1. "Biz bir aileyiz" diyen patron = "amca baba yarısıdır" diyen amca.

    #284969 Keltox | 2 yıl önce
    0anket 
  2. Mutlu olmak istiyorsanız muhakkak yapın arkadaşlar, rica ederim :))
    #281836 migfer tokmakel | 2 yıl önce
    6anket 
  3. insanlar genellikle anılarını, bir konuda kendi özelliklerini ya da herhangi bir duruma dair yorumlarını anlatırken olanı değil, olmasını istediklerini anlatırlar. herkesin ağzından/kaleminden çıkanı katıksız doğru sanmak, ben gibi "yav bu kadar basit bir konuda bile insan ölüm kalım meselesi yoksa, ölümcül bir gerek yoksa niye yalan söylesin ki?" diyen safların hatasıdır. yalan söylemiyor zaten kendince o da, yalan söylediğini düşünmüyor yani, öyle olsun istiyor, ona inanmış, kendisi de öyle olduğunu sanıyor, öyle olmasını o kadar çok istiyor ki öyle olduğunu söyleyince/yazınca öyle olduğu bir gerçeklik doğacak ona göre...

    kişiler anılarını, kendilerini ve görüşlerini, olandan çok, olmasını istedikleri doğrultusunda anlatırlar. görüşleri bile genelde anlattıkları gibi değildir, daha bağnaz, daha kindar, daha kötücül insanlar bile kendilerini olduklarından daha açık fikirli, affedici, iyimser sanarlar, insanın kendi görüşünü bile olduğu gibi bilmemesi de insanlığın bug'larındandır işte.

    #279182 taro | 3 yıl önce
    0anket 
  4. ipucu falan yok, kimsenin deneyimi kimseyi bağlamaz. hayat da zaten o kadar büyük anlamlar taşıyan bir şey değil. yaşayın gitsin. öyle de yaşasan böyle de yaşasan hepi topu seksen senelik ömrün var. fazla kasmaya gerek yok.
    #278780 laedri | 3 yıl önce
    4anket 
  5. hatırlanması gerek, sistematik olarak unutturulmaya çalışılsa da, her zaman..
    hakkınız var, devletten önce, devletten öte, devletin üstünde.

    www.youtube.com/...
    #278779 la campanella | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0anket 
  6. siktir edeceksiniz

    o kadar kızıyordum ki eskiden ailemdeki büyüklerime nasıl bu kadar kayıtsızlar, nasıl böyle umursuzlar falan neyse. hayatta tek haklı çıktıkları tek yer orasıymış herhalde, işinize bakın kendi alanlarınızda en iyileşmeye çalışın, kendinizden süper man gücünü-performansını beklemeyin.
    bu dünya laboratuvar değil her şey bir şekilde ilerlemeye ve yolunu bulmaya devam ediyor dert etmeyin, çok takmayın.

    dünyanın genişliğinin dehlizlerinde dolaşın, dünyayı kafanızdaki dar kalıplara sıkıştırmaya çalışmayın; milletin kapısının önünden değil kendi kapınızın önünden başlayın süpürmeye.

    kendinize de bol bol yatırım yapmayı unutmayın, bu motivasyon sitesi önerisi değildir. kendinize yaptığınız yatırım sizin hayattaki en önemli sermayenize yani bana göre "bağımsızlığınıza" katkıdır bana göre bağımsızlık aşkı olmayan kimse bir şey beceremez bir şey sahibi olamaz. tüm hayatı özgürlük ve bağımsızlık denklemi üzerine kurun bence.

    şunu da unutmamak lazım ki hayata bir kere geldiğinizin gerçeği ve zamanın hiç durmadığını ve hiçbir şeye acımadığını; o nasıl durmuyorsa siz de durmayın devam edin. ederseniz yine de her şey için bir umut var etmezseniz o da yok.

