Üç yıl sonra gelen edit: belli bir format ya da konsept üstüne oturtulmuş programlar youtube üzerinde veya podcast olarak arşivlenirse (arşiv vardır belkide) sözlüğe katma değer olacaktır. Şu haliyle sözlüğe zarar verdiği konusundaki fikrim değişmiş değil. Bakalım önümüzdeki üç yıl ne gösterecek.
eğer yazarların sözlükte yazmak yerine sohbette vakit gerçirmesine neden olduğu için sözlüğe zarar verdiğini düşünen varsa ufak bir gözlem hatası yapıyor. yayın olduğunda yazılan çizilen sayısında azalma mı oluyor gerçekten? (ki aslında sohbete yönelik bir eleştiri bu)
diğer yandan her daim "merkez sözlük olsun, buna kasalım" demeye çalışan biriyim. o sohbetlerde vs. dönen geyiklerin yarısını başlık olarak açıp goygoy giri yazsanız sol neşelenir. bir iki defa taş olsun diye yapmaya çalıştım misal (bkz: kulzos sitesi) veya (bkz: kulzos takvimi).
son olarak yayınlar sırasında sohbet hiç 20'yi bulmadı denmiş ama aktif yazar ne zaman 20'yi buldu ki? bu konu "reklam yapalım mı?, adam çekelim mi?" yoksa kasabamız böyle huzurlu, yazlıkçı doluşmasın, inşaat artmasın mı?" tartışmasının altında aslında. bir yazma ürkekliği, tembelliği de var eski yazarlarda.
neyse efem bu kadar yazdım, hala yayın yapmadım. hep laf, hep laf.
burada bir radyonun bulunması, (yapılabiliyorsa) periyodik olarak yayın yapılması, sohbet kanalının bulunmasından rahatsızlık duyulmasına hiç bir şekilde bir anlam yükleyemiyorum.
yayın saatlerinde sözlükte açılan başlık veya yazılan girdi sayısının düştüğüne dair bir olgu varsa belki bu bir sebep olarak düşünülebilir. ancak bu konuda bir veri olduğunu hiç bilmiyorum. var ise bilgilendirilirsek sevinirim.
sohbet odası dolayısıyla gruplaşmaların olduğuna dair bir rahatsızlık ortaya çıktıysa, bu düşünce de bana garip geliyor çünkü gruplaşma olacaksa yazılan girdilerin altında yer alan yorum kısımlarındaki iletişimden bile bir gruplaşma ortaya çıkabilir ve bu hiç bir şekilde engellenemez kendiliğinden oluşur zaten, bunun için ayrıca bir sohbet odasına ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum.
sanırım buraya giren her insan bir şekilde kendini ifade etmek, bazen içindekileri dökmek amacıyla yazmak, bazen başka insanların döktüklerinden kendine pay çıkarmak için okumak amacıyla burada. her birimiz çok değerli anlarımızı boşa geçirmediğimizi düşündüğümüz, burada yazmanın veya okumanın bize bir şeyler kattığını, bazen bizi gülümsetse, bazen hüzne sürüklese de, rahatlattığını düşündüğümüz için buradayız.
insan bazen bir şiirin satırlarında kaybolmayı ister, insan bazen okuduğu birinin saçma bir alışkanlık itirafına, paylaştığı onu güldüren bir karikatüre gülümsemek ister, insan bazen birinin paylaştığı felsefi derinliği olan bir cümlede kendi yaşamını değerlendirme telaşına düşer. insan bazen güzel, duygusal anısını paylaşan birinin yazdığıyla, insan olmanın güzelliğini hissetmek ister yüreğinde, insan bazen ilk defa dinlediği bir müzikle yeni duygulara yelken açmak, bazen eskiden beri kulaklarında yer etmiş bir müziği duyup anıları hatırlamak ister,
isteyen istediğini yazsın, isteyen yapabilen yayın yapsın, isteyen sohbete katılmadan, (dışarıdan veya kanalda hiç ses etmeden) isteyen sohbete dahil olup dinlesin. isteyen hiç dinlemesin.
