-
maymun iştahlı, her şeye fazla kolay erişen, elindekinden kolayca bıkan, bencil insanların yaptığı eylem. ha bir de, hem pastam dursun, hem de karnım doysuncuların... kadın, erkek fark etmez.
-
Birkaç gündür internette dolaşan malum videoyu izleme boşluğunda bulundum. Değişik duygular kattı bana, kendim bile tanımlayamadım.
Aldatmanın kadını erkeği ayırt etmeksizin her türlüsü şerefsizliktir. Eşler arasında olanından tutun, akraba, dost arasındaki maddi aldatmalar da bunun içerisindedir bence.
Buluğ çağından beri ataerkil bir toplumda büyüdüğümün farkındayım. erkeği üstün, kadını amaç olarak gören zihniyete hiçbir zaman sahip olmadım. Toplum ataerkil olsa da çekirdekten alınan eğitimle, özellikle annemin bana kattıklarıyla hayatıma giren insanlara kadın veya erkek değil, eşit bir insan gözüyle baktım. (ideolojim bu çekirdek eğitiminin dışındadır.)
Aldatmak ya da aldatılmak benim en büyük korkularımdandır. İnsan aldatmaktan korkar mı? iradesiz misin? gibi sorular gelebilir aklınıza. Ben irademe güveniyorum ama insan olduğumu da unutmuyorum. Söyleyeceklerimi dini inanç olarak algılamayın bu sadece benim vicdan inanışım. Ben insanın şaşırabileceğine inanıyorum. Ben yapmam denileni yapacağına, büyük konuştuğunu yaşayacağına, Kınadığı ya da kötü yaşattığı ne varsa yaşayacağına inanıyorum. Bu yüzden asla aldatmam gibi büyük bir sözü kuramıyorum. İnanışım gereği söylediğim tek şey Allah şaşırtmasın demek olur. Ne kadar rivayet ya da kıssa olsa da tarihte örneği var.
Aldatılmak tamamen şanssızlık. Milyarlarca insan arasından birini seviyorsun, duygusal bağ kuruyorsun, bedenlerinizi paylaşıyorsunuz ama birde ne göresiniz; size paylaşılan beden başkalarına panayır olmuş. Yaşamak istemediğim şeylerin en başına bunu koyabilirim. Bu arada burada yazdıklarımın özgüvensizlik, korkaklıkla alakası yok. Neler görüp neler duyuyoruz, aldatılmak tipe, paraya ve fiziğe bakmıyor maalesef. Bu saydıklarımda kendimden eminim.
Birçok yerde okuyorum; aldatmak normaldir, aldatılan boşansın, aldatılan kim bilir ne yaptı. Bunları söyleyen insanların ciddiyetine inanmak istiyorum. Aldatmak hiçbir bahanesi ve şartı olmayan namussuzluk çeşididir. Bir de şey var; eee her şey cinsel ilişki mi? cinsellik özgür olmalı falan. Laaaan bırak!
Neyse malum videoya dönüyoruz. Cinsiyetçilik yapmıyorum, sadece videoyu olduğu gibi özetlemek için erkek ve kadın kalıplarını kullanacağım.
Videoda aldatan bir kadın bir erkek ve olaya daha sonra dahil olan bir erkek daha var. Sonra gelen erkeğin aldatılan olduğu apaçık ortada. Adam içeri girdiği gibi eş ya da sevgili kişisini başka adamın önünde domalmış vaziyette buluyor. Planlı olmuş olacak ki elinde getirdiği bıçağı hedef gözetmeksizin sallamaya başlıyor. Adamı göğsünden birkaç kez bıçaklıyor, kadın adamı durdurmak için önüne geçince bıçaklanan adam kaçıyor ve aldatılan kişi bu sefer kadına yöneliyor. (Videoyu hunharca arayıp izlemek isteyenlere +30 demek istiyorum) Kadına vücudunda yer gözetmeksizin karnından gözüne, sırtından boğazına neresi gelirse benim saydığım 40 kez bıçak saplıyor.
İzlerken kanım çekildi. Ortada bir aldatma var ve affı olamaz evet ama bu şekilde ölmeyi hiçbir insan hak etmiyor. Ilık götlüler gibi "ya ver mahkemeye boşan" demeyeceğim. Hiçbirimiz böyle bir olaya şahit olmadık, sevdiğimizi yatakta başkasıyla basmadık. O anın verdiği öfkeyle insanın her şeyi yapabileceğini düşünüyorum.
