1. tanrı öldü onu bizler öldürdük. yerine öldürelemeyecek, cansız ruhsuz bir tanrı koyalım. herkesin göreceği ama fark etmeyeceği.

    youtu.be/...
    0filozof 
  2. nietzsche'nin insanın aşılması gereken bir varlık olduğu fikri, muhtemelen onun en ünlü kitabı olan 'te ortaya atılmıştır. alman filozof bunu batı'nın düşünce tarihine sistemli bir saldırı başlatmak için kullanır. özellikle hedeflediği üç fikri vardır: birincisi insan ya da insan doğası hakkındaki, ikincisi tanrı hakkındaki ve üçüncüsü de ahlak veya etik hakkındaki.
    nietzsche başka bir yerde ''çekiçle'' felsefe yapmaktan bahseder ve burada gerçekten batı'nın felsefe geleneğinin en kutsal görüşlerini, özellikle de bu üç fikirle ilgili olanları paramparça etmekten çekinmemiştir.
    nietzsche'nin kitabı insanların bir felsefe kitabından beklediği soğukkanlı, analitik tona sahip değilse de yazar yine de hatırı sayılır şekilde tutarlı ve çok iddialı bir vizyon sergilemektedir.

    nietzsche'nin peygamberinin adı, antik pers peygamberi 'nın diğer ismi olan 'tür. kitap zerdüşt'ün 30 yaşında dağlarda yaşamaya gittiğini anlatarak başlar. on yıl boyunca yalnızlığından hoşnuttur, ta ki bir şafak vakti uyanıp dağda tek başına biriktirdiği bilgelikten bunaldığını fark edene kadar. bunun üzerine bilgeliğini insanlığın kalanıyla paylaşmak için pazar yerine inmeye karar verir. kasabaya inerken yolda, bir tepenin eteğinde yaşlı bir yle karşılaşır. iki adam ,on yıl öncesinden zerdüşt dağa ilk çıktığı zamandan beri tanışmaktadırlar. münzevi, zerdüşt'ün son on yılda değiştiğini görür: ona göre zerdüşt daha çıktığında küller taşımaktaydı şimdi, inerken ateş taşımaktadır.
    münzevi, zerdüşt'e bir soru sorar: '' neden bilgeliğini paylaşma zahmetine giriyorsun?'' zerdüşt'e dağlarda kalmasını söyleyip mesajını kimsenin anlamayacağı uyarısında bulunur. bu kez zerdüşt, ona bir soru sorar: münzevi dağlarda ne yapmaktadır? münzevi şarkı söylediğini, ağladığını , güldüğünü, mırıldandığını ve tanrı'ya şükrettiğini söyler. bunu duyan zerdüşt güler. sonra münzeviye iyi dileklerini belirterek dağdan aşağı yoluna devam eder. giderken bir yandan kendisine şöyle söyler: ''bu nasıl mümkün olabilir? bu yaşlı münzevi tanrı'nın öldüğünü henüz duymamış.''

    tanrı'nın ölümü fikri nietzsche'nin fikirleri arasında belki de en ünlüsüdür ve insanın aşılması gereken bir varlık olduğu fikri ve nietzsche'nin farklı ahlak anlayışıyla yakından ilişkilidir. bunlar arasındaki ilişki zerdüşt'ün hikayesi ilerledikçe daha da çok açığa çıkar.
    zerdüşt kasabaya geldiğinde sahneye çıkmak üzere olan bir ip cambazının çevresinde birikmiş bir kalabalıkla karşılaşır ve onların arasına karışır. daha ip cambazı ipin üzeridnde yürüyemeden karşısında dikilir ve, ''durun! size ı öğreteceğim! '' der. ve kalabalığa iletmek istediği gerçek noktayı anlatmaya başlar:'' insan aşılması gereken bir varlıktır...'' zerdüşt bunun ardından uzun bir konuşma yapar, ama sonunda geldiği kalabalık ona sadece güler. onu da başka bir gösterici ya da ip cambazından evvel sahne alan bir uvertür göstericisi sanmışlardır.

    kitabına bu ssıradışı girizgahla başlayan nietzsche, felsefesinin alacağı tepkilerle ve gerçekte söyleyecek hiçbir şeyi olmayan felsefi bir öğretici gibi görülmekle ile ilgili kendi ağzından kaçırıyor gibidir. eğer zerdüşt'ün etrafına toplanan kalabalığın düştüğü hataya biz de düşmek istemiyorsak ve nietzsche'nin söylediğini gerçekten anlamak istiyorsak nietzsche'nin inançlarının özüne inmekte fayda vardır.