radyoda yayın (çok uzun ve sürekli olmasa da) yaptığım dönemlerde gün oldu iki kişi oldu kanalda, gün oldu 8-10 kişi de bulundu dinleyen. dinleyen hiç kimse olmasaydı da ben yine yayın yapacaktım.
ancak radyo konusunda özellikle belli bir seviyenin her dönem ve yayında korunduğunu sohbetlerde bile bir seviyenin her zaman bulunduğunu, otokontrolün her zaman hakim olduğunu vurgulamak zorundayım. bu bahsettiğimiz şey kurumsal hale gelmiş radyolarda bile zor bulunan bir şey. burada yapılan yayınları değerlendirirken bunun göz ardı edilmesi bence haksızlık olur. özellikle siyaset, futbol gibi bazı konuların radyo ortamında çok fazla ele alınmamasının bunun sağlanmasında oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. aslında radyo hepimiz için gerçek anlamda bir tartışma platformu olabilecek bir ortam. ülkemizin hiç bir yerinde oturmamış tartışma kültürünün bizim bir parçamız olduğunu bilmeme rağmen, ben kulzos radyonun bu anlamda, bazılarının düşündüğü gibi sadece geyik dönen, goy goy yapılan değil, en azından burada bulunan insanların tartışma kültürünün gelişmesine katkı sağlayan bir platform olduğunu ve olmaya devam edeceğini düşünen insanlardanım.
elbette insanlar benim gibi düşünmüyor olabilir, düşünmek zorunda da değil. onlar öyle düşünmeye, radyoyu dinlememeye ve yanlış olduğunu düşündüklerini dile getirmeye devam edebilirler, ben de elimden geldiğince, yapabildiğimce yayın yapmaya ve düşündüklerimi dile getirmeye devam edeyim.
2.0.0
------
- radyo kontrolleri ve yayın bilgilerinin bulunduğu üst kısım sol tarafa taşındı ve görünümde minik ama etkili değişiklikler yapıldı.
- şarkı albüm kapağı desteği geldi. şu anlık %80 civarı doğrulukta çalışmakta. spotify web api'sini kullandığı için eşleşen çoğu şarkıda doğru çalışacaktır. elbet göstermediği şarkılar olacaktır ama büyük çoğunlukla iyi çalışacaktır.
eklenecekler: sol tarafı gizleme butonu
görüş ve önerileriniz için mesaj yollayabilirsiniz. iyi yayınlar, iyi dinlemeler.
adblock ve türevleri aktifken yayın bilgilerine ulaşmakta sıkıntı olabiliyor. bu yüzden radyoda adblock ve türevlerini devre dışı bırakmanızı tavsiye ediyorum.
ilk test yayınını yapmamızın üzerinden tam 1 sene geçmiş olan radyo kanalı. öncelikle emek veren yayıncılarımıza, siz dinleyenlere, ve de işi gücü bırakıp radyonun yayın planlamasıyla ilgilenen the fool'a ne kadar teşekkür etsek azdır...
2 gün sonra (yani bu pazar) 1. yaş gününü pasta , kek , kukuletalar ve *bardaktan boşanırcasına akacak içecekler eşliğinde kutlayacağımız bebek.
"yayın yapmış ve yapan djlerin toplu halde yayın yapması" da konuşulmuş galiba. bunun teknik imkansızlıklardan dolayı olamayacağı aşikar. ama aklımda bir fikir var: zaten benim yayın günüm olduğu için @no pasaran'la birlikte dünkü yayına benzer bir yayın yaparız bu pazar. ulaşabildiğimiz eski djlerle de skype bağlantısı kurar, 10'ar 15'er dakika da olsa, sırayla onların da doğum günü tebriklerini alır, yayına aktarırız. güzel fikir gibi geldi bana. pazar günü zaten birçoğumuzun izin günü. akşam da açıp kutlama dinlemek hoşuna gider herkesin herhalde.
