1. türkiye şartları için çok iyi bir ikinci adam olduğunu, liderlik vasfı taşımadığını düşünsem de şu seçim sürecinde erdoğan karşıtlığında ülkücüleri, turancıları, adil düzencileri, ulusalcıları, kürtleri aynı cephede saf tutmaya ikna edebilecek en doğru profil olmayı da başarmıştır. onun yerine daha baskın bir karakter (imamoğlu gibi) olsa siyasi tecrübesi bu kadar geniş bir kitleyi bir araya tutamaya yeter miydi bilmiyorum. neticede ben seçimin ikinci turunun kılıçdaroğlu tarafından kazanılamayacağını düşünsem de (çevremden görebildiğim kadarıyla katılım oranı özellikle muhalif cenahta düşecek, kılıçdaroğlu'nun oyu da muhtemelen ilk turda alıdğının altına düşecek) en son gezi'de ortaya çıkan bu kolektif bilincin beni haksız çıkartmasını da canı gönülden istiyorum. seçim kazanılamasa da bu bilinç düşey yönde evrilirse 5 seneden önce hükümeti erken seçime götürebilir. o da olmazsa erdoğan'ın 2028 seçimlerinde en azından şu siyasi şartlarda tekrar aday olma ihtimali yok. o da olmazsa zaten işimiz allah'a kalmış olacak(!)
    #286838 fly | 2 yıl önce
    0politikacı 
  2. Keşke kurultayla gitmeseydi dediğim genel başkan. İstifa edip gitseydi daha saygın bir noktada bulabilirdi kendisini.
    Sivil hayatında mutluluklar dilerim.
    #288945 iskiski | 1 yıl önce
    0politikacı 
  3. her zaman söylenen "normal bir ülkede bu olsa sorumlular istifa eder." söylemi yalnızca iktidar için geçerli sanırım.

    kendisinin istifa etmemesi gerektiğini düşünen insanlar farklı fikirlerdeki birçok kesimi birleştirmesi ve aldığı oy oranı üzerinden fikirlerini savunuyorlar. gerçekten bu oyları kemal kılıçdaroğlu'nun aldığını mı düşünüyorsunuz? ümit özdağ ile yapılan anlaşma sonrasında bile hdp desteğe devam etti. bu gerçekten kemal kılıçdaroğlu dehası mıydı yoksa herkesin tek derdinin recep tayyip erdoğan'ı göndermek olması mıydı?

    insanlara zorla adaylığını kabul ettirdiler, kendisini desteklemeyen herkesi ak partili ilan ettiler. insanlar bağrına taş basıp ilk turda da ikinci turda da aslında hiç desteklemedikleri kişiye yalnızca recep tayyip erdoğan gitsin diye oy verdiler. sonra bu verilen oylar üzerinden "şu kadar oy almış insanın istifa etmesi gerektiğini söylüyorlar." diye bir de savunma yapıyorlar. şimdi istifa etmesi gerektiğini düşündüğümüz için yanlış düşünüyoruz. bu savunmayı önceden tahmin edip sandığa gitmeseydik o zaman da ak partili olacak, yine haksız olacaktık.

    üstelik aldığı oy oranı üzerinden bu savunmayı yapmanın ne kadar tehlikeli olduğunun farkında bile değilsiniz. insanlar "madem öyle belediye seçimlerinde sandığa gitmiyoruz." derse ve belediyeler de kaybedilirse ne yapacaksınız? yine o insanları ak partili ilan edeceksiniz değil mi?

    lütfen artık kendinize gelin. akp zihniyetinden bir farkınız kalmadığının farkına varın.


    #286997 blackmamba | 2 yıl önce
    1politikacı 
  4. kendisi kesinlikle muhteşem bir politikacıdır. nitekim kendisi için hiç kimse "biz gılıçdarın götünün gılıyız!" demediği halde ana muhalefet partisi lideri olmayı ve olduğu yerde kalmayı başarmış birisidir. hani eski yıllarda olduğu gibi herhangi bir canlı yayında karşısına herhangi bir siyasetçi çıksa, eminim onu rezil rüsva edecek kadar da ağzı iyi laf yapan, usta bir siyasetçidir. velhasıl kelam, kimsenin gönlüne girmeyi başaramamıştır. istisnalar var ise, onlar da kaideyi bozmaz.

    kendisi artık 74 yaşında. normal şartlarda bir sonraki seçim olacaksa 79 olacak. haliyle, ben önünde siyasi bir gelecek olduğunu düşünmüyorum. başarısız bulduğum için değil, artık yaşı kemale erdiği için bırakmalıdır. kaldı ki kazanmış olsaydı bile bir sonraki seçimde olmaması gerekirdi.

