14 mart'ta hollanda'nın güneybatısındaki küçücük bir kasaba olan ouddorp'ta verdiği konserde adeta çılgın atmış olan tanrıçadır. kafa dağıtmak için aşağıdaki fotolara bakın.
biz "hak, hukuk, adalet" derken insanlar böyle şeyler izliyor dünya'da. mayıs'ta yunanistan'a gelecek, 3 gün üst üste konser verecek ve biletler tl cinsinden 600-1200 lira arası. umarım o zamana kadar ülke daha iyiye gitmiş olur biraz da olsa.
oğlu finn'in bugün 20. yaşına girdiğini ve babasını kaybetmesinin üstünden tam 1 yıl geçtiğini bugün resmi hesaplarından paylaşan tanrıça. nefis bir paylaşım yapmış, şuraya bırakayım.
annesini kaybetmesinin üstüne hemen babasını da kaybetmesi onu çok bozmuştur, eminim ama birkaç ay ara verdikten sonra turnelere falan aynen geri dönmüştü. ara ara onun da bir insan olup insani durumlardan fena halde etkilenebildiğini unutabiliyorsunuz. sanırım finn'e ilk gitar dersini de anneke'nin babası vermiş. müthiş fotoğraflar paylaşmış, siz de bakarsınız. kendisi de 2 hafta sonra 52 yaşında olacak. hiç tanımayan birisi baktığında en fazla 35 falan der herhalde. sesinden bağımsız olarak da, bu yüzden tanrıça diyoruz zaten kendisine.
kesinlikle yaşlanmayan ve yaşlanmayacak olan tanrıça.
bi' dönemin genç metalcilerine ilham kaynağı olmasının yanı sıra, ölümsüzlüğü de bulmuş gibi görünüyor. 4 gün sonra 49 yaşına girecek olan insan bu . hayat çok garip; tanrıçalar falan...
Kendisinin jest oldu yorumu, türk dinleyicileri tarafından şaşkınlık ve beğeni ile karşılanmış olan sevimli metal insanı. Hollanda, türk göçmeni çok olan bir yer, anneke'nin de hollanda'da yaşayan türklerden ve türk asıllılardan epey yakın arkadaşları var. Kendisinin yalin isimli bir şarkısı var misal, adı nilay olan ve hayatını kaybeden yakın bir arkadaşına adanmış. Daha önce anneke'nin hayko cepkin ile düet yapmışlığı da var ve çok az, çat pat türkçe de biliyor. Bir diğer, türkçe bildiğine ve hatta türkçe bilmekten daha fazlasını yaptığına şaşıracağınız bir ünlü de lisa kudrow, kendisinin üniversite yıllarındaki uzun süreli erkek arkadaşı türk, hatta ekşi sözlük'te lisa kudrow başlığında ilgili şahsın entry'si bile var. * anneke ya da lisa kudrow'u görüp selam verseniz selamınızı alabiliyorlar yani, ilginç ama hoş.
kendisini dinlerken şarkıları genellikle gülümseyerek söylediğini tahmin edebilirsiniz, metal dünyasının gördüğü en şen ve en kibar insan kendisi olabilir. arjen anthony lucassen ile çok hoş bir müzikal uyumları olduğu için bu birliktelik kendisinin ayreon'da konuk şarkıcı olmasıyla sınırlı kalmamış, arjen, özellikle anneke'nin söylemesi için the gentle storm'u yaratmıştır. her ne kadar "içinin güzelliği dışına yansımış" gibi görünse de, kendisinin güncel grubu vuur kurulurken çift sesli iki kadın vokal üzerine gidilmekteyken anneke, marcela bovio ile anlaşamadığı için daha kuruluş aşamasında bovio'nun gruptan ayrılmasının sebebi olmuştur, yani anneke gibi bir insanın bile anlaşamadığı insanlar varsa kendimize çok yüklenmemek gerekir.