gün kesin, kutlayacağımız kesin, plaktan müzik kepkesin. yayına alabileceğim insanlarla irtibat belirsiz gibi. o da kesinleştiğinde, doğum günü partisine davet edilmişsiniz demektir. pazar akşamına plan yapmayıverin de, çocuğun doğum gününü kutlamaya gelin. kalabalık olunca, belki o da mutlu olur.
dün gibi hatırlıyorum kendisiyle ilk yayın yaptığım günü. sadece üç beş kişi bile dinliyor olsa yarattığı heyecan bir başka. düzenli yayın yapamadığım aşikar. yayınlarımın pek genel profile uymadığı da öyle. ama yine de herkesin bu heyecanı tadabilmesi için nice yaşlar dilemek istiyorum kendisine. bir gün büyüyüp ulusal bir radyo olur belki. biz de o zaman ardından gururla bakarız.
ilk test yayınına ve sonrasında da tüm yayın yapanlarının yayınlarına dinleyici olarak katılmışlığım var. Bir kere de bir yayına konuk olmuştum. Konuk olmak bile inanılmaz derecede heyecan ve panik yaratmıştı bende. (Buradan yayın yapan tüm arkadaşlarımıza saygılar...)
Kulzos'un güzel bir uzantısı oldu. Tıpkı kulzos dergi gibi... tam bir yıl olmuş yayın hayatına başlayalı. Dün gibi... ömrü çok olsun!
şu anda yayın yok ama radyoyu açınca albüm kapakları görülen köşede bir doğumgünü pastası durupduru. hava da sıcak. parti gününe kadar bozulacak. buzdolabına koysalardı bari.
dün gece lake of the hell ve no pasaran ile muhteşem bir doğum günü programını dinlememize vesile oldu. sanıyorum bu programdan en çok radyo'nun öz babası olan lake of the hell gurur duydu. ki bence de en çok onun hakkı. buradan emeği geçen herkese tekrar teşekkürler.
not: teknik alt yapısını oluşturan kerem biraz geç uyu.
dün 1. yaş günü partisine sözlük içi ve dışından 20 küsur kişi katılmış, yer yer vur patlasın çal oynasın temalı şarkılar çaldığı için yorulmuş, bir ara da fazla şımardığı için köşesine çekilmiş radyo (kısa bir süreliğine yayından koptuk ve bağlanamadık - şımarma tabiri @laedri'ye ait, ben "fazla heyecanlanıp kalp krizi geçirdi" demiştim).
@no pasaran'la birlikte yaptığımız dünkü yayın, şu ana kadar yaptığım yayınlar arasında açık ara beni en çok duygulandıran yayın oldu. yaş günü temasına uygun olarak radyoda daha önce yayın yapmış djlerin ulaşabildiklerimizi teker teker yayına almayı ve onların da yaş günü tebriklerini paylaşmalarını sağlamayı düşünmüştüm. başardık bunu da ama beni fena etkiledi. yayına bağladığımız herkesin cıvıl cıvıl olması, birer heidi olarak en içten ve saf dileklerini yayına aktarmaları nefis oldu. özellikle radyo hakkında kötü niyetli olanlar elbette dünkü yayını da dinlememişlerdir ama sol kulaklarını fena halde çınlattı bu insanlar, eminim bundan. dinlemedikleri için pişman olmalarını diliyorum odin'den. @the fool, @the ancient one ve yayının sonlarında "yayınlara konuk olmuş yazarlar" kontenjanından dahil olan @buyukbaskanoley'in söyledikleri gözlerimi doldurmaya yetti. o kadar da duygusal bir adam olmadığımı sanıyordum. kazın ayağı öyle değilmiş.
