1. Şahsıma göre kulzos'un en efektif ve en farklı ardılı. Lakin kavram karmaşası yaratılarak, nimetlerinden ve farklı perspektiflerden yararlanmakla birlikte, daha güzel işler olması için olumlu eleştiri / önerilerde bulunmak yerine, tek bir "doğru" ya indirgenmeye çalışılmaması gereken bir aktivite aynı zamanda.

    Gözlemlediğim kadarı ile burada yayın yapan herkes belli bir müzikal kültüre ve birikime sahip. Eminim ki herkes, tamamen iyi niyetiyle radyo'ya veya diğer yan kollara değişiklik katmak, artı değerde bulunmak amacı ile dahil oluyor. Açıkçası üzerime alındığım veyahut alınmamı gerektirecek bir durum yok fakat yine de bir iki şey karalamak istedim.

    Çoğunuzun artık bildiği üzere adına diceylik denilen olayın yıllarca club ve aranje tarafında olan birisiyim. Fakat gerek ülke içi, gerekse de yurt dışında olmak üzere birçok club'de ve radyo'da çalarak, farklı kültürlerin olaya bakış açısını ve terminolojisini gözlemleme şansım oldu. Bir kere şunu net söylemeliyim ki, "radyo" dediğimiz yayın aracının içeriğini belirli kurallar dahilinde yayıncı belirler. Birçok istasyon vardır ki belirli genre'lere göre kendi aralarında ayrılmış, salt belirli bir müzik genresine göre yayın yaparlar. ( FG 93,7 - radiocool - powerfm - vb.) Burada mühim olan, yayının içeriğinin önceden duyurulması ve kişilerin ne ile karşılaşacaklarını, ne dinleyeceklerini önceden bilmeleri ve gidişatı tahmin edebilmelerini sağlamaktır. Arabesk de çalınır; metal müzik de; sadece fıkraların anlatılacağı bir yayın da olabilir; belki de uzaktan eğitim gören öğrenciler için sadece matematik dersi anlatılacağı bir program da olabilir. Radyo dediğimiz olayın özü ve cezbedici tarafı budur zaten. Birçok farklı perspektiften ve rafine zevklere sahip dinleyicilere hitap etmek, insanların müzik dünyasını genişletmeye yardımcı olmak, belirli konularda haber almalarını sağlamak, bazen gülmelerini sağlamak, bazen de spesifik bir konuda tartışma ortamı yaratmak gibi.

    Haliyle hiçbir yayın kendi başına "doğru" veya "kaliteli" değildir; hitap ettiği dinleyici açısından güzeldir, keyiflidir ama aynı zamanda o tarzı veya yayının içeriği, konusu açısından ilgi alakası olmayan bir grup içinse ıstıraptır. Yerli veya yabancı hiçbir istasyonda belirli bir kanunname yoktur. Talep edildiği zaman yapıl"a"mayacak bir yayın da yoktur. Evet, Türkiye'de, özelikle geçmiş dönemlerde radyo yayınları daha çok anonslu, yayıncının sesi ve yorumları ile bir disiplin içerisinde yapılırdı. Fakat sonrasında gerek müziğin alt dallarının genişlemesi, dinleyicilerin sadece belli bir saatteki yayınları dinlemesi ile oluşan ratinglerin farklılaşması sebebi ile yayın akışları da düzenlenip, tarz tarz / konu konu ayrılarak, kendi başına bir kategorize sistemi içinde icra edilmeye başlamıştır.

    Özetle; yayın anonslu olursa şöyle olur, anonssuz olursa böyle olur, arabesk çalarsa şu olur, metal çalarsa yorgunluk olur, clubbing olursa gereksiz olur diyemeyiz. Emek verilen her şey kalitelidir, her şey dinlemeye değerdir. Fakat dediğim gibi takvime göre yayın yapmak isteyen kimse, önceden yayının gidişatı ve ne şekle bürüneceği hususunda küçük bir bilgilendirme yapar, gerisini dinleyicinin zevkine bırakır. Her yayına, herkesin katılım gösterme gibi bir zorunluluğu da yoktur. Ve ahlaki olarak da bir yaptırımı yoktur.

    Fakat bu işlerin daha düzgün yürütülebilmesi adına küçük bir tavsiye vermek gerekirse; net ve spesifik bir takvim oluşturulur; herkes sırasıyla önceden belirteceği şekilde yayını ile katılım sağlayacağını belirtir ve katılımcıların üç aşağı beş yukarı kimler olduğu göz önüne alınarak, bir line up oluşturulur. Örnek veriyorum misal ben; taktik yok, bam bam bam çalıyorum, live mix yapıyorum ve clubbing çalıyorum. Bu tarz kulzos özelinde katılımcıların birçoğuna hitap etmezken, anonslu ve sohbetli yayınlar daha çok hitap ediyor. Haliyle takvimde beni son sıraya ve nispeten geç bir saate koyarsınız, sadece dinlemek isteyen gelir ve sözlüğün en kalabalık olduğu saatlerde talep edildiği şekilde yayın yapılır veya yapılmaz.

    Her neyse; her ortamda olduğu gibi radyo için de unutulmamalıdır ki; katılımcıların %51 'i o yayından memnun kalarak ayrılıyorsa, o yayın başarılı olmuş demektir.

    Sevgiler.

    #182488 becoolnotfool | 5 yıl önce
    0radyo kanalı