bir de son olarak, sosyal medyayı çok aktif kullanır, boyu kadar oğlu var, oğlunun okuluyla ilgili özel günlere bayağı pırıltılı, büyük beden "anne bluzu" ile gidip "oğluşumun okul yemeği..." gibi etiketlerle paylaşır hahah, bence çok sevimli bir şey. aldığı yaşlar, hollanda kadını olduğundan mıdır bilinmez, hiç gözükmese de entry'nin yazıldığı an kırk yedi yaşında olduğundan ve biz kendisini sahne dışında hayal edemediğimizden bize garip gelir ama hiç de gocunmaz. bir de, spotify'da seslendirmek istediği, seslendirmekten keyif aldığı şarkıları listelediği bir çalma listesi bulunur ki içinde aynı anda hem gojira, mastodon, leprous, hem fleetwood mac, radiohead, hozier falan vardır ki halihazırda damien rice yorumladığını da unutmayalım, bazen bu kadar da bize yakın, bu kadar da "kız metalci", seviyoruz.
ses çapı, içinde bulunduğu grubu birkaç "mutluluk" seviyesi kadar yukarı çekebilmesi ve 46 yaşındayken de sahnede 20'li yaşlarındaymış gibi hissettiğini seyirciye gösterebilmesi; kendisini en az 20 yıldır takip eden (ve tabii ki aşığı olarak gözleri dolan) her hayranı tarafından övülecek olan hollandalı müzisyen.
finlandiya'nın en büyük festivallerinden biri olan tuska open air metal festival'ın 3 yıl öncekisinde vuur olarak sahneye çıkmışlardı. bu konserde, "sail away - santiago"'nun olduğu, oldukça amatör çekim bir kaydı var youtube'ta. anneke'nin göz bebeğinin içine kadar zumlanmış birkaç kesit de var, çok lazımmış gibi. bu kayıtta kendisinin sahnede ne kadar mutlu olduğunun, hem sesini hem fiziğini sahne için ölene kadar kullanacağının kanıtları mevcut. şuraya bıraktım. kaydın ses kalitesi çok kötü değil.
vuur'un şu ana kadar verdikleri arasında en büyüğü olan geçen sene şili'deki konserin tamamının kaydı da youtube'ta mevcut (berbat bir ses kaydı var). aynı konserde epica da vardı. neredeyse 1 buçuk saatlik bu konserde anneke'nin sahne hakimiyetini neredeyse güncel olarak görmek insanı çok mutlu ediyor. onu da buraya bıraktım. kafa sallaması bile 20'li yaşlarındaki ürkek, yerinde duramayan kız çocuğu halini andırıyor bana: aynı istek, aynı kontrolsüz güç, aynı "sahnede olmaktan aldığı zevk".
kendisini bir 15-20 yıl daha dinlemek/izlemek için hayatımdaki birçok şeyi feda edebilirim. benim gibi düşünen binlerce hayranı olduğundan da, aynı feda ölçeğinde eminim.
(bkz: the gathering)'i popüler yapmış, sonra çekip gitmiş ve solo projelerle ilgilenmeye başlamış, 1973 doğumlu hollandalı solist, gitarist; müzisyen.
the gathering zamanında böyle yken, dövme sayısının çığ gibi artmasıyla ve kendisinin olgunlaşmasıyla birlikte dış görünüşü taş gibi olmuştur. ilk aşk beslediğim kadın solist olabilir kendisi. liv kristine var bi' de benim için ama anneke'nin yerini kimse alamaz.
the gathering'ten 2007'de ayrıldıktan sonra, solo takıldı bir süre. agua de annique adını kullandığı, grupmuş gibi görünen ama tek başına ürettiği şarkıları söylediği grubu da devam etmekte. bir süre ara vermişti ama yan proje olarak ona da devam ediyor. ayreon'un her şeyi arjen anthony lucassen ile birlikte 3-4 yıl kadar önce the gentle storm'u kurdular, "the diary" adında bir albüm de yaptılar. grup devam ediyor. geçen yıl da vuur adında bir grup kurdu, memleketlilerinden oluşturduğu ekiple "in this moment we are free" albümünü çıkarttılar. albüm hollanda'da liste başı oldu hemen. helsinki'de verdiği konserde kapıları kırmışlar hatta =)
facebook hesabı nda da pek aktif. küçük bir erkek çocuğu var, o da pek tatlı. daha ne diyeyim, bilmiyorum. ben kendisini kısa saçlı yken de, portakal rengi ni özümsemişken de, saçma sapan lenslerle gözlerini masmavi yaptığında da sevdiğim için bana sesinden başka hiçbir şey gerekmiyor. onu da günlük dozlar olarak eksik etmiyorum.
kendisini tanımıyorsanız, the gathering'in ilk 5 albümünü dinleyebilirsiniz. müthiştir sesi. öneririm.