hakkında 20 civarı dj'in katıldığı (19+@larden loughness) bir toplaşma yaptığımız radyo.
4 konu başlığı etrafında djlerin fikirlerini almak, yayınlar ve akış ile ilgili neler yapılabileceğine dair akıl yürütmek üzerine konuşuruz diye düşünüyordum. beklediğim gibi olmadı, daha da iyi geçti. oylama yapamadık, bu 4 konunun sadece 2'sini sorabildim ama en azından bir çalıştay yapmışız gibi hissetmemi engelleyemedim. ortaya atılan fikirler ve sorunlar sözlüğün tamamını ilgilendirmiyor, biliyorum ama genele yazayım; sonraki toplaşmadan önce dönüp okuruz, ne kadar yol kat ettiğimizi anlarız. ben böyle yapacağım.
- sözlükte kulzos radyo kullanıcı hesabı açılabilir, bu hesabın kontrolü radyo ile ilgili sorumluluk alacak olan yazarlar arasında paylaştırılabilir, yayın duyuruları ve radyo ile ilgili duyurular da bu kullanıcı aracılığıyla yazılacak girdilerle duyurulabilir.
- düzenli yayınların arkalı önlü olanlarındaki yayın bitişindeki sarkmalar, sonraki yayını etkilediği gibi, o günü de etkileyebiliyor. yayına geç girmek zorunda olan yayıncı için sorun olduğu kadar, dinleyici için de sorun olabilir.
- radyonun bir prime time zamanı olup olmayabilir. varsa, buna uygun yayınlar dönüşümlü olarak yapılabilir, djler kendi aralarında karar vererek birbirlerinin yerine geçebilir. ayrıca, bu dönüşümlü yayınlar radyonun dinleyici çekmesinde önemli bir etken haline de gelebilir, getirilebilir.
- radyonun sohbet kanalında yazma ve kanala kayıt olma gerekliliği üzerine, geri dönüşler yeterli değil. kayıt olduktan sonra onay için aylarca bekleyen de var, sohbette yazma izni hemen hallolan da.
- anonslu yayınlar özendirilebilir, konsepte bağlı yayınlar teşvik edilerek hem dj kendi kitlesini yaratmada bir adım atmış hem de radyo dinleyici çekmiş olabilir.
- radyo, sözlüğün önüne geçiyor olabilir. bu durum günlük veya haftalık girdi sayılarıyla karşılaştırılabilir. radyodaki yayınlar dinleyicilerin ve yazarların sözlükte girdi yazacakları zamanı (ç)alıyor olabilir.
- son 2 haftadaki yayınlarda ara sıra kopmalar oldu. sunucu ya da yayıncı kaynaklı olup olmadığı, kesintilerin sıklığı takip edilerek anlaşılabilir.
- düzenli haftalık akış, otomatik bir sisteme bağlanabilir; bu sisteme giriş yapabilecek olan djler, yayınlarının saat aralıklarında akışta yer alıp almayacaklarını kendileri doldurabilir.
- djlerden istenen "yayın adı ve yayıncı adı, yayın yapılan programda belirtilmeli" kuralının geçerliliği sorgulanabilir, esneklik payı düşünülebilir.
- yayın duyurularının reklam koktuğuna dair eleştiriler hakkında geniş bir gözlem yapılabilir.
- radyonun sohbetinde sabit olarak bulunabilecek, hemen hemen her yayında hazır olabilecek bir operatör olabilir.
- radyoya ve radyonun sohbetine dair kurallar yazılı olarak bulunabilir, açık ve net bir şekilde uyulması gerekenler yazılabilir; radyo ile ilgili sorumluların kullanıcı adları da liste halinde bu kurallarda yer alabilir.
- yeni djlerin yayınları için özellikle radyo ile ilgili sorumluların desteğinin daha da atırılması düşünülebilir. yeni djlere göstermelik değil, gerçek destek verilmeye devam edilmeli.
- radyoda dj olmak isteyenlere, özellikle yayın ayrıntılarına ve yayın programlarının teknik detaylarına dair yardımcı olacak kişiler daha sık belirtilebilir (ben ve becoolnotfool).
aldığım notlar bunlar. "oylamalar yaparız" öngörüm "çalıştay yapmış olduk"a döndü. bir sonraki toplantıya kadar bu maddelerin hangilerin ilerleme kaydettiğimizi de görmüş olacağız.
radyo ve yayınlarla ile ilgili her türlü sorunuzu bana ya da @becoolnotfool'a sormaktan çekinmeyin. ayrıca, dj olmak isteyenlerin de her türlü teknik desteğine hızlı ve açıklayıcı cevaplar verilecek. djlerin, hızlı iletişimi için radyonun whatsapp grubu ile sözlüğün discord kanalına katılmaları da güzel olur. sözlük üzerinden de iletişim kurabiliriz.
yapmayı düşündüğümüz işler arasında hemen hemen sonlardayken @lake of the hell ile @son kurtadam'ın baskıları ve @cevcev'in çabalarıyla hayat bulmuş bir uygulamadır. akabinde bugün kulzos'un var olma sebeplerinden birisi olan meta sohbet ile birleştirilmiştir. haliyle ya bizim tarafımızdan, bizim gücümüzün yetmediği noktada onu hayatta tutmak isteyen herkes tarafından yayın hayatına devam ettirilecektir. aynı kulzos gibi, bugün burada olan herkese aittir ve yarın burada olacak olan herkese ait olacaktır.
radyo ile ilgili her öneriyi dinliyoruz. sözlükle ilgili de her öneriyi dinliyoruz. her zaman da dinleyeceğiz. ama içlerinde mantıklı olanları yapacağız sadece. ve açıkçası ne radyoyu kapatmak, ne bir türlü ikincisini basamadığımız dergiden vazgeçmek, ne de sözlüğü sonlandırmak gibi bir niyetimiz yok, olmadı, olmayacak. elbette hukuk karşısında boynumuz kıldan ince ancak hukuki bir engel bulunmadığı sürece bu yaptıklarımızı yapmaktan alıkoymaya kimsenin gücü yetmez.
sohbet, radyonun ayrılmaz bir parçası. çünkü sohbet bizim meta sözlük kapandığı zaman bir arada kalmamızı sağlayan dostlukları kurmamızı sağlayan en önemli araç idi. eğer meta sohbet olmasaydı, muhtemelen kulzos da olmazdı. meta sohbet'i açtığım zaman da kapatmak ve kapattırmak isteyenler oldu. lakin ben, kolay ikna edilebilen bir insan değilim. meta sözlük ile ilişkisi kesilse bile sohbeti kapatmayacağımı söyledim ve bu sözüm hala geçerli.
ha şimdi burada bunları yazarken sözlükle ilgili kararları tek başıma aldığım da düşünülmesin. önemli kararları, sözlüğü kuran ve profillerinde mod yazan arkadaşlarla alıyoruz. yeri geliyor profillerinde uzman yazan arkadaşlarla kurduğumuz grupta tartışıyoruz. yeri geliyor bu iki grupta yer almasa da sözlüğe emek vermiş ve emekleri için her zaman saygı duyduğumuz yazarlarımıza da danışıyoruz. yeri geliyor daha dün sözlüğe üye olmuş bir arkadaşımızı da dinliyoruz.
demem o ki, ne sözlük, ne radyo ne de dergi vazgeçtiğimiz ve vazgeçeceğimiz şeyler değil. hele ki sohbet, hiç değil.
kulzos fikirlerin özgürce tartışılabildiği bir platform. radyo ise bizi birbirimize yaklaştıran önemli araçlardan biri. ve orada herkes istediği kişiyle istediği konuda istediği gibi sohbet edebilir. buna karışmak kimsenin haddi değil, olamaz. elbette saygı sınırları aşılırsa bu sınırları aşanların sohbete girişlerini engelleme hakkımız saklı. ancak hiç kimse hiç bir platformda başkalarının kendini ifade etme özgürlüğünü kısıtlayamaz.
bir kez daha, başından beri emeği geçen hem dj'lerine hem de dinleyicilerine teşekkürü borç bilirim. hem şahsım hem de tüm moderasyon üyeleri adına.
artık kendi sunucumuz üzerinden yayın yapacaktır. hatta dün gerçekleşen @lake of the hell yayını bu şekilde olmuştur.
