bir kişi veya olaylarla ilgili önceden olumlu yada olumsuz hüküm vermek.
görünenin her zaman doğru olmağını özetleyen daha önceden okuduğum bir yazıyı paylaşayım.
bir anne elinde iki tane elma olan çocuğundan bir tanesini vermesini ister. çocuk hiç duraksamadan her iki elmadan da birer ısırık alır. anne bu duruma şaşırır, çok içerler ve neden bu çocuk böyle paylaşmayı bilmeyen bir çocuk oldu diye düşünür bir an... bu esnada çocuk ''al anneciğim, bu daha tatlı der'' ve elmalardan birini gülümseyerek uzatır.
Özellikle olumsuz olanı insanı hayatta tutar.
Herkesten her şeyi bekleyebilmeyi sağlar, karşılaştıkların karşısında hazırlıklı olursun, olmadan bile karşılaştıklarına şaşırmazsın.
Tedbirli, temkinli olursun, her duruma hazırlıklı olursun.
Birine, bir olaya, bir şeye koşulsuz bağlanmadan önce sana onun hakkında daha doğru bilgi saylağabilmen için fırsat verir.
Ön yargı her şeydir.
Ekleme: olumsuz ön yargı ile yaklaştığınız olaylar, insanlar sizin nu ön yargınızı boşa çıkarırsa bu daha güzel bir haber. "Aa tüh sandığım gibi değilmiş" diye üzülmeyin, sandığınız gibi olmadığına sevinin.
Bak, durduk yere insana sevinme şansı da verdi. < 3
kalıp yargı hatta yargı ile karıştırılmaması gerekir.
dünyayı, sosyal ilişkleri, hayatın eleman ve etmenlerini her gün unutup baştan öğrenemeyiz. her seferinde "ya bu ot yeni bir ot, doğada her şey benzersizdir o zaman zehirli olmayabilir" diye yazı tura atamayız. benzetir, hatırlar, ona göre davranırız.
önyargı, yukarıdaki durumlarda, ilk kanaatimizin tersine kanıt varken bunu görmezden gelmek, değerlendirememektir. deneyimleri, işaretleri, sosyal kodları yoksaymak değil.