mutluluğunuzu insanlar üzerine değil, fikirler ya da hedefleriniz üzerine kurun. insanlar her an gidebilir. gittiklerinde de mutluluğunuzu beraberlerinde götürürler. oysa hedefleriniz sizindir ve hiçbir yere gitmezler.
zorlayınca olmuyor, zorlamayın. akışına bırakın. ne zaman ki kafaya takmaktan vazgeçtiniz, işte o zaman olmasını istediğiniz şey oluyor. örneklendireyim mi:
- uyuyamıyorum! - çocuğum olmuyor! - evlenecek birini bulamıyorum! - beni hala aramadı! - bu problemi çözemiyorum bi türlü! ....
aklınıza gelen her şeyi yazabilirsiniz buraya, hepsinde işler, kesin bilgi.
Ne yazık ki büyük bir sorunla karşılaştığınızda yalnız kalacaksınız. Çünkü her insan farklı birikimlerle ve tecrübelerle bu günlere gelmiştir. Onların yolu size uymayabilir. Bu yüzden o çıkış yolunu kendiniz bulmanız lazım. Hiçbir zaman vazgeçmeden kendinize bir çıkış yolu çizmeniz gerek.
Fark yaratın, sizin gibi milyonlarca insan var bir şey olmak istiyorsanız farklı olun, marjinal olun demiyorum. ister giyiminizle ister konuşmanızla ister hareketinizle. Sıradan olmayın. Yöneticiler farklı olanı bulur.
Size zaman ayırmayan biri için asla çaba sarfetmeyin. Bir insan neyden çok fazla bahsediyorsa o konuda o kadar yoktur. Isyerinden dost çıkmaz bunu kulağınıza küpe yapıp ne sosyal medyanıza ekleyin ne de dışarda zaman geçirin. Her şeyin en kötü ihtimalini düşünün ki iyisi olursa sevinirsiniz.
düşlüyorsan, düşünüyorsan, zaferle de yenilgiyle de yüzleşebiliyorsan, yüreğini, gücünü, iradeni son sınırına kadar zorlayabiliyorsan, yitirdiklerini kabullenebiliyorsan, yaşama şükürle bağlı kalabiliyorsan, madde-mana olarak dengedeysen, sana verilen her saniyeye aklınla ve kalp gözünle bakabiliyorsan, senindir dünya ve içindeki herşey...
1-) hayatta hiçbir zaman 3. bir kişi olduğu yerde bir başkasına öğüt, akıl vermeyin. karşıdaki kişiye yardım edeyim derken, onun ne kadar mahcup ve rencide olduğunu anlayamayacaksınız bile, verdiğiniz öğüt ise hiçbir işe yaramayacak ve uçup gidecektir.
2-) iki kişi arasındaki bir olayda eğer iki kişide yakın arkadaşınızsa, mutlaka ama mutlaka iki tarafıda dinleyin. iki kişininde hatalarını çekinmeden söyleyin, eğer suçlu çok bariz değilse asla iki tarafa da haklısın demeyin. iki tarafta dostunuz ise acı söyleyin, ikisininde hatalarını yüzüne vurun. sakın olayı kurcalamayı denemeyin. iki kişi arasına laf uçurmayın. sakın kaypaklık, yavşaklık, çakallık yapmayın. unutmayın ki, onların arası düzeldiğinde laf yetiştirip, çakallık yaptıysanız hepsi birer birer açığa çıkacak ve olay sizde patlayacaktır.
3-) herhangi bir işe veya olaya 3 kişi ile girmeyin, dahil olmayın. " ihale her zaman 3'e kalır " sözünü asla unutmayın. çünkü çok doğru bir sözdür.
son olarak ise, sadece dürüst olun. hayatta her zaman yalanlarınızdan kaybedersiniz. başarısızlığınızdan değil.
Çok yakın bir arkadaş * sahibi olan bireylerin şizofren olma olasılığı, olmayanlara kıyasla 8 kat daha düşüktür. Genç yaşta, bir tane bile olsa, ömürlük bir arkadaş edinin.
masanın üstüne dökülen susamları parmağınızla üstüne basa basa toplayıp yemeyin... evet biliyorum güzel oluyor. hem de masa temizleniyor. ama bence yemeyin. mutlaka yiyecekseniz en azından susam olduklarından emin olun. ben yandım siz yanmayın.
bilgisayarda iki birim arasında veri aktarımı yaparken yedeği olmayan verileri kesinlikle keserek almayın. kopyalayarak alın. çünkü milyonda bir ihtimal olsa da işlem sırasında bir problem oluşup veriler kaybedilebilir. kesildiği birimde tekrar canlandırılması da mümkün olmayabilir. çok zayıf bir ihtimal bu ama bence "önce kopyala, sonra kaynaktan sil" yöntemi tercih edilmeli. 30 saniye fazla uğraşmak 30 dakika veri kurtarmaya uğraşmaktan iyidir. tabi kurtarılabilir ise.