    her zaman söylerim, bir otobüs şoförü için bile yaş limiti var. yanlış hatırlamıyorsam 65 idi. 65 yaşını geçmiş usta şoföre 45-50 tane insanı emanet etmiyor sistem. ama bu dedelere ülkenin direksiyonu teslim ediliyor. kendi geleceği şüpheli olan insanlar gençlerin geleceğine karar vermemeliler artık. haliyle onlardan biri olan kemal dede de artık bu sahneden inmeli. darısı tüm ehtiyarların başına elbet. joe biden'dan, vladimir putin'den başlayarak. yeter artık dedeler.
    #287026 larden loughness | 2 yıl önce
    0politikacı 
  5. En büyük ve belki de tek siyasi başarısı belediye seçimlerinde aday olmayarak Ekrem İmamoğlu'nun adaylığının önünü açması ve İstanbul'un kazanılmasını (daha doğrusu kaybedilmemesini) sağlaması olabilir. Kılıçdaroğlu yerel seçim kampanyaları sırasında ağzını bile açmamıştı geçen seçimlerde.. Gelecek yerel seçimlerde sağlamasını yapacağız muhtemelen. Pek başarılı olduğunu düşünmesem de imamson bu seçimi de kazanırsa, CHP ve KK isimlerine rağmen kazanmış olacak sanırım.

    Anti parantez Kadıköy veya çevresinde oturan insanlar için hayat ızdıraba dönmüş durumda. İnşaatlar, otopark sorunu, gürültü... Burada yerel belediye kadar büyükşehir belediyesinin de çuvalladığı alanlar var. Bu, oy kaybettirecek mi merak ediyorum.
    #287551 fly | 2 yıl önce
    0politikacı 
  6. yetmişine merdiven dayamış bir insan. bu memlekette devlet, memurunu 65 yaşında artık işe yaramazsın diyerek zorla emekli ediyor. profesorler için limit 67. ne yazık ki siyasette böyle bir limit yok. bahçeli desen ondan bir yaş daha yaşlı. hızla değişen dünyaya ayak uyduracak güçleri yok. onların bildiği dünya artık yok. siyasetin gençlere intikal etmesi lazım.
    #43873 laedri | 8 yıl önce
    0politikacı 
  7. Sorsan elinden gelenin en iyisini deniyordur yapiyor. Ama yanlis giden ne onu bir turlu bulamiyordur.
    Kimi zaman cok guzel konusuyor mu konusuyor. Ama senin benim anlayacagimiz seviyede.
    Mesela bir meral aksener gibi halkin diliyle degil.

    Bu da background icabi okumus solcularda olmuyor arkadas. Bu yuzden de yuzdeyi kiramiyor chp hicbir zaman. Ta yillar once o dili bir tek ecevit kullanabilmisti.
    #74562 timoteus | 7 yıl önce
    0politikacı 
  8. başarılı mı derseniz, değil derim. iyi bir muhalif değil. iyi muhalif siyaseti geliştirir.
    #184701 yoltutkunu | 5 yıl önce
    0politikacı 
  9. kurtla yiyip, çobanla ağlayan bir acaip muhalif lider. ülkede muhalif yetersizlik konusunda herkesi suçlar. bir süre önce üniversitelerin suskunluğuna takmıştı. bugün üniversitelerde akp li olmayan ne kadar hoca varsa ya hapiste ya atıldı. kendisi sus pus. bir ara meclis önünde kendisini yakma girişiminde bulunan işçiye, sırıta sırıta öğüt veriyordu. bu işçi arkadaş kendisini neden saray önünde yakmamış. chp ye oy vermediği için halka pöykürür bazen. halk daha ne yapsın? bütün büyük şehirleri chp ye verdi. neyin hesabını sordu bu kılıştar? hatta akp dönemindeki yolsuzlukların üzerine toprak atıldıkça atılıyormuş. zaten kılıştar'a göre onlar yolsuzluk değil israf.

    halk sandıkları her seçim can ve maphus pahasına koruyor. cebindeki parasının son kuruşuna kadar chp kampanyalarına harcıyor. bu yetersiz adam hala kendisi hariç herkesi suçluyor.

