ilgi ve onay alma durtusunun sonunda bir takintiya donusmesi ve hastalik olmasi. haliyle sosyal medya bagimliligina, tatminsizlige, kendini sorgulamaya ve sonunda da depresyona yol acar.
hız ve hazdır. her şeyden çok çabuk sıkılıyoruz, tahammül sınırımız git gide düşüyor. bunca rahatlığın ve olanağın içerisinde sahip olduklarımızdan ziyade elimizden kaçıp gidenlerin derdindeyiz bu hız treninde. tam bir telaş çağı içerisindeyiz.
Çağın en büyük hastalığı bunca iletişim aracı olmasına rağmen iletişimsizliktir. Çünkü iletişim karşılıklı yapılan iletme biçimleriyken buradaki karşılıklılık vurgusu tek taraflılığa indirgenmiştir. Dolasıyla yapıp edilen şey artık iletişim değil, iletimdir.
“ilgisizlik, sizin hastalığınız bu. körsünüz, sağırsınız! hepinizin, propagandalarıyla gözünüzü boyadılar. herkese, evet tanıdığınız herkese haber vermek için koşmalısınız. çok geç olmadan koşun. ben kendim için korkmuyorum, ben, artık bir şey yapamam. ama siz, siz hala bir seçim yapabilirsiniz. sadece hayatta kalmakla yetinmeyin.“
çok fazla seçeneğin olması, bunu da insanların sahip olduğuyla yetinmemesi ve tüketim çılgınlığına dönüştürmesi.. Sadece eşya değil maalesef.. insanların ikili ilişkiler arasındaki bir sorun... her şeye bu kadar çabuk ulaşabilmek birçok şeyin değerini düşürdü. üzücü. ama kaçınılmaz: tatmin olmamak, değer bilmemek.
aa pardon bu çağın insanının bunları düşüncek vakti de olmaz.
gripten daha az öldürücü olan covid-19'u mükemmel bir algıyla dünyaya empoze ettiler. okulları, iş yerlerini aylarca kapattırdılar. çoğu ülkede ekonomiyi darmaduman ettiler.
şimdi de normale dönmeye çalışılıyor. okullar açılacakmış. o da iki gün ha, eskisi gibi zorunluluk da yok üstelik. böylelikle boktan olan eğitim sistemi iyice sıçmış oldu. zaten ekonomi olarak da iyi değildik. şimdi ekonomik çöküşte rekora koşuyoruz.
her şey grip kadar öldürücü bile olmayan bir hastalık yüzünden. evet.
Hastalık kelimesinin ilk anlamı olan sağlığın bozulması açısından bakınca istatistiklere göre kalp rahatsızlıklarıdır elbet.
Fakat sosyal açıdan baktığımızda bana göre beğenilme arzusu ve insanların yeterli olduğunu kanıtlama zorunluluğu hissetmesidir. Başkaları ne der putunun benzeri olan bu durumdan sıyrılabilsek rahatlayacağız aslında.
yalnız bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama çağımızda insanlar kendi hayatlarını yaşayacaklarına, lüks hayat yaşayan insanları izleyerek geçiriyorlar günlerini. instagram, youtube vs. hep bu yönde kullanılıyor gibi gelmeye başladı bana.