1. ucuz yollu olsun diye, teliften ötürü diyollaa. ama bilemicem artıkın, ne tercümeler gördü bu gözler, gördü de kanıyıverdi kimse oralı olmadı. en son rusça tercüme ciltli havalı bir kitap almıştım gıyabında konuşmak gibi olmasın da tolstoy amcanın kitabını kahve altlığı yapmıştım sonradan. herhalde kiril alfabesi daha anlaşılır.
    hoş çevirmene laf atıveriyoruz da tamam. cümlesini düzgünce tamamdır. yazınca güya trip atıyoruz, konu kesiyoruz,kesik çayır biçiyoruz. daha biz ne doğru ne yanlış bilmiyoruz tutup başkasına şey atıyoruz.
    laf tabii...

    benimki bitti yedekte varsa az gönderin biraz daha atıcaam.
    0tespit 
  2. Öğrencilik zamanımızda okuma arzusu ile bütçe idaresi arasında sıkışıp aldığımız ucuz çevirilerde görebileceğimiz gerçek.
    Bu sebeple çok fazla kitap atmışlığım var. İlk duyduğunda insan "kitap atılır mı?" Diye irkiliyor evet, fakat okuyan kişiye fayda değil zarar verecekse o kitap, atılır. Bağışladığım kişi dile pek de hakim olmayan biriyse bu yüzden yanlış öğrenecek ve buna neden olmak istemem.
    Sırf fiyatı uygun diye uyduruk yayınevlerine tenezzül edilmemeli. Astarı yüzünden pahalıya geldiği gibi insanın okurken sinirleri bozuluyor. Düşük cümleler, fahiş bağlaç/edat hataları...
    #181285 aleph | 5 yıl önce
    0tespit 
  3. daha çeviri yaptığı dilin kültürünü, dilin konuşulduğu ülkenin devlet yapısını bilmeyen çevirmenlerin var olduğu göz önüne alınırsa, gayet olağan bir durumdur.
    #181283 jean baptiste de la rose et la croix | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0tespit 
  4. okuma keyfini ciddi şekilde bozan sorun. edebi bir eserin çevirisini yapabilmek için kendi diline de çok hakim olmak gerekiyor. bir süre öncesine kadar iyi çevirmenlere edebiyatçı gözüyle bakılır ve değer verilirdi. iyi çevirmene gücü yetmeyen yayınevlerinde ise gelen çeviriyi redaktörler hale şekle sokardı. şimdi artık redaksiyon işi yapılmıyor. vasat çevirmenlerden gelen ham metinler kimi zaman yazım hataları bile gözden geçirilmeden doğrudan okuyucunun önüne konuyor. çok can sıkıcı.
    #181282 laedri | 5 yıl önce
    0tespit 
  5. 19. yy.'da geçen romanda "robot gibi" kalıbını kullanan çevirmendir buna örnek. ne robotu abi, daha o sözcük bile doğmamış.
    #181261 son kurtadam | 5 yıl önce
    2tespit 
  6. kitabımız ingilizceden türkçeye çeviriliyor, yayınevi çevirilen kitabı metinlerde düzeltme yapmadan olduğu gibi yayımlıyor. neden, çünkü bu insan ingilizce'yi su gibi biliyor, profesyonel ingilizceci, türkçeyi mi bilmeyecek, ama bilmiyor.

    (bkz: )
    #3869 ma icari | 8 yıl önce
    0tespit