    halkımız hala bu yetersizi baş tacı ediyor. muhalif insanlarımızın bu adama bakışıyla, akp li vatandaşlarımızın tayyip erdoğan algısı arasında gram fark yok.
    #168180 memosh usta | 5 yıl önce
    0politikacı 
  10. Bugünkü vizyon toplantısındaki açıklamalar kurumsallaştırılmış, belli başlı temellere oturtulmuş, restore edilmiş neoliberalizmden başka bir şey değildir. kemalistlerin içinde bulunduğu düşünsel kısırlığın en bariz örneği oldu bu, ulusalcılıkta o kadar takılı kaldılar ki zehirlendiler artık, kemal kılıçdaroğlu'nun bayat neoliberal tezlerine dahi cevap veremeyecek düzeye geldiler.

    kılıçdaroğlu'nun yaptığı eski eşeği pembeye boyayıp yeniden satma çabasından başka bir şey değil, fakat savunduğu kurumsal sistem ve yeni anayasa diye tanıttıkları eski anayasa; türkiye'yi en azından bu bayağı halinden eski vasat haline geri çekecektir. bu da bir nebze olsun yeniden topluma nefes aldırabilir.

    belki kemalist düşünce kendini bu süre zarfında yenileme imkanı bulabilir. tekrar tarık zafer, doğan avcıoğlu, muammer aksoy, uğur mumcuların zamanında olduğu gibi teorik üstünlüğünü geri kazanabilir bu konuda umut var.

    kemal kılıçdaroğlu'nun yaptığı bence o bile değil de idare-i maslahattır, atatürk'ün dediği gibi "idare-i maslahatçılar esaslı devrim yapamazlar."

    türkiye akp'yi ve ağır islam-türk sentezini aşmalıdır, kemal kılıçdaroğlu benim için sadece bunu ifade etmektedir.

    -artık türk-islam bile değil rejim; islam-türk'tür.

    #282298 migfer tokmakel | 2 yıl önce
    0politikacı 
  11. Babala Tv'de yayınlanan Mevzular Açık Mikrofonun son konuğu olmuş eski CHP genel başkanı yeni 13. Cumhurbaşkanı adayı.

    Şuradan izleyebilirsiniz. 1 saat önce yayınlanmasına rağmen neredeyse 1 milyon izlenmiş bile. Aktroll ordusu ve Akp cenahı olmak üzere muhalefetin hepsinin beklediği bir programdı bu zaten.

    Tek bir önerim var sadece. Yorumlar kısmında son yorumlara bakın ve halktaki reaksiyonu ölçün. Gerçekten bazı insanlar tedavi edilemez bunu öğreniyorsunuz. Bu her içerikte de olacak bir şey ama bilemiyorum.

    Hakkında söylenecek çok şey var ama benim şahsi kanaatim bu adamın dürüst olduğu. Fazla dürüst ve pasif biraz da Gandhi'ye benzediği için (gerek fiziksel görünüm olarak gerek tavır olarak) bizim toplumun sevdiği bir tip değil.

    Kürt ve Alevi olması da iki negatif özelliği Sünni Müslüman ve Türk ağırlıklı bu demografik yapıya sahip ülkede.

    Son şansıdır. Muhtemelen kaybedecek ve yıllarca ortada gözükmeyecek diye tahmin ediyorum. Ben şahsi anlamda dürüst buluyorum. Neyi niye yaptığını da anlıyorum. Her söylediğini yüzdeyüz kabul etmiyorum ve ne niyetle söylediğini de biliyorum.

    Ama zamanı geçti maalesef. 74 yaşında imiş kendisi yeni öğrendim. Çok yaşlı zaten. Son atımıydı geçmiş olsun diyeceğiz muhtemelen.

    Dağ taş herkesi topladı ama olmadı yenemedik.
    Mücadelesi için teşekkür ederim, kaybetmesinin sebebi bence kendisi değil direkt olarak. Aday dayatması vs kısmına katılmakla beraber bence x aday da pek farklı olmazdı.

    Kısacası fikirlerim böyle kendisi hakkında.
    0politikacı 
  12. (bkz: )
    #184773 hangi sezar | 5 yıl önce
    0politikacı 
  13. Muhtarlara özel kalem müdürü atanmalı demiş olan politikacı.

    Oturduğum mahallenin nüfusu yaklaşık 30 bin civarında. Muhtarı bir kez olsun muhtarlıkta görmedim. Adam kendi emlakçısında parasına bakıyor. Belki kılıçdaroğlu'nun düşüncesi işleyiş açısından mantıklı olabilir ama gerekli midir orasını bilmiyorum.