ülkenin içinde bulunduğu karamsar ve berbat ortama rağmen, iyi niyetlerini üzerimize atmaktan yerinmeyen, çekinmeyen herkese teşekkür ederim. radyonun öne çıkan ve bilinen yüzü ben olsam da, özellikle moderasyon ekibinin böyle bir radyo yaratmadaki çabası ve emeği göz ardı edilmemeli. sözlükte kendilerine en sert eleştirileri yönelten insanlardan biri olsam da, özellikle radyo konusunda haklarını yemem, yedirtmem. radyo yayınlarına yeteri kadar ilgi göstermediklerini, yayınlara katılmadıklarını çok yazdım, yayınlarda da çok söyledim. ama dünkü yayından sonra bu konuda da gelişme kaydedeceğiz sanırım.
dünkü yaş günü partisine katılan herkese de kucak dolusu iyi niyet gönderiyorum. siz dinlemeseniz ne ben yayın yapmaya tek dişi kalmış canavar gibi devam ederdim ne de bu radyo ayakta kalabilirdi. kulzos radyo başlığına girdiğim her girdinin teması "yayın yapanlara daha çok omuz verin" oldu. bundan sonra desteğinizi daha da hissetmek dileğiyle öpüyorum hepinizi.
kulzos'un ilk kuruluşu, hatta kurulması için neler yapabiliriz sorusuna cevap aramak için yaptığımız istanbul zirvesini her anımsadığımda veya muhabbeti geçtiğinde beni çok duygulandırır. 2 senenin ardından hala nefes alabiliyor oluşu, bu duyguyu mutlulukla karışık bir hüzne dönüştürür. radyonun emekçileri de eminim benim hissettiklerimi fazlasıyla hissediyordur ve hissetmeye de devam edeceklerdir.
@lake of the hell ile ikinci ortak yayınımız radyonun 1. yaş gününe gelmesi çok güzel bir tesadüftü. yayından 2 gün önce çalınacak şarkılar üzerinde konuşmaya başladık. lake'in bu 1 yıl içerisinde yayın yapmış djlere ulaşmanın bir yolunu bulup konuk alalım fikri heyecanımızı artırdı diyebilirim. ulaşamadıklarımıza, radyonun müdavimlerine, yeni tesadüf edenlere, iskeletini oluşturanlara, kelamını düşürenlere de turist ömer selamı olsun.
kuruluşundan bugüne 2 yıl geçmesine rağmen hala parmak şıklatıldığında dahi gündemi bu olabilecek bir yer kulzos. kardeşim sizin işiniz gücünüz yok mu? bu kadar mı asosyalsiniz! işsiz misiniz? ne diye uğraşıyorsunuz! diyenlere de en afili selamlarımı yolluyorum. her insanın bir kaçış noktası ve onu ritüele döndürecek bir çabası vardır hiç kuşkusuz. kimisi şiir yazar, kimisi öykü yazar, kimisi sadece içer, kimisi sözlükte yazar, kimisi sözlükte okur vs. bu iki güzel oluşumun... öhhöömm öhhöömm dergiyi de sayarsak bu üç güzel oluşumun da şu anki noktasından daha çok bilinen, danışılan, dinlenilen, okunan bir noktaya ulaşabilmesi için bir omuz vermek gerekiyor. bir derenin yanında değiliz ki kavak ağacı gibi gübresiz büyüyelim.
çok da uzatmadan haftalık düzenli radyo yayını yapmayı planladığımız lake of the hell ile gerçekleştirdiğimiz dünkü yayına sırasıyla konuk aldığımız yazarlar şu şekilde;
sanıyorum https olması nedeniyle sağ üstteki butondan ulaşılan kulzos.com/... adresinden yayını dinlemek sorun çıkartabiliyor. (yayın var olsa bile yayın yok diyor falan) o sorunu biz çözene kadar eski adresi olan kulsoz.com... adresinden dinlenebilir yayınlar.
yaklaşık 3 ay önceki doğum gününden beri pek bir şey değişmeyen, sözlüğün yalnız bebeği.
yazdan önce radyo daha hareketliydi. gelen giden nispeten çok oluyordu, sohbette yeni isimler görme sıklığı fazlaydı. araya giren yaz döneminde "öğrenciler ve tatilciler sözlüğü bile açmıyor. yaz bi' bitsin de; yayınlar da, sözlük de daha çok ziyaret edilmeye başlar, eskisi gibi" deniyordu ama bu da olmadı. önümüz kış ve radyo haftanın 1-2 akşamı hariç, yalnızlığına terk edilmiş durumda (ki o 1-2 akşam da her zaman bol dinleyicili geçmiyor).