Benim çıkarımım; aldatma olaylarında bu işe karışan insanların "su testisi su yolunda kırılır" deyimindeki testi olduklarını düşünüyorum. Hiçbir yalan gizli kalmaz. Sevmiyorsan, bir şeyler bittiyse aldatmadan önce boşanmayı denemeli insan. Kimsenin bir insana bu aşağılayıcı durumu yaşatmaya hakkı yok. Kimse ömür boyu ruhsal olarak etkilenecek bir olayı 2 sapığın pisliği yüzünden yaşamak zorunda değil. Kimse bir anlık öfkeyle, aldatan eşini şiddet göstererek adalet aramak zorunda değil. Bunu zevk olarak yapan, yasak elmayı daha tatlı bulan insanların bu şiddete layık olduklarını düşünüyorum, (Buradaki şiddet vahşice öldürmek asla değildir) çünkü sakinlik, esenlik, olgunluk beklenen bir durum değil bu. Madem medeni toplumlarız o zaman kanunun bize sunduğu hakkı kullanarak boşanarak bu boku yemeliyiz.
Son olarak şiddet hiçbir zaman çözüm değildir ama bazen gereklidir.
edit: bu tip videoların paylaşılmasını doğru bulmuyorum ama caydırıcılık etkisi olduğunu düşünüyorum. Şu videodan sonra tövbe eden kaç kişi oldu acaba. -
Yasal olan en büyük suçtur. -
Birlikte olunan insana ihanet etmektir, onun güvenine karşı hainlik etmektir. Hiç bir neden aldatmayı haklı çıkartamaz; aldatmak sadece başka bir kişiyle sevişmek değildir, ilişki içersindeki insana yalan söykemek de o kişiyi aldatmaktır. Aldatmak sadece aşk ilişkilerinde değil her tür ilişkilerde olur. Dalavere yapılarak, yalan söyleyerek, kafa karıştırarak, punduna getirmektir. Sonuç olarak eğer aşk ilişkisi sınırlarına dönersek kimse ama kimse aldatılmayı hak etmez; diğer ilişkilerde de aldatmak erdemli ve şerefli bir eylem değildir. -
En büyük toplum yalanıdır.evet evet kesinlikle yapmamışlardır ve hiç ahlaki değildir aynen. -
bana kalırsa aldatmak ya zevkten ya korkaklıktan yapılır. ya kişi partnerini aptal yerine koymaktan egoistçe bir haz alıyordur ya da ona olan ilgisinin bittiğini söylemeye korkuyordur, karşılaşacağı tepkiden dolayıdır herhalde bu.
ama bu sözü düşününce, aklımıza ilk romantik ilişkiler gelmesinin de bir nedeni olmalı.
ileride mantıklı bir neden bulursam bu girdiye ekleyeceğim. -
romantik ilişkilerde kadınlar cinsel aldatmayı affedebilirken duygusal aldatmayı affedemezler. erkekler ise duygusal aldatmayı affedebilirken cinsel aldatmayı affedemezler. -
devekuşı kabare'de çok güzel şekilde ele alınmış olan konu:
1. bölüm
2. bölüm
3. bölüm -
Kendine saygın varsa, çok gereksiz bir harekettir. Ayrıl ne yapıyosan yap. Kimse ayrıldığın için kızamaz ama kandırılırsa haklı olarak kızar. Bir sürü beddua eder arkandan. Yaşattığını yaşamadan ölme diye dua eder kandırılan. Nerden mi biliyorum? 7 yıldır hergün ama hergün yaşattığını yaşamasını görmek için uyanıyorum. -
ahmet altan kitabı.
Kocasını aldatan bir kadını anlatır.