    nietzsche belli kavramların içinden çıkılmaz şekilde karmaşık hale getirildiğine inanır. bu kavramlar insanoğlu,ahlak ve tanrı'dır.
    nietzsche felsefesinin esas amaçlarından biri ''tüm değerlerin yeniden değerlendirilmesi'' adını verdiği, etik ile hayatın anlam ve amacı hakkında alışmış olduğumuz düşünce yöntemlerinin sorgulanması girişimidir. nietzsche sürekli bunu yaparak, her ne kadar bugüne kadar iyi ve kötü hakkında düşündüğümüz her şeyi alt üst etse de, hayatı doğrulamanın peşinde olmayan şenlikli bir felsefe başlattığını tekrarlar. ''iyi '' olduğunu düşündüğümüz şeylerin çoğunun aslında hayatı sınırlamanın ya da ondan sırt çevirmenin yöntemleri olduğunu iddia eder.

    kendimizi toplum önünde aptal konumuna düşürmenin ''iyi'' olmadığını düşünüyor olabiliriz ve bu yüzden sokaklarda neşeyle dans etme dürtüsüne karşı koyarız. tenin arzularının günah olduğunu düşünüyor olabiliriz ve bu arzular uyandığında kendimizi cezalandırırız. ihtiyacımız olduğundan değil, öyle yapmamızın görevimiz olduğunu düşündüğümüz için bezdirici işlerde çakılıp kalmış olabiliriz.
    nietzsche bu tür hayatı inkar eden felsefelere son vermek ve bu şekilde insanoğlunun kendisini farklı bir açıdan görmesini istemiştir.

    , ın gelişini ilan ettikten sonra dini mahkum etmeye girişir. geçmişte en büyük küfrün tanrı'ya küfretmek olduğunu , ama artık en büyük küfrün hayatın kendisine küfretmek olduğunu söyler. zerdüşt'ün dağda yaptığını düşündüğü hata da budur: hayata sırtını dönmek ve orada olmayan bir tanrı'ya dua etmekle hayata karşı günah işlemiştir.

    nietzsche hıristiyanlığın gelecek bir hayatın vaadi karşılığında mevcut hayatımızı inkar etmemizi istediğini öne sürer.
    dünyanın ''gerçek'' ve ''görünür'' olmak üzere ikiye ayrıldığı fikrinin cu ve hıristiyan versiyonları kendimiz hakkındaki düşüncelerimizi de ciddi olarak etkilemiştir. dünyadaki değerli her şeyin bu dünyadan '' erişilemez '' olduğu varsayımı temelde hayatı inkar eden bir düşünce biçimine yol açmaktadır. bu platoncu ve hıristiyan mirasının bir sonucu olarak içinde yaşadığımız dünyayı kızacağımız, aşağılayacağımız, sırtımızı döneceğimiz, aşacağımız , ama kesinlikle keyif almayacağımız bir dünya olarak görmeye başlarız. ama bunu yaparken başka bir yere konumlandırılmış bir mit,bir icat, hayal edilmiş bir '' gerçek dünya '' uğruna hayatın kendisine sırtımızı dönmüş oluruz.
    #95407 zeytin | 7 yıl önce
    0filozof 
  3. iki temel sorunu var insanlığın. adaletsizlik ve anlamsızlık. birine karşı hukuku bulduk, diğerine karşı sanatı. ama insanlar hukuka ulaşamadı. ve sanat insanlara.
    0filozof 
  4. mevcut ahlaki değerleri yerin dibine sokar. iyilik diye bildiğimiz ne varsa hepsini köle ahlakı diye küçümser.

    ahlaki değerlerimiz ölçü alındığında nietzsche gerçekten kötü bir adamdır,çünkü kötülüğü vazeder. burada bir tevil şaklabanlığına gerçekten gerek yok çünkü o da bu 'kötü' tanımlamasından gurur duyar. zira bildiğimiz benimsediğimiz sevdiğimiz bütün ahlaki değerleri çöpe atar.

    ama bugün görüyorum ki mevcut ahlaki değer sistemine bağlı insanlar da onun sözlerine atıf yapıyor.bu gerçekten çok komik. (iki yüzlülük desen değil, cehalet desen belki?)

    bana gelince, ben nietzche'den nefret ediyorum.çünkü 'iyiliğe' inanıyorum. ahlaktan bahsederken merhameti ve özgeciliği önemsiyorum. o ise bunlara ağzından salyalar saçarak küfrediyor.

