türkiye cumhuriyeti milli eğitim bakanı denince akla gelen ilk isimlerden olan hasan ali yücel'in oğludur. 21 Ağustos 1926 tarihinde istanbul'da doğmuş ve 12 Ağustos 1999 tarihinde datça'da vefat etmiştir. manzum olarak kaleme aldığı vasiyetinde geçen "...hayır dua da istemez/dediğim gibi beni datça'ya gömün..." dizelerine sadık kalınmış ve datça'ya defnedilmiştir.
divan şiirinde nefi, halk şiirinde seyrani neyse, cumhuriyet dönemi türk şiirinde can yücel de odur. ister hicivde ister taşlamada ister satirikte üstat... hepsi aynı kapıya çıkmıyor mu aslında?
edebiyatın "edepli bir şey" olmadığı görüşündedir can yücel. şiirlerini de bu bağlamda oluşturmuştur. üslubunun özgünlüğü dili son derece özgür kullanmasından geliyor sanırım. şiirlerinde argoya, küfre ve müstehcen olarak nitelenen sözcüklere yer vermekten kaçınmamıştır. imgesel şiirleriyle de dikkat çeken şair, genel olarak toplumcu sanat anlayışına uygun şiirler kaleme almıştır. yaptığı çevirilerle de edebiyatımıza katkı sağlamıştır.
*****
"belkim bir kertenkeleydim
piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
çirkinlerin en güzeli..."