    Kaynak
    #247275 laz ziya | 4 yıl önce
    0politikacı 
  14. türkiye'de herhangi bir seçimi kazanma ihtimali çok zor olan siyasi parti lideri, milletvekili, eski ssk genel müdürü. belki 10 yıl daha beklerse; yeni nesilin oy kullanma alışkanlıkları ve iktidarda bulunan güruhun en çok oy aldığı neslin yavaş yavaş toprağın altına giriyor oluşu bir ihtimal kendisinin yönetiminde bir türkiye görebilme ihtimalimizi doğuruyor ama dediğim gibi bekleme süresi en az 10 yıl.

    gelelim nedenlerine: içinde yetiştiği sosyal demokrat/sol/sosyalist değerler; tevazüya büyük değer veriyor. ayrıca ölüyü aşırı kutsallaştırıyor. 70 döneminden sağ kurtulan mensuplarına değersiz adam, kavgadan kaçan adam muamelesi çekiyor. değerini, itibarını yerin altına indiriyor. oy alması gereken sağcı, muhafazakar kitle ise biraz daha çıkarcı kişiliğe sahip. ülke değerleri için değil; kişisel çıkarlar için yaşarlar. hiçbir solcu güruh devlet kaynaklarıyla finanse edilen bir kurum kurup para yemezler ama tarikat yurtları, ensarlar, türgevler hepimizin malumu. istanbul belediyesi karşı tarafa geçtiği için kaynak bulamayan tarikat ve cemaatlerin öncülüğünde belediye başkanı 'na yapılan karalamalar ortada. misal koskoca insanlar dün adalarda kaldırılan faytonlar için; "atlara eziyet etme hakkımız elimizden alınamaz" diye protesto gösterileri düzenlediler. . konuyu çok dağıtmayayım; kimseye finansal destek sözü vermeyeceği için, merkez sağdan oy alamıyor. e dinci azınlığa; "chp" dediğin zaman epilepsi krizi geçirip titreyerek yere düşüyorlar.

    bu sebeplerle; ülke tarihinde ve 'den sonra chp'nin başına gelen en vasıflı genel başkan olan kılıçdaroğlu'nun yönetimini göremeyeceğiz.
    #184719 dsaqwe | 5 yıl önce
    0politikacı 
  15. twitter.com/...
    Şöyle bir Tweet atmış chp başkanıdır.

    Senden nefret ediyorum, söylediklerinin samimiyetine ise çok fazla güvenmiyorum ama yazdıkların doğru.
    Hadi icraat görelim laf laf laf artık kılını kıpırdat bir şeyler yap.
    Onu da yapmaya halk zorluyor ya seni neyse ama 40 yılda bir de olsa bir şey yap.
    Halkı örgütle,dediğinin arkasında dur, bangır bangır Meydanları inlet.

    images.app.goo.gl/...

    Yükle şu chp'yi bütün sorunlarımızdan kurtulalım.

    Kılıçdaroğlu öyle dese de demese de :

    “Bu Cumhuriyet; Arap cemahiriyeleri gibi bedevi çadırlarında, İngiliz'in çizdiği bayrakla kurulmadı! Herkes haddini bilecek!”

    -Diyarbakır Şark İstiklâl Mahkemesi Başkanı Mazhar Müfit (Kansu) Bey,
    28 Haziran 1925
    #262855 migfer tokmakel | 4 yıl önce
    2politikacı 
  16. iktidara en çok "koltuk sevdası" argümanıyla laf çakan ama kendisi benim gözümde daha çok "koltuk sevdalısı" konumuna gelmiş siyasetçidir.

    atatürk'ün partisini maalesef artık (uzun zamandır) yönetememektedir.
    20 yıldır her tür başarısızlığa rağmen, inanılmaz bir başarı yakalamış gibi anlayan, bakın anlatan demiyorum anlayan bir siyasetçi. buna inanıyor, samimiyetle buna, bir başarı yakaladığına, ilerlediğine inanıyor.
    20 yıldır benim için iktidarın nerdeyse yarenidir.
    iktidar bu muhalefet yüzünden inanılmaz şanslıdır. bu sessizlikte, bu mıy mıycılıkta huzurla arzu ettiği her şeyi yapmaktadır. hıdır ile ilyas ne bileyim habil ile kabil... yapışmış gidiyorlar.

    iyi insandır, namusludur, şereflidir vs.
    eleştiremem, bu konuda hiçbir şey duymadım.
    ama bana iyi insan değil bu konuda, şu anki durumumuzda iyi devlet adamı, iyi siyasetçi lazım. olmuyor arkadaş, olmuyor.

