ben şahsen istedim. gelince emin olacağım bez maske olduğundan. buraya da yazarım yine, tabi eğer gelirse.
maske epttavm üzerinden talep ediliyor idi. lakin epttavm sunucuları bu yükü taşıyamadı. şimdi orada sadece ilanı var. e-devlet üzerinden yapılacaktır diye. o iş olursa o linki de eklerim elbet.
ücretsiz gönderilecek maskenin ffp2 ya da ffp3 olacağına ben pek ihtimal vermiyorum. (ffp ne ola diyenler için (bkz: ffp)) haliyle n95 falan olmayacaktır. ama hiç yoktan iyidir tabi.
şimdi hesaplayan adam modunu açayım. belirtilen yaş aralığında yaklaşık 50 milyon vatandaş var. bunların yarısının maske talep ettiğini düşünelim. 25 milyon yani. hadi onlardan da ortalamada iki kişinin toplu talep ettiğini düşünelim. yani 25 milyon paket maske, 12,5 milyon ayrı kargo ile gönderilecek olsun. pakette kaç maske var? 5 adet. yani 125 milyon adet maske, 12,5 milyon kargo ile gönderilecek.
ben aylar önce yazmıştım. aylar demeyeyim de bir ay önce. yukarıda var. maske yoka düşecek demiştim. şimdi bu yoklukta devletin elinde her hafta gönderecek 125 milyon adet maske varsa tebrik edeceğim kendilerini. ve her hafta 12,5 milyon adet farklı adrese bu maskeleri teslim edecek dağıtım ağı varsa yine tebrik ediyorum. niye peki?
hatırlarsınız 2019 yılında bir black friday vardı. 11.11 indirimleriyle başladı, black friday ile son buldu. o süreçte, black friday günü satış adedi yaklaşık 2,5 milyon olarak gerçekleşti. yani o hafta yaklaşık olarak haftada 12,5 milyon kargo yola çıktı. o kargoların yarattığı yoğunluğu tüm kargo firmaları paylaştığı halde o yoğunluk neredeyse aralık ayı sonuna kadar kargo firmalarının kilitlenmesine ve sistemin çökmesine neden oldu. an itibarı ile insanlar ağırlığı internetten alışverişe vermişken, market alışverişlerini bile internete kaydırmışken, sisteme, sadece ptt kargonun üstleneceği, haftalık 12,5 milyon adetlik kargo ilave etmek, benim aklım almıyor açıkçası...
devlet ihracatına el atmıştır. ihracatı izne tabi ürünler listesine eklemiştir.
şimdi şöyle izah edeyim. yurt dışından milyon adetlerde talepler gelmekteydi. hatta bizim şirketimize 150 milyon adet bulabilir miyiz diye soran oldu. o dönemde maskenin fiyatı 3 TL civarında seyretmekteydi. yani ne yapıyor rakam, 150,000,000 x 3 = 450,000,000 TL'sı. böyle bir satışta, herhangi bir aracı fiyata 1 kuruş eklerse, alacağı aracılık komisyonu ise 1,500,000 TL yapıyor.
tabi ki devletimiz, bu rakamlarla ilgilenmiyor. olası bir salgın durumunda yurt içi maske ihtiyacını karşılayabilmek adına izne tabi ürünler listesine ekledi. yoksa bu satışın sadece izin alabilen kişiler üzerinden dönmesini sağlamak falan hep komplo teorisi.
neyse, bakalım izin alan olabilecek mi? olursa, sadece sayılı kişi izin alabildiğinden fiyata kaç kuruş ekleyecek, bekleyip görelim.
dünyadaki en büyük üreticisi çin halk cumhuriyetidir. o kadar uygun fiyatla üretir ki çoğu yatırımcı üretmek yerine satın almayı tercih eder. ki bunu yaparken çin'in amacı diğer üreticileri bitirmektir ki bunda da büyük ölçüde başarılı olmuştur. çin'in zaten genel politikası bu. bir ürünü gerekirse zararına satarak dünyadaki tek üreticisi haline gelmek. tekel oluşturmak.
bez maskeler aslında çok çeşitli. bunların tek tek paketlenmiş halde steril olanları var, steril olmayanları var, kutularda satılan tek katlı, çift katlı, üç katlı olanları var. filtreli olanları var. filtreli ve ventilli olanları var. n95 olanları var. kafanızı karıştıracak kadar çok çeşidi var... kaldı ki bunların bir kısmı aslında toz maskesi... yani medikal maske değiller. ve neredeyse tamamı kullan at ürün. yani, 8 saat içinde yenisinin takılması gerekiyor.
maskeyle ilgili bilinmesi gereken bir başka mevzu ise, maskenin öyle ya da böyle virüsler karşısında şansı arttırması. yani bulaşma riskini azaltıyor. zaten bu nedenle, bağışıklık sistemi zayıf durumdaki kanser hastaları ve benzeri hastalar tarafından kullanılıyor.
şimdi elimizde 3 bilgi var. maskelerin birinci üreticisi çin. maskelerin çok çeşidi var ve kullan at ürünler. maskeler öyle ya da böyle virüs karşısında bir miktar koruma sağlıyor.
hal böyle olunca, salgın sonrasında çin maske satar konumdan, maske alır konuma geçti. tüm dünyada sattığı maskeleri kendisi satın almaya başladı. hatta bu yetmedi, üreticileri de kendine bağladı. türkiye'de örneğin durum bu. an itibarı ile üreticiler çin için maske üretiyorlar...
maske dediğimiz ürünün ana malzemesi tela. haliyle bu talep, tela ile üretilen diğer ürünlerin de fiyatlarını etkiledi. burada nasıl bir etkiden bahsediyorum, ona da değineyim.
çift katlı bir bez maskenin salgın öncesi fabrikadan toptan satış fiyatı 6 kuruş idi. çinden gelip, türkiye'de paketlenenlerde ise maliyet 5 kuruş idi. düşünün, çinden gelen maske, fabrikada üretilenden daha ucuzdu. şimdiki durumda ise çinden maske gelmiyor. türkiye'de üretilenlerden ise fabrikadan çıkış fiyatı 2 lira ile 3.5 lira arasında değişiyor. 6 kuruştan, 3.5 liraya....
olayın özü şu. kısa süre sonra ihtiyaç duyanlar ya bez maske bulamayacaklar, ya da cidden korkunç fiyatlardan satın almak zorunda kalacaklar... satıcının da yapabileceği bir şey yok çünkü aşırı ihtiyaç nedeniyle maske üreten makinelerin fiyatı bile 6'ya katlanmış durumda...
tıbbi maksatla kullanılması bizim kültürümüzde 'ölecek galiba' düşüncesi ile bağdaştırıldığından nezleye gribe yakalanmış insanların ya da bunlardan korunmak için kullanmayı düşünen kişilerin ne yazık ki uzak durduğu ya da uzak durmak durumunda kaldığı malzemedir. elin asyalısı salgından korunayım ya da hastalığımı millete bulaştırmayayım diye gayet doğal ve gündelik hayatına adapte olmuş bir şekilde kullanıyor, ben grip olmamak için 25 kişinin kesintisiz öksürüp hapșırdığı bir otobüs yolculuğunda șalımı maske yaptım diye garip bakışlara maruz kalıyorum. tanıdığım hemen herkesin haftalardır hastalıktan döküldüğü lakin sağlık bakanlığının grip salgını yok diye haber kanallarında kendini paraladığı bir ülkede benim maske takmak istemem abes zaten.