-
sevdiğim evli bir arkadaşım şöyle tanımladı:
"şimdi ben bir kadını alıp ona başka ev açıyorsam, haftanın belirli günleri gidip o evde kalıyorsam, o zaman aldatmış olurum, ama şimdi hafta sonu hatunun birine atlıyorsam, o aldatmak sayılmaz"
ben de ister istemez "e peki aynısını karın yaparsa nasıl olacak?" dedim.
cevap çok netti. "kadın namustur abi, olmaz öyle şey"
işte bu ikiyüzlülük, kaypaklık ve/veya cahillik nedeniyle biz sıradan bir orta doğu ülkesiyiz.
-
bu eylemin edilgen tarafında olmak daha az acılıdır.
*****
"Sana da aldatılmak yakışırdı oğlum."
(Kuşlar yasına gider / hasan ali toptaş) -
Türk erkeğinin kafasında farklı bir anlama sahip olan eylem.
Adam iyi baba ise evliliğinde de bir sorun yoksa "rusa gitmeyi" aldatma olarak görmez, size sanki ünlü bir bara pavyona gitmiş görmüşcesine anlatir. Çoğu 30-40 yaş üstü kadının haberinin bile olmadiğı bir gerçektir bu tarz tek gecelik paralı ilişkiler yaşayan bir kocaya sahip olmaları. -
Yasal olan en büyük suçtur. -
dünya üzerindeki en aşağılıkça eylemlerden biridir. hem karşındaki insana hem de kendine bir yalanı yaşatmanın nesi zevkli ya da kabul edilebilir olsun ki? -
maymun iştahlı, her şeye fazla kolay erişen, elindekinden kolayca bıkan, bencil insanların yaptığı eylem. ha bir de, hem pastam dursun, hem de karnım doysuncuların... kadın, erkek fark etmez.
-
Kimsenin başına gelmemesini dilediğim durum, insanın böğrüne öküz oturur kaldıramazsın, canın yanar kalbin kanar durduramazsın.Eğer niyetlenipte yapacak olan varsa bir kere daha düşünsün gel git dünya aynı şeyi yaşamaktan korksun. -
bir insanın düşebileceği en aşağı seviyelerden biri. karşındaki kişi sevgilin olmasa dahi gözünde bitiyor. -
adilik, bayagilik, dibe vurmusluk, hayvanlik... Vs
Bilenler yazsa da biz de ogrensek, bu eylemin psikolojide yeri kesin vardır. Siradan bi kisilik bozuklugu falan degildir bence. İnsanin kucuklugunden mi geliyordur, bastirilmis duygularmidir nedir bilmiyorum ama bu isin psikolojik tarafini bilmek gerekir.
Bilip ne mi yapacagiz, belki onceden tespit edilebilir. edilebilirse onlemi alinabilir, aldatma eylemini yapmamasi icin bisey yapilabilir...falan falan, ama once problemin kok nedenimi bulmak gerekir. -
kadını-erkeği yok, çok fazla insan paldır küldür aldatıyor. çevremdeki erkeklerin yarısından fazlası sevgilisini karısını aldattı. bu salaklar yaptıklarının fark edilmediğini sanıyorlar ya, muhtemelen kendileri de aldatıldılar, aldatılıyorlar ya da aldatılacaklar.
işin istatistiği bir yana, ilişki dinamiklerinde bir tek bunu anlamıyorum. hiçbir zaman 3. kişi öyle karşı koyulamayacak kadar güzel falan olmuyor, hemen hepsi vasat tipler. buna bile atladıysan ayrılman lazım o ilişki yamulmuş kola kutusu gibi, üstüne basıp tekme at bari bitsin.
neyse bekara karı boşaması da, dışardan konuşması da kolaydır. -
olayın iğrençliği yetmezmiş gibi, bu eylemi gerçekleştiren bazı insanlar "ama o da beni aldattı." gibi söylemlerle yaptığı şeyi meşrulaştırmaya çalışıyor. o da seni aldatmış. tamam o zaman sen de bir kez aldatma hakkına sahipsin. hatta aldattıktan sonra, ilkinde o aldattığı için ikincisinde aldatma önceliği sana geçiyor. o seni aldatmadan da aldatabilirsin sayın güzel kavramların içini boşaltmaya ant içmiş büyük insan.