    çok iyi kadın ama berbat bir eş evlenir misin?
    çok iyi adam berbat bir baba sever misin?

    elle tutulur yaptığı hiçbir şey yok. adamın konuşmalarından aklımda hiçbir şey kalmıyor. dinlerken evet doğru konuşuyor, bak bu konuda haklı diyorum, geçip gidiyorum.
    sokaktaki adamı, iktidar destekçisini nasıl etkileyeceksin. daha kendi seçmenini etkileyemiyorsun.


    ayrıca bana göre korkunç yanlış politikalar gütmektedir.
    ekmek için ekmeleddin duydu bu kulaklar, gördü bu gözler.
    arkadaş ben hiçbir siyasi konuyla işi olmayan bir insan olarak anladım, o anlamadı ya.
    bu memlekette herkesi kucaklamayamazsın! bu kadar basit. sen de gel, sen de gel tasavvufta var, bak ona da maalesef kimse bakmıyor, ilgilenmiyor bu çağda.
    kimseyi kırmayayım, kimseyi kızdırmayalımla eğile büküle garip bir şekil aldı parti duruşu.
    ol-maz.

    bak adam rahat rahat ata'mıza saydırıyor?
    ne yaptı arkadaş chp? ne yaptı, kaç gün geçti.
    kınadı. ben de kınadım. herkes kınadı.
    sen sadece kınayamazsın abi, harekete geçmelisin. orada inatla oturuyorsan artık sessizce yürümekten başka bir şey yapmalısın.

    adalet için yürüdü. harika.
    ne oldu? sonra ne oldu? ben mi hatırlamıyorum, bundan nasıl bir sonuç aldık hatırlayan varsa anlatsın.
    iktidarın "hala yürüyor mu, ne yaptı ya o, nerde şimdi" diye izlediğine eminim.

    mesela;
    neden mansuru, ak'lısı, 6 oklusu, bozkurtu bağrına bastı. neden?
    ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz;
    al bak; www.youtube.com/...
    istersen çık tepin. bu kadar. ağız eğme yok, anlatmaya çalışma yok, tertemiz teknik, net.
    www.youtube.com/... 0.44'te "kararımı verdim, okumuyorum" her şeyi anlatmış zaten.

    aman sakın ankara'dan gitmesin ha. aman diyeyim, abuk sabuk politikalarla belediye başkanımızdan da olmak istemem. ankara çok güzel bu aralar. sabah kalkıyorsun yollar yapılmış, bin yıllık köprüden geçiyorsun, bin yıllık delik kapanmış.

    aklıma gelmişken, aynı yanlış politikaları imamoğlu'nda da görüyorum.
    örnek; seçim öncesi pazarda "sana oy yok ama pişi var" diyen teyzemize gitmiş, iyi güzel, ne diyeyim. teyzem hala diyor ki sana oy yok, tayyibime var, ama bak o sözünde durmadı sen durdun, al sana pişi.
    teyze oy?
    yok oy, pişi var yer misin?

    sonra aynı eve bir daha gidiyor. arkadaş bu nasıl pazarlama, bu nasıl strateji. yaw nerde gördün iktidarı böyle bir fuzuli işin peşinde.
    tamam gittin, hadi neyse, bitti gitti, ne diye tekrar gidiyorsun.
    oy?
    yok, al sana pişi. iki kez geldin tayyibim gelmedi.

    walla bazen aklmı yitttim gibi geliyor.

    arkadaş bir sürü çirkin söylemi olsa da arzu etmiyorum ama bu şekil yaklaşımlar bizim halkımıza ol-mu-yor. bunu anlayın artık ya, yıllardır oy bölünmesin, şu olmasın da sanki bir boka yaradı ya. aynı yerde saydık.

    al bunu da dinle, daha önce de birkaç kez paylaşmıştım, şimdi sokrates haksız mı?
    www.youtube.com/...

    neyse sevgili dostlar, çok darladım hepiniz gibi. her şeyden korkarak yaşamak insanı yok ediyor.
    bankada iç kuruş paran olsa güvende mi diye düşünüyorsun, evde otururken ev kafama yıkılır mı diye düşünüyorsun, sokağa çıksan hasta olur muyum diye kasıyorsun, aşı yok ama olacak olsan bir bit yeniği var mı diye düşünüyorsun, yemek yemeye gitsen lan ne eti acaba diyorsun, bakıcı evde olsa çocuğa bir şey yapar mı diye düşünüyorsun, sokakta yalnız yürürken bu adam niye böyle bakıyor, bana bir şey mi yapacak diye korkuyorsun, iş yerinde beni atarlar mı diye düşünüyorsun, yoğurt alırken bunun son kullanma tarihini mi karalamışlar niye böyle tarihler üst üste diye düşünüyorsun, oyuncak alınca acaba kanserojen mi diye düşünüyorsun.
    bu ne lan.
    yemin ederim akıl hastası olacağım.

    artık diyorum ya, birileri de mıy mıy konuşmasın ya, vursun elini masaya.
    efe'lerin, yiğitlerin torunuyuz biz ya. sesimiz kıçımıza kaçmış gibi konuşulmasın artık. yeter walla bak.

    pişi var yer misin?






