Sanırım en çok biz olabildiğimiz anlarda devam eden alışkanlıklardır. Sizi, iş yerinizde, okulunuzda, ofisinizde, veya karton bardaktan kahve içerken değil, siz tekken mesela odanızdaysanız veya karanlıktaysanız bulur.
Ben uyurken sırtüstü yatıp sağ bacağımı büküyorum yatak ile dik açı oluşturacak şekilde. Sonra sol ayak bileğimi dizime koyup bacak bacak üstüne atıyorum yalnızsam. Kafamı da yorganın altına sokardım küçükken. Sonra çadırda uyuduğumu dışarda yaban hayatının vahşilikleri ve korkutucu unsurlarının hüküm sürdüğünü, benimse o zaman bunu bilmesem de adeta bir "survivor" olduğumun hayalini kurardım. O arada bir yerde uyuyup sabah kalktığımda apayrı bir şekle girmiş olurdum tabi.
Neyse efendim yine öyle yapıyorum arada. Hatta dün yaptım. Ve ben eskiden böyle uyurdum dedim sanki tekken yapmıyormuşum edasında. Tabi hayal kısmı hayal oldu. Hayaller kurmaktan çok planlar yapar oldum.