1. Anatole France'ın les dieux ont soif adlı eserinin başkahramanı. Kendime çok yakın bulduğum için tercih ettim.
    #140076 evariste gamelin | 6 yıl önce
    0anket 
  2. 'te yazar olmak için nick seçerken çok sevdiğim 'dan bir karakter ismi almak istedim.
    ilk tercihim idi ama maalesef çoktaaan başkası tarafından kapılmıştı tabi, bırakırlar mı...
    sonra denedim, ı ıh, o da olmadı.
    geçmiş gün, şimdi sıralamayı hatırlamıyorum ama , , ... hepsini denedim.
    sonunda kala kala kitapta pek de sevmediğim karakterlerden biri olan 'e kaldık.
    #139948 morgase | 6 yıl önce
    0anket 
  3. Benimki çok basit. King crimson'ın kuruluşundan dağılana kadar duran, grubun her şeyi, gözbebeği, müzik dehası robert fripp'ten gelmektedir

    Bu abiler daha benim yaşlarımda olmalarına rağmen in the court of the crimson king gibi bir albüm çıkaracak olgunlukta olduklarından konserlerinde ayakta durmak zor gelmiş bu fripp abiye. "Ben oturarak çalacam abi" demiş.

    Rahmetli greg lake de (o dönemin solisti) "Sen oturunca mantar gibi oluyon. " demiş fripp abimize.

    Espri de ordan geliyor. Bu adam ve sandalyesi birdir. King crimson da onun kulu ve elçisidir.

    Bu da böyle bir trivia olsun.
    0anket 
  4. ablam da ben de kedi hastasıyız. bir gün ablam, yanında erkek arkadaşı ve elinde kocaman bir kutuyla eve geldi. hani şu marketlere mal taşınan karton kutulardan... kapıyı ben açtım. ablam "al" diye kutuyu elime tutuşturdu. "ne bu?" dedim. "aç da gör" dediği sırada, kutu üzerindeki orta boy bir yuvarlak delikten koca bir kafa çıktı. İşte bu kafa:
    serving.photos.photobox.com/...

    ben çıldırım tabi, ama bi taraftan da, alışıldık kedi suratı olmadığından "bu ne be!" modundayım. zaten 1 hafta boyunca tipine alışamadım mis kokulumun.

    neyse, gittik odaya, oturduk. isim düşünüyoruz buna. o sırada geldi hanımefendi, ama o nasıl kırıtmaktır yürürken! o sırada aklıma "ne kokoş şey lan bu!" düşüncesi geldi. fakat düşünce olarak şekillense de, kelimeyi bir an getiremedim dilimin ucuna. bülent ersoy üzerinden anlatayım dedim :D ablama döndüm, "ya, bülent ersoy gibi böyle, süslü falan tipler..." derken ablam "tipe bak, kokoş lan bu!" dedi. başladım gülmeye. aklımdan geçeni ve o kelimeyi aradığımı söyledim, o da koptu.

    sonra oyunlarda falan kızımın adını kullanayım dedim. birçok mecrada türkçe karakter geçmediği için ş ile yazamayıp kokosh şeklinde yazmak durumunda kaldım. öyle de kaldı işte her ortamda bu isim bana yapışıp.

    kokoş kızım 7,5 yaşında maalesef melek oldu. çok özledim onu ve bu nedenle anısını hâlâ yaşatıyorum kendimce :'(
    #139937 kokosh | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    2anket 
  5. İngilizce'yi yeni yeni öğrendiğim zamanlar. 200X'li yılların ortaları, tabi o sıralar çok meşhur bir oyun olan oynuyoruz. Herkesin değişik oyun isimleri ya da takma adları var. Ben de deli gibi bir isim arıyorum kendime. Derken bir gün İngilizce kitabında, korumak anlamına gelen protect kelimesini gördüm. Sonra koruyucu anlamına gelen protective kelimesini oyundaki ismim olarak belirledim. Daha sonraları da bu ismi herkes bulabilir, herkeste olabilir, anlamı olmayan bir şey bulmalıyım deyip; (oknuşuyla: p'rækt ya da ''o'' ile ''a'' yı yuvarlayıp p'raokt) takma adını buldum. Yaklaşık 15 yıldır, aşağı yukarı her sosyal mecrada, oyunda, uygulamada bu ismi kullanırım.
    #139933 proct | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0anket 
  6. kara kedi... geleceğin crazy old cat lady'si