    #239730 little thirty | 4 yıl önce
    4filozof 
  5. aynı zamanda besteci olan bir filozoftur. philosophy, psychology and psychiatry adlı eserde nietzsche'nin müzik ile ilişkisi ayrıntılı olarak anlatılmaktadır, ben de bu eserde okumuş olduğum bazı bilgileri sizlere aktaracağım.

    filozofumuz, babasından dolayı müzikle erken yaşlarda tanışmıştır. babası carl ludwig nietzsche piyanoda epey kabiliyetlidir, özellikle doğaçlamaya istidadı vardır. ne yazık ki friedrich wilhelm yaklaşık 5 yaşında iken babasını kaybeder ve müziğe asıl yönelimi birkaç sene sonra başlar. yine de müziğe yatkınlığının daha erken yaşlarda var olduğunu söylemek mümkündür, zira nietzsche'nin infantil dönemindeki öfke nöbetlerinde bile, babasının ona piyano çalması sakinleşmesi için yeterli olmuştur.

    nietzsche, 7 yaşında dr weber's private institute'a yazdırılmıştır. anneannesi ona arkadaşlık etmesi için iki kişiyi seçer. bu arkadaşlarından birinin babası, bildiğimiz mendelssohn ile arkadaştır, diğeri de edebiyatla yakından ilgili olan ve seçkin bir aileden gelen bir çocuktur. nietzsche'nin şairliğinde ve besteciliğinde yaşamının erken evrelerinde edindiği arkadaşların da önemli bir yeri olduğunu söylemek pek yanlış olmaz. okula yazıldıktan 3 yıl sonra nietzsche bestelerini yapmaya çoktan başlamıştır, okul bittikten sonra da domgymnasium'a yine iki arkadaşı ile beraber gitmiştir; burada da edebi çalışmalarına ve bestelerine devam etmiştir. daha sonra çok iyi bir yerde burs kazandığı için arkadaşlarından ayrılıp yatılı okulda okumuştur lâkin bu iki arkadaşı ile mektuplaşarak bağlantısını sürdürmüştür.

    daha sonra nietzsche ve arkadaşları "germania" adını verdikleri bir kulüp kurarlar ve bu kulübün her üyesi, her ay bir müzikal veya edebi kompozisyon üretip paylaşmaktan sorumludur. nietzsche ağırlıklı olarak beste yapar.

    nietzsche'nin bestelerine dair fikir sahibi olmak isteyenler için:

    youtube

    spotify

    müzik aşığı nietzsche, 20 yaşındayken filoloji ve teoloji okumak için bonn üniversitesi'ne kaydolur. burada iken hanslick'in vom musikalisch-schönen'ini okur ki hanslick, özellikle liszt ve wagner eleştirileri ile ünlü bir müzik eleştirmenidir. schopenhauer'ın da müziğin metafiziğine yaklaşımından etkilenen filozofumuz yaşamının bu döneminde wagner operalarına karşı biraz ön yargılıdır.

    ancak bu ön yargı daha sonra kırılır. özellikle die meistersinger von nürnberg nietzsche'nin hoşuna gider. daha sonra nietzsche, wagner'ın eşi cosima wagner'a doğumgününde dostane bir mektup ile beraber kendisine ait olan bir piyano bestesini gönderir. nietzsche'nin wagnerlarda kendi bestesini çok başarılı bir şekilde çaldığına dair hikâyeler varken wagner'ın nietzsche'nin bestesi ile alay edip, odayı terk edip gülmekten yarıldığı da anlatılır.

    tüm bunlar, wagner'a duydugu öfkenin asıl sebebi olabilir mi bilinmez. (dini sebeplerin dışında) zira filozofun nietzsche contra wagner adlı bir yapıtı bile vardır.

    *
    fazıl say'dan gelsin:
    nietzsche und wagner, op.49 2013 / i. nietzsche

    nietzsche und wagner, op.49 2013 / ii. wagner
    #199756 highpriestess | 4 yıl önce
    0filozof 
  6. "gençsin ve çocuk sahibi olmak, evlenmek istiyorsun.
    ben de soruyorum sana : bir çocuk istemeye layık bir insan mısın ?"

    (bkz: )
    #37962 the ancient one | 8 yıl önce
    0filozof 
  7. güzelliğin ağır oku.
    en asil güzellik türü bizi
    birdenbire çarpmaz,
    fırtınalı ve sarhoş
    edici saldırılarda bulunmaz
    (böyle bir güzellik kolayca nefret uyandırır)
    tersine en asil güzellik,
    neredeyse farkında olmaksızın
    yanımızda taşıdığımız,
    ağır ağır içe işleyen ve yine kimi zaman
    bir rüyada karşılaştığımız, ama en sonunda
    uzunca bir süre yüreğimize
    özenle yerleştikten sonra
    bize tamamen sahip olan ve
    gözlerimizi yaşlarla, yüreklerimizi
    tutkuyla dolduran türden bir güzelliktir.
    güzelliği görünce ne için yanıp tutuşuruz?
    güzel olmak için: güzellikle
    birikmiş epeyce mutluluk; kısmet olması
    gerektiğini tasavvur ederiz.