- eski sunucuda 50 adet olan maksimum dinleyici sayısı kendi sunucumuzda sınırsızdır.
- eski sunucuda 128 kbps olan maksimum yayın kalitesi kendi sunucumuzda maksimum 320 kbps'dir.
- eski sunucuda aylık ücret ödenmekte olup kendi sunucumuzda radyo hosting için ayrıca ücret ödenmesi söz konusu değildir.
- eski sunucu üzerinde http üzerinden gerçekleşen yayın kendi sunucumuzda https üzerinden gerçekleşmektedir.
- kulsoz.com adresi yerine radyo artık kulzos.com/radyo adresinde aktiftir. (kulsoz.com da bu adrese yönlendirilmiştir.)
an itibarı ile yayın bilgilerinin alınması sağlanamamış olup bu aksaklık en kısa sürede giderilecektir. eski sunucu bağlantı ayarları kısa süre içerisinde kullanılamaz hale gelecektir. yeni bağlantı ayarları için @keltox ile temas kurulabilir.
edit: yayın bilgilerinin çekilmesi işlemi sorunsuz yapıldı
dün kulzos radyonun 2. yaş günü için yaptığım yayında sormuş olduğum soruları yoğun istek üzerine aşağıya bırakıyorum. Ayrıca belirtmeliyim ki hazırlarmış olduğum sorular, yayını dinleyen arkadaşların övdüğü kadar güzel değildi, bu övgüleri onların iyi kalpleri ve iyi niyetlerine bağlıyorum ben ve maalesef kullandığım programdan ötürü yayını kayıt edemedim.
*Bir sözlük zirvesine gidip, iletişim eksikliği yüzünden zirveye katılamadan dönen yazarımız kimdir?
İp uçları: Soros / Var,var,yok,yok,var.
Cevap: @11001
*“Şüphesiz ki biz onları sözlüğe daha çok yazsınlar diye yazar yaptık” bu sözü söylemesi en muhtemel yazarımız kimdir? (@the fool'un yardımı ile)
İp uçları: Boğma rakı, Müjde Ar ve Şener Şen’in 1989 yılındaki filmi. (arabesk)
Cevap: @larden loughness
*Yorum yapacağım diye girdi girip, sonra bir telaş ile girdilerini silen yazarımız kimdir?
İp uçları: Zeugma, Ablan kurban olsun sana.
Cevap: @laedri
*İşlerinin hep rast gittiğini ancak para konularından hiç anlamadığını iddia eden yazarımız kimdir?
İp uçları: Kamer, Jacob.
Cevap: @son kurtadam
*Sözlüğümüzde kedilere fısıldayamayan adam kimdir?
İp uçları: Spawn, Dan Brown’un Origin’den önceki kitabının adı. (inferno)
Cevap: @lake of the hell
*Tarih bilgisi fazla geldiği için is görüşmesinde bilgisiz görünen sözlük yazarımız kimdir? (son kurtadam'ın sorusu)
İp ucu: Resimli bilgi ansiklopedisiyle büyümüştür.
Anekdot: Kendi bloğunda Tokyo'nun adını hatırlayamayıp yüz yıllar önceki adını söylediği için jürinin kendisini hafif sıyırmış gördüğünü anlatmıştı.
Cevap:@ bachophile
*Beş yaşında üzerinde fırfırlı etek varken kahvehanede racon kesip kendisine gazoz ısmarlatan yazarımız kimdir?
İp ucu: Everest, Uçan kuşlara malum olsun.
Cevap: @tepelerin kocakarisi
*Rayban sözlüğe sponsor olsa marka yüzü olarak kimi işe alır?
İp ucu: Sessiz, İbrahim Maalouf
Cevap: @birciftgoz
*Sinefil bir anarşist, kimdir bu bilin? (little wing'in sorusu)
İp ucu: Kızıl, Şirin baba
Cevap: @petra von kant
*Tekila içilen bir ortamda nickini seçmiş yazarımız kimdir? (@iskiski yardımı ile oluşturuldu)
İp ucu: Piri Reis, Pos Bıyık sever
Cevap: @keskelimonolsaymisim
*Sözlüğümüzün tiki, semt çocuğu kimdir?
İp ucu: Kentacuy Fried Chicken (the fool'un yardımı ile)
cevap: @little wing
*Dolapların kapağı açık olmadan uyuyamadığı için, monster inc. Animasyon filminin, Devam filminde oynaması kuvvetle muhtemel olan yazarımız kimdir?
İp ucu: gocuman, tayyip Erdoğan.
cevap: @buyukbaskanoley
*Haince intikam aldığı kadın tarafından hem darp edilmiş hem de küfür yemiş olan yazarımız kimdir?
İp ucu: rapunzel, kamp ve mangal.
Cevap: @keltox
*Sözlük “Bir demet tiyatro” şovunu canlardırmak isteysedi saldıray abi rolünü kim oynardı?
İp ucu: Leanardo, bambu
Cevap: @the ancient one
*Mutlu insanları gördüğü için mutlu olan, sevgi pıtırcığı yazarımız kimdir?
İp ucu: 5. Günün şafağında doğuya bakın, kaybedenler klübü
Cevap : @tukenmekte olan kisi
*sözlüğe kayıt olduktan sonra, uzun bir süre boyunca uzman olanın yan hesabı zannedilen yazarımız kimdir? (lake of the hell'in sorusu)
İp ucu: sözlüğün uzak doğu uzmanı olanının diğeri.
Cevap: @mangetsu
*Sözlükte pek sessiz olsa da gerçek hayatta kavgaya gidilirken çağrılacak ilk yazarımız kimdir?
İp ucu: Beşiktaş, avukat
Cevap : @no pasaran
*Girdilerini sürekli yazıp silen ve geyik yapma potansiyeli en fazla olan yazarımız kimdir?
İp ucu: Böyle buyurdu Zerdüşt
Cevap: @zarathustra godot
*Gittiği yabancı ülkenin yerel dilini bilmediği için kasiyer ile cebelleşen yazarımız kimdir?
İp ucu: Nazi, Kedi babası
Cevap : @opethian
not: şöyle bir baktım da 20 soru soracağım demiştim 19 soru sormuşum. (yayın sırasında kafa gitti tabi)
o bir soru da bana kalsın madem.
dün 1. yaş günü partisine sözlük içi ve dışından 20 küsur kişi katılmış, yer yer vur patlasın çal oynasın temalı şarkılar çaldığı için yorulmuş, bir ara da fazla şımardığı için köşesine çekilmiş radyo (kısa bir süreliğine yayından koptuk ve bağlanamadık - şımarma tabiri @laedri'ye ait, ben "fazla heyecanlanıp kalp krizi geçirdi" demiştim).