    #259385 la campanella | 4 yıl önce
    0politikacı 
  17. Muhalif kesimden Çok fazla “Kk aday olmasaydı belki de İlk turda kazanmıştık” Yorumları alan politikacı. Ve haklılar da. Ülkenin siyasetçilerinin hepsi koltuk sevdalısı kk dahil. Bu kadar kritik ve uzun yıllar sonra muhalefetin gerçekten iyi bi oranla kazanma şansının olduğu seçime, kendisini zorla aday yaptırmış ve kaybetmiştir. Koltuk sevdalısı birini göndermek için koltuk sevdalısı birisi aday olursa, bu sonuca varılması çok şaşırtmadı beni maalesef. Pazar günü elbette gidip oyumuzu kullanacağız. Ama hiçbir umudum maalesef yok. En büyük suçlularından biri de bu adam.
    #286858 wtf | 2 yıl önce
    0politikacı 
  18. Kendisine dede denmesinin sebebi 74 yaşında olması değil, kucaklayıcı, şefkatli, yumuşak bir insan olmasıdır.
    #286966 petra von kant | 2 yıl önce
    0politikacı 
  19. ankaradan istanbul'a yürüyecekmiş. gelirken bize de bi pide al be kemal, belki bi işe yararsın.
    anayasa değişikliği referandumu sonrası çıkan sonuçlara ve ysk'nın yaptıklarına tepki gösterip sokaklara dökülen insanların önüne görünmez duvar çekerek aynı gezi'de olduğu gibi kolektif bilinci olan bir dikey hareketlenmenin liderliğini yapma şansını geri tepip saçma sapan tepkiler veriyor. yapacağın yürüyüş destek alır mı bilmem kemalciğim ama anası sikilmiş bu ülkenin yürüyerek kurtulamayacağı ortada. sen gene yürü tabi, bakarsın senin halkına vermediğin desteği, halkın sana verir; nede olsa cumhuriyet, halk partisi... hoş, senin görevin gene pide almaktan öte değil.
    #45252 fly | 8 yıl önce
    0politikacı 
  20. genel başkanı olduğu partinin (şu andaki siyasi şartlarda) tek başına iktidara gelemeceyeceğini bu ülkedeki sokaktaki çocuğa sorsanız size söyler. bunun için siyaseti takip etmeye bile gerek yok.

    tek başına iktidara gelmekle, seçim kazanmak aynı şey midir? işte o farklı bir konu.

    o partinin çok bilenleri ve kendisi (belli bir çevre dışında) başkalarının sözünü pek dinlemeseler de ben bi tavsiye yazıcam.

    bu ülkeye gerçekten hizmet etmek istiyorsa, her şeyi bir tarafa bıraksın.

    kendi partisi içindeki adaylık belirleme düzenlerini değiştirsin. o delege sistemi falan bir kenara atsın, harbi demokrasi ve her aday belirlemesi için sandık şartını koysun, genel merkez kontrolünü kaldırsın (yiyosa).

    harbi diyorum bak. bu ülke için çok acayip ve unutulmaz bi hizmet yapmış olur.
    seçim kazanmasından daha büyük hizmet olur. o kadar diyim ben sana.

    zaten bu yıllarda olmasa, sonraki yıllarda olacak bu yazdıklarım. istedikleri kadar kıvırsınlar, sosyal demokrat bi partinin yıllardan beri bu şekilde devam edebilmesi garip zaten. :))
    şu andaki yöneticiler koltuklara ne kadar yapışsa da, gelecek nesil sizi spatulayla bile kazımaya yeminli, ben diyim de sonradan söyleyen olmadı olmasın.. :)
    #184772 omrumun sonbaharinda | 5 yıl önce
    0politikacı 
  21. gitmesinin sanıldığı kadar chp'ye fayda sağlamayacağı politikacı.

    tamam ben de destekledim bu adamı. ama sırf adama "ama o alevi" dedikleri için. çünkü cidden gıcığım hem "burası laik bir ülke" deyip hem de din öne sürenleri. ülkedeki azınlıklardan birisinin üyesi olarak bu dini inanca göre adam ayırma işlerini hiç sevmiyorum.