    şimdi final ve sonuç kısmına bu düşüncelerin kesinliğine nerede vakıf oldum bu düşüncelere askerliğimde tam anlamıyla vakıf oldum efenim.
    gece insana çok şey anlatıyor orada görüyor ve farkına varıyorsunuz ki biraz kurtlar vadisi cümlesi gibi olacak ama her gecenin bir sabahı olmayabiliyor.
    düşünüyorsunuz burada bu bu allah'ın dağında bir headshot yesem ve ölsem kimin umurunda olur cevap kimin umurundaysa onu üzmeyin ve geniş hayatta kapladığınız alanın ve kısacık nefes bakiyenizin farkına varın.

    işbu girdi akıl vermemektedir düşünce paylaşmaktadır.
    #278778 migfer tokmakel | 3 yıl önce
    0anket 
  7. mutluluğu kendi içinizde arayın. bunun ne kadar üzerinde dursam az kalır sanırım. hobi edinin, kendinize yatırım yapın mutsuz olduğunuzda bunu kendi kendinize çözebileceğiniz enstrümanlar edinin. Hayatta hiç kimse sonsuza dek yanınızda olmayacak. Bel bağladığınız her arkadaşınız, her bff'ınızla ayrı düşeceksiniz şu veya bu nedenle ve bir başınıza kalacaksınız. Bu yalnızlığa hazırlıklı olmalısınız. kendi kendinizin tutsağı olabilmeyi öğrenin. Bunu nihayet anladım. Kendimi hiç kimseden fazla sevmiyorum ben benim en iyi dostumum, bana en iyi aklı yine kendim veriyorum, kendimi en iyi ben eğlendiriyorum. Eğer ki çevrenizde kendinizden daha yüce bir şahsiyet tanımadıysanız kendinize teslim olun ta ki evlenip çocuğunuz olana kadar. Hayat önemsiz detaylar bütünü bunu unutmayın istediğinizi sandığınız çoğu şeye sahip olmadan da gayet mutlu bir hayat sürebilirsiniz. Şu an size tibetli bir keşiş gibi geliyorum ama emin olun mutluluk bir ceviz kabuğuna sığdırılabilir çünkü mutluluğun bir limiti olduğunu düşünüyorum. Bir insanın herhangi bir aktiviteden elde edebileceği maximum mutluluk xp'si kendisinde, genlerinde tanımlanmıştır. Abramovic yatıyla pasifikin ortasında 3 tane sarışınla seks yapıp şampanyasından yudum alırken senin saçını yapıp gittiğin düğünde yaşadığın tatminin çok üstünde bir manevi tatmin yaşamıyor mesela.
    #278777 Sabbracadabra | 3 yıl önce
    0anket 
  8. Bir evi derleyip toplamayı eğlenceli hale getirmenin yolu "bu eşya nereye ait" oyunu oynamak.

    Oyun haline getirilmezse iş eziyet oluyor.

    Eh bre sevgili okuyucu, ben niye her hafta sonu oyunlara bölüm sonu canavarı ile başlıyorum?

    Neden bu evin oyunları "nightmare mode" ile açılıyor?

    Bin tane parça var alakasız yerde.

    Telefona "chittychittytidyup" yazdım çalışmadı.

    Vileda sapını "expelliarmus" deyip salladım olmadı.

    Üç kulhüvallahü bir elham oldum yine olmadı.

    Hayat kuralı: ev kendi kendini toplamaz. Evi dağıtırken yaşadığın zevki acı olarak çekmeden o ev toplanmaz.

    Auto dj yayın yapsa da dinleyip gaza gelsek.

    Ev çöp eve dönüşüp alnımda wasted yazmadan önce Allah iman gücü verse de bir toparlansam.

    Şimdi dalıyorum evin içine. 2 gün içinde yeni girdi yazmazsam polis çağırın. Ambulans da olur , amariga başganı da olur.

    Birini çağırmazsanız belediye gelecek çöp ev kaldırmaya.

    İmdaaaat !!