@no pasaran'la birlikte yaptığımız dünkü yayın, şu ana kadar yaptığım yayınlar arasında açık ara beni en çok duygulandıran yayın oldu. yaş günü temasına uygun olarak radyoda daha önce yayın yapmış djlerin ulaşabildiklerimizi teker teker yayına almayı ve onların da yaş günü tebriklerini paylaşmalarını sağlamayı düşünmüştüm. başardık bunu da ama beni fena etkiledi. yayına bağladığımız herkesin cıvıl cıvıl olması, birer heidi olarak en içten ve saf dileklerini yayına aktarmaları nefis oldu. özellikle radyo hakkında kötü niyetli olanlar elbette dünkü yayını da dinlememişlerdir ama sol kulaklarını fena halde çınlattı bu insanlar, eminim bundan. dinlemedikleri için pişman olmalarını diliyorum odin'den. @the fool, @the ancient one ve yayının sonlarında "yayınlara konuk olmuş yazarlar" kontenjanından dahil olan @buyukbaskanoley'in söyledikleri gözlerimi doldurmaya yetti. o kadar da duygusal bir adam olmadığımı sanıyordum. kazın ayağı öyle değilmiş.
ülkenin içinde bulunduğu karamsar ve berbat ortama rağmen, iyi niyetlerini üzerimize atmaktan yerinmeyen, çekinmeyen herkese teşekkür ederim. radyonun öne çıkan ve bilinen yüzü ben olsam da, özellikle moderasyon ekibinin böyle bir radyo yaratmadaki çabası ve emeği göz ardı edilmemeli. sözlükte kendilerine en sert eleştirileri yönelten insanlardan biri olsam da, özellikle radyo konusunda haklarını yemem, yedirtmem. radyo yayınlarına yeteri kadar ilgi göstermediklerini, yayınlara katılmadıklarını çok yazdım, yayınlarda da çok söyledim. ama dünkü yayından sonra bu konuda da gelişme kaydedeceğiz sanırım.
dünkü yaş günü partisine katılan herkese de kucak dolusu iyi niyet gönderiyorum. siz dinlemeseniz ne ben yayın yapmaya tek dişi kalmış canavar gibi devam ederdim ne de bu radyo ayakta kalabilirdi. kulzos radyo başlığına girdiğim her girdinin teması "yayın yapanlara daha çok omuz verin" oldu. bundan sonra desteğinizi daha da hissetmek dileğiyle öpüyorum hepinizi.
üzerinden dört yıllık kulzos hayatımda tanık olduğum en büyük krizin yaşandığı fasilite. burası küçük bir yer hiç bir şey kalabalığın, gürülütünün arasında kaybolup gitmiyor o nedenle ufacık bir laftan, görüş ayrılığından ötürü kriz yaşanıyor. yaşandı, yaşanacak da.
benim gözümde bu defaki farklı. düzenli akış olmayan gündüz saatleri içinde fazlaca yayın yaptığına kanaat geliştirilen bir yazar kulzos radyo yönetimi tarafından uyarıldı. aldığım bilgiye göre bu uyarı şikayet üzerine yapılmış. kimlerin şikayet ettiğini bilmiyoruz. gündüz saatlerinde sözkonusu yazarın uzun yayınlar yaptığı doğrudur ama gün içinde onun dışında başka yazarların yazın yaptığını da gördüm. monopol oluşturma durumu olduğunu söyleyemem.
yapılan uyarı sonrası söz konusu yazar gündüz yayınlarını kesti.
dün sabah yeşil ışığı gördüm radyoya girdim radyo tiyatrosu var. suç ve ceza. süper. beş saati aşan bir oyundu. yaklaşık yedi sekiz kişi keyifle dinledik. oyunun sonuna yakın çalan yazara mesaj attım ve bitince ben çalayım dedim. oyun bittikten sonra iki saat kadar da ben çaldım.
yayından çıktıktan yirmi dakika sonra şu girdi geldi. kulzos radyo/#245429 içinden bir paragrafı alıntılıyorum "bugün görüyorum ki, bu duruma bozulan kreşteki başka çocuklar, akülü arabayı rehin almışlar. saatler süren kaçak gezilere çıkarak, esasında diğer çocukların hakkını gasp ederek saygısızlık yapan çocuğu savunmak için kendileri de aynı saygısızlığı yapmayı mantıklı bulmuşlar." burada, duruma bozulmuş çocuklar ifadesiyle kimin kastedildiği son derece açık ve net. alınganlık yapmıyorum. girdinin yazarı dün yayına gelmedi, ne çalındığını dinlemedi, radyo yönetiminde olmadığı gibi bir beyanatı da var. uzaktan radyonun yeşil ışığına bakarak saat mi tuttu bilmiyorum. ama yaptığı değerlendirme niyet okumanın ötesine geçmiyor ve bu niyet okuma üzerinden iki dj'i parmakla göstererek hak gaspı yaptıklarını bildiriyor. bu kendi değerlendirmesi midir yoksa biz de kendisine şikayet mi edildik bilmiyorum. kanaatimce bu daha kuvvetli bir ihtimal.
eğer öyle olduysa bu büyük bir sorundur. isimsiz jurnaller üzerinden önce radyo yönetiminin akabinde aynı zamanda site admini olan bir yazarın eylemleri bana abdülhamid devrini hatırlatıyor.
sözlükte bundan önce yaşanan krizlerde kimin kimle meselesi olduğu anlaşılırdı. bu defa kim olduğunu bilmediğimiz bir jurnalci var sahnede. ve bu büyük bir sorun. öncekilerden farklı bir sorun. böyleyken böyle işte. canım çok sıkıldı. çünkü kulzos yazarlarının hepsini ayrı ayrı severim. aralarından birinin ikinci bir yüzü olması ihtimali bütün ilişkilerimi yeniden gözden geçirmeme sebep olacak.
son olarak kulzos radyo bir akülü araba değildir. çünkü akülü arabaya binen eğlenir yalnızca. radyoda ise bir çalan var bir de dinleyici var. dinleyici de eğleniyor. bir ya da bir kaç kişinin olayı yeterince pay alamadığı bir oyuncak olarak görmesi de çok can sıkıcı bu nedenle. olayı çok yanlış anlamışlar. çünkü radyo yayını çalanın eğlencesi değil dinleyicinin eğlencesi olmalı.
pazartesi akşamları 21.00-22.00 saatleri arasındaki programlı yayınım dışında gündüz saatlerinde yayın yapmama kararı aldım. neden? çünkü çocuklar ağlamasın. şeker de yiyebilsinler.
chat sistemi için gelen öneriler üzerinde canlıya atıldığı 15:30 ile 19:00 (planlanmış yayının başladığı saat) arası yapılan geliştirmeler:
- tasarımda talep edilen düzeltmelerin çoğu yapıldı
- avatarlar sözlükten alacak şekle getirildi, gelmediyse çıkıp girmek gereklidir
- chat odasına giriş için onay kısmı eklendi. daha önce giriş yapıldı ve çıkış yapılmadı ise sayfa yeniden ziyaret edilince otomatik giriyor
- bildirim sesleri %70 kısıldı
19:00 sonrası yapılan geliştirmeler: (etkilemesi için ctrl+r ile sayfayı yenilemek gerekebilir)
- avatar yükleme ekranı kaldırıldı
- etiketlenen ismin sarı olması özelliği eklendi ancak henüz yazara bildirim gitmiyor, yapılacak listesine eklendi
- sistem üye girişi çıkışı bildirimleri kapatıldı
bunlar dışında ilerleyen süreçte yapılabilcekler:
- özel mesaj sisteminin görseli değişebilir
- nick değişikliği sorunu giderilecek
atladığım veya başka talepleriniz varsa buranın yorumlarına yazarsanız değerlendirilir duruma göre
edit: ek olarak kendi gönderdiğimiz mesaja ses çıkmaması sağlandı
yeni dönemi yarınla birlikte başlayacak olan radyo.