    öte yandan bu adam chp'den gitse bile sosyolojik açıdan chp'nin iktidara gelme şansı sıfır. ama recep tayyip erdoğan chp'ye transfer olursa o zaman tek başına iktidar olabilir belki. anladınız ne demek istediğimi siz.
    #288335 bachophile | 2 yıl önce
    0politikacı 
  22. pasiflikten ölecek şahıs.
    #43871 ranchsosseverim | 8 yıl önce
    0politikacı 
  23. Şunu yapsa dahi oy alamayacak siyaset adamı.

    Şu da muhtemel

    Babala tam yayınlasın bakicez.
    0politikacı 
  24. atanamamış devlet bahçelidir.
    #164861 memosh usta | 5 yıl önce
    4politikacı 
  25. CHP'nin genel başkanı ve millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı,
    Mayıs 2023 genel seçimleri 1 turunun açık ara kaybedeni,
    ve yine muhtemeldir ki 2 tur seçimlerinin de kaybedeni olacak Politikacı.

    Aslına bakarsanız bu kadar unvan bile kendisi için fazla. kendisi için yapılabilecek en basit Tanım: ülkem siyasetçisi olabilir..
    Yani hemen her şey hakkında az çok bilgisi olan ama bir şey hakkında asla tam bir bilgisi olmayan..
    veya uzman olduğu şu veya bu diyebileceğin bir alanı olmayan, uzman olduğu alanda da bir işe yaramayan ülkem politikacısı..

    Neden ülkem politikacısı diyorum Çünkü ülkem politikacıları, ülkem Insanlarının kendi trajik hayatlarının komik yansımalarıdır.

    Trajedi; Siyasetin, yani siyaset biliminin Bir Ana Bilim Dalı olduğunu, siyaset yapacak insanların da Bir zahmet bu ana bilim dalından az çok nasiplenmesi gerektiği Tezi ile malumdur.

    Komik olan ise; seçmen tarafından bunun asla ve asla önemsenmemesi ve sadece liderlerin temsil ettikleri (aslında hiçbir zaman temsil edemedikleri) politik görüşlerine, onların liderlik vasıflarına göre kendilerini en iyi yansıtan, en iyi idare edebilecek olan adaya duyulan anlamsız sezgisel Güvendir.

    -Aslına bakacak olursanız teorik olarak siyasi partiler ile seçmenler arasındaki ilişki son derece açıktır. Seçim sattına girildiğinde siyasi partiler, ülke meseleleri hakkındaki söylemlerini ve ortaya koydukları projeleri vatandaşlara sunarlar. Bu safhada beklenen, seçmenlerin kendileri için en fazla fayda getirebilecek olanı seçmeleridir. Yani tıpkı ekonomide olduğu gibi rasyonel davranmaları beklenir. Ama bu beklenti düpedüz bir yanılgıdır.

    Öncelikli yanılgı, seçmenlerin bu vaatler hakkında veya ülkenin Temel ve kronik problemleri hakkında kesin bir bilgiye sahip olduklarını zannetmektir. Çünkü seçmenler, seçim dönemlerinde birçok farklı kaynaktan birçok enformasyona ve dezenformasyona maruz kalırlar ve hiçbir zaman mesajlar yerine doğru bir şekilde ulaşamaz.

    Peki seçmen bu zor durumla baş edebilmek ne yapar? Son çare sezgilerini kullanır yani sezgilerine güvenir. Bu sezgiler; seçmenin yaşadığı coğrafya, dini inançları, kültürel bağlılıkları, sosyal ekonomik statüsü, ait olduğu grup, ailesi, eğitimi gibi faktörlerlerden ileri gelebilir. Bu faktörlerin toplamı da aslında bireyi değil Kollektiviteyi yansıtır.

    Yani seçmenler oy verirken hem adaya ve partiye oy vererek onun seçilmesini sağlarlar hem de siyasi tercihlerini ortaya koyarak kendilerini ifade ederler. Ancak bu tercihleri çoğu zaman salt tercihleri değildir.

    Bu oy verme hali, hayran olunan bir parti liderine veya tercih etmiş olduğu partiye politik yaklaşımla seçmenlerin kendilerini Yakın hissetme yoludur. zaten yakın hissetmiyorsa ona Küskün seçmen, gri Seçmen, vatandaşlık görevini yerine getirmeyen seçmen, lüzumsuz Seçmen, oy vermeyen seçmen gibi tanımlamalar yakıştırılabilir ve bunda bir sakınca görülmez. -

    Seçmen tercihleri hakkında ufak bir parantez açtıktan sonra trajikomedimize geri dönelim.

