en güzeli, yol yürüyüş öğretir
dostum, eskimeyen arkadaşım
******
bizimle göçmüştür oysa söylencemiz
masalımız uyumuştur biz dönesiye
sözlerin yurdunu bilenler için
bir başka dil saklarız dilimiz içinde
******
ben yalnızlığımı gözlerim gibi taşıdım
unutmak olmazdı unutmadım
******
bu bizim bir yanımız yoktan umut
gülünçlüğüne gülünç ama bizimdir
işimiz dünyayı biraz kendimizde
biraz sürdürmek dışımızda sadece
yoksa sonu başından bellidir
******
ellerin kalsın ellerin titrediğini görme
başın mı oyala az biraz umutlandır.
kimseyi eskisi kadar? yok düşünme
sevememek biraz yorgunluktandır
hani o günlerdeki gibi
yine her şey düzelir.
******
söz konuşur, sus kaçar
******
yaşamın özünden derlememişsek
sözcükleri söze çeviren balı
dala bakmak suyun izini sürmek değilse
dünya düş, yalandır ömrümüz
******
yaşamak öyle güzel öyle derin
bir dostun sıcacık merhabasında
yürekten gülüşünde
yaşamak güzel şey
ellerin sevdiğinin ellerinde
gözlerinde sevgi dolu bakışlar
ayrılık sularda nilüfer
görürsün tutamazsın
******
şimdi burda... dünya
arka bahçeyle abisi vurulmuş kızın arasında
çılgın bir topaç, dön unut düşlere bırak kendini
dön hatırla
******
hızlı öpüşlerle lekelenir ten
uzun kalır usul öpüşlerin anıları
******
herkesin yaşama türküsü başka
lâkin sevgi bir kardeşlik bir
tut elinden çocukların gibi, zor değil
bütün insanları sevgide
birleştir
******
gün bu yediveren umuda karşılık gelmiyor,
bir yerlerde bir ağustos kalmış olmalı
******
kimler dosyalara yazılmayanlar
biliyoruz, onlar da biliyor.
******
gülten'i yozgatlı demesinler bundan böyle
nerde ölürsem oralı olayım
doğularda, yolsuz dağların
soğuk suların başında öleyim.
******
hiç kimse ağlamıyor artık özlerken
******
beni sorarsan
kış işte
******
ben yoruldum gidiyorum
kendi endişeni kendin seç
******
savaşı bir oyun diye
sürdürüyorsunuz
sizin sonsuza dek yaşamak gibi
tuhaf huyunuz mu var
******
bir gün konuşmadan bile bir
anlaşsak
ölüm o pervasız zalim
senin de odanda konukken
sen neyin zalimisin?
******
sevgiydi, tanrının sonsuz ağzıydı
ılıman güz rüzgârlarıyla gelen
tam üstüne varıp kandıracakken
bir de uyandık ki her şey ölümün
******
bağışladığın özgürlüğe
yeğdir biçtiğin zından
sonsuz güzelleşecek dünya
biz kurduğumuz zaman
******
bir roman kadar uzun bu tümce,
-sonra işte yaşlandım...
******
inadın anlamı yok
ölünüyor
ben bilmezden geliyorum
kırılgan, ince sesler ki umutsuzluğu bir olanağa
çevirirdi. bir gül sesi olarak dönüp gelirdi.
pencere önünde saksı saksı çiçekler,
masasında buruşturulmuş kâğıtlar,
kuş sesleri, dere fısıltıları eksilmedi
yazı tüketti denemez. yazlar gelip geçerdi,
o yazardı incelikleri
bakın ne diyeceğim? yaz çocukların sesidir.
sahi nerdeler? çok uzun bir kış geçirdik.
kışa izin verdik. çocuklar nerdeler?
-erdal çocuk, incecik, darağacındadır.
yaz neyi sakladı abla? acıları mı yoksa?
üzümler kesildi, dolu seleler güneşte,
eksilmedi kıyılar, deniz, yıldızlar,
bir deniz kabuğuna doldu yıllar
1933-2015 yılları arasında yaşamış şair, avukat, öğretmen, dil bilim uzmanı, kadın, anne, eş, evlat... İlk ödülünü henüz 22 yaşındayken varlık şiir ödülüyle kazandı. 1970'lere doğru şiirlerinde bireysel temadan toplumsal temaya kaydı. İçe dönük bireysel şiirler yazdığında da, insanları ilgilendiren ortak kaygılardan bahsederdi. Çaresizliklerini, acılarını yakından izlediği halkın sesi olma arayışı şiirini yüceltti. sezen aksu'nun 1993 yılında seslendirdiği deli kızın türküsü şarkısının sözleri de şaire aittir.