aldatmak karşı tarafla alakalı bir durum değildir. karşı tarafın ne yaptığı önemli değildir burada. mesele senin aldatabilecek bir insan olup olmamandır. bir insanı öldürmek için kendince çok haklı sebeplerin olabilir fakat birinin canını alabilecek biri misin? asıl mesele bu bana göre. sabahattin ali'nin içimizdeki şeytan kitabında söylediği gibi; "iyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak demek değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir." eğer sen aldatma eyleminin kıvılcımlarını içinde taşıyorsan, eline aldatma fırsatı geçtiği zaman bunu değerlendirirsin. bu karşı taraftan bağımsızdır. içinde barındırdığın bu cevher ortaya çıkmak için sabırsızlanırken, senin bir insanı aldatmak için yeterli gördüğün eylemlerin kıstası değişecektir. "aldattım ama o da beni aldattı." olmazsa, "aldattım çünkü uyurken horluyor." olur. çünkü dediğim gibi; o ne yaparsa yapsın sen aldatacaksın zaten. sadece aynada yüzüne bakabilmek için bir sebep arıyorsun. aradığın şeyi de bulana kadar vazgeçmeyeceksin. sonra da karşıma geçip yarak kürek konuşacaksın.
aslında ilk olarak "hiçbir açıklaması olmayan, mide bulandırıcı eylem. üzerine daha fazla söz söylemeye gerek yok." yazmıştım fakat tutamadım kendimi. neyse, böylesi daha iyi oldu.
-
aldatmak muhatabını kandırmak anlamına gelen genel bir terimdir. sanıyorum zamanın bir yerlerinde anlam daralmasına uğradı. yalnızca bir ilişki içindeyken başka biri ya da birileriyle birlikte olmak anlamına geliyor. yılbaşı akşamları sofraya gelen tavuğun lades kemiğiyle oynanan oyunu hatırlatıyor bana aldatmak kelimesi. neşeli, keyifli, naif, temiz bir hedef. -
Kendine saygın varsa, çok gereksiz bir harekettir. Ayrıl ne yapıyosan yap. Kimse ayrıldığın için kızamaz ama kandırılırsa haklı olarak kızar. Bir sürü beddua eder arkandan. Yaşattığını yaşamadan ölme diye dua eder kandırılan. Nerden mi biliyorum? 7 yıldır hergün ama hergün yaşattığını yaşamasını görmek için uyanıyorum. -
romantik ilişkilerde kadınlar cinsel aldatmayı affedebilirken duygusal aldatmayı affedemezler. erkekler ise duygusal aldatmayı affedebilirken cinsel aldatmayı affedemezler. -
Sanal Aldatma, Duygusal Aldatma, Cinsel Aldatma, Flörtözlük gibi çeşitleri olan kabul edilmesi mümkün olmayan davranışlardır. aldatmak sadece kadın ve erkek arasındaki duygusal ilişkiler için geçerli değildir. -
Kişilik bozukluğu olarak gördüğüm bir şey.
Ben insanın çok eşli bir varlık olduğunu düşünüyorum açıkçası. Sevgililik dönemleri boşanıp tekrar evlenmelerle vs Bir tane olacak sonsuz olacak kanısı zaten baştan yatıyor ama bu çok eşlilik hiçbir zaman aldatmaya ya da kuma tarzı safsatalara bahane olamaz.
İnsan aklını kullanmalı. Bir insanın sorumluluğunu almışsan başkasıyla ne sebeple olursa olsun birliktelik kuramazsın. Sorumsuzluk. Kararsızlık. Kişilik bozukluğu işte bu ya. Ötesi yok yani. Ahlaksızlığına girmiyorum hiç. -
bunu yapanların, eylemi meşrulaştırmak için, "ben tek eşli olamıyorum, anla benieaa" diye zırvaladıkları, tamamen nefis ve irade problemleri yaşayan psikolojik vak'aların yedikleri halt. bir kez dahi yeltenmedim. insanın önce kendisine saygısı olmalı. kişilik ve karakter önemli şey, herkeste olmuyor. -
zerre kadar şerefi olan kadın yada erkeğin yapmaması gereken davranış. -
Aldatmakla ilgili bir yazı okumuştum. Aldatan kişi her zaman eşinden daha alt kademede biriyle aldatırmış.