yeni dönemde kulzos radyo programlarının düzenli olması, düzenli yayın yapacak djlerin de sürekli birbirlerine dirsek temasında bulunmaları temel nokta oldu. şimdilik 8 olan düzenli yayınları olan dj sayısı, temmuz'la birlikte büyük ihtimalle 10'a, ağustos'la birlikte de 10'un üzerine çıkacak (en azından bana verilen sözler bu yönde). radyoya destek vermek isteyenlerden tek ricam, bu düzenli yayınları çevrelerine de söylemeleri, yaymaları. dinleyicinin olmadığı bir yerde, ne yazık ki auto dj bile gereksiz bir çabadan öteye gidemeyecektir.
program isimlerine de ayrı başlıklar açılır, içleri doldurulur. bu yayınlar başladığında, takipte olanlara bildirim gönderilmesi ve yayınları olabildiğince renkli tutmak adına konseptli yayınlara ağırlık verilmesi gibi geliştirmeler de yapılacak. ama bunların dinleyici desteği olmaksızın başarıya ulaşmaları mümkün değil.
yarından itibaren 1 haftalık yayın akışı burada . yayınlar için söz, haftalık yayın akışını janti bir hale sokmak için ise emek veren herkese şimdiden teşekkür ederim. asıl kahramanlar onlar, ben sadece köprüyüm. umarım 2-2 buçuk yıl önce denenmiş ve bir süre de olsa başarılı olmuş düzenli yayın akışını uzunca bir süre sabit tutmayı -büyüyerek- hepimiz beceririz. odin gazamızı mübarek etsin.
1. aşağıdaki linkte açılan sayfadan, rumuz kısmına kaydedilmesi istenen rumuz yazılarak sohbet odasına girilir. (rumuz boşluk ya da rakam içermemelidir)
2. konuşma kısmına aşağıdaki komut aynen yazılır. (zaten konuşma kısmı haricinde yazılabilecek başka bir yer yok.) bu komutta şifre sizin seçeceğiniz şifre, eposta, size ait eposta olmalıdır.
/msg nickserv register şifre eposta
bu komut yazıldıktan sonra bulunduğunuz oda sekmesinde ya da freenode sekmesinde "an email containing nickname activation instructions has been sent to eposta. if you do not complete registration within one day, your nickname will expire. rumuz is now registered to eposta, with the password şifre" gibi bir yazı geldiyse register olmuş, verify bekliyor demektir.
3. yazmış olduğunuz eposta adresine freenode diye birinden gelen posta açılır. (spam klasörüne de düşebilir posta) içerisinde aşağıdaki komuta benzer bir komut olacaktır. aşağıdaki komuta benzer komut postadan olduğu gibi kopyalanarak daha önce komut yazdığınız konuşma kısmına yapıştırılır.
mailde gelecek olana benzer komut şöyledir:
/msg nickserv verify register rumuz cjhscpxxtskc
bu komut yazıldıktan sonra bulunduğunuz oda sekmesinde ya da freenode sekmesinde içerisinde "verified" yazan bir cümle belirdiyse oldu demektir.
4. kulzos açılır. mesaj kısmına girilir. bana "sohbete kaydoldum, nickim şu" minvalinde bir mesaj gönderilir. (şu yazdığım yere nickinizi yazmanızı umuyorum.)
5. tüm işlemler tamam ise o zaman en son bir kereye mahsus şu komut yazılır.
/msg nickserv set enforce on
hepsi bu kadar.
(önemli hatırlatma: komut satırlarında "nickserv" ibaresi bulunan yerlere kendi nickini yazan kardeşlerim, yapmayın.)
akabinde ben mesajınızı göreceğim, sizlerin göndermiş olduğunuz nick/rumuz için odada yetki tanımlaması yapacağım. sizin tek yapmanız gereken ise odaya girerken şifre yazmak.
şimdi bir de karşılaşacağınız olası problemlere ve akılda kalan sorulara gelelim:
a. seçtiğiniz rumuz bir başkası tarafından daha önce alınmış olabilir. eğer öyle ise bir yerlerde size "this nickname is registered. please choose a different nickname, or identify via /msg nickserv identify." der server. bu durumda ya sayfaya başka bir rumuzla yeniden girmeniz, ya da aşağıda yer alan komutla başka bir nick/rumuz belirlemeniz gerekir.
/nick yenirumuz
b. yukarda yer alan 2. madde ile 3. madde arasında, yani register yapıp verify yapmadan önce odadan düştüyseniz, odaya geri döndüğünüzde belirlediğiniz şifreyi yazarak girmeniz gerekir. aksi takdirde yukarda a bendinde yer alan mesajı görürsünüz. odaya tekrar şifre yazarak girmeniz ya da aşağıda yer alan komutu kullanarak kendinizi tanıtmanız gerekir.
/msg nickserv identify şifre
c. b maddesinde yazıldığı gibi arada odadan düşmüşseniz ve girmeye çalıştığınızda bu nick kullanımda, başka nick seçin diyorsa, başka nick seçerek odaya girmeli ve akabinde şu komutu yazmalısınız. aynı zamanda bu komut düştüğünüz ve nickinizin asılı kaldığı her durum için geçerlidir.
/msg nickserv regain rumuz şifre
d. konuşabildiğiniz her yerde bu komutları yazabilirsiniz. ancak başına slash koymadığınız komutlar, yahut slash öncesinde boşluk içeren satırlar başkaları tarafından görülecektir. çünkü sistem bunu komut değil düz yazı olarak algılayacaktır. bu nedenle tüm bu işlemleri freenode sekmesinde yapmanız daha güvenlidir.
e. kayıt tamamlandığı halde odaya girdiğinizde nickinizin başına + gelmiyorsa, sözlükten attığınız mesajı ben görmedim demektir. yahut ben gördüm ama siz şifresiz giriyorsunuz demektir. (o + olmazsa gelecekte odada konuşamazsınız)
f. yukarda 3. maddede belirtilen verify işlemini 24 saat içinde yapmazsanız kayıt geçersiz olur.
g. herhangi bir sebeple mail size ulaşmadıysa şifrenizi yazarak odaya girip nickinizi drop yapmalı ve tekrar kaydolmalısınız. yöntemini buraya yazmıyorum. çünkü meraktan nickini drop edecek arkadaşlar olabilir.
h. kaydetmek istediğiniz başka nickleri, ilk kaydı tamamladıktan sonra kendi bünyenize dahil etmek için şifreli giriş yaptıktan sonra aşağıda yer alan komut yardımcı olacaktır.
önce başka nick'e geçilir.
/nick yepyenibirnick
sonra kayıt altına alınır:
/msg nickserv group
her tür soru için yorum hanesini kullanabilirsiniz.
ilk test yayınını yapmamızın üzerinden tam 1 sene geçmiş olan radyo kanalı. öncelikle emek veren yayıncılarımıza, siz dinleyenlere, ve de işi gücü bırakıp radyonun yayın planlamasıyla ilgilenen the fool'a ne kadar teşekkür etsek azdır...
bir süredir yayın yapmadığım halde sözlükte hakkında yapılan olumsuz yorumlara kırıldığım, alındığım oluşum. söylenilen iki kelimelik nefret ifadesi insanların hevesini baltalıyor belki farkında değilsiniz...