    Kamu spotu: evin dağınıklığı ve kir seviyesi leş sınırını geçmeden önce evi toplamak için harekete geçin. Pasaklılık kaderiniz değildir.
    #278772 Keltox | 3 yıl önce
    0anket 
  9. Tek derdinin sizi rahatsız etmek olduğunu anladığınız bir insana, internet mecralarında size laf sokuşturan, sizden hazzetmediğini belirtirken bir yandan da sürekli size dair kötülemeler paylaşan kişilere onlardan rahatsız olduğunuzu belli edecek şekilde yaklaşıp onları kendinizce doğru yola çekmek, onlara insanlık öğretmek adına kendileriyle muhatap olmayın. İstediklerini vermiş olursunuz ve buncacık ilgi bile onları size daha çok bağlar. Engelleyip geçin ve arkanıza bile bakmayın. Hatta daha iyisi, bizzat küfür, hakaret, tehdit, taciz içerikli bir mesaj attıysa savcılığa şikayet edin ve öyle engelleyin. Uzlaştırma bürosunda ağlasınlar, siz güzel canınızı üç günlük dünyada sıkmayın.

    Ben geç öğrendim, bugün gündemdeyken size bir abla nasihati olsun bayram bayram. Kimseye insaniyet öğretmek zorunda değilsiniz, kimseye onun sizi kırdığını anlatmak, kırıcı bir insan olmanın kötü olduğunu izah etmek, ayıbını açıklamak gibi yükümlülükleriniz yok. Bu yaşa kadar anası babası öğretememiş, size hiç düşmez. Hele de amacı rahatsızlık vermek olan birine rahatsız olduğunuzu anlatıp bu eylemlerini bırakmasını rica etmek, söylemek, hepten yararsız, tipin amacı o zaten, oh ne güzel rahatsız olup benimle ilgilendiler diye ellerini kavuşturacak. Boş verin, engelleyin, dönüp de bakmayın, kendi kendine kalınca kendine ceza olsun.
    #277792 taro | 3 yıl önce
    0anket 
  10. tutkularını ve duygularını aşırı bir yoğunlukta yaşayan ayrıca köşeli, kararsız, dengesiz, melankolik bir mizacı olanlar mümkün olduğunca az sosyalleşsin.

    bu hem başkaları hem de kendileri için çok daha iyi olur.

    not: bu kişilerle bir alıp veremediğim yok. ben zaten bu kişiyim.
    #272497 regan | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0anket 
  11. sisli günlerde yola çıkmayın. haritanın yüklenmesini bekleyin.
    #272495 viktoreznov | 3 yıl önce
    0anket 
  12. Tanımadığınız insanla kavga etmeyin.
    #272464 elhukmidiyalektik | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0anket 
  13. Tesadüf diye bir şey yoktur; her şey Her şeyle alakalıdır, her şey birbiriyle bağlantılıdır.

    #270930 migfer tokmakel | 3 yıl önce
    0anket 
  14. insanlara hakkınızda söyleyebilecekleri şeyleri koz olarak vermeyin.

    yıllardır okb tedavisi görüyorum, bununla barışığım, beynimdeki bu sıkıntıyı hayatıma devam edebileceğim şekilde kontrol altına almayı öğrendim, hatta deneyimlerimden kaynaklanan hislerimi ve başkalarına yararı olabilecek öğrendiklerimi de paylaşıyorum. ama bunlara rağmen hakkımda, gıyabımda "obsesif" diyerek beni aşağıladığını zanneden biri vardı mesela. aşırı aktif mesanem de var, bence "aşırı aktif mesaneli," demekle "obsesif" demek arasında hiçbir fark yok , ikisi de rahatsızlık. ben onun hakkında istesem onu yaftalayabileceğim, aşağılayabileceğim birçok şey biliyordum ama hiçbirini bu şekilde onu incitmek için kullanmam, çünkü bana yakışmaz, kendime yakıştırmam.

    o yüzden, kendinize yakıştırmayacağınız şeyleri de yapmayın.

    burada başkalarına yardımı olur, başkaları ilham alır, deneyimlerinizden faydalanır diye içinizi döküyorsunuz ya, bunlar karşınıza bir gün sizi yaralamak için kullanılan bir şekilde çıkarsa bundan etkilenip üzülmeyeceğiniz şekilde dökün, yazın. ben zamanında çok üzüldüm, siz üzülmeyin.

    editle gelen ek: bu girdi, işe yaradı, bu yüzden sevindim. işlevi kalmadı ama ileride başkalarının da işine yarar, dursun.


