1. "zaman iç mekândır; mekân ise dış zaman. zaman ve mekân aynı anda oluşur.
    her bedenin zamanı, her zamanın da bedeni vardır."
    #240405 rainbow cactus | 4 yıl önce
    0kavram 
  2. "zaman, gidecek yeri olmayanların evidir."

    -
    #240401 rstnpeace | 4 yıl önce
    0kavram 
  3. 'a göre zaman, bilimsel ve felsefi açıdan çoğunlukla uzam üzerinden tarif edilerek ölçülebilir ve homojen bir nicelik olarak ele alınmıştır. Matematiksel olarak a bağlı hareket üzerinden tanımlanan zamanda aslında çoktan olmuş bitmiş hareketlerin uzamsal konumları ifade edilir. Zamanın uzamlaştırılması kendimizi zamanın dışına oturtmamızdan kaynaklanmaktadır. Halbuki zamanı içsel, yaşanan, oluşan, oluş halinde, hayatın içinde, yaşayan gerçeklik olarak kavramamız gerekmektedir. Zaman böylece bir noktadan diğerine hareket eden, tekrarı mümkün olmayan, sürekli, dinamik ve sezgi yoluyla idrak edilen bir şey anlamını kazanır. Hakiki zaman aslında bilinçte yaşanan zaman ya da Bergsoncu tabirle da gerçekleşen süredir; şuur hallerinin akışı, ardışıklığı ve/veya şuurun değişme halleridir. Dolayısıyla zaman psikolojik olarak sürekli değişiyor oluşumuzla özdeşleştirilmiş ve durmaksızın değişme boyutuna çekilmiştir.

    Ancak Bergson söz konusu değişimlerin şimdiki halinin (an) algılanmasının mümkün olmadığını ve algılandığı anda o anın çoktan geçmişe karışacağını da belirtirmiştir. Ona göre "" yakalandığı anda kaybolan bir şey olmakla birlikte esasen tamamen teori için gerekli olan bir sınırdır. Öyle ki an sadece süre yoğunluğudur; yalnızca olan (geçmiş) ve (az sonra) olacak olan (gelecek) arasındaki bağlantıyı kuran çizgi ya da köprüdür. Bu doğrultuda maddenin şimdide olduğunu belirterek beynin tıpkı bir plak üzerine melodinin kaydedilmesi gibi işlediğini, geçmişin böylece izler olarak ezberde tutulduğunu ve şimdinin hatırlama yoluyla, bellek aracılığıyla geçmişle organikleştiğini, iç içe girdiğini savunur. Bu anlayışa göre şimdi bağlantılı geçmiş ve geleceği gerçek hale getiren bellek, sürenin ve gerçek zamanın da yaratıcısıdır. Çünkü süre geçmişin uzatılarak zorunlu olarak gelecek olanın "edimselliğe doğru hareketi"dir, hakikatin fiili oluşudur.

    #232549 ruz | 4 yıl önce
    2kavram 
  4. yaratılış gözüyle baksan:

    hani bir tek tanrı var, daha yaratmamış bi şeyi. bir an ona sorabildiğini düşünsen;

    - sen ne zamandır ordasın? diye
    gülümseyip,
    - ne biliiim lan, ben hep buradayım
    dese; o "hep" in bir zamanı yoktur.

    hadi big bang gözüyle baksan:

    ki "yoktan" var olup ortaya çıkan şeyin patladığı söylenir; bir an o ortaya çıkmanın öncesini görebildiğini düşünsen;

    lan onun öncesi de yok! öncesinde bir şey yok çünkü!

    bele tuhaf bişi işte zaman. öncesi olmayan zaman mı olur aq! neyse otlu kafayla falan yazmadım geldi öylecene bi aklıma yazayım dedim.
    #22357 timoteus | 8 yıl önce
    0kavram 
  5. ancak parçacık seviyesinde, mekana temas ile hissedilebilecek kavram.
    , varoluşumuza ilişmiş zaman hakkında,

    "varoluşumuzu bir veba misali saran eziyetlerden en hafifi olmasa da biri, zamanın daimi baskısıdır. bu zaman baskısı soluk almamıza izin vermez, gaddar bir öğretmen gibi elinde kamçıyla kovalar herkesi. bir tek, can sıkıntısına teslim olmuş olanlara zulmetmez." der.

    doğruluğu su götürmez bu eziyetin. fakat burada zaman; insanın ta kendisidir. dünüyle, bugünüyle, yarınıyla. ve bu baskı, tamamen insan zihninin bir ürünü olarak karşımıza çıkar. herkes için değişken bu eziyeti; türdaşlarının kişi üzerindeki baskısı, kişinin kendi üzerindeki baskısı iyi açıklar. misal beklentiler. kişinin sürekli tepesinde dolanır. kendisinden bir şeyler bekler, başkalarından bir şeyler bekler. görünmez tonlarca yük altında kıvranır durur. ölüme yaklaştığı her gün, beklentilerinin karşılanmaması eziyete dönüşür. ölüm düşüncesi, zamanın bir eziyete dönüşmesinin müsebbibidir aslında. toprağa karıştığında, bedeni zamanın akışı içinde başka canlıların yaşamına katık olacak kişi; zamanı suçlar. şayet ölümden münezzeh olsaydı, yine suçlayacak bir şeyler bulurdu acılarına sebep. çünkü kendi yarattığı kaos hep acılara gebedir.
    zaman dediğin dününle yarınını, anının içine katarak bir arada tutan bir çizgi. çizgiyi acılarınla boyayan bittabi sensin. senin türün.
    #213641 kafakulagi | 4 yıl önce
    0kavram 
  6. "Ne içindeyim zamanın ne demek büsbütün dışında" tanpınar'ın bu dizesi belki de zaman mefhumunu anlatan en doğru deyiş.