öncelikle bildirim fasilitesi artık çalışıyor, düzenli-düzensiz tüm yayınlarda elimden geldiğince bildirim göndermeye çabalıyorum ancak bazı yayıncılar bildirim yollanmasını istemedikleri için buna saygı duymakla yükümlüyüz. dolayısıyla "bildirim gelmiyor zaten" demek doğru değil.
radyoda her zevkten, her renkten müzik var, beğenilir, beğenilmez herkesin kendi tercihidir. örneğin larden arabeskin dibine vururken lake kim ne derse desin metal müzik çalmaya devam eder. bonham tematik yayınlarıyla ufkumuzu açar, cera çoğunlukla türkçe popla coşturur. mamut ve pawn genellikle kendi hallerinde takılırlar. şahsen mahmutun yayınlarından kendi playlistime aktardığım tonla müzik vardır. ara sıra radyoya uğrayan okuryazamaz ise nostalji saatiyle bizi alıp uzaklara götürür. düzenli olmasa da her zevke hitap eden bir müzik yelpazesi mevcut. dolayısıyla "radyo bana göre müzik çalmıyor" demek radyoya aslında hiç uğramayan bir insanın söylediği cümle olabilir en fazla. kişiye uygun olan müzik türünün ya da şarkıcının "o an" denk gelmemesi genelin de bu şekilde olduğu anlamına gelmiyor.
gıybet meselesi hakkında ise radyoya şöyle bir uğrayıp da fikir edinmemiş insanların düşündükleri ile radyonun sohbet kısmının örtüşmediği kanaatindeyim. toplu sohbet bölümünde konuşulanlar birilerini rahatsız ederse ya yanıt verilmez ya da konu değiştirilir. kimseler dedikodu yapmıyor diyemem zira iki veya daha fazla kişinin başka yerlerde ne konuştuğunu nereden bilelim? radyo moderatör yakalandığında anlık olarak konuşup cevap alabilmek için oldukça faydalı bir fasillite. ya da yazıları takip edilen güzel yazarlarla tanışmak için hoş ortam. bunun dışında amaçlarla ya da yalnızca dedikodu yapmak amacıyla kullanıldığını düşünmek yine bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak cümlesini getiriyor akla.
ayrıca çoğu zaman yayın yapan insanlar sohbet aksın, insanlar bir zahmet konuşsun diye yayın sırasında teşvik etmeye çalışır. kimi zaman windows8 formatının nasıl olacağı hakkında fikirler belirtilir, kimi zaman vatan kurtarılır, kimi zaman da saatlerce kimseler konuşmaz. "ama radyo dedikodunun asıl kaynağı" diye önermelerde bulunan insanlar yine radyoya aslında uğramayıp orada sosyalleşen insanlara gıpta eden kişilerdir diye düşünüyorum.
kaldı ki iki veya daha fazla kişi arasında yaşanacak dedikoduyu kimse hiçbir şekilde önleyemez, radyodan konuşmasa sözlükteki mesaj yoluyla konuşur, olmadı numarasını alıp telefon eder. bunun önüne neden ya da nasıl geçilsin? insanların klavyelerine kilit mi vuralım? siz dedikodu yapacak gibi duruyorsunuz diyerek insanların başlarına bekçi mi gönderelim?
elimizden geldiğince mevcut yayıncılara destek olup yeni yayıncıları teşvik etmemiz gerekirken "radyo berbat müzik yapıyor, zaten kimse de müzikten anlamıyor" diyerek insanları yapmaya çabaladıkları işten soğutmak salt "kötülük" olarak açıklanabilir diye düşünüyorum. yayın yapmak için müzikten profesyonel düzeyde anlıyor olmak gerekmiyor (güzel sanatlar lisesi ve konservatuarda müzik bölümü okumuş bir aptal * olarak söylüyorum bunları). insanları yapmak istedikleri işlerden soğutmaya uğraşmak, olumsuzluklarla beslenen ve egolarını bu şekilde tatmin eden kişilerin eylemidir. kapkara olmuş enerjileriyle hiç tanımadığı, tanımaya da çabalamadığı insanların heveslerini kırmaktan keyif almak dedikodu yapmaktan fazlasıyla zararlıdır.
bunlar, yaptığı yayınlar ve çaldığı müzikler nedeniyle olumsuz tepkiler alıp, metal müzik çaldığı sırada "bu ne biçim müzik, daha güzel şeyler çal artık" şeklinde tepkiler aldığı için yayın yapmayı bırakmış bir yayıncının sözleridir.
başkalarını yıpratıp keyiften dört köşe olan insanlara söyleyecek başka sözüm yok.
darbe muhtırası tadında bir duyuruyla kanunnameye bağlanan radyo. böyle sert bir dilin kullanılması için kim ne yaptı merak ediyorum açıkçası. bu dil gönüllülük üzerinden yürütülen ve hoşça vakit geçirme amaçlı bir fasiliteye kural getirmek için çok ağır olmuş. okurken rahatsız oldum.
bu ayla birlikte yayınlarında yeni bir dönem başlayacak olan radyo.
büyük ihtimalle haftaya bütün ayrıntılar netleşir. neredeyse tam 3 yıl önce @the fool'un önderliğinde yapılan ve kulzos radyo programları başlığında birçoğuyla ilgili ayrıntılara ulaşabileceğiniz "düzene dahil" işler, küllerinden tekrar doğabilir. en azından 4-5 kişi bu işin altına elini, kolunu, vücudunu koymakta bi' sakınca görmüyor şimdilik. birkaç kişinin daha eklenmesiyle, radyonun güzelleşmesine dair sularda yüzmeye tam gaz başlayabileceğiz.
ayrıntılar netleşince, sık sık söz konusu radyo programları başlığına göz gezdirmekte fayda olabilir. haberiniz olsun.
edit: "taşın altına ben de elimi sokarım" diyen varsa, bana mesaj atabilir ya da bu girdinin yorumlarına yazabilir. kapı herkese açık çünkü radyo bütün kulzos yazarlarına açık.
sonra meta sözlük'te açmış olduğumuz meta sohbet isimli irc sohbet odası radyo ile ilişkilendirilmiştir. (kulzos radyo/#51613)
akabinde meta sohbet'te olduğu gibi sohbete katılım için yazarlık şartı ve 50 adet girdiden bahsedilmiştir. (kulzos radyo/#54596)
sohbetine nasıl üye olunacağı anlatılmıştır. (kulzos radyo/#54597) (aslında bu kısım 50 girdi var mı yok mu manuel kontrol kısmıdır ama bu hususun kontrolü zaman içerisinde önemsiz adledilmiştir. kaldı ki hiç kulzos üyesi olmayanlar bile sohbete girdiklerinde yetkili biri tarafından verilen voice ile konuşabiliyorlar.)
dj olmak isteyenlere şifre verilirken ise her zaman 100 adet girdisi var mı diye manuel olarak kontrol edilmiştir. ki bilindiği üzere geçmişte djlik yapmış kişilerin ezici çoğunluğu bu şarta takılmayan yazarlardır. içlerinde sadece bazıları girdilerini sonradan silmiştir...
eski sistemde, tek bir şifre ve kullanıcı adı mevcut olduğundan, o anda yayını kimin yaptığını tespit etmek zor idi. hele ipsini de gizlemiş birisi ise imkansızdı. kaldı ki aslında sözlük yazarı olmayan birisi bile bu şifre ile yayın yapabilirdi. şifre, 100 girdi şartına bakılarak verilmiş olsa da, elden ele yayılarak belirlenmiş olan bu kriter pas geçilebiliyordu...