    #270902 taro | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0anket 
  15. kendinizi ve de haddinizi bilin. bilin ki bildirmesinler. bilmediğim zamanlarda ben çok zararını gördüm. naçizane minnak bi' tavsiye.
    #270523 petra von kant | 3 yıl önce
    4anket 
  16. herkes kendi ipucunu buluyor. Bu dahil hiçbir ipucunu önemsemeyin.

    Geçmişe dönüp kendime bir tokat atıp yukarıdaki cümleyi söylemek isterdim. Belki yumruk da olabilirdi. :)
    #264461 rekoba | 4 yıl önce
    0anket 
  17. Drama ile, ilgi ile beslenenlerin sizin üzerinizden beslenmelerine izin vermemek, ömre ömür katar.
    #264167 taro | 4 yıl önce
    0anket 
  18. 1 haftadır devam eden yangınlar gösterdi ki bu ülke 20 yıldır 1 arpa boyu yol almamış. Amariga, alamanya, yunan gavuru bizi kıskanıyor zannederken onlardan yardım isteyecek hale düşmüşüz. Halk kendi arasında hashtag başlatarak yardım isterken iletişim başkanı denilen zat "ülkemizi aciz düşürüyorlar" demiş. ülkenin bakanı çıkıp "her gelen yardımı kabul etmiyoruz" demiş. OGM yardımcısı "ülkeler kırılmasın diye yardımları kabul ediyoruz" demiş.

    Halk elleriyle yangını söndürmeye çalışırken içişleri bakanı çıkıp "ne yapayım, elimle mi söndüreyim?" demiş. THK'nın kayyum başkanı "elimizde uçak var ama bakımları için para lazım, ben veremem" demiş. Onu yalanlayan cumhurbaşkanı "elimizde uçak muçak yok" demiş. uçakların bozuk olduğunu söyleyen başkan, damadın festivalinde uçakları kullandırmaya izin vermiş.

    Ülkenin cumhurbaşkanı afetzede veya terör mağdurlarına manevi destek vermesi gerekirken kafalarına kafalarına çay atmayı tercih etmiş. Yetmemiş yolda giderken atış yeteneğini ispat etmek için kenarda duran vatandaşlara da çay atmayı denemiş. İçişleri bakanı yangın bölgesine gidip halka dondurma dağıtmış. akp'li belediye başkanı gülerek "yanan evler yerine yenilerini yapacağız, evi yanmayanlar keşke bizimde evimiz yansaydı diyecek" demiş.

    Tüm bunlar yaşanırken medya ise tayyip'e destek hashtag'ini haber yapmış. Yanan bir tek türkiye değil x ülkede de yangın var demiş. Sözde gazeteciler tayyip'in sözde mücadelesini kaleme almış. fonlu troller yangını muhalif kesimin çıkardığını anlatmış. akp cenahına yakın kaymak yiyen isimler dillerini çıkararak en çok ben yalarım yarışına girip 4. 5. maaş için mücadele etmişler. yandex mapte thk'nın uçaklarına sansür koyulmuş. Son bilgiye göre rtük yangın haberlerine sınırlama getirecekmiş.

    Şimdi sıra ipucunda: sevgili sözlük, küçüklerim ve büyüklerim. Yapmanız gereken tek şey psikolojinizi güçlü tutmak. Bütün bu yaşananlar ve demeçlere baktığınızda biliyorum ki hayal kırıklığı ve öfke ile dolup taşıyorsunuz. Bu söylenenler ve yapılanların bilerek sistematik olarak yapıldığı kanaatine vardım. Kimse bir millet ile bu kadar alay demez. Hiçbir ülke yöneticileri tarafından kaderine bu şekilde terk edilemez. Psikolojik olarak güçlü olduğunuz sürece bu günleri rahat atlatırız. Emin olun cahil kesim bu yaşananlara tepki dahil vermiyor. Bizim gibi, düşünen kesim ise kahrolup kendini yoruyor. Evet zor, elimizden şu an bir şey gelmiyor. Elimizden gelen en iyi şey kendi sağlımızı korumak ve aydınlık bir türkiye için çalışmak olacaktır. Ruh ve beden sağlığınızı koruyun, ileride ihtiyacımız olacak.