şöyle bir bakıyorum etrafıma gerçekten öyle.
Ya eşi ne kadar hoş neden başkasına bakmış ki ?
ya eşi ne kadar zeki neden böyle birine yönelmiş ki ?
ya eşi onu hiç kırmaz, bir dediğini iki etmez neyin şımarıklığı bu ?
cümlelerini çok işittim. TAbii ki detayını iki insan arasındaki ilişkiyi kimse bilemez. Haddimiz olmayan konular üzerinde dedikodu yapmayı çok severiz ne yapalım.
Başıma gelmediği için ahkam kesemeyeceğim bir konu bu fakat aldatılmanın insan içinde açtığı duygusal boşluğu çoğu arkadaşımda gördüm. Özellikle öz güveni ciddi anlamda sarsan bir olay.
Aldatan insan aciz insandır.
Bir insanla aramızdaki ilişkiyi kesmek güç ister. bu gücü kendinde bulamayan karakteri daha tam oturmamış her bireyin kolaya kaçmak olarak adlandırdığı eylemdir aldatmak.
-
ahmet altan kitabı.
Kocasını aldatan bir kadını anlatır.
-- spoiler --
Biraz önce konuştuğu adamın şımarık aldırmazlığından, hayatla alay eden kibirli boş vermişliğinden sonra kocasının bir mevki peşinde koşusunda kendisini hem utandıran hem de öfkelendiren zavallı bir sıradanlık, daha kötüsü rahatsız edici bir başarısızlık görüyordu. Kocasının bir başka erkekle kıyaslandığında böylesine güçsüz ve önemsiz görünmesinden içi acıyordu; Haluk o sıradan ihtirası ve tekdüze yakınmalarıyla onu sıkıyor, hiç tanımadığı bir başka erkeği neredeyse hastalıklı bir şekilde özlemesine neden oluyordu. Bir başka erkeği özlemesine neden olduğu için kocasını hiç affetmeyecekti ve affetmedi. Haluk'un belki bir daha hiç hatırlamadığı o kısa ve önemsiz konuşma, aralarındaki ilişkiyi onarılması çok zor bir biçimde sarsıyor, yıllar içinde inşa edilmiş birçok duygusal bağı koparmasa da önemli ölçüde zedeliyordu. Bu duygularının arasında, bir yandan da kocasına nasıl haksızlık yaptığını fark ediyor, utancına bir de haksızlık yaptığını düşünmenin huzursuzluğu ekleniyordu. Kocası belki de Cem'in asla sahip olamayacağı olağanüstü bir yeteneğe sahipti, hayatın içinde, çalışarak, dövüşe dövüşe yükselmişti; hiç kimseye kötülük etmezdi, karısını kıracak bir hareketi bilerek hiçbir zaman yapmamış, her zaman onu hoş tutmaya uğraşmıştı. Şimdi kendi kazanmadığı zenginliğine güvenen, bu güvenle şımaran, hiçbir şeyi kazanmadığı için hiçbir şeyi kaybetmekten korkmayan küstah ve kibirli bir adamın hercai serseriliğinin hayali karşısında eziliyor, karısının gözünde değersizleşiyordu.
-- spoiler -- -
devekuşı kabare'de çok güzel şekilde ele alınmış olan konu:
1. bölüm
2. bölüm
3. bölüm -
En büyük toplum yalanıdır.evet evet kesinlikle yapmamışlardır ve hiç ahlaki değildir aynen. -
Birlikte olunan insana ihanet etmektir, onun güvenine karşı hainlik etmektir. Hiç bir neden aldatmayı haklı çıkartamaz; aldatmak sadece başka bir kişiyle sevişmek değildir, ilişki içersindeki insana yalan söykemek de o kişiyi aldatmaktır. Aldatmak sadece aşk ilişkilerinde değil her tür ilişkilerde olur. Dalavere yapılarak, yalan söyleyerek, kafa karıştırarak, punduna getirmektir. Sonuç olarak eğer aşk ilişkisi sınırlarına dönersek kimse ama kimse aldatılmayı hak etmez; diğer ilişkilerde de aldatmak erdemli ve şerefli bir eylem değildir. -
Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak.
Örnek kullanım: Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. (B. Felek) -
Birine verilen sözü tutmamak.
Örnek kullanım :Arkadaş bizi aldattı, toplantıya gelmedi.