-- spoiler --
Biraz önce konuştuğu adamın şımarık aldırmazlığından, hayatla alay eden kibirli boş vermişliğinden sonra kocasının bir mevki peşinde koşusunda kendisini hem utandıran hem de öfkelendiren zavallı bir sıradanlık, daha kötüsü rahatsız edici bir başarısızlık görüyordu. Kocasının bir başka erkekle kıyaslandığında böylesine güçsüz ve önemsiz görünmesinden içi acıyordu; Haluk o sıradan ihtirası ve tekdüze yakınmalarıyla onu sıkıyor, hiç tanımadığı bir başka erkeği neredeyse hastalıklı bir şekilde özlemesine neden oluyordu. Bir başka erkeği özlemesine neden olduğu için kocasını hiç affetmeyecekti ve affetmedi. Haluk'un belki bir daha hiç hatırlamadığı o kısa ve önemsiz konuşma, aralarındaki ilişkiyi onarılması çok zor bir biçimde sarsıyor, yıllar içinde inşa edilmiş birçok duygusal bağı koparmasa da önemli ölçüde zedeliyordu. Bu duygularının arasında, bir yandan da kocasına nasıl haksızlık yaptığını fark ediyor, utancına bir de haksızlık yaptığını düşünmenin huzursuzluğu ekleniyordu. Kocası belki de Cem'in asla sahip olamayacağı olağanüstü bir yeteneğe sahipti, hayatın içinde, çalışarak, dövüşe dövüşe yükselmişti; hiç kimseye kötülük etmezdi, karısını kıracak bir hareketi bilerek hiçbir zaman yapmamış, her zaman onu hoş tutmaya uğraşmıştı. Şimdi kendi kazanmadığı zenginliğine güvenen, bu güvenle şımaran, hiçbir şeyi kazanmadığı için hiçbir şeyi kaybetmekten korkmayan küstah ve kibirli bir adamın hercai serseriliğinin hayali karşısında eziliyor, karısının gözünde değersizleşiyordu.
-- spoiler -- -
yıllar önce bir filmde bir karakter yapmıştı bu tespiti...
affedebileceği birisi ise...
- kadınlar; "yatsın ama sevmesin" ister
- erkekler; "sevsin ama yatmasın" der. -
Aldatmakla ilgili bir yazı okumuştum. Aldatan kişi her zaman eşinden daha alt kademede biriyle aldatırmış.
şöyle bir bakıyorum etrafıma gerçekten öyle.
Ya eşi ne kadar hoş neden başkasına bakmış ki ?
ya eşi ne kadar zeki neden böyle birine yönelmiş ki ?
ya eşi onu hiç kırmaz, bir dediğini iki etmez neyin şımarıklığı bu ?
cümlelerini çok işittim. TAbii ki detayını iki insan arasındaki ilişkiyi kimse bilemez. Haddimiz olmayan konular üzerinde dedikodu yapmayı çok severiz ne yapalım.
Başıma gelmediği için ahkam kesemeyeceğim bir konu bu fakat aldatılmanın insan içinde açtığı duygusal boşluğu çoğu arkadaşımda gördüm. Özellikle öz güveni ciddi anlamda sarsan bir olay.
Aldatan insan aciz insandır.
Bir insanla aramızdaki ilişkiyi kesmek güç ister. bu gücü kendinde bulamayan karakteri daha tam oturmamış her bireyin kolaya kaçmak olarak adlandırdığı eylemdir aldatmak.
-
zerre kadar şerefi olan kadın yada erkeğin yapmaması gereken davranış. -
(bkz: adulterio) -
aldatmak muhatabını kandırmak anlamına gelen genel bir terimdir. sanıyorum zamanın bir yerlerinde anlam daralmasına uğradı. yalnızca bir ilişki içindeyken başka biri ya da birileriyle birlikte olmak anlamına geliyor. yılbaşı akşamları sofraya gelen tavuğun lades kemiğiyle oynanan oyunu hatırlatıyor bana aldatmak kelimesi. neşeli, keyifli, naif, temiz bir hedef. -
Oyalamak, avutmak. -
Karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek. -
Ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek.
Örnek kullanım: Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır. (P. Safa) -
Bir şeyin görünürdeki durumu, o şeyin niteliği bakımından yanlış bir kanı vermek.
Örnek kullanım: Dekor, tarihî esvap gözleri aldatıyor. (Y. K. Beyatlı) -
Yalan söylemek. -
Birine verilen sözü tutmamak.
Örnek kullanım :Arkadaş bizi aldattı, toplantıya gelmedi. -
Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak.
Örnek kullanım: Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. (B. Felek) -
Beklenmedik bir davranışla yanıltmak.
Örnek kullanım :Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi. (C. Meriç) -
dünya üzerindeki en aşağılıkça eylemlerden biridir. hem karşındaki insana hem de kendine bir yalanı yaşatmanın nesi zevkli ya da kabul edilebilir olsun ki? -
Türk erkeğinin kafasında farklı bir anlama sahip olan eylem.
Adam iyi baba ise evliliğinde de bir sorun yoksa "rusa gitmeyi" aldatma olarak görmez, size sanki ünlü bir bara pavyona gitmiş görmüşcesine anlatir. Çoğu 30-40 yaş üstü kadının haberinin bile olmadiğı bir gerçektir bu tarz tek gecelik paralı ilişkiler yaşayan bir kocaya sahip olmaları.