    temsili : 3.bp.blogspot.com/...
    #139931 lachattenoire | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0anket 
  7. (bkz: )
    #139928 larden loughness | 6 yıl önce
    0anket 
  8. güneşli ilkbahar sabahlarının çiçekli kokusunu getiren, hafif ve tatlı şekilde insanın yüzünü okşayan rüzgar; diğer üç mevsim boyunca sabırsızlıkla beklediğim en sevdiğim.
    #139926 esinti | 6 yıl önce
    0anket 
  9. sevgili iski en son bana bu ay 250 tl'lik su faturasını gönderdiğinde, aaaahh iski iski iski diye söylenirken birden levent kırca'nın olacak o kadar programında iski skeci aklıma geldi. düşünmeden bu kısaltmayı nick yaptım. öyle işte. iski ski işte. ( ski: kaymak, kayak yapmak)

    ekleme: www.youtube.com/...
    #139925 iskiski | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    5anket 
  10. sitenin adı ve yazar kelimesi irdelendiğinde bu sözlükteki bir yazarın alıp-alabileceği en tematik isme sahip olmak suretiyle içsel bir küfür eşliğinde "nasıl aklıma gelmedi lan" dedirterek cevap olduğum.

    sozluk=sözluk
    |=ayna

    sozluk|kulzos
    yazar|razay
    #139923 razay | 6 yıl önce
    0anket 
  11. Mısır’ın son Helenistik kraliçesinin adı. Adı diye biliyordum ama bir yerde adı değil de asalet ünvanı olduğunu gördüm. Kendisinden önce altı tane daha kleopatra olduğunu düşünürsek fena bir ihtimal olarak gelmiyor kulağa. Neyse efendim, bu kadına kendimi çok yakın hissediyorum. Sanki kleopatra, kleopatra olmasaymış ben kleopatra olurmuşum gibi ( yok ya, ben bu hırsla gitseydim kösem sultan olurdum ). Bu kadının bana yakın gelen yanı ise, onu tanımamla daha çok arttı. Ne sanıldığı gibi güzel, ne efsaneleştiği kadar başarılı. Bildiğin vasat işte. Adı var sadece. Ben de aynen öyle bir hayat yaşıyorum. Dışardan beni sandıkları kişiden çok daha vasatım. Hatta çoğu zaman vasatın altı. Mısır’ı ayakta tutmaya çalışmış vs diyorlar da kadın bildiğin roma imparatorunun metresi olmuş. Sonra aşk yaşayayım demiş o da olmamış.
    Ha bir de adının-unvanının “babasının Görkemi” olduğuna dair bir bilgi gördüm ki yarama tuz biber oldu. Bundan sonra tövbe, başka bir yerde yazarlık yaparsam gratis’teki indirim yağması gibi bir nick alacağım.
    #139922 kleopatra | 6 yıl önce
    3anket 
  12. Keşke hikâyeli bir nickim olsaydı dedirten başlık.
    Tanım: şehrimin ismi
    #139917 amed | 6 yıl önce
    2anket 
  13. (bkz: )
    #139916 son kurtadam | 6 yıl önce
    0anket 
  14. esasında çok da ilginç olmayan bir anlamdır.

    jean baptiste, 'den; la rose et la croix kısmı ise hayat felsefemden gelmekte.
    0anket 
  15. Fazlasıyla merak ettiğim şey.

    Üyelerin nicklerinin hikâyesini de anlamını da merak ederim. Eğer nickinizin hikâyesi varsa yazabilirsiniz.

    Edit: kendi nickimin hikayesini yazmayı unutmuşum. uyardı sağolsun.

    Yapım gereği, hareketlerimi "elalem ne der" diye düşünmeden gerçekleştiren biriyim. Üniversitenin ilk günleri, podyuma çıkarcasına kıyafet seçimi yapan tiplere inat yağmura rağmen sürekli yeşil terliğimle giderdim. Hatta kerhen davet ettiklerinde "düzgün bir şeyler giyinir misin" dediklerinde kabul edip, kıbrıs şehitleri caddesinde takım elbise ve yine yeşil terlik giymiştim. Birkaç aylığına lakabım yeşil terlik olarak kalıp, isteğim üzerine bir daha söylenmedi ve unutuldu. Ancak sivrizeka bir arkadaşım olayın unutulmasına sevinse de kendisi yeşil terlik olayını hep hatırlamak istediğini söyleyip, yeşil terliksi hayvanın latincesi olan bursaria diyerek seslenmişti.


    Ekleme: Yukarıdaki hikâye, nickimin bursaria olduğu zamana ait. Son hakkım olan üçüncü kez nick değiştirdim.
    #139914 bursariaa | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    2anket