papa'nın hakim olduğu dönemlerde roma'da ortaya çıkan, daha sonra kolonicilerle latin amerika'ya kadar yayılan sanat formu. bu kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığı için ülkeden ülkeye de farklı yorumlarla sunulmuştur.
o dönemlerde sanat, günümüzdeki gibi "biz, bizden önceki tanımıyoruz. yeni bir şey ortaya koyduk" şeklinde ilerlemediğinden; barok dönem sanatçıları, kendilerini rönesans sanatının varisleri olarak görmüşlerdir. ama rönesanstaki ölçülülüğün, adeta mühendislik yapar gibi sanat yapmanın aksine; barok dönem sanatçıları, romantikler gibi, tutkuya önem vermişlerdir. tabii bu tutku, romantiklerin aksine, sonsuzluğa duyulan bir tutkudur. çünkü barok, katolik kilisesi'nin kalbinde, roma'da filizlenmiştir. bu sebeple de katolik kilisesi'nin sanatsal arenadaki izdüşümüdür. rönesans ise, daha çok protestan zihniyetinin temsilidir.
baroğun sunum şekli her ülkede farklı olsa da, form her ülkede aynıdır. örneğin barok mimariyle yapılmış kiliselerde binanın ön tarafına önem verilir. gerek merdivenlerle, gerek sütunlarla, gerek taçlarla bu kısım öne çıkartılır.
ayrıca rönesansta matematiğin ve geometrinin mükemmelliğini sergileyen düz çizgiler barokta pek kullanılmaz. daha çok kıvrımlı hatlar tercih edilir. yani rönesans öklid geometrisi ise, barok hiberbolik geometri dir.
16. Yüzyıldan erken 18. Yüzyıla kadar sürmüş Avrupa sanat akımıdır ve yüksek görsel realizm, düşüncenin ve rengin yoğunluğu, ışık ve gölgenin keskin kontrastı ve güçlü duygularla nitelendirilir. Önemli barok sanatçıları arasında caravaggio ve rubens vardır.
Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı.
Örnek kullanım: Mamafih, bütün şiirimde şekil bakımından bir çeşit barok hâlâ hükmünü sürdürüyordu. (N. Hikmet)
kelimenin kökeni düzgün bir küre şeklinde olmayan, kambur, yamuk inci taneleri için kullanılan baroque sözcüğünden gelir. mimaride olsun heykelde olsun resim sanatında olsun kıvrımlı hatlarla sağlanan hareketlilik, yüksek rölyefler, abartılı hareketler barok akımın belirleyici özellikleridir. barok akımın tetikleyici unsurlarından biri de amerika kıtasının keşfidir. amerikadan yağmalanarak gemilere doldurulup getirilen altın ve gümüş avrupa kıtasını saran bir zenginlik yaratmış, daha önce yalnızca kilise siparişleriyle geçinen sanatçıya yeni müşteriler kazandırmıştır. barok sanat bu yeni servetin getirdiği bir görgüsüzlük, bir gösteriş merakı içerir biraz da.
gülten akın'a ait bir şiirdir, "her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanır"
her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanır
sıcağa susuzluğa dayanıklı
ülkesizlik tüm ülkeler sayısınca genişliktir
sınırsızlığa sonsuzluğa dayanıklı
özlem değil hayır üzünç değil
özleme üzünce karşı koymaydı
ansızın ve nedensiz fırlatılıp atılmış da
yasasız tüzesiz suçsuzluğa dayanıklı
barok bedenine düşleri ve kuşları
aynı incelikle yerleştirebilir
vivaldi bir uçta borges öteki
çılgın kalabalığa sinsi yalnızlığa dayanıklı
her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanır