karlı kayın ormanında şiirinin temellerini 1950 yılında 48 yaşında ülkesinden siyasi düşünceleri yüzünden öldürülmemek için kaçarken atan mavi gözlü dev .
nazım hikmet, 12 yıl hapis yattıktan sonra 1950'de bir af yasasıyla salındı, ancak 48 yaşında iken tekrar askere çağrılması ve öldürüleceği bilgisinin kendisine ulaşması hasebiyle, çok sevdiği biricik vatanından, yarinden, evinden, yavrusundan ayrılmak, stalin yönetimindeki sovyet rusya'ya kaçmak zorunda kaldı. daha sonraları zülfü livaneli'nin bestelediği bu şiir işte o kaçışın hikayesidir. dinlemek isteyenler: goo.gl/...
nazım, karadeniz üzerinden rusya kıyılarına ulaşır bir gece vakti. kaçaktır ve ormandan yol alacaktır.
efkarlı olunmaz mı? yari geride bırakmak zorunda bırakılmıştır... "nerde elin?"
memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak? kayınların arasında bir pencere, sarı, sıcak.
nazım o ormanda, memleketini gerisinde bırakmıştır, uzaktadır... gençlik de elden gitmektedir...
ben ordan geçerken biri : "amca, dese, gir içeri." girip yerden selâmlasam hane içindekileri.
bir yanda karlı kayın ormanında üşüyen nazım, diğer yanda sarı sıcak pencereli bir evdeki hane halkı...
yedi tepeli şehrimde bıraktım gonca gülümü. ne ölümden korkmak ayıp, ne de düşünmek ölümü.
istanbul'da bırakılmış bir yar... neden? ölmemek için... neden ölmemek? fikirler yüzünden... ölümden korkmak ayıp değil üstadım... ne de düşünmek ölümü...
şimdi şurdan saptım mıydı, şose, tirenyolu, ova. yirmi beş kilometreden pırıl pırıldır moskova...
pırıl pırıl bir yaşamı sunamadık sana memleketinde... yarinin kucağında, anadolu'nun bağrında, yavrunun kolarında... hep sürgünlerde, hapishanelerde geçti ömrün... şimdi orada rahat mısın peki? soğuk olur moskova... üşür müsün kışları? oradaki dostlarınla rahat mısın? memleketinden uzakta... nasılsın ey büyük şair, büyük yürekli şair, mavi gözlü dev? iyisindir umarım çok sevdiğin memleketinden uzakta, yaban ellerde bir kara toprağın altında...