    Zaman ilk anlamıyla akıp giden tutulamayan, durdurulamayan an olarak ifade edilebilir. Tabi bu gerçek zaman için geçerlidir. Bir de Dilbilgisel zaman vardır. Dilbilgisel zaman da iletişim içinde bulunanların olay anı, atıf anı, referans noktası gibi belirlemelerle açıklanmaya çalışılır.

    Not: yuh!! zaman başlığı olan bir girdiye ilk anlamıyla ilgili bir bilgi paylaşmak yerine popülist bir girdi yazmak neyin kafası.
    #22369 barikat | 8 yıl önce
    0kavram 
  7. inanmadığım kavramdır. sevmem kendisini ayrıca.
    mutlu olduğunda ışıktan hızlı, mutsuz olduğunda dağlardan yavaş hareket eder.
    değişkendir. değişkene bağlanmak, dikkate almak, umursamak mutsuzluk kaynağıdır.
    dere yatağına ev kurulur mu?
    #104621 Tukenmekte olan kisi | 7 yıl önce
    0kavram 
  8. zaman kavramıyla ilgili olarak hazırlanmış 4 dakika 53 saniyelik motivasyonel bir video,

    video link
    #160498 ma icari | 5 yıl önce
    0kavram 
  9. Hayatta hiçbir şeyi istemedim bi' 10 sene önce doğmuş olmayı istediğim kadar. Hiç de sevmediğim bir tabirdir fakat sırf bu sebepten başını alıp gidecek gibiyim dünyadan.

    Zamanı, siyasal ve sosyal iklimi dışında tutmadan düşünürsek aynen coğrafya gibi kaderdir. Hatta coğrafyayı kader eden de bir bakıma zamandır. Geçip gidiyor olmasından çok içinde bulunulan ana kadar kim ve nelerin ne şekilde geçtiği önemlidir bulunduğumuz noktayı tayin etmek açısından.

    Ne demiş pink floyd? Parla bre canına yandığımın elması. Binali Yıldırım'ın da bir sözü vardır, çok düşünürsen kafayı yersin...
    #276956 kraftwerk | 3 yıl önce
    0kavram 
  10. leyla the band'in 2013 yılında çıkardığı şarkı. sözleri ömer hayyamın rubailerinden alıntıdır. çok güzel bir melodisi de vardır ayrıca.

    buyrun link youtu.be/...
    #16071 biri beni silksin | 8 yıl önce
    0şarkı 
  11. anlatmaya bağlı edebi metinlerde iki tip zaman vardır.

    anlatma zamanı: anlatıcının olay örgüsünü anlattığı zaman.

    olay zamanı: metindeki olayın başlama anıyla bitiş anı arasında geçen zaman.
    #25259 kesret | 8 yıl önce
    0kavram 
  12. "zaman, her şeye gücü yeten tek şeydir."
    0kavram 
  13. (bkz: )
    #72198 touma seguchi | 7 yıl önce
    2kavram 
  14. Panzehirdir.
    #113633 petra von kant | 6 yıl önce
    0kavram 
  15. Soyut ama gerçekliği tartışılmaz, fikirsel olarak somuta yakın ve de tanımının yapılması tıpkı ölüm, hayat, yaşam gibi zor olan bir kavram. İçerisinde öyle ya da böyle yolculuk ettiğimiz, zamanın han bizlerinse hancı olduğu sonsuz kabul edilebilecek bir şey.
    #124727 proct | 6 yıl önce
    0kavram 
  16. Aklıma bu güzel şiir geliyor:

    Bak! İşte gizleri yaşamın, işte mutluluk
    Gülümsüyor bir kapı aralığından
    Ellerimizi uzatsak tutabiliriz belki
    Şimdi ya da hiç bir zaman..!

    -Ümit Yaşar Oğuzcan
    #160511 aptiisakrak | 5 yıl önce
    0kavram 
  17. hiç durmadan ilerleyen, hiçbir insanın durdurmaya gücü yetmediği ve yetemeyeceğidir. para her şeyi satın alamaz.
    #226345 omer | 4 yıl önce
    0kavram 
  18. Eskinin Fetullahçı gazetesi, taraf gazetesiyle beraber balyoz ve Ergenekon kumpaslarının kalemşörlüklerini yapmışlar orduyu tasfiye etme sürecinde aktif rol oynamışlardır.
    15 temmuzdan sonra kaçabilenleri yurtdışında vatan-millet-Sakarya ve mağdur edebiyatı yapmaktadırlar.
    #232553 migfer tokmakel | 4 yıl önce
    0gazete 
  19. Anafen ve fem dershanelerinde öğrenim gören öğrencilerin velilerine zorla ve yalvar yakar kitlenen gazeteydi.
    Türkiye'nin en yüksek tirajlı gazetesi falan diye hava yaparlardı Fetullahçılar fakat gerçekte gazeteleri kendileri dışında kimsenin umrunda değildi.
    Millet sadece dershanesine gönderiyoruz diye çıkarcılıkla abone olmuştur.

    Fetullahçı terör örgütünün ana basın organı olduğu için kapatılmıştır.
    #270320 migfer tokmakel | 3 yıl önce
    0gazete 
  20. zamanın götürdükleri getirdikleridir.
    0kavram