    Kininizi ve öfkenizi diri tutun. Arındıracağımız bir Türkiye yakındır.
    #264165 anvene | 4 yıl önce
    0anket 
  19. evrenin büyüklüğüne ve zamanın sonsuzluğuna aklım erdiği günden beri insan varlıkları olarak önemsiz olduğumuza inanmıştım.

    zaten çok uzun zaman pek çok filozof, bilim insanı ve sıradan insan da hep bunu söyleyip durdu.

    gerçekten de dünya ölçeğine göre ne kadar büyük görünürse görünsün uzaydan bakılınca hiç bir şeyin üzerinde durmaya değmediğini düşünmek çok rahatlatıcıydı.

    ama şimdi kendime şu soruyu soruyorum: küçük olmak önemsiz olmak mıdır? Evren ölçeğinde fiziken hemen hiç yer kaplamasak da bilince, akla ve duygulara sahip olmak çok önemli değil mi? İnsanın sahip olduğu özfarkındalık fiziksel büyüklükten daha önemli değil midir? bir şeyin büyüklüğüyle önemi arasında bir bağlantı kurma aceleciliğinde yanlış birşey yok mu?

    diğer yandan,dünyada yaşayan milyarlarca insandan biri olduğumuz söylenebilir. Bu kadar çokluğun içinde tek olmak önemsiz denebilir. Ama ben burada da bir mantık hatası olduğunu düşünüyorum. Her insan dünyayı, evreni, zamanı, diğer insanları kendi perspektifinden inşa ediyor. Her birinin farklı bir kapasitesi, farklı donanım ve incelikleri var. çok büyük bir metafizik iddia gibi gelecek ama bir insanın doğuşunu evrenin bir kere daha yaratılışı olarak görmek mümkün. Çünkü kaç insan varsa o kadar çok evren tasarımı var. evren her bir çift gözde yeniden-ve çoğunlukla başka biçimlerde-yaratılır.

    Zaman konusu ise biraz karmaşık. Zamanın sonsuz akışında bir anlık bir yaşam süremizin olduğu doğru. Bu yüzden insanın önemsizliğini savunmak için en güçlü zemin dünyadaki kısıtlı zamanımız olmakta.

    bu sonuncusu, hiç birşeyin önemli olmadığını düşünüp kendimizi avuturken sığınacağımız son limana benziyor.

    var olduğumuz zaman çok kısıtlı ve dertlerimizin de sözü sadece biz hayattayken geçiyor, dolayısıyla dertlerimiz zaman ölçeğinde gerçekten önemsiz.

    herşeyin gelip geçiciliği rahatlatıcı ve insan dertlerinin hiç değilse bir kısmını zamanın sonsuzluğuna gömebilir.
    #263577 little thirty | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0anket 
  20. Bilime "ilim" diyenden uzak durun bunlar büyük ihtimalle bademci tayfadır, gericidir.

    "Ergenekoncular ve anadolu'nun mütedeyyin insanları"nı aynı cümle içinde duyar veya okursanız uzak durun Fetullahçıdır.

    "Ama Atatürk de şöyle yap... başlayan bir cümle duyarsanız ya da tamam ben de atatürk'ü seviyorum ama..." ile başlayan bir cümle ya da uzak durun %99,99 atatürk düşmanıdır.