    Örneğin siyaset bilimi alanında birçok ödülü olan, ülkemizi ileriye götürebilecek, liderlik vasfıfları olan, Öyle harika, böyle harika, Müthiş yetenekli bir lider ortaya çıkar ancak bu liderin bir kusuru vardır..

    Ülkemizin belki de bu en zorlu dönemlerinde bize liderlik edebilecek olan bu şahıs..
    Evet bu yüce insan..
    Bu büyük lider..
    Bu maestro..
    trans bir bireydir..

    ''haydaaa'' dediğinizi duyar gibiyim. herneyse tahmin edebileceğiniz üzre seçmenler kendisini kabullenemez.. ve toplum belki de kendisi için önemli bir fırsatı da teper. Çünkü seçmenlerin sezgileri henüz bu duruma açık değildir. Yani Toplum bu duruma hazır değildir..

    Aslında Seçmen açısından bu durum oldukça trajiktir.. burada Komik olan tek şey Türkiye gibi bir ülkede trans bir bireyin cumhurbaşkanlığına aday olmasıdır.

    Peki aday için durum nedir? aday için trajik olan onun cinsel eğilimleridir. komik olan ise bütün Bu Üstün vasıflarına rağmen eğilimlerinin ön planda tutulması ve toplum tarafından kendisinin kabul edilememesidir.

    Bu her ne kadar uç bir örnek olsa da;

    seçmenlerin kabul edebileceği argümanları ortaya koyarken, onların hassasiyetlerini, dini görüşlerini, mezhebi görüşlerini, geçmiş deneyimlerini, politik görüşlerini, aile yapılarını, komşuluk ilişkilerini hesap edememek..

    Türlü türlü dezenformasyonlara maruz kaldıkları seçim sattında Sandığa giderken ki o son 10 metrede yine kararlarını sezgileriyle vereceklerini hesap edememek..

    Trans birey örneğinde olduğu gibi; seçmen tarafından kendisine güven duyulamamasının aslında seçmenin büyük bir ayıbı olmadığını, Müslüman bir ülkede Hristiyan bir adayın hoş karşılanmayacağını veya Sünni bir toplumda Alevi bir adayın yine hoş karşılanmayacağını hesap edememek.

    PKK tarafından suikast girişiminde bulunulmasına rağmen, Sırf aritmetik için HDP ile yakınlaştığında süreç sonunda kendisinin Terör işbirlikçisi olarak seçmene sunulacağını hesap edememek,

    Birileri seçilebilecek aday derken Sırf kendi adaylığının kabulü için, Toplumda hiçbir karşılığı olmayan üç beş tane yeni siyasi oluşuma 10'ar 20 şer vekil verip günün sonunda ''Ya kaybedersem'i'' Hesap edememek..

    sizce trajik midir yoksa komik midir?

    Bence;

    Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz yetmezmiş gibi bir de üzerine denenen harika iktisad teorileri varken,
    Her geçen gün ortaya dökülen yeni yolsuzluklar ve türlü hırsızlıklar varken,
    Dünyanın heryerinden elini kolunu sallayarak ülkeme gelen türlü mafya grupları ve çeteler varken,
    Zaten yarım yüz yıldır çözülemeyen bir terör sorununun yanına bir de Onlarca yıl çözülemeyecek yeni bir mülteci krizi varken,
    Bir de bunlar yetmezmiş gibi içerisinde bulunduğu Coğrafyanın üzerine yüklediği türlü zorluklar varken,
    Adaletten güvenliğe, eğitimden kültüre, sanattan spora varana kadar çözümsüz onca problemin içerisinde artık Umudu tükenen gençlerin Ülkeyi terk ettiği trajik bir Dönemdeyken, yapılan bunca hesapsızlık komiklikten başka birşey değil.. Belki de böyle bir komedinin içerisine düşmüşken ülkem, yapılan bütün bu hesapsızlıklardır en büyük trajedi..

    Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,
    Tanım: Ülkem siyasetçisi.

    Bütün bunları hesap etmeden yola çıkması hem trajik hem de komik..
    Böylesi bir ortamda bu seçimi kaybetmek gerçekten komik ve bir o kadar trajik..
    Peki ya Günün sonunda seçimi kazanırsa ??
    Asıl bence odur trajikomik.. Aynı ülkem siyasetçisi gibi.. ülkem insanı gibi.. ülkem gibi..
    #286844 yadellerdeyabanci | 2 yıl önce
    0politikacı