- deli zikmis gibi biraya kul dokmeyin aq, kafa yapmiyor - cay iceceginiz mekanda surkulasyona bakin - yurt disinda hatunlar kendileri vermiyo - iddaa oynarken elbet trilyonluk bir essoglesekler toplulugu her zaman vardir senin 5 liralik kuponunu yatiracak - adem havva falan gercek! - bi tanrı var - sevisecegin 10 hatun veya 10 erkek, asik olacagin bir insanin yerini hayatta tutmaz - 500t bi sehir efsanesi, hic gormedim aq To countinued...
arkadaşlarınızın birkaç tanesini bundan on yıl sonra da bu günleri hatırlayıp anlatabileceğiniz şekilde seçin, onlarla özel şeyler yapın. gelecekte birinin hatırlayınca diğerine anlatıp beraber güleceğiniz, duygulanacağınız şeyler yaşayın.
ses kaydı alın, video kaydedin, yazı yazın veya fotoğraf çekin. bunlardan en az birini yapın ki gelecekte de bazı şeyleri yaşatabilesiniz. mesela ben arada ses kaydı alırım, gelecekteki ben ile konuşur gibi anlatırım olanları.
Marketlerde satılan slikon bazlı temizleyiciler var, mavi renkli. Üzerinde yazdığına göre sıkılan yeri ince bir slikon tabakası ile kaplıyor.
Camları su tutmaz, eşyaları ise toz yapışmaz hale getiriyor. (Üzerinde yazanın yalancısıyım)
Toz tutmaz... Çok hoş.
Heh, işte onunla yerleri silmeyin. İyi bir fikir gibi gelmişti. Yerleri aşırı derecede kayganlaştırıyor. Hele ki çorap + ahşap parke kombinasyonu felaket...
Hiç kimseye haksızlık yapmayın, hele ki sizi canı gibi seven insanlara hiç. Onlar gidince dünya anlamsızlaşıyor çünkü ve siz vicdan ve akıl muhasebelerinizle başbaşa kalıyorsunuz.
Üniversitedeki son senenizde ( hatta son 2 senenizde) haftada 2 akşamınızı şunlara ayırın:
1- dil. Varsa bile profesyonel kısmına ve konuşmaya abanın. Bunların sonu yok.
2- yapmak istediğinize dair iş ilanı, master programı ilanı bakınmak.
3- bu ilanlardaki kriterlerin hemen hiçbiri sizde olmayacak, bunları geliştirmek.
bilgisayar karşısında otura otura sonunda gözlerim bozuldu diye hayıflanıyorsanız göz doktoruna gitmeden önce monitörü silmeyi deneyin. kendimden biliyorum.
kaliteli çorap seçin, bundan 10 çift alın. hem eşleme derdiniz ortadan kalkacak, hem teki delindiğinde diğerini kullanmaya devam edebileceksiniz. çorabın ömrünü 5 kat uzatacaksınız.
5 yıldır aynı çorapları giyiyorum. 3 çift kaldı. meşin gibi çıktılar daha bir yıl idare ederler.
yeni tanışılan insanların kendileri ile ilgili ağızlarından çıkan ilk cümleye, neyi vurguladıklarına dikkat edilecek. Neyi vurguluyorlar ise gerçeğin tam tersi olma ihtimali yüksek.
Oturduğum eve gireli bir yıl dolmak üzereymiş. Kira sözleşmesinde zam oranı tüfe oranını geçemez diye bir madde koymuştuk. iyi hoş.
Ev sahibi ile konuştum. önümüzdeki yıl için istediği bedel tüfe oranının iki katından fazla oldu. Oysa bana demişti ki "benim için para önemli değil, benim fazladan alacağım 40-50 liraya ihtiyacım yok" Yaa... nereye yok. Telefonda konuşurken "bu sene zor durumdayım, dersaneye iki çocuk gönderiyorum bla bla.."
* vizelere son gün çalışmayın. * eski sevgiliye mesaj atmayın. * hikayesi, çeşitliliği bol oyunlar ve ayrıca strateji oyunları oynayın. * nerde beleş oraya yerleş ama bokunu da çıkarmayın. * gerçekten değer vermediğiniz insanlara para yedirmeyin. enayi olmayın yani.
en ama en önemlisi sınavlarınız varken boşa vakit öldürmeyin, burada girdi de girmeyin. sonra okulum uzadı falan demeyin benden ibret alın.