doğum günü yayınında doğrudan telefon bağlantısı kurup kendilerini yayına da aktardığım yazarlar (ve radyonun eski djleri) umut veren açıklamalar yapmış, radyonun ilk zamanlarındaki şevke tekrar sahip olunabileceğine dair her yerinden iyi niyet akan şeyler söylemişlerdi. hatta birkaç yazar ellerindeki şarkı listesinin bile hazır olduğunu, yayın için adeta gün saydıklarını, en kısa sürede düzenli yayınlara başlayacaklarını söyleyip beni mutlu etmişlerdi. aradan geçen bunca zamandan sonra, özellikle radyonun doğum günündeki yayında söylenen hemen hemen her şeyin gereksiz bir avutma olduğu da ortaya çıkmış oldu. üzüldüm.
"korsan yayın" da dediğimiz düzensiz yayınları yapan yazarlar halâ mevcut. düzenli yayın yapmaya çalışan halâ tek ben varım ve bunun yakın vadede değişeceğine de inanmıyorum artık. radyonun arada bir ziyaret edilecek bir yere konumlanacağını, önce sourberry'nin, ardından da youreads fm'in başına ne geldiyse, aynısının kulzos radyo'nun da başına geleceğini düşünüyorum. "olm, sen de ne büyüttün bu radyo işini be? kafana çok takıyorsun" diye düşünenler de olabilir. radyo tamamen unutulmaya yüz tutup üstü örümcek ağlarıyla dolunca, üzülme vakti değil, ağıt yakma vakti başlamış olacak. uyandırmış olayım.
kulzos sosyal medya hesapları işlevsiz. sözlük girdilerinin paylaşımı bile haftada 1-2 kez oluyor. henüz sözlük yeterli altyapıya sahip olmadığı için reklamının yapılmasının olumlu değil, olumsuz bir etkiye sahip olacağını belirtmişti sözlük yönetimi. buna katılmadığımı, kulzos radyo'nun reklamı yapılmazsa bir süre sonra dinleyici değil, dj bulamayacağımızı anlatmıştım. korsan yayın yapan, radyoya halâ destek olmaya devam eden canım yazarlardan yayınlarını kendi sosyal medya hesaplarından da paylaşmalarını istiyorum ben. siz en azından kendi yayınlarınızı arkadaş çevrenize yayarsanız hem eşiniz dostunuz da sizi dinler hem de kulaktan kulağa radyonun adının yayılma ihtimalini artırmış olursunuz. bu yolla kendi reklamınızdan daha çok radyonun reklamını yapmış olacağınızı da aklınızda tutuverin lütfen.
yakın bir gelecekte shoutcast yerine icecast kullanmaya ve çok daha kaliteli yayın yapmaya imkan tanıyacak diye duyumlar aldım. başarabilirsek süreklilik arz eden bant yayını da olabilir. kim bilir.
hafta içi sessiz takılan; ekseriyetle cuma, cumartesi ve pazar akşamları metal severleri sevindiren platform.
kurulduğundan beri vakitsizlikten hiç dinleyemezdim, bugünlerde hemen her yayını kaçırmadan dinliyorum. kimisini başından yakalayamıyorum, kimisinin sonuna kadar oturamıyorum ama olsun, dinliyorum ve keyif alıyorum.
her şey @the ancient one'ın öte diyardan öyküler programıyla başladı. bu konsept yayının ilki benim hazırladığım şarkı listesinin üstüne the ancient one'ın kendi yazdığı ve şarkı listesiyle uyumlu hikayeyi şarkı aralarında okumasından ibaretti. çok keyifli bir yayın oldu. ondan sonra da devam ettim radyoyu dinlemeye.
ama herkes mi metal dinler arkadaş. bu kadar metalseveri bir araya getiren bir sözlük olmak da enteresan.