füturistler makineleşmeyi yüceltir. bir şeyin değeri hareketiyle, ürettiğiyle ölçülür. bu yüzden objenin kendisi değil hareketinin bıraktığı iz, çıkardığı ses anlatılır.
şiirinde yansıma sesler fazladır: " trrrrum, trrrrum, trrrrum! trak tiki tak! makinalaşmak istiyorum!" *. bu sesler makinanın hareketinin, üretiminin sonucu olan ses enerjisini belirttiğinden değerlidir.
resminde dişlinin kendisi değil, dönmesi resmedilir. fotoğrafta hareketin arkasında bıraktığı iz gibi. "eskiye rağbet olsa bit pazarına mum yağardı" derler, kendilerinden önce sanat, tarih namına ne kayıt varsa yakılmasını, küllerinden yeni dünyanın kurulmasını savunanları bir hayli fazladır. tanıdık ve manyakça mı geldi, okumaya devam.
futurizm parlak, kol işinin makinalara devredildiği bir ütopya tasarlar ama onyıllar geçtikçe saldırganlaşır, yıkıcılığı kuruculuğunun önüne geçer. iki büyük eleştirisi sonunu getirmiştir.
1- yukarıdaki nedenlerden ötürü futuristlerin önemli temsilcileri savaşı yüceltmişlerdi. bir de üzerine nazilerin kitap yakma şenlikleriyle görsel uyumları eklenince savaş sonrası görece barışçı atmosferde lanetlendiler.
2- futurizm doğanın makine tarafından fethedilmesini yüceltiyordu. yol inşaatındaki dinamitlerin, savrulan çekiçlerin merkeze alındığı füturist sovyet filmleri vardır. sonradan rachel carson ÇIKTI, çevrecilik çıktı, ozon deliği, amazon ormanı, akdeniz foku, plastik torba derken endüstrileşme ahlaki üstünlüğünü yitirdi.
benim bunlara ekleyeceğim bir de yapay zeka meselesi var. makinalaşma sadece kol işini değil, kafa işini de alacak gibi.
sonu dediysek elbette yok olmadı, başka akımlar doğurdu, evrildi. bize kazandırdığı en güzel şeylerden biri, modern dinamik çizgi roman karelemesi va dilidir.
ayrıca
insan bedeni-teknoloji ütopyaları ve tarışmaları için: (bkz: transhümanizm)
teknoloji düşmanlığı için (bkz: ludizm)
ludizmin marksizt eleştirisi için (bkz: das kapital) cilt 1
bu tip mevzuların alayın isyan içn (bkz: unabomber)