özetle, dün teknik ekipteki üç kişinin saatlerini harcayarak yaptığı iş, mevcutta var olan uygulamanın otomasyona bağlanmasıdır. kaldı ki artık bağlantı ayarlarını yapan herkes, "bunun şifresi ne?" sorusunu sormaksızın yayın yapabilir hale gelmiştir.
peki neden 100 girdi?
radyo ilk kurulduğunda, @the fool yönetiminde hemen her akşam yayın yapılan bir oluşumdu. öyle ki dj'ler boşluk bulamıyordu. işte o dönemde, nasıl ki sohbette yazabilmek için girdi şartı öne sürüldüyse, djlik için de bir şart olması gerektiği düşünülmüştü. ki ileride dj olmak için talepler artarsa bu sınırın 100 girdi ötesinde de bir şeyler olabileceği konuşulmuştu. farklı kriterler eklenerek djlik daha zor erişilebilir bir mevkii haline getirilebilirdi.
günümüzde ise lake of the hell verdiği sözleri çiğneyip gittiğinden beri, dj sıkıntısı var. kaldı ki ben bile bir kaç hafta arka arkaya, uzun bir aradan sonra, yayın yapar oldum. durum o derece vahim idi yani. haliyle, zaten dj sayısı sınırlıyken, koda dökülen bu kuralın değiştirilmesi de tartışma konusu olabilirdi. ama olmadı.
çünkü kahrolası sözlük yöneticileri yanlarına dahi yaklaşılamayan, ulaşması ve iletişim kurması imkansız insanlar. işte o nedenle bir devrim başlatılmalıydı, küsülmeliydi, greve gidilmeliydi, çocukça davranışlar sergilenmeliydi. çünkü o lanet olası federaller çok anlayışsız insanlar...
kulzos, bugüne kadar taş taş üstüne koyularak bu hale geldi. yazıp yazıp silen ve bu nedenle bizlere zerre saygı duymadığına inandığım kişiler kadar emeğim yoktur belki. ama naçizane tavsiyem, bir olay olduğunda ellerine tırmıkları alıp kaleyi basmaya giden orta çağ köylüsü moduna girilmesin lütfen. ben bundan şahsen çok sıkıldım. şahsen harcadığım para, zaman ve emeğin karşılığında elime geçen tek şey olan manevi hazzın elimden alınmasına da üzüldüm. teknik ekip bir pazar gününü linç edilmek için heba etmedi...
Son günlerde yeni yayın yapmak isteyip, kafasında 'acaba' olan birçok yazar iletişime geçiyor. Öncelikle ilginiz için kendi adıma teşekkür ederim.
Dışarıdan bakıldığında nasıl gözüküyor bilmiyorum ama kulzos radyo 'da yayıncı olarak yer alabilmek için çok katı kurallar, istekler söz konusu olmamakla beraber; keskin bir hiyerarşi içerisinde bir teste tabi tutulma gibi bir süreç de yok. Fakat, her platformda olması gerektiği gibi, 'aranan' demeyelim de 'istenen, olursa daha iyi olur.' diyebileceğimiz kriterler mevcut.
1- 100 girdi kriteri. Evet; kural koyucular da 100 tane girdi girmenin zaman maliyetinin düşük olduğunu, teknik olarak kolay olduğunu biliyorlar. 100 adet girdi girmenin salt koşul olarak değerlendirildiğini değil de; kulzos 'u sahiplenen, bir şeyler katmak ve bir şeylerden faydalanmak isteyen yazarların belirlenebilmesi için konulan basit bir kural olarak konulduğunu bilin lütfen.
2- Yazılı olmayan fakat ben açımdan da şahsi fikrim olarak en önemli kriter olan "düzenli yayın yapma" koşulu. Fakat bunun da bir sözleşmeye tabi olmadığının bilinmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Sizlerin de artık gördüğünüz gibi her hafta bir akış belirleniyor ve hangi gün, hangi saatlerde, hangi yayıncının yayın takviminde yer alacağını görebiliyor; zaman geçtikçe içeriğin / konseptin ne olduğuna da aşina olduğunuz için herhangi bir sürprizle karşılaşmıyorsunuz. Düzenli yayın diyoruz evet ama kimimiz öğrenci, kimisi çalışan, kimisi ne yazık ki işsiz, kimisinin farklı meşgaleleri var, vesaire. Yani illa ki pazar günü belirlenen akışta yer alan saat ve günde yayın yapacak değilsiniz. Herkesin işi çıkabilir, keyfi olmayabilir veya o gün yayın yapmak istemeyebilir; doğaldır, doğal karşılanmalıdır, ki öyle yapılıyor zaten. Buradaki temel amaç; düzenli akışta yer alan yayıncılarımıza sizlerin de eklenmesi ile beraber, günün diğer saatlerinin de dolması veya çeşitliliğin artarak, konuşacak / dinlenecek / paylaşacak konseptlerin fazlalaşması. Yani yine bizler / sizler için. Bunun için kurulmuş bir discord kanalı da var ve yazarlar anlık duyurularını, taleplerini direkt oradan yazıp, bilgilendirme şansına da sahipler. Yani özetle; lügatımızdan "belki, bakarız." gibi kelimeleri çıkartıp, karşılıklı güven / anlayış zemini üzerinde bu platforma daha fazla artı değer katabilmek ve o minvalde düşünen yeni yazarları aramıza dahil etmek.
3- Haklı olarak kime danışacağınızı, hangi yazarla irtibata geçmeniz gerektiğini bilmeyebilirsiniz. Daha önce belirtildi lakin yine belirteyim; kuruluşundan, bugüne dek gelmesine kadar çok ama çok büyük emeği olan lake of the hell 'e, bana yazabilirsiniz. Diğer arkadaşlardan bir farkımız olduğu için değil; tek elden isteklerin toplanıp, daha efektif şekilde yayın akışına dahil edilmesi amacıyla bunu söylüyoruz. Yoksa diğer yazar arkadaşlara da yazıp, bilgi alabilir, destek isteyebilirsiniz. Ki aralarında en yeni yayıncılardan birisi ben sayılırım :)
4- Test yayını tabiri biraz yanlış gelebilir lakin ismindeki gibi bir 'test'e tabi tutulduğunuz anlamına gelmediğini bilin lütfen. Biz, kimseyi ne test edecek haddi kendimizde görüyoruz; ne de öyle bir gayemiz var. Esasen sizlerin kendinizi 'test' ettiğiniz bir yayın olduğunu bilin; bizler sadece ihtiyaç hasıl olursa teknik olarak ne yapabiliriz kısmına bakıyor; anladığımız bir konu ise destek olmaya çalışıyoruz. İşin özü, yine sizin için belirlenen bir yayın şeysi o. Belki kafanızda tahayyül ettiğiniz gibi olmayabilir, belki yayın esnasında 'aman, benlik bir şey değil' diyebilirsiniz diye düzenlenen bir şey. İster 10 dakika sürsün, isterseniz 10 saat; fark etmiyor. Siz test yayınından sonra 'tamam, düşündüğüm gibi her şey' diyorsanız ve 'düzenli' olarak yer alacağım diyorsanız mevzu kapanmış oluyor. :)
100 adet girdisi bulunan her yazarın haftalık program saatleri haricinde girip yayın yapabileceği interaktif radyo.