    "İlimin" "bilim" olduğu zamanlar zamanlar çok eskilerde kaldı günümüzde artık ilim kelimesini kullananlar maalesef gerici tiplerdir genelde.
    Hâlâ kullanan gerici olmayan güzel insanlara ve kelimenin patentine sahip Güzel insan yunus emre'ye selam olsun.
    #263341 migfer tokmakel | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0anket 
  21. ‘in yazdıklarını okumamak
    #261477 verdmin | 4 yıl önce
    0anket 
  22. Gazete, dergi vs. Şeyleri Takip edeceksiniz yoruma en kapalı olan bilimsel yazıları takip edin.
    Sakın bu köşeyazarı vs. Öznel yorum katılan tayfaya güvenmeyin.
    Hepsi ayrı telden çalıyor, bu ülkede neden hiçbir şey bağımsız ve tarafsız değil gerçekten anlaması Zor.
    2 yıldan beri sıkı bir basın-yayın takipçisi olarak anladığım şudur ; bunlarda şeref ve haysiyete dair gram bir şey yok.
    Dün a dediğine bugün b demekTen çekinmezler.
    En iyi düşünce üzerine kafa yorduğunuz kendi bağımsız düşüncenizdir.
    HePsi kendi olması istediği şeyi anlatıyor, ha mahalle bakkalı ha bunlar hiçbir farkı yok.

    Ülke entelektüelliğine siyaset gibi belli bir yaş sınırı ve belli bir dönme sınırı getirmek lazım 50+'nın geneli de mümkünse bu ülkede hiçbir şeye karışmasın.
    Yemin ediyorum mahalle bakkalından farkları yok.

    Siz kendi burnunuzun dikine gidin arkadaşlar her halükarda bunlardan daha iyi yaparsınız her şeyi ve düşünürsünüz.

    Ekleme : gerçekten güvenilir birkaç kişi de var tabi tamamı böyle değil.
    #260267 migfer tokmakel | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0anket 
  23. deyip geçmeyin, hakikaten fark ediyor...
    0anket 
  24. Az önce iş yerinde bir arkadaşla konuşurken verdiğim ip ucunu yazayım.

    Şöyle bir sorun yaşamış. Küçük çocukları var, çocuklar olmadık programları bilgisayara yüklüyorlar ve muhtemelen arada virüs ve zararlı yazılımlar da yüklenmiş.

    Evde ortak kullanılan bilgisayarlar için önerim şudur gençler, ortak kullanıcı ve şifre ile giriş yapmayın. Evdeki her aile bireyinin bir kullanıcı adı ve şifresi olsun; çocuklar dahil.

    Çocukların yetkilerini kaldırın, kontrolsüz bir şekilde program yükleyemesinler. Eşiniz ve kendiniz için de ikişer kullanıcı yaratın, bunlardan biri çocuklar ile aynı seviyede yani program yüklenemeyen bir yetki seviyesi olsun.

    Ne avantajı olacak?
    - Çocuklar ya da siz farkına farmadan program yükleyemeyeceksiniz.
    - Birbirinizin alanına girip özel hayatınızı ifşa etmemiş olacaksınız. Çocuklar da "özel hayata saygı" ve bireysellik kavramını yaşayarak öğrenecekler.


    Bir de konu ile ilgili anı gelsin. Yurt dışına tayin olan bir arkadaş Türkiyedeyken eşiyle ortak olarak kullanıyormuş bilgisayarını. Yurt dışına tayin olunca eşi Türkiye'de kalmış.

    Aradan bir kaç ay geçtikten sonra eşi arayıp "bizim bilgiayara virüs bulaştı galiba, sürekli randevu, eskort kız, cinsel içerikli reklamlar çıkmaya başladı, bağlanıp temizlesene bilgisayarı"

    Kıssadan hisse. Böyle iyi niyetli bir kadın bulduysanız fuhuş imkanı elinizin altında bile olsa bok yemeyiniz. Hadi yediniz diyelim; teknolojik farkındalığınız yüksek olsun, devir kötü. Kendinizi kollayın.
    #233595 Keltox | 4 yıl önce
    0anket 
  25. bir enstrüman çalmayı düşünüyorsanız, mutlaka düzenli olarak iyi bir hocadan ders alın.

    derslere ödev yetiştirme telaşından ötürü sürekli motivasyon halinde olursunuz ve kolay kolay tıkanmazsınız.

    son günlerdeki yasaklar sebebiyle kemana dair motivasyonum hiç kalmadı 1 haftada. hakikaten derslere ödev yetiştirme telaşı beni günde 3 saat çalışmaya teşvik ediyormuş.
    3anket