    ama bu bir yanılgıdır...
    #29515 ferrarisinisatanbilge | 8 yıl önce
    0filozof 
  8. ''doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır''. sözünün sahibi ve şu saçma sapan yaşadığımız evrende bunun ne kadar da doğru olduğunun kanıtıdır.
    #198667 beth lawless | 4 yıl önce
    0filozof 
  9. benim düşlediğim aşk, iki kişinin birbirini sahiplenme duygusundan çok daha öte bir şey.
    0filozof 
  10. "Cahil bir toplum özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz.
    sadece seçim yaptığını zanneder.
    cahil toplumda seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır!
    böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir." sözleri seçimlere doğru yaklaşırken endişeyle aklıma gelmiş filozoftur.
    #279289 la campanella | 3 yıl önce
    1filozof 
  11. kendisiyle 12 yaşında tanışmıştım. o dönem dönüp dönüp okusam da şuan net bir şekilde söylüyorum ki çoğu şeyi anlayamıyordum. üzerine ne kadar okumuş olsamda felsefe ve dolayısıyla hayata dair fikirlerimin temellerinde yatan kişidir.
    #150917 olabilir | 6 yıl önce
    0filozof 
  12. "Ayartıcıların en güzeli olan sanat, hayat yaşamaya değer, demektedir. Bilim ise, hayat tanımaya değer, demektedir."

    Friedrich Nietzsche - Edebiyat Nedir?
    #291823 ma icari | 5 ay önce
    0filozof 
  13. ''inanmak, bilmeme arzusudur.'' önermesiyle gece gece beynimde derin oyuklar açan, bıyıklarını en az beyni kadar kıskandığım filozoftur.
    #162795 memosh usta | 5 yıl önce
    0filozof 
  14. yazarlık kariyeri ile başlayıp richard wagner ile son bulmuştur .

    müziğin hristiyanlık anlayışının etkisine girmemesi gerektiğini savunan nietzsche, wagner'i olması gereken avrupa sanatının yaratıcılarından birisi olarak görür. ama daha sonra da wagner'i "bir merhamet dini olan hristiyanlık'a diz çökmek" eylemiyle suçlar.

    bu suçlamanın ardında nietzsche'nin pek başarı elde edememesi, ama wagner'e şehrinin hibe edilmesi etkili midir bilinmez.

    olur da bir gün "nazilerle nietzsche'nin ve wagner'in ne alakası var?!" şeklinde bir soruyla karşılaşırsanız nietzsche'nin eserini çıkartıp masaya vurabilirsiniz.
    0filozof 
  15. Düşüncelerini, yaşam felsefesini "nihizilim" adı altında biçimlendirmiş, bir dönemi ablukası altına alan akım haline getirmiştir. yorumu ise daha romantiktir.
    #176594 becoolnotfool | 5 yıl önce
    0filozof 
  16. ''beni anlamıyorlar.''
    0filozof 
  17. "Duru hava ve yalnızlık ve ekmek ve ilaç mısın dostuna sen? Nice kimseler kendi zincirlerini çözemezler de, dostlarının kurtarıcısı olurlar."

    ***

    "- evet, kirli bir ırmaktır insan. kirli bir ırmağı içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi."

    Friedrich Nietzsche
    #281725 ma icari | 2 yıl önce
    0filozof 
  18. "Bir gün uçmak isteyen kişi önce yürümeyi, koşmayı, tırmanmayı ve dans etmeyi öğrenmelidir; uçmaya, uçarak başlayamazsınız."

    Friedrich Nietzsche
    #286099 ma icari | 2 yıl önce
    0filozof 
  19. sanılanın aksine nazici değildir ya da bunun yükselmesine yardım etmek istememiştir aksine buna sonuna kadar karşıdır kendisi almanları sevmez zira. ancak kardeşi tarafından yazıları çarpıtılmış ve nazi propagandası olarak kullanılmıştır.
    #126025 cavenacadas | 6 yıl önce
    0filozof 
  20. insan aklının sınırlarını zorlayan ve sınır tanımayan filozof.

    hayatı boyunca hayatı anlamlandırmak için uğraşmış, en sonunda hayatın anlamının; 'hayata bi anlam yüklememek' olduğu konusunda kara vermiştir. okuduğum kitaplarından bunu anladım. bu arada kendisi her ne kadar tanrı'yı reddetse de, inandığını düşünüyorum.

    "nietzsche is dead" - god. muhteşem espri.
    #150913 bulamadimbirnick | 6 yıl önce
    0filozof 
  21. Böyle buyurdu zerdüşt kitabının yazarı.
    #198028 xqw21 | 4 yıl önce
    0filozof