Yayın yapmak isteyen yazarlar aşağıdaki bağlantıda bulunan doküman üzerinden kullanılması gereken yazılımlar ve ayarları ile ilgili detaylı bilgiye ulaşabilir:
Bu dokümana kulzos radyo sayfasında en altta bulunan "yayın kılavuzu" bağlantısından da ulaşabilirsiniz.
Radyo yayınları ile ilgili teknik destek taleplerinizi @kulzos radyo kullanıcısına mesaj yolu ile iletebilirsiniz.
Yayın kılavuzu ile ilgili önerilerinizi de @kulzos radyo kullanıcısına iletmeniz durumunda doküman üzerinde iyileştirme yapılacaktır.
Kulzos radyo haftalık yayın planına radyo sayfasının altındaki haftalık akış bağlantısı üzerinden veya aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz: kulzos.com/...
Düzenli yayın yapmak isteyen yazarlarımızın yapmak istedikleri yayının adını, gününü ve saat aralığını @kulzos radyo kullanıcısına mesaj ile iletmeleri durumunda plana dahil edileceklerdir.
Lütfen kulzos radyo ile ilgili her türlü görüş, öneri ve destek taleplerinizi sadece @kulzos radyo kullanıcısına iletiniz.
yoğunluk sebebiyle uzun zamandır burada yoktum. şu aralar çok mutsuz bir döneme giriyorum ve akşamları boşluğum var. bakın ben burayı hiç ciddiye almayan birisi olarak tek kelime sohbetim olmasa bile çoğu kişiyi özlediğimi fark ettim ve bu akşam ilk iş radyoya geldim. özlediğim çoğu kişi sanırım artık yayın yapmıyor.
kendine bile faydası olmayan @keltox'u, her programa itina ile hazırlanan @sol si re sol'u, @gece ucan kedi'nin hellöööv diye girişini, @albaykus ilginç ve güzel playlistlerini, @pavel'in hiç bir zaman tam odaklanamadığım için suçluluk duyduğum programlarını, @krupp'un kafamı şişiren(!) yayınlarını, @laedri'nin hiç şaşmadan huzur veren yayınlarını, @trafalgar'ın ara ara muse yayınlarını, @adamaris'in sürpriz baskın yayınlarını, @opethian'ın hem canlı müziklerini, @becoolnotfool'un ergenliğime, çocukluğuma götüren yayınlarını ve daha adı aklıma gelmeyen bir çok yayıncıyı ve yayınını özledim.
keşke güzel günler ve güzel insanlar geri gelse.
imza: genellikle yayınlara girip selam veren, çıkarken iyi akşamlar diyen ve nadiren sohbete katılan bir kulzos üyesi.
2 gün sonra (yani bu pazar) 1. yaş gününü pasta , kek , kukuletalar ve *bardaktan boşanırcasına akacak içecekler eşliğinde kutlayacağımız bebek.
"yayın yapmış ve yapan djlerin toplu halde yayın yapması" da konuşulmuş galiba. bunun teknik imkansızlıklardan dolayı olamayacağı aşikar. ama aklımda bir fikir var: zaten benim yayın günüm olduğu için @no pasaran'la birlikte dünkü yayına benzer bir yayın yaparız bu pazar. ulaşabildiğimiz eski djlerle de skype bağlantısı kurar, 10'ar 15'er dakika da olsa, sırayla onların da doğum günü tebriklerini alır, yayına aktarırız. güzel fikir gibi geldi bana. pazar günü zaten birçoğumuzun izin günü. akşam da açıp kutlama dinlemek hoşuna gider herkesin herhalde.
gün kesin, kutlayacağımız kesin, plaktan müzik kepkesin. yayına alabileceğim insanlarla irtibat belirsiz gibi. o da kesinleştiğinde, doğum günü partisine davet edilmişsiniz demektir. pazar akşamına plan yapmayıverin de, çocuğun doğum gününü kutlamaya gelin. kalabalık olunca, belki o da mutlu olur.
an itibariyle kiwi irc desteği sonlanmış ve doğrudan sözlükteki kullanıcı adları ve şifreleri ile girilmesini sağlayan yeni bir sohbet sistemi entegre edilmiştir. sözlükte zaten giriş yapılmış durumda ise otomatik olarak giriş yapmakta. ayrıca kulzos.com/... adresine girerek telefona uygulama olarak eklemek de mümkün
Şahsıma göre kulzos'un en efektif ve en farklı ardılı. Lakin kavram karmaşası yaratılarak, nimetlerinden ve farklı perspektiflerden yararlanmakla birlikte, daha güzel işler olması için olumlu eleştiri / önerilerde bulunmak yerine, tek bir "doğru" ya indirgenmeye çalışılmaması gereken bir aktivite aynı zamanda.
Gözlemlediğim kadarı ile burada yayın yapan herkes belli bir müzikal kültüre ve birikime sahip. Eminim ki herkes, tamamen iyi niyetiyle radyo'ya veya diğer yan kollara değişiklik katmak, artı değerde bulunmak amacı ile dahil oluyor. Açıkçası üzerime alındığım veyahut alınmamı gerektirecek bir durum yok fakat yine de bir iki şey karalamak istedim.
Çoğunuzun artık bildiği üzere adına diceylik denilen olayın yıllarca club ve aranje tarafında olan birisiyim. Fakat gerek ülke içi, gerekse de yurt dışında olmak üzere birçok club'de ve radyo'da çalarak, farklı kültürlerin olaya bakış açısını ve terminolojisini gözlemleme şansım oldu. Bir kere şunu net söylemeliyim ki, "radyo" dediğimiz yayın aracının içeriğini belirli kurallar dahilinde yayıncı belirler. Birçok istasyon vardır ki belirli genre'lere göre kendi aralarında ayrılmış, salt belirli bir müzik genresine göre yayın yaparlar. ( FG 93,7 - radiocool - powerfm - vb.) Burada mühim olan, yayının içeriğinin önceden duyurulması ve kişilerin ne ile karşılaşacaklarını, ne dinleyeceklerini önceden bilmeleri ve gidişatı tahmin edebilmelerini sağlamaktır. Arabesk de çalınır; metal müzik de; sadece fıkraların anlatılacağı bir yayın da olabilir; belki de uzaktan eğitim gören öğrenciler için sadece matematik dersi anlatılacağı bir program da olabilir. Radyo dediğimiz olayın özü ve cezbedici tarafı budur zaten. Birçok farklı perspektiften ve rafine zevklere sahip dinleyicilere hitap etmek, insanların müzik dünyasını genişletmeye yardımcı olmak, belirli konularda haber almalarını sağlamak, bazen gülmelerini sağlamak, bazen de spesifik bir konuda tartışma ortamı yaratmak gibi.
Haliyle hiçbir yayın kendi başına "doğru" veya "kaliteli" değildir; hitap ettiği dinleyici açısından güzeldir, keyiflidir ama aynı zamanda o tarzı veya yayının içeriği, konusu açısından ilgi alakası olmayan bir grup içinse ıstıraptır. Yerli veya yabancı hiçbir istasyonda belirli bir kanunname yoktur. Talep edildiği zaman yapıl"a"mayacak bir yayın da yoktur. Evet, Türkiye'de, özelikle geçmiş dönemlerde radyo yayınları daha çok anonslu, yayıncının sesi ve yorumları ile bir disiplin içerisinde yapılırdı. Fakat sonrasında gerek müziğin alt dallarının genişlemesi, dinleyicilerin sadece belli bir saatteki yayınları dinlemesi ile oluşan ratinglerin farklılaşması sebebi ile yayın akışları da düzenlenip, tarz tarz / konu konu ayrılarak, kendi başına bir kategorize sistemi içinde icra edilmeye başlamıştır.
