amsterdam'da bir alışveriş merkezinin içinde bu resmi çogzel canlandırmışlardı. millet önce bi "nooluyo lan burda" bakışları atıyor, bi afallıyolar. yüz ifadelerini izlemek çok eğlenceli. sonunda ortaya çıkan tablo göz kamaştırıcı ^.^ buyrun burdan izleyin: www.youtube.com/...
şimdi eserin ismi bildiğiniz gibi "the night watch". bu isim bu eserin üzerine sonradan yapışmış kalmış bir isimdir. bu eserin üzerine ilk dönemlerde, bilgisizce, daha iyi olacağı düşünülerek yapılan işlemler maalesef eserin görüntüsünü değiştirmiştir. yıllarca üst üste atılan vernikler sonrası eser kararmış ve isminin başındaki gece tanımlamasını da bu sayede almıştır.
aslında devriye kelimesi de pek uygun değildir, zira o dönemde bu şekilde çalışan bir devriye de henüz yok. özellikle bu grup, sadece gösteri amaçlı bir araya gelmiş bir gruptur.
resme dikkatli bakarsanız birçok objenin paralel yerleştirildiğini görebilirsiniz. beyaz kıyafetli adamın (teğmen) üzerinden bakarsanız sağa doğru, paralel bir şekilde yerleştirilmiş yok cirittir, tüfektir gibi objeler görebilirsiniz. aynı şekilde sola doğru da baktığınızda (resme karşıdan bakarken) paralel objeler görülür. (yüzbaşının kılıcı gibi) bu elbette özellikle yapılmış bir tekniktir. figürler grup olarak bir yerde toplanmıştır. bize aktarılmak istenen birlik hissi çok keskindir.
eserden hiçbir parçayı çıkaramazsınız, resim dağılır. tüm figürler durağan pozisyondan hareketli pozisyona geçmek üzeredir ki bu barok eserin önemli bir tanımıdır. bir resme baktığınızda (bu bir vazo resmi de olabilir, insan figürü olmasına gerek yok) durağan durum bitecek gibi bir detay görüyorsanız bu bir barok eserdir. devrilecekmiş gibi görünen vazo gibi. yani hareketin başlama an'ıdır resim.
teğmen protestanları, yüzbaşı ise o zamanki katolikleri simgeler.
ortada duran kızımız ise askeri birliğin maskotudur ve bir barok özellik olan ışık kullanımının iyi bir örneği olarak aydınlatılmıştır. resmi amsterdam'da görebilir, o karanlık durumu çok daha iyi farkedebilirsiniz. gelen boyamış giden boyamış, parlak olsun derken sıvamışlar dostlar.
bunun gibi acı bir durum da son akşam yemeği eserinin alt kısmıdır maalesef. (leonardo da vinci) yemekhaneye kapı yapalım diye kırmışlar vicdansızlar.