Özetle; yayın anonslu olursa şöyle olur, anonssuz olursa böyle olur, arabesk çalarsa şu olur, metal çalarsa yorgunluk olur, clubbing olursa gereksiz olur diyemeyiz. Emek verilen her şey kalitelidir, her şey dinlemeye değerdir. Fakat dediğim gibi takvime göre yayın yapmak isteyen kimse, önceden yayının gidişatı ve ne şekle bürüneceği hususunda küçük bir bilgilendirme yapar, gerisini dinleyicinin zevkine bırakır. Her yayına, herkesin katılım gösterme gibi bir zorunluluğu da yoktur. Ve ahlaki olarak da bir yaptırımı yoktur.
Fakat bu işlerin daha düzgün yürütülebilmesi adına küçük bir tavsiye vermek gerekirse; net ve spesifik bir takvim oluşturulur; herkes sırasıyla önceden belirteceği şekilde yayını ile katılım sağlayacağını belirtir ve katılımcıların üç aşağı beş yukarı kimler olduğu göz önüne alınarak, bir line up oluşturulur. Örnek veriyorum misal ben; taktik yok, bam bam bam çalıyorum, live mix yapıyorum ve clubbing çalıyorum. Bu tarz kulzos özelinde katılımcıların birçoğuna hitap etmezken, anonslu ve sohbetli yayınlar daha çok hitap ediyor. Haliyle takvimde beni son sıraya ve nispeten geç bir saate koyarsınız, sadece dinlemek isteyen gelir ve sözlüğün en kalabalık olduğu saatlerde talep edildiği şekilde yayın yapılır veya yapılmaz.
Her neyse; her ortamda olduğu gibi radyo için de unutulmamalıdır ki; katılımcıların %51 'i o yayından memnun kalarak ayrılıyorsa, o yayın başarılı olmuş demektir.
Yeni birçok yayıncının katılması ile arzu ettiğimiz noktaya yavaş yavaş ve emin adımlarla ilerleyen; eski, yeni, ekşi, acı fark etmeksizin hepimizin katkıları, fikirleri, paylaşımları, şikayetleri, tavsiyeleri ile çok daha iyi noktalara gelecek radyo'muz.
Yeni yayıncıların ise hemen hepsinin malum platformdan başlayan akın neticesinde gelenler arasından olması ise ayrı bir sevinç kaynağı. "Demek ki o samimiyeti hissettirebilmişiz", "biz olma aidiyetini gösterebilmişiz," , "güzel işler yapabilmişiz," , "saçmalasak da güzel saçmalamışız." gibi düşüncelere vesile olmaları ve eski / yeni / kulzos / acı / ekşi gibi kendisini herhangi bir etiket altında ifade etmeye çalışmadan "biz" olma duygusunu gösterdikleri için teşekkür eder; tekrar tekrar hepsine hoş geldin demek isterim.
Diğer bir güzel haber ise haftalık akışta yer alan 2 günlük programım, yeni yayıncılarımızın katılımı ile birlikte haftada 1 güne düştü. Böylece daha çok yeni ses, daha çok yeni konsept, daha çok paylaşım olacak ve böylece hem sizler, hem de ben bir süre dinlenebileceğim.
Ama kızarsam, kafam bozulursa her an kaçak yayına girip 140 bpm, gümbür gümbür çalabilirim; bundan dolayı da nah banlanırım; hiç boşuna heveslenmesin kimse :)
dj'lik yapmaya hevesli, 100 adet girdisi bulunan her yazarın, haftalık program saatleri haricinde girip gönlünce kullandığı bir sözlük fasilitesi kendisi. yani özünde hem bağlanıp çalanı, hem de bağlanıp dinleyeni eğlendiren bir oyuncak.
oyuncak dedim madem. oyuncak benzetmesiyle devam edeyim. diyelim ki kulzos bir kreş, radyo da kreşteki yegane akülü araba olsun. kreştekiler tarafından akşamları bu akülü arabaya kimlerin bineceği ve çevrede dolaşarak izlemek isteyenleri de eğlendireceği belirlenmiş olsun. bu belirli saatler dışında ise kimin canı isterse onun kullanmaya hakkı olsun. ne kadar güzel bir düzen esasında değil mi?
sonra çocuğun birisi çıkıp desin ki, önceden planlanan süreler haricinde bu akülü arabaya hep ben bineceğim. ha birisi gelip binmek isterse söylesin bırakırım. ha bu çocuk aynı zamanda kreşteki diğer çocuklarla yapılan bir toplantıda "gündüz saatlerini kimse istemesin külahları değişiriz yoksa!" demiş olsun. siz şimdi nasıl bu çocuktan o saatlerde arabadan inmesini istersiniz ki? ya da herkesin kullanmaya hakkı olan bir oyuncağı kullanabilmek için neden bir çocuktan izin almak zorunda olasınız ki? canınız üstüne binip iki tur atmak istiyor ama sürekli dolu olduğu için atamıyorsunuz. ve bu durumu gören, o an için kreşteki akülü aracın sorumlusu olan çocuk olsanız bu sorunu çözmek için siz ne yapardınız? nazikçe, gündüzleri akülü arabayı kullanımına bir sınır getirmesini isterdiniz belki. ki o çocuk da tam olarak bunu istedi.
öncelikle belirtmeliyim ki, birisinin yaptığınız bir haksızlığı size hatırlatması kadar zor bir şey yok. çünkü bunu söyletmek zorunda bırakacak kadar düşüncesiz olabilmeyi benim aklım almıyor. bu söylendiğinde ise bunu olduğundan farklı yansıtmayı ve mağduru oynamayı anlamak ise hiç mümkün değil.
bugün görüyorum ki, bu duruma bozulan kreşteki başka çocuklar, akülü arabayı rehin almışlar. saatler süren kaçak gezilere çıkarak, esasında diğer çocukların hakkını gasp ederek saygısızlık yapan çocuğu savunmak için kendileri de aynı saygısızlığı yapmayı mantıklı bulmuşlar. niye, çünkü burası bir kreş. bir çocuğun bu yaptığının en hafif tabiri ile terbiyesizlik olduğunu anlamasını bekleyemezsiniz. çünkü bir çocuğun zekası bunu anlamak için maalesef yeterli değildir.
bu kreşin kurucularından birisi olarak yaşananları aynen böyle görüyorum. ve açıkçası bu kreşin kurucularından birisi olarak kreş içindeki akülü arabayla hangi çocuğun kaç saat oynadığı zerre umurumda değil. çünkü biz en başında bu akülü araba sizin, nasıl oynayacağınıza siz karar verin dedik. haliyle bu akülü arabayla oynayan çocukların cezalandırdığı kişiler ise kreş sahipleri değil, kreşteki diğer çocuklar...
tanımadığım, yüzünü bile görmediğim insanların, normalde kendi iradem ile dinlemeyeceğim şarkıları bana saatlerce keyifle dinlettiği, bazı günler sıcacık bir sohbet ortamı sunan sözlük fasilitesi.
özenle şarkı seçip tematik program yapan yayıncısından başlayıp sadece uğrayıp selam verenine kadar herkese söylemek istediğim bir şey var: